HDP'nin direniş ve büyüme kongresi - 2

HDP'nin 2.Olağan Büyük Kongresi'ne yurt içinden ve yurtdışında yoğun ilgi gösterildi. Rojava heyetinin Türkiye'nin engellemesinden dolayı katılamadığı kongreye çok sayıda siyasi parti ve sendika temsilcisinin yanı sıra Rojava direnişinde, Suruç, Ankara ve Diyarbakır katliamlarında yaşamını yitirenlerin yakınları katıldı. 

Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) 2. Olağan Büyük Kongresi'ne yurt içinden ve dışından çok sayıda konuk katıldı. Kongreye Rojava devriminde, Suruç, Ankara ve Diyarbakır katliamlarında yaşamını yitirenlerin aileleri ve yakınları katıldı. Halkın Türkiye Komünist Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Özgürlük ve Sosyalizm Partisi Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, EMEP, ESP, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi, SYKP gibi siyasi partilerin temsilcilerinin yanı sıra MAZLUMDER, İHD, MEYADER; YAKADER, TUHAD-FED gibi sendika ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda, aydın, gazeteci, yazar, sanatçı ve barış bildirisine imza attıkları için haklarında soruşturma başlatılan çok sayıda akademisyen de konuklar arasındaki yerini aldı.

Yurtdışından yoğun ilgi 

Yurtdışından da aralarında Alman Sol Parti, Brezilya Sosyalist Partisi, İsveç Sosyal Demokrat Partisi, Syriza, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande'nin partisi Fransa Sosyalist Partisi, Kıbrıs'tan AKEL gibi çok sayıda siyasi partinin yanı sıra dünya çapında 19 kurumun temsilcileri kongreye katıldı. 40'a yakın ülkenin Türkiye büyükelçiliklerinden üst düzey diplomatlar konuklar arasındaki yerini aldı. Güney Kürdistan'dan KDP, YNK, ve Goran Hareketi başta olmak üzere siyasi parti temsilcilerinin yanı sıra Güney Kürdistan Parlamentosu Başkanı Yusuf Muhammed, Güney Kürdistan'dan kongreye gelen isimlerden oldu. Konuklar için de simültane sistemi konulan salonda konuşmalar Türkçe, Kürtçe ve İngilizce olarak anlık olarak çevriliyor. 

Rojava konuklarına Türkiye engeli

Rojava'dan kongreye katılmak isteyenler ise Türkiye'nin engelinden dolayı kongreye gelemedi. Türkiye'nin sınır kapılarını kapalı tutmasından dolayı TEV-DEM ve PYD temsilcilerinin de aralarında bulunduğu Rojava heyeti kongreye katılamadı. Sadece İçişleri Konseyi Başkanı Ebdulkerim Ömer kongreye Rojava temsilcisi olarak katılabildi. 

Basından yoğun ilgi 

Kongreye 200'ün üzerinde gazeteci akredite olurken, AKP'nin savaş çığırtkanlığını yapan medyaya ambargo uygulandı. Yine çok sayıda canlı yayın aracı salon girişindeki yerini alarak, kongreyi kamuoyuyla canlı olarak paylaşıyor. 

Kongrede toplanan binlerce kişi, salonda bulunan bir grup gencin Cizre, Sur ve Silopi'de yaşamını yitirenler için saygı duruşu anonsuyla birlikte saygı duruşuna geçti. Saygı duruşu boyunca binlerce kişi hep bir ağızdan "Çerxa şoreşê" marşı okundu. Spontane gelişen bu durum karşısında da platformdaki müzik kesildi.

Direniş cephelerine selam 

Coşkunun her dakika yükseldiği kongrenin açılışı Sur, Cizre ve Silopi direnişlerine selamla başlarken, "Direnişleri direnişimizdir" sloganın ardından salondan dakikalarca "Kürdistan faşizme mezar olacak" sloganları atıldı. 

Kongrenin divan kurulu üyeliğine geçtiğimiz günlerde barış bildirinse imza attığı gerekçesiyle gözaltına alınan akademisyen Onur Hamzaoğlu, Leyla Güven divan eş başkanlığına Seher Akçınar Bayar, Feleknas Uca, Ali Kenanoğlu, İrem Güven ve Musa Alkan seçildi. 

Demokrasi ve özgürlük şehitleri unutulmadı 

Divan Eşbaşkanı Leyla Güven, demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına bir dakikalık saygı duruşu için anonsu yaparken, "şehid namırın" sloganları atıldı. 

Kongrenin açılış konuşmasını yapan divan eş başkanı Onur Hamzaoğlu, kapitalist sistemin yaşadığı küresel krize işaret ederek, "Özerk yönetim talepleri üzerinden karşı koyuşlara bir saldırıya tanıklık ediyoruz. İnsanoğlu toprağı kazmayı öğrendiğinden beri hendek kazıyor. Biz de şu an açılan hendekler saldırılara karşı basit bir savunma aracı ama arkadaşındaki direniş yolumuzu aydınlatıyor" dedi. 

Faşizme karşı ortak müdahale çağrısı 

Barış bildirisine imza atan akademisyenlerin maruz kaldığı linç kampanyasına da değinen Hamzaoğlu, şunları söyledi:"Meclis çıkardığı yasalara sahip çıkmıyor. Bugün yaşadığımızın adı faşizmdir. Bu tanımı kabul ediyorsanız bir çağrıda bulunmak istiyorum. Türkiyeli bütün muhaliflere ilkbaharda doğa uyanacak eğer bizim de baharda yeniden canlanmamızı istiyorsanız faşizme karşı ortak mücadeleye davet ediyorum. Daha geç olmadan bu faşizm hep beraber yıkmaya davet ediyorum. Faşizme karşı mücadeleyi bir an evvel başlatalım."

Daha sonra söz alan Leyla Güven ise Sur, Cizre ve Silopi direnişinin sıcaklığıyla salonu dolduran binleri selamladı. Kongrenin tarihi bir süreçte gerçekleştiğini ifade eden Güven, "Halkımız aylardır direniyor, halkımız hakları için demokrasi için ortak bir yaşam için öz yönetimlerini ilan etti. Buna karşı devreye konulan savaşta devam ediyor. AKP Kuzey Kürdistan'da bu saldırılarla sonuç almak istiyor. AKP'ye bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. Tarih yapraklarına baksınlar Kürtler hiçbir zaman korkmadılar, bundan sonra da korkmayacaklar" dedi. 

Kobanê direnişin sembol parçası olan "Kobanê iro xemgine" parçasını hatırlatan Güven, aynı duyguların bugün Cizre, Sur ve Silopi için de geçerli olduğunu ifade ederek, Silopi'de katledilen 3 Kürt kadın siyasetçiyi unutmayacaklarını kaydetti.