Gezi'nin 3. yıldönümünde

'Daha fazla Gezi, daha fazla direniş'

Gezi direnişinin 3'üncü yıldönümünde İstanbul başta olmak üzere birçok merkezde sokağa çıkan binlerce insan, yürütülen otoriter politikalar nedeniyle başta savaş olmak üzere günden güne içerine sürüklenilen karanlık tablo karşısında "Eşitlik, özgürlük ve adalet için daha fazla Gezi, daha fazla direniş" diye haykırdı. Gezi'nin yıldönümünde Taksim'e çıkan binler de yine "Bu daha başlangıç mücadeleye devam" sloganıyla "Bir aradayız, buradayız" mesajı verdi. 

Gezi direnişinin 3'üncü yıldönümünde İstanbul başta olmak üzere birçok merkezde sokağa çıkan binlerce insan, yürütülen otoriter politikalar nedeniyle başta savaş olmak üzere günden güne içerine sürüklenilen karanlık tablo karşısında "Eşitlik, özgürlük ve adalet için daha fazla Gezi, daha fazla direniş" diye haykırdı. Gezi'nin yıldönümünde Taksim'e çıkan binler de yine "Bu daha başlangıç mücadeleye devam" sloganıyla "Bir aradayız, buradayız" mesajı verdi. 

İSTANBUL

Gezi direnişinin 3'üncü yıldönümünde, Taksim Dayanışması'nın çağrısıyla yapılacak basın açıklaması için yüzlerce kişi ablukaya rağmen Taksim'e geldi. Taksim Dayanışması bileşenleri ve siyasi parti yöneticileri, Makine Mühendisleri Odası önünde bir araya gelirken, Mis Sokak'tan ve Galatasaray Lisesi önünden de açıklamanın yapılacağı alana yürüyüş düzenlenmek istedi.

Yüzlerce çevik kuvvet ve sivil polis ise TOMA'lar eşliğinde İstiklal Caddesi'nin farklı noktalarına konuşlandırıldı. Ara sokaklara da polisler konuşlandırırken, bir yandan da kitle Mis Sokak'ta toplanmaya başladı. Mis Sokak'ta toplanan yüzlerce kişi, Taksim Meydanı'na doğru yürüyüşe geçti. "Her yer Taksim, her yer direniş" sloganları atan kitle, İstiklal Caddesi'ne çıktığı sırada önü yüzlerce polis tarafından kesildi.

"Zıpla, zıpla, zıplamayan Tayyip" sloganları atan kitlenin önünden polis çekilmek zorunda kalırken, içlerinde HDP ve CHP'li milletvekilleri, sivil toplum örgütleri, dernek temsilcileri ile Gezi direnişinde yaşamını yitirenlerin ailelerinin de olduğu grup da kitleye dahil oldu. Yürüyüşte Gezi aileleri tarafından "Bir aradayız buradayız" pankartı açtı. Sloganlar eşliğinde yürüyüşe geçen kitle, İstiklal Caddesi üzerinde bulunan Fransa Konsolosluğu önünde yürüyüşü sonlandırdı. Polisler tarafından İstiklal Caddesi konsolosluk önünde geçişlere kapatılırken, yüzlerce kişi de Taksim Meydanı tarafında toplandı.

Barış ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına gerçekleştirilen saygı duruşu ardından Gezi direnişinde yaşamını yitirenlerin isimlerinin okunması ile kitle "burada" diye bağırdı.

Gezi direnişinde yaşamını yitirenlerinin resimlerinin taşındığı açıklamada, kitle adına Mimarlar Odası İstanbul Şube Yöneticisi Mücella Yapıcı açıklama yaptı. Yapıcı, Gezi Parkı'na kadar basın açıklaması yapmayacaklarını kaydederek, "Gezi bu ülkenin imdat çığlığı, direnme refleksi, derin bir nefes alışıdır. Haksızlığa, adaletsizliğe, keyfiliğe, dayatmaya, baskıya karşı direnmenin adı, parktan tüm ülkeye ve dünyaya yankılanan kente, doğaya, yaşama sahip çıkanların hep bir ağızdan, bir arada söyledikleri şarkıdır" diye konuştu.

"Barıştan korkanlara inat bir aradayız, buradayız" diyen Yapıcı, "Suruç'tan Sultanahmet'e, Sur'dan Bataclan'a, Cizre'den Ankara'ya, bir aradayız. Dört Ayaklı Minare'den Beyrut'a, Paris'ten Beyoğlu'na bir aradayız. Cerattepe'de, Aliağa'da, Akkuyu'da, Çukurova'da bir aradayız. Soma'da, Kilimli'de, Ermenek'te bir aradayız" diye konuştu.

Yapıcı, "Başta Taksim Meydanı olmak üzere meydanlarımızı, parklarımızı, sokaklarımızı, yaşam alanlarımızı ve yaşamımızı özgür kılmak için Taksim'deyiz, Gezi'deyiz, buradayız, bir aradayız" sözleri ile konuşmasını sonlandırdı.

