HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, 

 OHAL’in kaldırılmasını beklemeyeceğiz,toplumsal muhalefet olarak biz sağlayacağız

HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, AKP’nin seçim sistemiyle değil, OHAL rejimiyle iktidarda kaldığını belirterek, OHAL için “AKP'nin kaldırmasını beklemeyeceğiz toplumsal muhalefet olarak biz sağlayacağız” dedi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisi tarafından OHAL’in birinci yıldönümüne ilişkin hazırlanan rapor kamuoyu ile paylaşıldı. Meclis'te partinin Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım ve Gençlik Meclisi üyelerinin katılımıyla düzenlene basın toplantısı ile açıklanan raporda, hak ihlallerine dikkat çekildi. 

Toplantıda ilk olarak konuşan HDP Gençlik Meclisi üyesi Atiye Eren, “darbe girişimi”nin ardından ilan edilen OHAL'in birinci yılını geride bıraktığını hatırlatarak, tüm muhalifleri olduğu gibi gençlerin OHAL'den oldukça etkilediğini belirtti. Eren, OHAL sürecinde yaşananlara dair gençlerin karşı karşıya duruma kaldığı ihlalleri kapsayan tek rapor olduğunu ifade etti. 
Daha sonra HDP Gençlik Meclisi üyesi Yağmur Yurtsever, hazırlamış oldukları raporun detaylarını açıkladı.

Bin 839’dan fazla genç gözaltına alındı

Yurtsever, darbe girişiminin darbecilerle mücadele iddiasıyla ilan edilen OHAL sürecinin AKP iktidarının demokratik siyasete ve demokratik muhalefete karşı darbesine dönüştüğünü ifade ederek, "OHAL uygulamaları, bilim üretiminin mekanı olan üniversiteleri faşist çetelerin dergahı haline getirdi. Öğrenciler, bu 1 yılı ya cezaevlerinde, ya karakollarda, ya da hastanelerde geçirdi. OHAL’in ilan edildiği 20 Temmuz 2016’dan bu yana başta da partimizin ve bileşenlerimizin üyeleri olmak üzere bin 839’dan fazla genç gözaltına alındı. Elbette ki bu rakamsal sınır sadece kayıt altına alınabilenler. Kürt illerinde gözaltına alınan gençleri kayıt altına alabilmek ise çoğu kez mümkün dahi olamadı" ifadelerini kullandı.

'Gençlerin etki etmediği bir siyaset sahnesi arzu edildi.'

Yurtsever, şöyle konuştu: 

"OHAL, Türkiye’de gençlik mücadelesini ve öğrenci hareketini tamamıyla bitirmek üzere bu 1 yıl elinden geleni yaptı. Başaramadı ve gençleri susturamadı. Ancak DÖDEF bünyesinde çalışan 37 öğrenci derneği, farklı illerdeki gençlik merkezleri, gençlik kültür evleri KHK’lerle kapatıldı. Gençlik hareketlerinin örgütlenme çalışmaları, toplantıları, yaz kampları engellenmek istendi. Gençlik hareketleri içerisinde yer alan gençler gözaltı ve tutuklamalarla sindirilmek istendi. Özellikle referandum süreci boyunca Hayır kampanyasının yürütücüsü olan gençler büyük bir abluka içerisindeydi. Gençler siyaseten var olmasınlar, varlıklarını hissettirmesinler istendi. Gençlik mücadelesinin yükselişte olduğu her dönem, toplumsal muhalefete kazandırdığı ivme hesap edilerek, gençlerin üzerinden silindirle geçilerek muhalefetin diğer bileşenlerinin de bitirileceği düşünüldü. Gençlerin etki etmediği bir siyaset sahnesi arzu edildi."

'Genç kadınların OHAL’den en çok etkilenen kesim oldu'

Genç kadınların OHAL’den en çok etkilenen kesim olduğunu vurgulayan Yurtsever, şöyle dedi: "Kadın cinayetleri, kadına yönelik taciz, tecavüz ve genel olarak şiddet olağanüstü olmayan halde bile cezasız bırakılırken, OHAL kadına yönelik şiddete ve kadın cinayetlerine teşvik politikasına ve erkeklik yüceltmesine dönüştü. Toplu taşımada giyimleri bahane gösterilerek genç kadınlara saldıran erkeklerin arkasında OHAL ve kadına yönelik şiddetin cezasızlık garantisi vardı. Binlerce genç kadın KHK’ler ile işinden, sosyal haklarından edilerek ölüme terk edilirken, ehliyetsiz ve alkollü araba kullanırken bir genç kadını katleden Sertaç Aksu’nun tutukluluğuna bir KHK ile son verilebildi. Yani KHK’ler genç kadınların düşmanı olageldi." 

