Bugun...


ABD'nin,17 yıllık Afganistan, işgalden geriye kalan gözyaşı ve acı
Tarih: 07-10-2018 13:34:33 Güncelleme: 07-10-2018 13:34:33 + -


ABD, Bush yönetiminin önderliğinde 7 Ekim 2001’de Afganistan’a saldırdı. İşgalin başında demokrasi ve insan haklarının geleceği iddia edilirken bugün bir milyona yakın insanın ölümü ve siyasi kaos dışında bir şey görmek mümkün değil.

facebook-paylas
Tarih: 07-10-2018 13:34

ABD'nin,17 yıllık Afganistan, işgalden geriye kalan gözyaşı ve acı

ABD'nin,17 yıllık Afganistan,işgalden geriye kalan gözyaşı ve acı

ABD, Bush yönetiminin önderliğinde 7 Ekim 2001’de Afganistan’a saldırdı. İşgalin başında demokrasi ve insan haklarının geleceği iddia edilirken bugün bir milyona yakın insanın ölümü ve siyasi kaos dışında bir şey görmek mümkün değil.

Oliver Stone, “ABD’nin Gizli Tarihi” belgeselinde şöyle diyor: “11 Eylül, çoğu Amerikalı için korkunç bir trajediydi. (Dönemin ABD Başkanı) George Bush ve (Dönemin başkan yardımcısı) Dick Chaney içinse daha fazlası; onyıllardır neocon müttefiklerinin üzerinde çalıştığı planı uygulama fırsatı.”

Bush yönetimi, saldırıdan hemen sonra ‘Teröre karşı savaş’ın ilk hamlesi olarak 7 Ekim 2001’de Afganistan’a saldırdı. Saldırının nedeni olarak gösterdiği radikaller, Sovyetler Birliği’ne karşı ABD tarafından eğitip silahla donatılmış, Sovyetler Birliği’nin Afganistan’dan çekilmesi sonrası iktidarı almışlardı. ABD, 2001’de kendi “özgürlük savaşçı”larına karşı savaş açmıştı.

Wright: Müdahale kısa sürecek zannediyorduk

 

2001’de işgalden iki ay kadar sonra aralıkta Afganistan’a giden ilk diplomatların içinde Ann Wright da vardı. İşgalin hemen sonrasında yaşananlara dair sözleri, Taliban’ın ülkeye nasıl hakim olduğuna ve Irak’ın işgaline dair plana ışık tutuyor. Wright’a göre, işgalin hemen sonrası ABD tarafında belirsizlik hakimdi, kendilerine işgalin çok kısa süreceği söylenmişti: “İleride ne olacağı, ABD’nin nasıl programlar yürüteceği henüz belli değildi. Hiçkimse bunun üzerine düşünmemişti. ABD’nin müdahalesinin 2-3 yıl olacağını zannediyorduk. Yapacaklarımızı hızla yapıp çıkacaktık. Bize uzman ya da yardımcı göndermeleri için ihtiyaçlarımızla ilgili notlar gönderiyorduk; Hiç kimse gelmiyordu…”

Wright, bu suskunluğun nedenini, daha sonra anlayacaktı. Asıl plan Irak’ın işgaliydi. “Daha sonra iş arkadaşlarımızdan çeşitli noktalarda askeri güç takviyesi yapıldığını öğrendik, Irak’ın işgali için… Yani 2002’nin başında kaynakları geri alıp, 2003’te Irak’a girmek için hazırlık yapıyorlardı.”

Wright, Taliban’ın güç kazanmasını şöyle anlattı: “Afganistan tarihinde 2001- 2005 arasında büyük bir boşluk görürsünüz. 2005’ten sonra sağlık ve eğitim için bazı kaynaklar gönderilmeye başlandı. Fakat bu boşluk süresince, ilk başta sürülen Taliban geri geldi, ABD güçlerinin ve ABD tarafından eğitilen Afgan güçlerinin peşine düştü. O günden beri bir yakalama çabası var.”

ABD Ordusu’nda ve Dışişleri’nde 30 sene kadar görev yapan Ann Wright, 19 Mart 2003’te ABD’nin Irak’ı işgali nedeniyle istifa edecek; Dışişleri Bakanı Colin Powel’a yazdığı mektupta “Yönetimin politikaları dünyayı daha tehlikeli bir yer haline getiriyor” diyecekti.