Yapılan basın açıklamasının ardından kitle, Galatasaray Lisesi'ne doğru bir kez daha yürüyüşe geçti. "Bu daha başlangıç mücadeleye devam" sloganlarının yükseldiği caddede, kitle ile polisler arasında yer yer gerginlik yaşandı. Sivil polisler tarafından yurttaşlar gözaltına alınmak isterken, kitlenin bir kısmı CHP Beyoğlu ilçe binasına girdi. Polisler tarafından CHP ilçe binası TOMA ve çevik kuvvet polisleri ile ablukaya alınırken, ilçe binasına giriş ve çıkışlar engelledi.

Yürüyüş ardından bir grup genç ise Galatasaray Meydanı'nda bir araya gelerek, "Gezi bizim, İstanbul bizim" sloganları attı. Gençlerin kalabalıklaşması üzerine, polisler tarafından kitleye saldırı gerçekleşti. Polis saldırısı ile ara sokaklara kaçan gençler ile polisler arasında kovalamaca yaşandı. Çevredeki esnaf ve yurttaşlar tarafından da polislere tepki gösterildi.

İstiklal Caddesi'nde CHP ilçe binası ablukaya alınmaya devam edilirken, Galatasaray Meydanı'nda da bir grup kadın oturma eylemi gerçekleşti. Kadınların oturma eylemi devam ederken, polislerde cadde de GBT kontrolü yapıyor.

ANKARA

Ankara'da ise Gezi direnişinin 3'üncü yıldönümünde, "Ethem'in arkadaşları ve yakınlarının" çağrısıyla Yüksel Caddesi'ni bir araya gelen çok sayıda siyasi parti, gençlik örgütü, emek ve meslek örgütü üyeleri Sakarya Caddesi'ne yürüdü.

Yürüyüşe katılanların ellerinde "Gezi üç yaşında mücadele sürüyor" , "Direnmek yaşamaktır örgüt özgürlüktür" ve "Ethem yoldaş ölümsüz" yazılı pankart ve dövizler yer aldı. Ethem'in ağabeyi Mustafa Sarısülük ile HDP Dersim Milletvekili Alican Ünlü'nün de aralarında bulunduğu kitleden yol boyunca "Gezi şehitleri ölümsüzdür" , "Taş, yürek, barikat. Ethem'in hesabı sorulacak" sloganları yükseldi. Yürüyüş sonrası Sakarya Caddesi'ne ulaşan kitle, önce Gezi direnişinde yaşamını yitirenlerin anısına saygı duruşunda bulundu, ardından da basın açıklaması yapıldı.

'Faşizm Ethem'lerde simgeleşen adanmışla tanıştı'

Yapılan açıklamada, Gezi'nin neo-liberal, gerici, faşist ve halk düşmanı AKP politikalarına karşı biriken öfkenin patlaması olduğunu söyleyen Murat Cançoban, "Gezi'de, Ethem'lerde simgeleşen gözüpeklik ve adanmışlıkla tanıştılar" dedi.

'Devlet yeni katliamların sinyalini veriyor'

Katliamcı politikaların Kürtlerin cenazelerine bile hafriyat muamelesi yapacak kadar hoyratlaştığına dikkat çeken Cançoban, "Sûr'da, Cizîr'de, Nîsêbîn'de ve Gever'den sonra ikinci bir Roboskî katliamıyla bize akıllı olun sinyali veriliyor. Maraş'ta yine mülteci kampı yapılarak, Alevi katliamı sinyali veriliyor" diye konuştu.

Eylemde, yaşanan savaşla birlikte kitleleri polis baskısıyla susturmaya çalışan iktidarın katliam politikalarına karşı, "Her yer Kürdistan, her yer direniş" sloganlarının atıldığı sırada sokaktan geçen birinin kitleyi provoke edici söylemlerde bulunması nedeniyle kısa süreli gerginlikte yaşandı.

'Gezi'nin ruhunu Kürdistan'da yaşatacağız'

Gerginlik sonrası kısa bir konuşma yapan HDP Dersim Milletvekili Alican Ünlü de, Gezi direnişinde hayatını kaybedenlerin 68 kuşağında ruhunu aldığını belirterek, Gezi şehitlerinin ruhunu Botan'da, Gever'de ve Kürdistan'ın her yerinde yaşatacaklarını ifade etti. Ünlü, "Bu mücadele nasıl kendisini örüyorsa, Saray zulmü ve faşizmde kendi örüyor. Gezi direnişini tarihi Mustafa Suphilere, Denizlere ve Diyarbakır zindanına dayanır. Saray ve faşizmin tarihide Muaviye'ye, Evrenlere ve 90'ların JİTEM'inden ruhunu ve tarihini alıyor. Şehitlerin bize talimatı her mevziyi güç haline getirmek" diye konuştu.

Açıklama "Her yer Kürdistan her yer direniş" sloganlarıyla son buldu.

