Duma’da Kürt ve Rus kadınları ortak toplantı yaptı

ANF'nin haberinde;Rusya Kürt Kadın Hareketi ve Adil Rusya Partisi öncülüğünde Rusya Devlet Duma’sında “Kadınların bölgesel savaşlarda rolü"ne ilişkin ortak bir toplantı gerçekleştirildiğini duyurdu

Rusya Federasyonu’nda faaliyet yürüten Kürt kadın hareketi, Kürdistan ve Ortadoğu’da “kadınların bölgesel savaşlardaki rolüne” ilişkin Adil Rusya Partisi parlamenterleriyle biraya geldi. Rusya Devlet Duma’sı toplantı salonunda yapılan toplantıya parlamenterler Dmitry Zakharov, Darya Sorokyna ve Olga Konstantinovna yanı sıra Uluslararası Yahudi Kadınlar Kongresi Başkanı Valeriya Maksovna, Duma Kadın Çalışmaları Başkanı Tamara Vasilyevna, Yeni Rusya Anneler Birliği Başkanı Yelena Viktorovna, Duma Sosyal ve İnsani Yardım Komitesi Başkanı Olga İvanovna, Rusya Kadınlar Birliği Uluslararası Proje Koordinatörü Yelena Yakovlevna, Plehanov Enstitüsü Psikoloji Bölüm Başkanı Doç. Natelia Nikolayevna, Moskovski Poryadok toplumsal Organizsayon sözcüsü Yekaterina Olegovna, Rusya Êzîdîler Kongresi Eşbaşkanı Manana Pir, Moskova Kürt Kadın Organizasyonu Başkanı Tara Kadir, Rusya Kürt Kadın Hareketi Başkanı Culyeta Aram, Rusya Kürt Kültürel ve Ulusal Federal Otonomi Eşbaşkanı Liyana Smoyan ve KJK Yürütme Kurulu Üyesi Çinar Tolhıldan ile birlikte çok sayıda kadın katıldı.

‘KÜRT KADINLARININ İRADE VE MÜCADELE AZMİ TÜM KADINLARIN YAŞAM KAYNAĞIDIR’

Rusya Devlet Duma’sındaki toplanın açılış konuşmasını Parlamenter Dmitry Zakharov yaptı. Zakharov konuşmasında kadınların öncülük ettiği mücadelenin çok anlamlı olduğuna değinerek şöyle konuştu: “Duma çatısı aldın ilk defa kadınların öncülük ettiği bir mücadeleyi tartışma fırsatımız oluyor. Özellikle Ortadoğu’da devam eden kaosta kadınların kendi iradesiyle ortaya çıkarak özgürlükleri için mücadele etmeleri tüm kadınlar ve insanlık için önemlidir. Kürt kadın hareketinin ortaya koyduğu irade ve mücadele azmi bölgedeki tüm kadınlar için bir yaşam kaynağı durumundadır. Kürt kadın temsilcilerinin de bu gün bizimle olmaları toplantımızın daha verimli geçmesine vesile olacaktır. Bu gün burada ilk defa bir araya gelip bazı konuları tartışma fırsatımız oldu. Bundan böyle bölgede yaşanan gelişmeler ve kadınların ortaya koyduğu mücadeleyi daha çok yakından takip ederek Kürt kadın hareketini başarılarına tanıklık edeceğiz” diye konuştu.

‘MEŞRU SAVUNMA BİR YAŞAM BİÇİMİDİR’

Kapsamlı bir değerlendirme yapan KJK Yürütme Kurulu üyesi Çinar Tolhıldan ise “Meşru savunma bir yaşam biçimidir. Kadınların kendisini, değerlerini, amaçlarını ve hayallerini her türlü saldırıya karşı korumasıdır. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Her toplumsal grubun savunma hakkı kutsaldır. Bu bir hak değil, aynı zamanda varlık sebebidir’’ belirlemesi her türlü saldırıyla karşı karşıya kalan tüm kadınlar, özelde de Kürt kadınları için bugün daha çok geçerlidir. Bu felsefik yaklaşım kadın kurtuluş ideolojisini de şekillendirmiştir. Bundan dolayı öz-savunma sistemini geliştirmek Kürt kadınları için vazgeçilmezdir... Rojava’da bugün savaş cephesinin en önünde çarpışan binlerce genç kadın savaşçı erkek egemen zihniyeti bu alanda da yenilgiye uğratmıştır. Devletlerin ordularının adını duyduklarında dahi hemen mevzilerini terk eden askerlerinin yanında YPJ savaşçılarının kahramanlıkları dillere destandır. Bu destanın kaynağında kadın kurtuluş ideolojisi yatmaktadır” diye konuştu.

‘KÜRT KADINLARININ MÜCADELESİ ZAFERE ULAŞIRSA TÜM ORTADOĞU’NUN IŞIĞI OLACAKTIR’

Duma Sosyal ve İnsani Yardım Komitesi Başkanı Olga İvanovna da şunları söyledi: “Kürt kadınları taktire şayan bir mücadele azmiyle direnerek bölgedeki savaşın öncüsü konumuna gelmiştir. Kadınların savaştaki rolleri gün geçtikçe artmaktadır ve bunu göz ardı etmek mümkün değildir. Özellikle Ortadoğu’ya baktığımızda, orada bir kadın devriminin olduğuna tanıklık ediyoruz. Toplantımızda bu mücadelenin temsilcilerinin de olması toplantımızın anlam ve önemini daha da arttırmıştır. Ortadoğu’da Kürt kadınlarının yürüttüğü mücadele zafere ulaşırsa, tüm Ortadoğu’nun ışığı olacaktır. Biz buna inanıyoruz” dedi.

