Bugun...



HDP Eski Eş Başkanlarından Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş Üretmeye Devam ediyor

HDP Eski Eş Başkanlarından Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş Üretmeye Devam ediyor Halkların Demokrasi Partisi’nin, bir döneme adlarını hafızalarımıza kazıyan eski Eş Başkanlardan Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ,tutuldukları duvarların arasında kıvrak zekaları engin deneyimlerinin ışığında bayramlarda gönderdikler mesajlarda,yazdıkları kitaplarla: “Yıkılacak Duvarlar”/F.Y)-(“Leylan”-“Seher”-“Devran”/S.D)aralıksız üretmeye devam ediyorlar

facebook-paylas
Güncelleme: 08-09-2020 14:13:10 Tarih: 05-09-2020 11:44

HDP Eski Eş Başkanlarından  Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş  Üretmeye Devam ediyor

HDP Eski Eş Başkanlarından

 Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş  Üretmeye Devam ediyor

Halkların Demokrasi Partisi’nin, bir döneme adlarını hafızalarımıza  kazıyan eski Eş Başkanlardan Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ,tutuldukları duvarların arasında kıvrak zekaları engin deneyimlerinin ışığında bayramlarda gönderdikler mesajlarda; “Herkes kendi dili, kimliği ve kültürüyle yaşamayı hak eder. Bayramlar da barış, kardeşlik, özgürlük ve eşit koşullarda birlikte yaşam özlemlerinin bir kez daha güçlü bir şekilde vurgulandığı günlerdir.

Bu insanlık ve onur mücadelesinin bir parçası olarak, inanç ve kararlılıkla aramızdaki duvarlara ve demir parmaklıklara rağmen milyonlarca insanla aynı duygu ve düşünceleri paylaşarak Kurban Bayramınızı kutluyoruz.” diyen, yazdıkları kitaplarla: “Yıkılacak Duvarlar”/F.Y)-(“Leylan”-“Seher”-“Devran”/S.D)aralıksız üretmeye devam ediyorlar.

Gazete KARINCA’dan Cuma Daş’ın haberi;

Figen Yüksekdağ’ın yıktığı duvarlar

Yanınızdan, içinizden birine ya da yolu son on yıldır öyle ya da böyle bir şekilde siyasetle kesişen birine, “Figen Yüksekdağ nasıl bir siyasetçi?” diye sorsanız, eminim çoğunuzun alacağı yanıt “Çok net bir siyasetçi” olur

Figen Yüksekdağ'ın kitabı 1 Eylül'de raflarda: 'Yıkılacak Duvarlar'

https://pbs.twimg.com/profile_images/968095523289870336/ChiG5ye4_bigger.jpgHDP’nin eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın tutuklu bulunduğu cezaevinde kaleme aldığı ‘Yıkılacak Duvarlar’ isimli kitabı 1 Eylül’de okuyucuyla buluşacak.

ResimHalkların Demokratik Partisi’nin (HDP) eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ tutuklu bulunduğu Kocaeli F Tipi Cezaevi’nde bir kitap kaleme aldı.‘Yıkılacak Duvarlar’ isimli kitap, Ceylan Yayınları tarafından yayımlanacak

1 Eylül’de raflardaki yerini alacak kitaba ilişkin yayınevinin Twitter hesabından yapılan açılamada şöyle denildi:

ceylan yayınları

@ceylanyayinlari2s

Kandıra'nın duvarları arasında yazılan, duvarları yıkan, umudu harlayan #YıkılacakDuvarlar'ı aşağıdaki adreslerden temin edebilirsiniz

Zira çok etkili ve hareketli bir siyasetçi olarak tanıdık onu. Ama Figen Yüksekdağ nasıl bir şair diye sorsanız, yanıtsız kalma ihtimali hayli yüksek sorunuzun. Yani en azından Eylül ayının ilk günlerine kadar öyle.

Yüksekdağ, 4 Kasım 2016’dan beri tutuklu. Geçtiğimiz günlerde Yıkılacak Duvarlar ismiyle şiir kitabı çıktı. Dört yıldır savunmalarını okuyorduk, şimdi şiirlerini okuyacak olmak önce tuhaf geldi biraz. Demin sorulardan ilkine şüphesiz benim de yanıtım aynı olurdu ki öyle de ama benim ikinci soruya da yanıtım var.

Figen Yüksekdağ, 2015’te Özgür Gün TV’ye programa katılmak için geldiğinde o sorunun yanıtını almıştım. Programa hazırlanırken yanında oturuyordum, bir ara notlarının arasında gözüme Ahmed Arif’in “Anadolu” şiiri ilişti. En sevdiği şiirlerdenmiş, programın sonunda okudu şiiri, çok da güzel okudu.

