Bugun...



HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, Rıza Zarrab’ın yargılanacağı 27 Kasım yaklaştıkça hükümet tutuşuyor

HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, Rıza Zarrab’ın yargılanacağı 27 Kasım tarihinin yaklaştığını belirterek, “İktidar niyeyse tutuşuyor ve bu konu her gündeme geldiğinde gündemi değiştiriyor” dedi.

facebook-paylas
Güncelleme: 20-11-2017 16:45:16 Tarih: 20-11-2017 15:59

HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, Rıza Zarrab’ın yargılanacağı  27 Kasım yaklaştıkça hükümet tutuşuyor

HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım,

Rıza Zarrab’ın yargılanacağı

27 Kasım yaklaştıkça hükümet tutuşuyor

HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, Rıza Zarrab’ın yargılanacağı 27 Kasım tarihinin yaklaştığını belirterek, “İktidar niyeyse tutuşuyor ve bu konu her gündeme geldiğinde gündemi değiştiriyor” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, Meclis'te düzenlendiği basın toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü 

İran ve Türkiye vatandaşı iş adamı Reza Zarrab, 27 Kasım'da tutuklu bulunduğu ABD'de hakim karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Ancak jürili yargılama süreci öncesi Perşembe günü yapılan son ön duruşmaya Zarrab katılmadı. Amerikan medya kuruluşu NBC'nin internet sitesindeki haberde ise Zarrab'ın New York'ta yargılandığı davada savcılıkla işbirliğine başladığı iddia edildi.

19 Mart 2016'dan bu yana hapishanede bulunan Zarrab, ABD'nin İran'a uyguladığı yaptırımları yasa dışı yollarla delmek, ABD kurumlarını aldatmak ve kara para aklamakla suçlanıyor.

New York Güney Bölgesi Başsavcılığı Zarrab'ın 90 yıla kadar hapsini istiyor.

Davada Zarrab'ın yanı sıra bir dizi kritik isim var. Zarrab'la birlikte tutuklu bulunan eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın yanı sıra Zarrab'ın avukatları Benjamin Brafman ve Rudy Giuliani bugüne kadar dava konusunda kritik roller üstlendi.

Davanın kilit isimlerini derledik.

Reza Zarrab

New York Güney Bölgesi Başsavcılığı'nın hazırladığı dava dosyasının merkezindeki isim Reza Zarrab.

Geçen yıl Mart ayında Florida eyaletinde gözaltına alınmış, emniyet güçlerine verdiği ifadede ailesiyle birlikte Disneyland'ı ziyaret etmek için ABD'ye gittiğini söylemişti.

Daha sonra tutuklanan Zarrab hakkında hazırlanan iddianamede, dört suçlama yer alıyordu:

  • ABD'ye karşı dolandırıcılık
  • Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası'nı (International Emergency Economic Powers Act) ihlal etmek
  • Bankacılık sistemine karşı dolandırıcılık
  • Kara para aklama

Zarrab'ın İran'a karşı uygulanan yaptırımları yasa dışı yollarla deldiğini söyleyen New York eyaleti Güney Bölgesi Başsavcılığı, Reza Zarrab hakkında 90 yıla kadar hapis ve 50 milyon dolar para cezası istiyor.

New York Times gazetesi geçen ay yayınladığı bir haberde, Reza Zarrab'ın başsavcılıkla anlaşmaya vararak işbirliğine gidebileceğini ve itirafçı olabileceğiniyazmıştı.

Gazetenin haberinde, Zarrab'ın avukatlarının ek iddianame üzerine savunmalarını mahkemeye iletmediği belirtiliyordu.

Son olaraksa ABD Federal Hapishaneler Bürosu'nun internet sitesinde Reza Zarrab'ın 8 Kasım'da serbest bırakıldığı yönünde bir güncelleme yer almıştı.

Hürriyet gazetesine konuşan Zarrab'ın avukatlarından Şeyda Yıldırım ise "Serbest bırakıldığı bilgisi doğru değil. Başka bir bölüme alınmış olabilir. Bize de beş gündür bilgi vermiyorlar, hiçbir haber alamıyoruz" demişti.

Türkiye, konuyla ilgili olarak ABD'den bilgi talep etti.

Doğan Haber Ajansı, New York eyaleti Güney Bölgesi Başsavcılığı'na dayandırdığı haberde Zarrab'ın hâlâ federal hapishanede tutulduğunu aktardı.

 

Mehmet Hakan Atilla

Reza Zarrab ile birlikte yargılanan eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla, 27 Mart 2017'de New York'un John F. Kennedy Havalimanı'nda FBI ajanları tarafından gözaltına alınmış ve tutuklanmıştı.

Zarrab gibi Atilla da İran'a uygulanan yaptırımları yasa dışı yollarla delmek ve ABD finans sistemini aldatmakla suçlanıyor.