Hoh: Uyuşturucu baronlarını destekliyorduk

 

Barış yanlıları bu savaşların en büyük kazananlarının silah şirketleri olduğu konusunda hemfikir. Kathy Kelly, ABD’nin askeri ve ekonomik savaşlarını durdurması için çalışıyor. Kelly büyük şirketlerin yürüttüğü lobi faaliyetlerini şöyle anlatıyor: “ABD bölgedeki savaş tüccarlarından, savaş çığırtkanlarından biri. Raytheon, General Dynamics, Boeing, Lockheed Martin gibi şirketler, bu savaşların devamından çok büyük kâr elde ettiler. ABD’yi daimi savaş ülkesi haline getirdiler. Kongre üyeleri koltuklarında kalmak için onlar ne istiyorsa yapıyor.”

Benjamin: ABD çekilmiyor, çünkü kazanamadı

 

Dış politikada savaşı değil, diplomasiyi savunan Code Pink kadın girişiminin kurucularından Medea Benjamin’e pek çok protesto gösterisinde rastlamak mümkün, ABD siyasetçilerinin konuşmalarını, Senato oturumlarını hedefleyen ilgi çekici eylemleriyle biliniyor. Benjamin bu protestolar sırasında bu güne kadar 60 kere gözaltına alındığını söylüyor. Bunlardan biri de Afganistan işgalini protesto ederken yaşanmış.

ABD’de Afganistan işgaliyle ilgili algıdan bahsederken “Her zaman Afgan savaşı iyi, Irak savaşı kötü gibi görüldü” diyor Benjamin. Devam ediyor: “Irak’a yalanlara dayanarak girdiğimiz düşünülürken, Afganistan’a ise ABD’ye yapılan saldırıları organize etmesi için Usame bin Ladin’e yer verdiği için girildiği düşünüldü. Ne yazık ki Amerikalılar’da hâlâ, ‘Afganistan’da kalınmalı yoksa bizden nefret edenler ABD topraklarında saldırı düzenleyebilir’ diye bir düşünce var. Bu, hükümetin ve ordunun propagandasından ibaret. Ayrıca anketler pek çok Amerikalı’nın da bu savaştan yorulduğunu, ABD’nin Afganistan’dan çıkmasını istediğini gösteriyor. İnsanların Trump’ı desteklemesinin nedenlerinden biri Afganistan’dan çıkmaktan ve Ortadoğu’daki savaşlardan çekilmekten bahsetmesiydi.”

Seçim kampanyasında Afganistan’dan çekileceği sözü veren Trump, bunun aksine, ülkede bulunan 8 bin 700 askere ek olarak 4 bin asker daha göndermeye karar verdi. BM’ye göre, sadece geçen haziranda ABD, Afganistan’a 389 hava saldırısı düzenledi. Bu beş yıldır saldırlarda gelinen en yoğun noktaydı.

ABD’nin askerlerini çekmemesininin nedenini ise şöyle yorumluyor Benjamin “Çünkü henüz kazanabilmiş değil. Taliban hâlâ ülkenin geniş bölgesini kontrol ediyor. ABD bunca yıl sonra bir zafer olmaksızın ülkeyi terk etmek istemiyor. Taliban da Afgan toprağında yabancı asker olduğu sürece savaşacağını söylüyor. ABD de Taliban savaştıkça savaşmaya devam edecek… Fakat bu korkunç bir döngü”

***

Sanırım aklımı kaçıracağım!

Son olarak mayıs ayında Afganistan’ı ziyaret eden Kathy Kelly, gözlemlerini şu sözlerle anlatıyor: “Afganistan’da 34 bölgeden 21’i kuraklık nedeniyle sarsılmış durumda. İnsanlar hayvanlarının ölmelerini izliyor, çiftçiler ürün yetiştiremiyor. ABD kendi ordusuna ve Afgan ordusunun bazı harcamaları için milyarlarca dolar harcarken, sıradan insanlar mülteci kamplarının nüfusunu artırıyor. Çaresizler. Mülteci kamplarında temiz suya, yakıta erişimleri yok. Pek çok kere annelerden şu sözü duydum; “Aklımı kaçırıyorum”. Ne oldu diye sorduğunuzda, cevap neredeyse hep aynı, “Çocuklarımı besleyemiyorum…”

Kelly, Afganistan’ın Yeniden İnşası Genel Müfettişliği’nin (SIGAR) raporlarının ortaya koyduğu üzere, yeniden yapılanma sürecine yolsuzluğun hakim olduğunu hatırlatıyor. Yapılacağı söylenen hastaneler, ilk yardım merkezleri ortada yok. Raporda, çalınan para miktarının 15 milyar dolar olduğu ifade ediliyor.

 




Kaynak: Bir Gün

Editör: yeniden ATILIM

Bu haber 1279 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Dünya Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
YUKARI