İZMİR

İzmir emek ve demokrasi güçleri, Gezi direnişinde yaşamını yitirenleri Gündoğdu Meydanı'nda düzenlenen açıklama ile andı. Yurttaşların yani sıra çeşitli siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin de katıldığı açıklamada, "Eşitlik, özgürlük, adalet daha fazla Gezi daha fazla direniş " pankartı taşınarak, "Onlara sözümüz barış olacak " ve "Gezi'ye selam direnişe devam " sloganları atıldı.

Saygı duruşu ardından konuşan TMMOB Yöneticisi Melih Yalçın, Gezi direnişinin, bir kent hakkı savunması olduğuna dikkat çekerek, "Gezi, yalana, talana, baskıya başkaldırıdır. Gezi, hiç tanımadığın insanlara, meydanlarda, sokaklarda, parklarda yan yana direnecek kadar güvenmektir. Gezi, ekmeğini, suyunu ortak sofralarda bölüşmektir. Gezi, doğrudan demokrasidir, kolektif yaşamdır, eşitlik, özgürlük ve kardeşliktir. Gezi, başka bir Türkiye, başka bir dünya mümkün demektir" dedi.

Gezi direnişinde karizması çizilen, ezberi bozulan iktidarın, 3 yıldır bu travmayla intikam almaya çalıştığını belirten Yalçın, iktidarın bugün tüm bileşenleriyle Gezi direnişinin içinde yer alan TMMOB'a saldırdığını ifade etti. 45 yıl önce Nurhak'ta yaşamını yitirenleri de anan Yalçın, "Bu ülke, direnenlerin, bu uğurda canını vermekten çekinmeyenlerin ülkesidir. Bizler,45 yıl önce bugün Nurhak'ta yitirdiğimiz Sinan Cemgil, Kadir Manga ve Alparslan Özdoğanlardan, Denizlerden, Mahirlerden, İbolardan, Ali İsmaillere, Hasan Ferit Gediklere, Ahmet Atakanlara, Mehmet Ayvalıtaşlara, Ethem Sarısülüklere, Abdullah Cömertlere, Berkinlere, Medenilere; bu ülke halklarının baş eğmeyen bir mücadele geleneği bulunduğunu unutmadan, zulmün zaferinin olmayacağını hatırlayarak ve hatırlatarak mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu.

HATAY

Hatay'da da Emek ve Demokrasi Güçleri, Gezi direnişinin 3. yıldönümü nedeniyle Köprübaşı Meydanı'nda Gezi direnişinde katledilenler için anma etkinliği gerçekleştirdi.

"Gezi direnişinin 3. yılında bir aradayız buradayız" pankartının açıldığı açıklamada kitle sık sık, "Bu daha başlangıç mücadeleye devam" ve "Her yer direniş her yer Gezi" sloganı attı. Yaptığı açıklamada "Kahramanlık çağının kapandığını söyleyenler Gezi direnişine baksın" diyen AKA-DER üyesi Mehmet Ali Akçay, Gezi direnişinin ruhunun ve mücadelesinin bitmediğini söyledi.

Akçay, yeni yaşama sahip çıkan ve Kobanê'den Ortadoğu'ya ezilen halkların umudunu taşıyıp birlikte mücadeleyi ören halkların umudunun bitmediğini ve mücadelenin devam ettiğini kaydetti. Etkinlik atılan sloganlarla son buldu.

ANTALYA

Gezi direnişinin 3. yıldönümü nedeniyle Antalya'da ise yüzlerce yurttaş, Muratpaşa ilçesinde bulunan Cumhuriyet Meydanı'nda bir araya geldi. "Yaşasın Gezi direnişimiz" pankartı açan kitle sık sık, "Katil polis hesap verecek" ve "Berkin'in katili AKP'nin polisi" sloganlarını attı.

Polisin abluka altına aldığı meydanda "Özsavunma ile direnişe devam" dövizlerinin yanı sıra Gezi direnişi sırasında katledilenlerin fotoğrafları taşındı. Kitle adına açıklama yapan Birleşik Haziran Hareketi üyesi Deniz Aslı, aradan 3 yıl geçmesine rağmen halen alanlarda olduklarını ve alanlarda olmaya devam edeceklerini kaydetti.

Yapılan açıklamanın ardından müzik dinletisi ve filmi gösterimi yapan kitleye, bir süre sonra polis gaz bombası ve coplarla saldırdı. Polisin bu saldırısına etkinliğe katılanlar "Katil polis hesap verecek" ve "Katil polis defol" sloganlarını atarak karşılık verdi. Tekrardan Atalos Meydanı'nda toplanan kitleye, polis ikinci kez saldırdı. Polisin saldırısı sırasından ismi öğrenilemeyen bir genç gözaltına alındı. Polisin ve eylemcilerin alandan çekilmesi ile olaylar sona ererken, polisin rastgele attığı gaz bombalarından ötürü meydanda gaz bulutu oluştu.