'Gençlik düşmanı OHAL kaldırılsın'

Yurtsever, 1 milyondan fazla öğrencinin öğretmensiz kaldığı bilgisini paylaşarak, 15 vakıf üniversitesinin kapatıldığını 5 bin 644 akademisyenin işine son verildiğini hatırlattı. 
Yurtsever, “Gençlerin varlığı bile bir problem olarak görülüyor, kriminalize ediliyor, güvenlikçi yaklaşımlarla kuşatılan hayatları infazlarla, katliamlarla sona erdiriliyor. Gençlik düşmanı OHAL kaldırılsın. Gençlik kazanımlarını ve üniversiteleri bitirmeyi hedefleyen KHK’ler iptal edilsin" diye konuştu. 

Raporun açıklamasının ardından konuşan Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, Ege Denizi’nde yaşanan depreme değinerek hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı, zarar gören yurttaşlara da geçmiş olsun dileklerinde bulundu. 

Yıldırım, gençliğin toplumun en dinamik gücü olduğunu ifade ederek, “Bende gençliğimi OHAL'de geçirdim. Benim liseyi bitirdiğim yıla denk gelmişti. OHAL kaldırıldığında doktoramı tamamlamıştım. 14 yılımı OHAL'de geçirdim. Tedbirlerin bugünkü kadar dayatmacı olduğuna tanıklık etmedik” dedi. 

‘İktidar olağan koşullarda ülkeyi yönetemiyor’

OHAL sürecindeki rakamların raporlarla kamuoyu ile açıklandığı günlerden geçtiklerini anımsatan Yıldırım, “Darbe dönemlerinde bu rakamlar yaşanmıştır. Bu nedenle Kenan Evren kendisine darbeci olarak nitelendirilmesinden rahatsız değildi. Ama bunlar kendilerini darbeci olarak nitelendirmemizden olabildiğince rahatsızlar. Neden OHAL ilan edildi. İktidar olağan koşullarda ülkeyi neden yönetmek istemez? Bu bir aciziyet ifadesidir. Çünkü öz güven sahibi bir iktidar ülkeyi normal koşullarda yönetmeyi kendisine görev sayar. Toplumsal barışı sağlamakla övünebilir” diye belirtti. 

‘OHAL AKP ve Erdoğan tarafından hiçbir zaman kaldırılmayacaktır. ’

Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

“AKP merhametiyle üç gün önce uzatılan OHAL AKP ve Erdoğan tarafından hiçbir zaman kaldırılmayacaktır. Eğer halk kaldırılması için demokratik mücadeleyi güçlendirmezse OHAL kaldırmayacaktır. Seçimlerle demokratik yollarla iktidarını sürdürme şansının kalmadığını gören Erdoğan, haksız elde ettiği iktidarı kalıcılaştırmak için OHAL'e her zaman ihtiyaç duyacaktır. 
KHK değil belki de AHK demek lazım. Bunlar kanun hükmünde değil bazı maddeleri itibariyle Anayasa hükmündedir. Burada kanun değil anayasa hükmü ihlal ediliyor. Ülkenin olağanlaştığı az biraz hukukun üstünlüğünün hakim olduğu ülkede AKP'nin kendi iktidarını sürdüremeyeceği açığa çıkmış onun için dört elle OHAL'e sarılmış durumdadırlar.

Bunlar iktidarda olduğu sürece OHAL hiçbir zaman kalmayacaktır. Ülke olağanlaştığı anda nerelerle yargılanacaklarını çok iyi biliyorlar. Bazı suç iddiaları insanlık suçuna tekabül etmektedir. AKP'nin kaldırmasını beklemeyeceğiz toplumsal muhalefet olarak biz sağlayacağız. Dün de İstanbul'da 9 madde olarak yayımlamış olduğumuz deklarasyon da bunun bir startıdır.”