Tweet |
Can Dündar ve Erdem Gül'ün yargılandığı davanın bugünkü duruşması tamamlandı. Dündar ve Gül'ün yargılanmasına tututuksuz devam edilecek. Mahkeme bundan sonraki duruşma için tarih verdi. Duruşma sonrası adliye koridorlarında sloganlar duyuldu. Can Dündar, savcının bir tutuklama talebi olmadığını ve birleştirme talebi yoluna gidileceğini düşündüğünü söyledi.
Dündar ile Gül 26 Kasım'da tutuklanmış, 92 gün tutuklu kaldıktan sonra Anayasa Mahkemesi'nin "hak ihlali" kararıyla 26 Şubat'ta tahliye edilmişlerdi.
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün yargılandığı “MİT TIR’ları Haberi” ile ilgili olarak İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde ikinci defa hakim karşısına çıktı.
MİLLETVEKİLERİ, MESLEKTAŞLARI VE YAKINLARIYLA ADLİYEYE GİRDİ Can Dündar ve Erdem Gül'ün duruşma öncesi dışarıda yaptıkları açıklamaların ardından CHP'li vekiller Enis Berberoğlu, Mahmut Tanal, İlhan Cihaner, Barış Yarkadaş, HDP'li vekiller Filiz Kerestecioğlu ve Garo Paylan ile Celal Başlangıç, Hasan Cemal, Nilgün Cerrahoğlu, Mete Akyol gibi gazeteciler ve izleyici kalabalığıyla adliyeye girdi. AVUKAT SAYISI SALON KAPASİTESİYLE SINIRLANDI Kapalı yapılmasına karar verilen duruşmaya Dündar ve Gül'ün eşleriyle Dündar'ın annesi alındı. Dündar'ın oğlu Ege Dündar ise içeri alınmadı. Ancak avukatlar, oğlunun da içeri alınması için talepte bulundu. Duruşma öncesi yetki belgesi veren 477 avukatın salon dolana kadar duruşmaya alınmasına karar verildi. DURUŞMA 11.15'DE BAŞLADI. İDDİANAMENİN ÖZETİ OKUNDU Bu arada CHP'li ve HDP'li milletvekillerinin de bir dizi talebi oldu. CHP'li Barış Yarkadaş, Hilmi Yarayıcı, Tuncay Özkan ve Engin Özkoç'un TBMM'nin Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu'nda görev yapmalarını gerekçe göstererek davaya gözlemci olarak katılma talebinde bulundu. 8 CHP'li milletvekili de suçtan zarar gördüklerini belirterek davaya müdahillik talebinde bulundu. 100'ün üzerinde avukatın girebildiği duruşmaya, saat 11.15 sıralarında başlandı. İddianamenin özeti okundu. VEKİLLERİN TALEPLERİNİN TAMAMINA RET. CAN DÜNDAR'IN OĞLUNUN SALONA GİRİŞİNE KABUL Talepleri değerlendiren mahkeme Milletvekillerinin taleplerinin tamamını reddetti, Dündar'ın oğlunun salona alınmasını kararlaştırıldı ve duruşmayı 13.30'a erteledi Erdem Gül, duruşmaya verilen arada Banu Güven'in Periscope yayınında açıklama yaptı. Gül, milletvekillerinin davayı izleme talebinin neden reddedildiğini anltırken şunları söyledi: "Bizim hükümeti cebren ve şiddetle devirmek gibi bir suçlamamız varmış. Ama Meclis'i devirmek gibi bir suçlamamız yokmuş. Bu nedenle milletvekillerinin talebi kabul edilmemiş" dedi. Açıklamanın ardından Gül "Hadi o halde hep beraber 'AEEEOOÖÖÖĞĞĞĞAAAAAEEE' dedi ve Çağlayan Adliyesi Erdoğan'ın korumalarının çıkarıdığı seslerle yankılandı. Can Dündar'la Savcı arasında gergin konuşmalar geçti. Konuşmalar şu şekilde; Savcı: Aslında bir kopuş savunması izledik Can Dündar: Ne kopuşu? Savcı: Sonra anlarsınız. Bu eylemi yapanların paralel yapısı üyesi olduğu tespit edildi. Diğer medya gruplarıyla sizin farkınız var siz algı oluşturuyorsunuz. Yasak kararlarına rağmen hangi saik ve motivasyonla haber yaptınız? Av. Fikret İlkiz: Savcılık sorusunu heyetinizce reddedilmesi gerekirdi. Can Dündar: Ülkenin Cumhurbaşkanı 'kararları tanımıyorum' diyor; belki biz de buna uyduk ve yayın yasağını tanımadık... Hırsızın koyduğu yayın yasağını tanımıyoruz... Ortada suç varsa yayın yasağı koyanları da suçlarım. Savcı: Gazetecilik milli güvenliği yoksaymak yargı saygınlığını hiçe saymak hakkını vermez. Öte yandan Dündar ve Gül’ün Avukatı Akın Atalay da Sanıklar hakkındaki yurtdışına çıkış yasağı kararının kaldırılmasını talep etti. DURUŞMA SONA ERDİ, SAVCI, TUTUKLAMA TALEBİNDE BULUNMADI Savcı Evliya Çalışkan, Can Dündar ve Erdem Gül için tutuklama talebinde bulunmadı. Can Dündar ve Erdem Gül'ün yargılandığı davanın bugünkü duruşması tamamlandı. Dündar ve Gül'ün yargılanmasına tututuksuz devam edilecek. KARAR SONRASI İLK AÇIKLAMA Duruşma sonrası Can Dündar ve Erdem Gül açıklamalarda bulundu. Can Dündar, "Savcının bir tutuklama talebi olmadı. henüz belli değil duruşma tarihi belli değil. Bizi başından beri yalnız bırakmayan herkese teşekkür ederiz.Bu diğer gazetecilerinde davası.Yargılanan gazeteciliktir, savunulan da gazeteciliktir." dedi. Erdem Gül, "Basın geleneği çok köklü ve eskidir.Bugünkü görüntü geçicidir. Bağımsız yargı gazetecileri adliyeden çıkarılmalıdır." dedi. |
