Bugun...



Alman hukukçudan Afrin yorumu: Devletler hukukuyla çelişiyor

Afrin operasyonu devletler hukukunu ihlal ediyor mu? Devletler hukuku uzmanı Prof. Marcel Kau, Afrin operasyonu ve Türk ordusunun bölgede konuşlandırılmasına ilişkin DW'nin sorularını yanıtladı.

facebook-paylas
Tarih: 23-03-2018 20:50

Alman hukukçudan Afrin yorumu: Devletler hukukuyla çelişiyor

Alman hukukçudan Afrin yorumu:

Devletler hukukuyla çelişiyor

Afrin operasyonu devletler hukukunu ihlal ediyor mu? Devletler hukuku uzmanı Prof. Marcel Kau, Afrin operasyonu ve Türk ordusunun bölgede konuşlandırılmasına ilişkin DW'nin sorularını yanıtladı.

 

: Sayın Kau, Türkiye'nin Afrin operasyonu devletler hukukuna aykırı mı?

Marcel Kau: Devletler hukukuna bağlı kalınıp kalınmadığına dair büyük endişeler var. İnsani devletler hukukunun bugünkü düzenlemeleri savaşanlarla savaşmayanlar arasında, yani askerlerle sivil halk arasında ciddi bir ayırım gözetilmesine dayanıyor. Bu bağlamda kentlerin kuşatılması ve ele geçirilmesi bu prensip ile çelişen bir uygulama.

: Fakat Türkiye, YPG içinde PKK unsurlarının bulunduğunu savunuyor ve Afrin operasyonunu "terörle mücadele" ile gerekçelendiriyor...

Kau: Devletler hukuku sınır ötesi operasyonlarda, bu tür silahlı ihtilaflarda çok çekimser bir tutuma sahip. Temelde 1945 yılında yürürlüğe giren Birleşmiş Milletler Şartı'ndan bu yana şiddet kullanma yasağı bulunuyor. Bunun tek istisnası Türkiye'nin de operasyona dayanak gösterdiği meşru müdafaa hakkı. Suriye'nin kuzeyindeki Kürtlerle Türkiye'nin doğusundaki Kürtler arasında işbirliği olabilir, bu çok yüksek bir ihtimal. Ancak akla gelen ilk soru bunun Türkiye'nin Suriye müdahalesine meşru zemin kazandırıp kazandırmadığı. İkinci mesele ise şu: Suriye iç savaştan ötürü zaten bu dönemde devlet egemenliği ve devlet erkinin işlemesi konusunda sorunlar yaşıyor. Böyle bir durumda devletler hukuku, sınır komşusu güçlerin bu geçici zayıflığından faydalanmamasını, yani o ülkeye herhangi bir askeri müdahalede bulunmamasını öngörüyor.

Deutsche Welleancak kalıcı bir askeri operasyon olduğunda devletler hukukunun ihlal edilmiş olacağı görüşünde...

Kau: Birliklerin Suriye'de kalma süresi, operasyonun motivasyonuna ilişkin ipuçları veriyor. Şayet bütün bu olanlar "meşru müdafaa" hakkı doğrultusunda, Suriye'deki Kürtlerde Türkiye'nin doğusundaki Kürtler arasındaki bağlantıları çökertmek amacını taşıyorsa, o zaman kısa bir "polis operasyonu" da yeterli olurdu. Ancak Türk askeri Suriye'de ne kadar uzun süre kalırsa, operasyonun gerekçesinin "meşru müdafaa" olduğu konusundaki tereddütler de o denli artar.

: Sosyal Demokrat Parti (SPD) Meclis Grup Başkanı Andrea Nahles, tavrını açıkça ortaya koydu ve Türkiye'nin operasyonunun "devletler hukukuna aykırı" olduğunu söyledi. Nahles aynı zamanda federal hükümetten de bu doğrultuda adımların atılmasını istedi. Bu adımlar neler olabilir?

Kau: Federal hükümet Türkiye ile ikili diyaloğa geçebilir ve müzakere başlatabilir. Fakat Almanya-Türkiye ilişkileri oldukça karmaşık ve son yıllarda da giderek daha sorunlu hale geldi. Dolayısıyla diyalog yoluyla bir sonuca varılıp varılamayacağı şüpheli. Almanya, bu konuyu NATO’nun gündemine taşıyabilir, nihayetinde iki ülke de NATO üyesi. NATO bir savunma ittifakı, en azından konu orada açıklığa kavuşturulabilir. Fakat böyle bir toplantıdan da fazla sonuç çıkacağını sanmıyorum. Bunlar dışında geriye kalan tek seçenek Birleşmiş Milletler (BM). BM'nin bu tür konulardan sorumlu organı Güvenlik Konseyi. Almanya şu anda Güvenlik Konseyi'nin üyesi değil, o nedenle kendisi bir girişimde bulunamaz. Dolayısıyla Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine yönelik askeri müdahalesini BM gündemine getirmek Fransa gibi Avrupalı partnerlere veya ABD'ye düşüyor. Ancak Rusya, Türkiye'yi BM Güvenlik Konseyi'nin olası kararlarından koruduğu sürece, orada da fazla sonuç elde edilemez.

: Yani Rusya BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri arasında olduğu ve veto hakkını kullanacağı için Türkiye'ye yönelik hiçbir yaptırım kararı çıkamaz, öyle mi?

Kau: BM Güvenlik Konseyi'nin diğer üyeleri böyle bir girişimde bulunabilir, Güvenlik Konseyi bünyesinde bu konu ele alınabilir. Ancak Rusya'nın Suriye konusunda hem Esad rejimi hem de Türkiye açısından elindeki imkanlardan hemen vazgeçebileceği kanısında değilim. Türkiye ile bir anlaşmaya varılmadan önce Rusya ile bir uzlaşma sağlamak gerekir.

Deutsche Wellesilah ihracatı kısıtlanmalı" denebilir. Türkiye'nin silah ihracatı için yaptığı son başvurular reddedildi. Bu koşullar altında hükümetin zaten bu şekilde davranması gerekir, hükümet de mevcut yönergeler doğrultusunda hareket ediyor. Ancak NATO üyeleri arasında savunma alanındaki işbirliği yapılması NATO anlaşmasında öngörüldüğünü unutmamak gerekiyor.

Söyleşi: Oliver Pieper

 

 

 
 
 
 
 



Kaynak: Deutsche Welle Türkçe

Editör: yeniden ATILIM

Bu haber 981 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Dünya Basınından Haberleri

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI YUKARI