Hakkındaki suçlamaları reddeden Atilla, kefaletle serbest bırakılmasını talep etmiş ancak mahkeme talebi reddetmişti.

New York Güney Bölgesi Başsavcılığı Mehmet Hakan Atilla için 50 yıla kadar hapis ve 2 milyon dolar para cezası talep ediyor.


 

Richard Berman

Nisan 2016'da Reza Zarrab davasına Richard Berman yargıç olarak atandı.

ABD'de "davaları uzlaşma yoluyla çözmeye yatkın, hızlı sonuç almayı hedefleyen bir yargıç" olarak bilinen Berman, Mehmet Hakan Atilla'nın kefaletle serbest bırakılma talebini reddetmiş, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Fethullah Gülen yapılanmasına yakın bir isim olmakla suçlanmıştı.

Erdoğan bir konuşmasında Berman için, "Adalet Bakanlığı Sarraf'ı tutup orada FETÖ'nün yedirip içirdiği isimlere teslim ediyor" demişti.

Amerika'nın Sesi haber sitesi ise Berman'ın davanın siyasileşmesi konusunda endişeli olduğunu aktarmıştı.

Profil: Richard Berman

Amerikalı yargıç, 2014 yılında İstanbul'da düzenlenen Adalet ve Hukuk Devleti Uluslararası Sempozyumu kapsamında, Bağımsız ve Etkin Yargı Oturumunda moderatör olarak yer almıştı.

Berman oturumun açılışında yaptığı konuşmada yargı bağımsızlığı ve etkinliğinin yalnızca Türkiye için değil, her demokrasi için kritik değerde olduğunu söyledi. Berman'ın konuşmasında şu ifadeler yer aldı:

"Korkusuz, sağlam, nitelikli, adil ve bağımsız bir yargı olmadan gerçek bir demokrasiden bahsedilemez."

"(….) Hukuk devletinin Türkiye'de tehdit altında olduğu bir sır değildir. "


 

Rudy Giuliani ve Michael Mukasey

Reza Zarrab'ın avukatlarından birisi de eski New York Belediye Başkanı ve ABD Başkanı Donald Trump'ın seçim kampanyasındaki önemli destekçilerinden Rudy Giuliani.

Zarrab'ın bir diğer avukatı ise George W Bush'un başkanlık döneminde Adalet Bakanı olarak görev yapmış olan Michael Mukasey.

Dava sürecinde Giuliani ve Mukasey'in adları en çok Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptıkları gizli görüşmeyle gündeme geldi.

Giuliani ve Mukasey mahkemeye sundukları yeminli ifadede, "ABD ve Türkiye'deki üst düzey yetkililer ABD'nin güvenliğini güçlendirecek bir uzlaşmaya sıcak bakıyor" demişlerdi.

Giuliani aynı ifadede ayrıca Türkiye'deki temasları sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'la da görüştüğünü söyleyerek, uzlaşı için zemin arayışında olduğunu belirtmişti.

Giuliani ve Mukasey'in Zarrab'ın avukatlığını yapmasının çıkar çatışmasına da yol açacağı başsavcılık tarafından gündeme getirilmişti.

Mukasey'in sahibi olduğu hukuk danışmanlığı şirketi, Zarrab'ın faaliyetleri nedeniyle mağdur olduğu iddia edilen sekiz ABD bankasını temsil ediyordu.

Giuliani'nin hukuk şirketi Greenberg Traurig'in ise Türkiye adına lobi faaliyetleri yürüttüğü vurgulanıyordu.

Ancak yargıç Berman, iki avukatın Zarrab'ı temsil edebileceğini, çıkar çatışmasına yol açabilecek konuların ise yakından gözlenmesi gerektiğini söylemişti.

 

Profil: Preet Bharara

Bharara'nın Zarrab hakkındaki dosyayı hazırlayan isim olduğu açıklandığında savcının Twitter'daki takipçi sayısı hızla artmış ve 300.000'i aşmıştı. Yeni takipçilerin büyük kısmı Türkiye'dendi.

Türkiye'de Fethullah Gülen yapılanmasıyla bağlantılı olmakla suçlanan Bharara, iddiaları yalanlamıştı.


 

Joon H Kim

Bharara'nın görevden alınmasının ardından New York eyaleti Güney Bölgesi Başsavcılığı görevini Joon H Kim vekaleten yürütmeye başladı.

Kim'in döneminde Mehmet Hakan Atilla gözaltına alındı ve dosyaya ek iddianame eklendi.

Artık sanıklardan biri de eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan.

Büyük ölçüde Türkiye'de düzenlenen 17 - 25 Aralık operasyonlarına dayanan ek iddianamede Zafer Çağlayan, Reza Zarrab'dan milyonlarca dolar rüşvet almakla suçlanıyor.

