Bugun...



Cumartesi Anneleri 600. kez buluştu

Cumartesi Anneleri/İnsanları, adalet arayışlarının 600'üncü haftasında Galatasaray Meydanı’nda bir araya geld “600 hafta” yazıldı. Meydanda bulunan binanın duvarına ise, üzerinde “Cumartesi Anneleri 600 haftadır aynı yerde” yazılı dev pankart asıldı.

facebook-paylas
Tarih: 24-09-2016 14:22

Cumartesi Anneleri 600. kez buluştu

 

600. kez Galatasaray Meydanı’nda!

“600 hafta” yazıldı. Meydanda bulunan binanın duvarına ise, üzerinde “Cumartesi Anneleri 600 haftadır aynı yerde” yazılı dev pankart asıldı.

Eyleme destek için Galatasaray Meydanı’na gelenlerin ellerinde karanfiller ve kayıpların resimleri yer aldı.

600. haftaya giren bekleyişte, kayıpların bulunması için verilen mücadelenin avukatı, 43 hafta önce katledilen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi de anıldı

“Pırıl pırıl çocuklarımızın suçu neydi?”


Eylemde ilk olarak 36 yıl önce gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren’in annesi Elmas Eren konuştu.

36 yıldır oğlunun akıbetini soran anne Eren, “4 yıl önce şimdinin Cumhurbaşkanı o zamanın başbakanı bize söz verdi. Haziran'dan sonra sizin işinizi halledeceğim dedi. Kaç haziran geçti ses seda yok. Kimse sormadı. 36 yıl geçti oğlum kayıp. Onun kemiklerini aramaktan canım çıktı. Pırıl pırıl çocuklarımızın suçu neydi kendilerinden bir daha haber alamadık, katlettiniz. Ne yaparsanız yapın çocuklarımızın kemiklerini istiyoruz diye konuştu.

“21 yıldır burada oturuyorum”



Ardından ilk Cumartesi Anneleri’nden biri olan 21 yıl önce katledilen Hasan Ocak’ın annesi Emine Ocak söz aldı.

Anne Ocak da “21 senedir burada oturuyorum. Bu gençler, anneler, babalar için oturdum. Analar ağlamasın, çocukları yetim kalmasın diye oturdum burada” diye konuştu

“Burada otururken aramızdan Berfo Anneler gitti”



Yine 21 yıl önce İzmir’de polisler tarafından karakola çağrıldıktan sonra kendisinden bir daha haber alınmayan Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız da, 21 yıllık mücadelesini anlattı.

Anne Yıldız, şunları dile getirdi:

“Bu adaletsizlik böyle giderse bir 600 hafta daha burada olacağız gibi. Burada otururken aramızdan Berfo Anneler gitti. Onları buradan selamlıyoruz.”

“Anne ve babaların mücadelesini bugün çocukları devraldı”

Cumartesi Anneleri adına konuşan kayıp Fehmi Tosun’un kızıBesna Tosun ise, 600 haftadır Galatasaray Meydanı’nda olduklarını hatırlattı.

Tosun, “İnsanlığa karşı işlenen suçlar en ağır suçtur. 21 yıl önce anne ve babalarımız bu alanda adalet arayışına girdi, şimdi ise biz ikinci kuşakları, çocukları bu mücadeleyi devraldık. Annelerin, babaların çocuklarının mezar taşını araması bir ülkenin utancıdır” ifadelerini kullandı.

“Korkması gerekenler bizler değiliz…”



21 yıldır aynı meydanda olmalarının tek sorumlusunun devlet olmadığını dile getiren Tosun şunları söyledi:

“Biz de sorumluyuz bundan. Yüz binler olarak annelerin yanında olsaydık, bugün bunlar yaşanmazdı. 90’lar bile böyle değildi. Korkması gerekenler bizler değiliz. Korkması gerekenler şehirleri tank ve toplarla harabeye çevirenlerdir. Korkması gerekenler Taybet Ana’yı günlerce sokak ortasında bekletenlerdir, doğmamış çocuğu anne karnında katledendir. Korkması gerekenler bizler bu meydanlara mahkum edenlerdir. Bu korkuyu, sessizliği kabul etmiyoruz. Bu mücadeleyi sürdüreceğiz ama korkarak, sessiz kalarak değil.”

Plaza de Mayo Anneleri mesaj gönderdi



Torun Yurtseven’in konuşmasının ardından meydanda Arjantin’den Plaza de Mayo Anneleri’nin gönderdiği dayanışma mesajı dinletildi.

Ortak basın açıklamasını ise Suruç’ta kaybedilen Hüseyin Taşkaya’nın kızı Serpil Taşkaya okudu.