Yıllar sonra şiir kitabı çıkarması hem sevindirici hem de umut verici. Türkiye’de kızılca kıyametin ortasında siyaset yapan bir kadının yazacağı şiirleri merak etmemek elde değil doğrusu. Aldım ve bir solukta okudum klişesini burada kullanmanın tam da sırası sanırım. Çünkü gerçekten de bir solukta okudum.

Gayet sade ve doğal bir dili var kitabın. Ancak içeriği öyle sade, öyle yalın değil. Değil çünkü Figen Yüksekdağ aslında Türkiye’nin geçmiş on yılının şiirini yazmış. Yakın tarihte hem Türkiye toplumunun hem de tüm insanlığın hafızasını acıtan herkese, her şeye dokunmuş kalemi.

Berkin Elvan’ın kara gözlerini, Ali İsmail Korkmaz’a vurulan son tekmeyi, Tahir Elçi’nin tarihe düştüğü notu, Cemile Çağırga’nın soğuk bedenini ve Taybet İnan’ın yedi gününü ince ince dokumuş. Ankara Garı’ndaki cehennemi de unutmamış, Suruç’un tarihi değiştiren o sıcak yaz gününü de. Cizre’nin sokaklarını ve siyasetçiyken de şairken de hiç durmayan kadın katliamlarını da bir bir yazmış.

Kadınların; geleceklerinin önüne konan duvarların yıkılışını, özgürlüklerine ket vuran duvarların yıkılışını da yazmış.

Kısacası Figen Yüksekdağ unutmak istemediğimiz ama günlük hayatın hızına kapılıp unuttuklarımızı hatırlatıyor bizlere.

Hafızamızdaki unutkanlık duvarını yıkıyor aslında.

Demirtaş’ın Seher’i  ve diğer kitabları

 

 

“Katledilen ve Şiddet Mağduru Bütün Kadınlara” diye yazıyor kitabın ilk sayfasında Seher’in.
Seher’de de o kadınlardan birinin hikâyesi anlatılıyor. Tecavüze uğradığı için “namusunu temizleyen” ailenin en küçük erkeği yani kardeşi tarafından katledilen bir genç kızın hikâyesi…

Yani bu toprakların can yakan gerçeklerinden biri. Tıpkı kitaptaki diğer öykülerde olduğu gibi.

Utanma ve sıkılma duygularını çoktan kaybetmiş yalancılıkta çağ atlayan Saray beslemeli basının kalemleri ve ağızları kaç gündür bu kitabı diline dolamış durumda.

Çünkü o kitabı yazan dört yıldır dört duvar arasına atmalarına rağmen özgürlüğünü bir türlü elinden alamadıkları, sesini kesemedikleri, umudunu çalamadıkları Selahattin Demirtaş.

 

 

 

 

 

Leylan

"Seher" ve "Devran" kitapların onbinlerce kişilerce kapışılmasının ardından bir roman denemesi "Leylan" ;
“Bu hayatta her şeyiyle güvenebildiğiniz en az bir kişi olmalı. Yoksa kendinizi hep yalnız hissedersiniz. İnsanların çoğu yalnızdır o yüzden, yapayalnız. Yaşananlar kelepir bir hayatın ikinci el versiyonu gibidir. Yaptığınız hiçbir şey size ait değildir, benliğinize, özünüze. Hayatınız, tümüyle güvensiz bir ortamın mecburen size yaptırdıklarından ibarettir.
“Saf çocukluk halinizden geriye yüzünüzde ‘memur gülüşü’, dudaklarınızda ‘gammaz öpüşü’ kalır. Öptüğünüz yer kirlenir, güldüğünüz zaman herkes incinir. Elinizde etrafı yeşil dantelli beyaz bir mendil de yoksa temizleyemezsiniz hiçbir yerinizi.
“Ben Serap’ı böyle sevdim, en saf halimle, uzaktan.”

 

Tutuklu HDP ve DBP'li siyasetçilerden bayram mesajı: "Kazanan mutlaka biz olacağız"
Figen Yüksekdağ tutuklu yargılandığı davada yine tahliye edilmedi
TÜYAP’ta Demirtaş’ın ‘Seher’ine yoğun ilgi



Kaynak: gazete Karınca ve yayın evleri

Editör: yeniden ATILIM

Bu haber 1154 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER K-Sanat Haberleri

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI YUKARI