‘DAİŞ TÜM İNSANLIĞIN ORTAK DÜŞMANIDIR’

Kuzey Kürdistan’da Türk devletinin soykırım saldırılarına değinen Uluslararası Yahudi Kadınlar Kongresi Başkanı Valeriya Maksovna konuşmasının devamında, “21. yüzyılda insanlığın geldiği düzeyi göz önünde bulundurduğumuza Ortadoğu’da yaşanan insanlık dışı vahşete karşı tüm insanlığın sessiz kalışı bizi derinden üzüyor. Sadece Ortadoğu’da değil tüm dünyanın başına bela olan DAIŞ tüm insanlığın ortak düşmanıdır. Hepimiz bu gün bu ortak düşmana karşı en çok mücadele eden Kürtleri desteklemeli ve bu savaşta onların yanında olmalıyız” diye belirtti.

‘KÜRT KADINLARI ÖZGÜRLÜKLERİ İÇİN MÜCADELE EDİYOR’

Rusya Kadınlar Birliği Uluslararası Proje Koordinatörü Yelena Yakovlevna ise şunları ifade etti: “Kadınlar olarak hiçbir zaman savaşlardan yana olmadık. Fakat söz konusu ülkemiz, özgürlüğümüz ve geleceğimiz olduğunda savaş kaçınılmazdır. Şuan Ortadoğu’da özellikle de Kürdistan’da Kürt kadınların yaptığı da budur. Onlar kendi özgürlüğü ve vatanı için mücadele ediyorlar. Bizde Rusya Kadınlar Birliği onlara yardımcı olmalı ve tüm dünyada yürüttükleri mücadelenin sesi olmalıyız” dedi.

ALINAN KARARLAR

Toplantıda alanın kararlar isi şöyle sıralandı:

► Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan 27 Temmuz 2011’den bu yana avukatları ve ailesiyle görüştürülmüyor. İmralı heyetiyle de en son görüşmeyi 5 Nisan 2015’te yapan Abdullah Öcalan tutulduğu yüksek güvenlikli İmralı cezaevinde ağırlaştırılmış tecritle toplumdan ve kamuoyundan bağı kesilmiş durumda. İçinde bulunduğu ağır şartlardan dolayı sağlığından endişe etmekleyiz. Türk devletinin Abdullah Öcalan’a uyguladığı bu insanlık dışı tecridin kaldırılması için CPT ve uluslararası kamuoyunun bir an önce harekete geçmesi. Bu konuda çalışmanın yürütülmesi.

► Tüm gücünü Kürtlerin tasfiyesine veren AKP hükümeti 7 Haziran seçimlerinde ilk defa yenilgi tattı. Kürt siyasi hareketi HDP öncülüğünde 12 Eylül askeri cuntanın mirası olarak kalan ve tüm dünyada eşi benzeri olmayan %10 barajını aşarak 6 milyondan fazla insanın iradesiyle Türkiye Meclisinde 80 millet vekiliyle temsilini buldu. İlk defa tek başına hükümeti kuracak çoğunluğa ulaşmayan AKP hükümeti, 7 Haziran seçimlerinin sonucunu tanımayarak insanlık ve demokrasi ayıbına imza atmıştır. Kürt hareketini frenlemek ve yine tek başına iktidar olabilme uğruna başta Kuzey Kürdistan kentleri olmak üzere Kürtlere karşı acımasız bir savaş başlattı. AKP hükümetinin geliştirdiği bu savaşla beraber Kürt halkı kendi iradesine sahip çıkarak yaşadıkları alanlarda özyönetimleri ilan ederek yediden yetmişe topyekun bir direnişe başlamıştır. Sur, Cizre, Silopi, Nusaybin, Gever, Kerboran ve daha birçok kentte halkın kendi iradesiyle öne çıkan bu direniş ruhuna karşı AKP hükümeti hukuku bir kenara bırakarak sivil insanlara karşı insanlık dışı bir saldırı içerisindedir. Kadın, çocuk ve ihtiyarların sokak ortasında özel timler tarafından öldürülmesi, yaralı insanlara insani yardımın ulaşmasını engellenmesi ve halkın zorla göçe zorlandığı Kürdistan’da yaşanan bu vahşete tüm dünya sessiz ve üç maymunu oynuyor. Toplantımız Kuzey Kürdistan kentlerinde halkın geliştirdiği özyönetim direnişini destekleyen ve AKP hükümetinin uyguladığı kirli savaş politikalarına karşıda tüm demokratik kamuoyunu çağrıda bulunması. AKP’nin Kürt inkarına karşı ortak mücadele edilmesi.

♦ Rojava ve Şengal’de DAIŞ çetelerine karşı tarihi bir başarı elde eden YPG ve YPJ savaşçılarının sergilediği direniş taktire şayandır. Tüm savaş kurallarının saf dışı kaldığı bu savaşta kendi vatanını ve toprağını korumak için canla başla savaşan ve yaralı düşen Kürt gençlerinin tedavi edilmesi için girişimlerde bulunulması. Bölgede bir gözlemci heyetle beraber uzmanlardan oluşan bir doktor heyetinin de gönderilmesi.

♦ Kürt kadınlarının Ortadoğu ve Kürdistan’da yürüttükleri mücadelenin daha çok tanıtılması için çalışmanın yürütülmesi. Uluslararası kadın dayanışmasının güçlendirilerek sürdürülmesi.