Taşkaya, 600 haftadır alanda olmalarına rağmen faillerin ortaya çıkarılıp, yargılanmasına yönelik siyasi bir iradenin ortaya konulmadığını dile getirdi.

Taşkaya, “Türkiye’de yargı başta olmak üzere devletin bütün kurumlarının yurttaşın değil; iktidarın hizmetinde olması, hukuksuzluğu ve adaletsizliği beraberinde getiriyor” dedi.

Kayıp davalarının AİHM mahkumiyetine ve Meclis raporlarına rağmen sonuçsuz bırakıldığını söyleyen Taşkaya, 600 haftalık taleplerini bir kez daha sıraladı.

Cumartesi Anneleri/İnsanları, adalet arayışlarının 600'üncü haftasında Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi.

 

Dünyanın belki de en üzgün, en direngen, en inatçı fotoğraflarından biri 600 haftadır Galatasaray Lisesi önünden dünyaya bakıyor.

 

Bir gün evinden alınıp götürülmüş, gözaltına alınmış, bir daha geri dönmemiş; bir kuytulukta vurulmuş, faili bulunamamış, çoğu nüfus kütüklerinde hâlâ sağ diye yazılı çocuklarının, yakınlarının akıbetini soran Cumartesi Anneleri bu fotoğrafın sahibi.

 

600 haftayı oğlu Murat Yıldız'ın nerede olduğunu soran Cumartesi Annesi Hanife Yıldız özetliyor geçen yılların geride bıraktığını: "Yıllardır yollara bakan gözlerimiz aşındı, biz aşındık, yüreklerimiz aşındı, zaman aşılmasın diye."

 

Oğlu Murat, 1995 yılında gözaltına alındı. Gözaltında bir yerden başka bir yere götürülürken araçtan indi, denize atladı, yüzdü, kaçtı denildi. Polisler hakkında dava açıldı. Ancak dava iki polise verilen para cezasıyla kapandı.

 

Hanife Yıldız o gün bugündür oğlunu arıyor.

 

TÜRKİYE'NİN EN UZUN EYLEMİ

 

27 Mayıs 1995'te bir avuç insan ile başlattıkları oturma eyleminde sadece kaybedilenlerin hikayelerini anlattılar, sorumluların isimlerini çağırdılar, oğullarının, kızlarının nerede olduğunu sordular.

 

1999 yılında araya polisin müdahaleleri, copu girdi ve Cumartesi Anneleri bir daha bir araya gelmeden önce tam 10 yıl ara verdiler.

 

Tam 22 yıl boyunca aralıklarla ama aynı zamanda inatla sürdürülen Türkiye'nin en uzun eylemi onlarınki.

 

Arjantin'de çocukları cunta tarafından zorla kaybettirilen Plaza De Mayo annelerinden esinle çıktıkları yol, herkesinkinden uzun sürdü.

 

Sezgin Tanrıkulu, Tahir Elçi gibi avukatların ısrarlı takipleri, dinmeyen inatları sayesinde çıkan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları, bazen de politikacıların vaatleriyle umut bulsalar da, özellikle kayıpların 20. yılında baş başa bırakıldıkları "zaman aşımı" mefhumu onları Türkiye yargısı içinde çaresiz bıraktı.

BİR GÜN HARİÇ HEP SESSİZ, HEP ALKIŞSIZ

 

Zaman aşımı demek, artık o davanın Türkiye yargısının bir konusu olamayacağı, faili meçhullerin arkasındaki karanlığın peşine düşülmeyeceği demekti.

 

Son 22 yılda 600 kez bir araya geldiler ama tek bir kez slogan atmadılar, kimsenin alkışlanmasına izin vermediler. Bir gün hariç...

 

Pek çok Cumartesi Annesi'nin avukatı, faili meçhul davalarının takipçisi Tahir Elçi'nin öldürüldüğü Cumartesi günü ilk kez slogan attılar. İlk kez tepkilerini ayağı kalkarak, bağırarak gösterdiler.

 

Kayıpların faillerinin bulunması için ömrünü adamış avukatlarının öldürülmesine verilen tepkiydi bu.

 

Öyle ya, faili meçhul davalarını isimleriyle, davaya konu olan faili meçhullerle, yargılanan ve aslında yargılanması gerekip henüz sanık olarak huzura çıkarılmamış kişilerin isimlerini bir çırpıda sıralayan bir avukattı o.