Joon Kim tarafından yargıç Berman'a sunulan ve mahkeme tarafından kabul edilen 56 sayfalık ek iddianameyle birlikte davadaki sanık sayısı 9'a çıkmıştı.

 

vesilesiyle çocukların karşı karşıya kaldıkları muamelelere dikkat çeken Yıldırım,

"Ülkemiz açısından da bütün dünya açısından da çocuklar için durumun iyileştiğini söylemek çok zor. Milyonlarca çocuk savaşlar nedeniyle kendi ülkesinde ya da göç yollarında hak kısıtlamasıyla karşı karşıya kalıyor. Bugün dünyada çocuk hakları açısından en büyük problem yaşam hakkının kaybıdır. Çocuklarımız hiç bu kadar yaşam hakkı tehdit altında bir toplumsal gerçeklikle karşılaşmadı. Bugün 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü, yarın da  Uğur Kaymaz’ın öldürülüşünün yıl dönümü. 12 yaşındaki Uğur Kaymaz ve babası için 'terörist' demişlerdi. Daha sonra da üzeri kapatılmıştı. Ülkemizde çocuklara yönelik istismar vakaları 10 yılda yüzde 700 arttı. İstismar dava sayısı 15 bin 51. Bir de yargıya  intikal etmeyenler var. 2016’da neredeyse her 5 evlilikten biri çocuk yaşta evlilikti. Son 10 yılda yarım milyon çocuk, çocuk yaşta evlendirildi. SGK verilerine göre 1 milyon 170 bin çocuk işçi çalıştırılıyor. TÜİK verilerine göre de 708 bin. Sadece 2016 yılında 56 çocuk iş kazalarında hayatını kaybetti" diye konuştu. 

 

'NURİYE VE SEMİH'İN ÇIĞLIĞINI TAŞ DUYDU İKTİDAR DUYMADI'

 

Açlık grevi eylemleri 257'nci gününü geride bırakan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın durumuna da dikkat çeken Yıldırım,

"Bugün 257 gün oldu. Nuriye ve Semih hocanın çığlığını taş duydu, beton duydu, ama bir iktidar duymadı. Duyduysa da kendi kodları üzerinden yorumlamakla yetindi. Siyasi iktidar mazlumların bir türlü sesi olamadı. Üstelik kendilerini sürekli kutsal mağdurluk şemsiyesi altına almış durumdalar. Dev yürekleriyle Nuriye ve Semih hocalar hak uğruna hakikat uğruna direniyorlar. Başlarına ne gelirse mevcut iktidar sorumludur" dedi. 

 

ZARRAB DOSYASI: GÜN YAKLAŞTIKÇA İKTİDAR TUTUŞUYOR

 

27 Kasım'daki Rıza Zarrab yargılamasına bağlı gelişmelere değinen Yıldırım,

"Yaklaştıkça iktidar niyeyse tutuşuyor ve bu konu her gündeme geldiğinde gündemi değiştiriyor. Ya nüfus politikaları ya Efrin'in işgali ya da Atatürk - Mustafa Kemal üzerinden gündem değiştiriyor. Ama bu gerçeklikle bir hafta sonra karşı karşıya geleceğiz. Yanlışı yapan siyasi iktidar ama faturasının 80 milyona evirilmesinden korkarız. Ne doğurganlık, cinsiyetçilikle, ne çocukların eğitim durumu ile ne Efrin’de çılgın projelere imza atmanız ne de Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili dilinizi değiştirmeniz bu süreci değiştiremez" ifadelerini kullandı. 

 

NATO KRİZİ

 

Yıldırım, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. "NATO krizini nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusuna Yıldırım,

"NATO’da insan onuruna yönelen bir uygulama ile karşılaştık. Bu ülkenin kurucusu Atatürk’ün hedef tahtasına konması ya da Erdoğan’ın hedef tahtasına konması ötesinde bu uygulama kime yapılırsa kabul etmeyiz. Savunulur tarafı yok. Ancak Türkiye Ortadoğu’da NATO’nun önemli aktörüyken uluslararası toplum nezdinde bu kadar ele ayağa düşürülme halini tartışmak, nedenini araştırmak biz siyasilerin en önemli görevidir. Soruyoruz; münferit bir şey mi yoksa oluşan algının NATO içine sirayet etmesi mi? Atatürk ile Erdoğan arasında oluşturulan algıyı kabul etmemiz mümkün değil. Bu tartışılırken Türkiye’nin bırakın 20 yıl, 10 yılı, 2 yıl önceye göre uluslararası itibarının bu kadar sorgulanması ve ele ayağa düşen bir noktaya gelmiş olması hepimizin düşünmesi gereken bir konudur" değerlendirmesi yaptı. 




Kaynak: Mezopotamya Ajansı-BBC

Editör: yeniden ATILIM

Bu haber 1425 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Dünya Haberleri

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI YUKARI