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ziyaretinde 'Türkiye'de cezaevinde tutuklu gazeteci yok' şeklindeki sözlerine tepki gösteren gazeteciler, 'Tutuklu gazeteci yoksa, Türkiye'de Cumhurbaşkanı da yok' dedi
Nükleer Güvenlik Zirvesi kapsamında ABD'de bulunan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün akşam Brookings Enstitüsü'nde yaptığı konuşmada tutuklu gazetecilere ilişkin yöneltilen bir soruya cezaevlerinde Anayasa ile teminat altına alınmış basın özgürlüğü kapsamında tutuklu ya da hükümlü hiçbir gazeteci olmadığını ileri sürerek yanıt verdi. Böyle bir soru ile karşılaşacağını bildiği için "İyi ki hazırlıklı gelmişim" diyerek sözlerine başlayan Erdoğan, "Tutuklu gazeteci olduğu iddia edilen 52 isim var. Bunlar başta terör suçları olmak üzere birçok suçtan temyiz aşamaları da tamamlanmak suretiyle cezası kesinleşen isimlerdir" dedi.
Erdoğan'ın Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğü önünde hiçbir engelleme olmadığını savunduğu ve cezaevlerinde gazeteci bulunmadığı yönündeki açıklamalarına gazeteci ve siyasetçilerden tepki geldi. Gazeteci-yazar Perihan Mağden, Erdoğan'ın tutuklu gazeteciler ile ilgili yaptığı açıklamanın ciddiye alınamayacağını belirterek, "Bize sorarsanız da Cumhurbaşkanı yok" dedi. İktidarın basın ve ifade özgürlüğü noktasındaki açıklamaları için "hayal dünyasındalar" diyen Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu ise, "İstedikleri kadar gerçekleri kapamaya çalışsınlar, biliyorlar ki bu ülkede gazeteciler özgür değil. Kimseyi kandıramazlar" ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet Gazetesi köşe yazarı Ceyda Karan da, Erdoğan'ın konuşmasını, "Acaba bize ve tüm dünyaya şaka mı yapıyor diye düşündüm. Türkiye'nin hukuk devleti olduğunu, dünya da Türkiye'deki gibi bir demokrasi olmadığını söylediği saatlerde akademisyen Meral Camcı'yı tutukladılar. Bugün Can Dündar ve Erdem Gül'ün duruşması var. Kendi kitlesi dışında kimse ona inanmıyor" diye sözleriyle tepki gösterdi.
Gazeteci Mehveş Evin de uluslararası gazetecilik meslek örgütlerinin verilerine göre Türkiye'nin basın özgürlüğü konusunda en alt sırada olduğuna dikkat çekerek, "Erdoğan, ABD'ye gidip Türkiye'de muhtarları toplayıp yaptığı konuşma gibi yapması, hitap etmesi, kendisine inanıldığını sanması, gülünç" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın söylemlerine tepki gösteren Özgür Gazeteciler Cemiyeti (ÖGC) Eşbaşkanı Hakkı Boltan da "Cumhurbaşkanı nazarında bakarsak gazeteci yoktur. Ama dünyanın nazarında bakacak olursak, Cumhurbaşkanı da yoktur" dedi. Gazeteci Ergun Babahan ise Erdoğan'ın sözleri için şu yorumda bulundu: "Bugün Rusya'ya gittiğim zaman en hızlı internet, metro dahil hiçbir kısıtlama yok ama ülkeyi rahatsız edecek bir yazı yazarsanız ölüveriyorsunuz. Burada ise hapse giriyorsunuz"
Bu ülkede gazetecilerin nasıl bir baskı altında olduğunun herkesçe bilindiğini kaydeden HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş da sözlerine "Dün akşam bir akademisyen tutuklandı. Bunlara bakan bile Erdoğan'ın konuşmalarını gülünç bulur" ifadeleriyle devam etti. Yine Erdoğan'ın, ABD'de yapmış olduğu açıklamaya tepki gösteren CHP Milletvekili Barış Yarkadaş da, "Siz düşünce ve ifade özgürlüğü sınırlarını daraltır, beğenmediğiniz tüm düşünceleri terörle mücadele kapsamına sokarsanız tabi ki gazeteciler terörle mücadele kanunu kapsamında yargılanırlar. Halbuki bu arkadaşlarımızın, tamamının gazeteci olduğunu biliyoruz" dedi. Yarkadaş, Erdoğan'ın sözlerinin gerçekle bağdaşmadığını söyledi.