 

TAHİR ELÇİ'SİZ GEÇEN HAFTALAR

 

Zaman aşımı gelip çattığında bir haber için onunla yaptığımız bir görüşmede ondan rica etmiştim tek tek yazmasını. Zira onun hızına yetişip not almak, bir de detaylarıyla ilgili not düşmek imkansızdı.

Yazdığı defterden sayfayı koparmayıp, fotoğrafını çekmiştim. Bir kısmı sürüncemede bırakılmaya çalışılsa, bazısı emekli askerler için yargılama hiç de kolay olmasa da, Tahir Elçi yıllardır faili meçhul davalarına bakmaktan aldığı birikimle yanıt veriyordu, dilekçe yazıyordu mahkemelere.

 

Annelerin tükenip, çocukların babalarının takipçisi olduğu dönemler de geldi bu 22 yıl içinde.

 

Babası, maden işçisi Mehmet Ertak'ın davasının açılmasını sağlayan Tahir Elçi için ailede anlatılanları şöyle aktarıyor Serhat Ertak:

 

"O dönem bir heyet ile ziyaret ediliyor Şırnak. Onların arasında Tahir Elçi de var. Dedem, o zaman bir yere başvurabilir mi, başvurulsa kime gidilmesi lazım bilmiyorlar. Tahir Elçi haberdar oluyor babanın kaybından ve olaya el atıyor. Babayla ilgili araştırmalara girişiyor. O dönem Cizre'de avukatlık yapıyordu. O dönem gözaltına alınıyor. O dönem Sezgin Tanrıkulu'nun da tanıklığı var. Sonunda Diyarbakır'da dava açılıyor."

 

Mehmet Ertak davası AİHM'de sonuçlandı ama ölmüş olduğu Türkiye'de hâlâ kabul edilmiş değil. Tıpkı Mehmet Ertak'ın gözaltına alındığının dönemin içişleri bakanı İsmet Sezgin tarafından kabul etmemesi gibi.

 

Zira 1992 yılında Şırnak Milletvekili olan Orhan Doğan, bir soru önergesiyle Mehmet Ertak'ın kayboluşunu sormuş, onunla aynı hücrede kalanların tanıklıklarının sorulmasını talep etmiş; İsmet Sezgin ise verdiği yanıtta, Mehmet Ertak'ın gözaltına alınmadığının tespit edildiğini, dolayısıyla bir tanığın olmasının mümkün olmadığını söylemişti.

 

Kayıplarını bulmak için bir araya gelen Cumartesi Anneleri, kayıplar vererek geçiriyorlardı o yılı.

 

Tek kayıpları Tahir Elçi değildi 2015 yılında zira.

BOMBALARIN ALDIĞI CUMARTESİ DESTEKÇİLERİ

 

10 Ekim 2015 Ankara Garı'ndaki Barış Mitingi'ne yönelik intihar saldırısında haftalarca onlarla birlikte oturmuş Meryem Bulut; 22 Temmuz 2015 Suruç saldırısında ise her hafta onlarla oturan Çağdaş Aydın, Büşra Mete, Cemil Yıldız, Hatice Ezgi Saadet hayatlarını kaybetti. Onlar da Cumartesi İnsanları idi.

 

Bu yıl ise Hurşit Külter Cumartesi Anneleri'nin kayıplarına eklendi. Demokratik Bölgeler Partisi Şırnak İl Yöneticisi Hurşit Külter, ailesine attığı son mesajda, etrafının sarıldığını söylemiş, daha sonra avukatlarının yaptıkları girişimlere rağmen nerede olduğu bulunamamıştı.

 

27 Mayıs'tan beri kayıp olan Külter için yaptığı açıklamada Savunma Bakanı Fikri Işık, İçişleri Bakanlığı'nın bir mülkiye müfettişini bu konunun araştırılması ve incelenmesiyle ilgili görevlendirdiğini söylemişti.

 

Böylece, 600 hafta içinde oğlu Cemil Kırbayır'ın akıbetini sora sora 105 yaşında hayata gözlerini yuman Berfo Kırbayır Cumartesi Anneleri'nin arasından ayrılırken, Hurşit Külter'in annesi Kerime Külter onların arasına eklendi.

 

Yıllar, zaman su gibi akıp geçerken onların ellerinde tuttukları resimler hiç değişmedi. Cumartesi Anneleri'nin 24 Kasım 2012'deki 400. Haftasını izledikten sonra aklıma takılan bir soru ise hâlâ aynı yerde: Bir mezar taşı kaç hafta, kaç yıl, kaç anne eder?




Kaynak: RENGİN ARSLAN / BBC TÜRKÇE -T24

Editör: yeniden ATILIM

Bu haber 1097 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Unutamadıklarımız Haberleri

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI YUKARI