Bugun...



Bir sürecin anatomisi; İmralı masasını kim devirdi? / Amed Dicle

ANF’de Amed Dicle imzasıyla “Bir Sürecin Anatomisi, İmralı Masasını kim devirdi” yazı dizisi yayınlanmaya başlandı. İmralı’daki görüşmelere ilişkin İlginç iddialar bulunuyor. En çarpıcı olanı da 2014 Newroz'u öncesi AKP’den bir 'üst düzey bakan'ın İmralı'ya giderek PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüştüğü... yazı dizisini aynen yayılmaya başlıyouz. Selahattin Demirtaş ve Pervin Buldan İmralı adasındaki görüşmeye gittiklerinde, Öcalan, mevcut sürecin bir yıllık değerlendirilmesini yapacağını b

facebook-paylas
Güncelleme: 17-08-2015 17:12:31 Tarih: 15-08-2015 03:34

Bir sürecin anatomisi; İmralı masasını kim devirdi? / Amed Dicle

Bir sürecin anatomisi; İmralı masasını kim devirdi?

Amed Dicle

 

ANF’de Amed Dicle imzasıyla  “Bir Sürecin Anatomisi, İmralı Masasını kim devirdi” yazı dizisi yayınlanmaya başlandı. İmralı’daki görüşmelere ilişkin İlginç iddialar bulunuyor. En çarpıcı olanı da  2014 Newroz'u öncesi AKP’den bir 'üst düzey bakan'ın İmralı'ya giderek PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüştüğü... yazı dizisini aynen yayılmaya başlıyouz.

Selahattin Demirtaş ve Pervin Buldan İmralı adasındaki görüşmeye gittiklerinde, Öcalan, mevcut sürecin bir yıllık değerlendirilmesini yapacağını belirtiyor. Bu görüşmeden bir hafta önce 9 Eylül'de, KCK, AKP'nin ayları çarçur ederek sürecin ikinci aşamasına geçmemek için direndiğini ve çözüm için adım atmadığını gerekçe göstererek geri çekilme sürecini durdurduğunu açıklamış.

Demirtaş, görüşmenin başlangıcında bu haberi Öcalan'a ilettiğinde, 'haberim var... değerlendireceğim' yanıtını alıyordu.

Abdullah Öcalan, sürecin artık yeni bir formatta devam etmesi gerektiğini, bu zamana kadar devam eden sürecin diyalog olduğu, diyalogun fazlasıyla yapıldığını belirterek şunları söylüyor:

'Artık bu sürece müzakere süreci diyeceğiz. Olursa tabii. Hükümete bağlı, yazılı ve sözlü olarak hükümete ilettim. Eğer kabul ederlerse Ekim ayıyla birlikte müzakere sürecini başlatacağız.'

Evet bu sözler yaklaşık iki buçuk yıl önce 15 Eylül 2013'te İmralı adasında Abdullah Öcalan tarafından söyleniyor. Ve tabii ki Öcalan, KCK'nin geri çekilme kararını ise şu cümlelerle onaylıyor:

'AKP oyalamayı seviyor. Bana göre Kandil neyi varsa 1 Haziran'a kadar bitecekti. Önderlik olarak ben böyle öngörmüştüm. Ama Kandil'in de haklı gerekçeleri var. Pusulama yaptılar, karakol yaptılar, köylü katliamları yaptılar, geri çekilme için yasa çıkarmadılar. Askeri amaçlı barajlar yaptılar. Kandil haklı olarak tedbir aldı.'

Öcalan, konuşmasının bu noktasında, devleti temsilen görüşmede bulunan yetkiliye dönerek şöyle diyor:

'Sayın yetkili, ben 1 Haziran derken yasa çıkarılır, kamyonlarla bir aylık yolu 12 saatte giderler diye düşündüm. TV'lere çıkıp 'Yok, APO 1 Haziran demişti, örgüt dinlemedi' diyorlar. Bunlar kanat takıp mı gidecekti. Nasıl gidecekler? Hükümet akıllı olsaydı, 1 Haziran'da biterdi.'

Öcalan daha sonraki görüşmelerin birinde, yasa çıkarmadan geri çekilme çağrısı yaptığı için 'özeleştirisini vererek', hükümetin çözüm için atılan bu büyük adımı istismar ettiğini ve fırsatı kaçırdığını belirtiyordu.

Bu görüşmeden bir süre sonra, Öcalan'ın sürece yaklaşımını ve AKP hükümetinin ciddiyetsizliğini bir basın toplantısıyla eleştiren Selahattin Demirtaş’ın bizzat Erdoğan'ın talimatıyla bir daha İmralı adasına gitmesi engellendi.

Öcalan'ın hazırladığı ve her görüşmede tarafların görüş ve önerilerini dikkate alarak revize ettiği çözüm için eylem planı bir türlü hayata geçmiyordu. Zira müzakere süreci henüz başlamamış ve hükümet bunun için adım atmıyordu. Aksine, sadece Hakkari bölgesinde bu süreç zarfında 189 Karakol yapılmış, Amed, Dersim ve bir çok bölgede yüzlerce karakol ve kalekol inşaatlarının ihalesi TOKİ'ye verilmişti. Öcalan'ın, insani olarak oldukça önemsediği hasta tutsakların durumunda bir gelişme olmadığı gibi, tedavileri bile engelleniyordu. Öcalan'ın ve PKK hareketinin çözüm için attıkları adımlar ve iyi niyet çabaları, bir zaafiyet olarak değerlendirilip, derinden bir askeri ve siyasi saldırı hazırlıkları yapılıyordu. Bu hazırlıklara karşı direnen halka saldırılıyor, sivil insanlar katlediliyordu.

KCK ve İmralı'ya giden HDP heyeti bu durumdan rahatsızlıklarını dile getirip, hükümetin çözüm için değil, tasfiye hazırlıklarını yaptığını sürekli açıklıyorlardı. Öcalan, hükümet bu süreci değerlendirirse mevcut Ortadoğu kaosundan Kürt Türk birlikteliğinin çıkacağını ve bu sinerjinin bölgeye olumlu anlamda müthiş bir etki yapacağını düşünüyordu. Süreç değerlendirilmez ve çözümsüzlük dayatılırsa büyük bir kırılmanın olacağını sürekli HDP ve devlet heyetine iletiyordu. Bu büyük kırılmanın olmaması ve savaşın derinleşmemesi için yapılması gerekenleri ayrıntılarıyla taraflara iletiyordu.

Eylül ve Ekim aylarındaki görüşmede 'süreç artık yeni formatta devam' etmeli diyen Öcalan, 2014 Newroz’una kadar müzakerelerin başlaması ve adım atılması için değerlendirmelerde bulundu. Sürecin artık istediği gibi gitmeyeceğini gören hükümet, rutin devlet heyeti dışında, İmralı adasına üst düzey bir siyasi yetkilisini göndererek, gereken siyasi ve yasal adımların atacağına dair taahhütte bulundu.




Bu haber 1227 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Kürt halkı Haberleri

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI YUKARI