Bugun...



KCK Genel Başkanlık Konseyinden Sozdar Avesta,'Gerilla yeni taktik ve eylemlerle bu halkın intikamını alacaktır'

KCK Genel Başkanlık Konseyinden Sozdar Avesta,“Büyük direniş ruhu Kürt halkına kazandıracaktır’’ dedi. Koma Civakên Kurdistanê (KCK) Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Sozdar Avesta, bölgede yaşanan son gelişmeleri ANF değerlendirdi.

facebook-paylas
Güncelleme: 22-02-2016 00:42:31 Tarih: 21-02-2016 10:31

KCK Genel Başkanlık Konseyinden Sozdar Avesta,'Gerilla yeni taktik ve eylemlerle bu halkın intikamını alacaktır'

KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Sozdar Avesta,

 

'Gerilla yeni taktik ve eylemlerle bu

 

halkın intikamını alacaktır'

 

KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Sozdar Avesta, “Büyük direniş ruhu Kürt halkına kazandıracaktır’’ dedi.

Koma Civakên Kurdistanê (KCK) Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Sozdar Avesta, bölgede yaşanan son gelişmeleri ANF değerlendirdi.

 

Avesta, Kürt halkına yönelik gerçekleştirilen katliam ve soykırım politikalarına karşı gerillanın sessiz kalmayacağını, sürece müdahale edeceğini, direnişin her yerde büyüyeceğini söyledi.

 

‘Bu halk teslim olmayacak'

 

15 Şubat Uluslararası komplonun yıldönümünü değerlendiren Avesta, bu yıl yapılan protesto eylemlerine ilişkin şu değerlendirmelerde bulun: “Önceki yıllarda da 15 Şubat komplosuna ilişkin eylemler oluyordu. Ama hiçbir yıl bu yıl kadar güçlü geçmedi. Yaşam durdu adeta. Kürt halkının yaşadığı her yerde eylemler oldu. Özgürlükten, barıştan yana herkes bu komploya karşı sesini yükseltti, eylemlerini sürdürdü, mücadelelerine aralıksız devam etti. Kuzey Kürdistan’da direniş Sur’da, Cizre’de, Silopi’de zirveye çıktı. İki buçuk aydır Sur’da kutsal bir direniş söz konusu. Kürt halkının onurlu savunması devam ediyor. 15 Şubat’ta Türkiye Devletinin ve AKP Hükümetinin vahşeti Cizre’de devam etti. Nasıl ki Hitler döneminde özgürlük isteyenleri fırınlarda yaktılarsa aynı zihniyet, aynı yöntemlerle Sarayın faşizmi Cizre’de kendisini gösterdi. Orada faşizmini uygulamalarına rağmen büyük bir direniş, büyük bir duruş yaşandı. Katliamlar oldu ama bir o kadar da büyük bir umut, büyük bir beklenti, yüksek direniş ruhu vardı. O vahşet bodrumlarında günlerce yaralı olarak bekleyenler büyük bir irade gösterdiler. Onlardan tek biri bile AKP’nin bu Hitler faşizmine teslim olmadı. O direniş bodrumunda teslim olmayan Mehmet Tunç’un da dedini gibi Kürt halkı diz çökmedi, çökmeyecektir de.’’

 

‘Eylemlerinden dolayı halkımızı kutluyorum’

 

Türkiye Devleti ve AKP Hükümetinin Cizre’de bodrum katlarında yaşanılanların kendileri için başarı olarak gördüklerini, Kuzey Kürdistan’da yaşanan direnişlerin 15 Şubat komplosunu boşa çıkardığını söyleyen Avesta, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Türkiye Devleti Kuzey Kürdistan’da, Kuzey Kürdistan’ın bodrumlarında yaşanılanları kendisi için büyük başarı olarak görüyor. Ama dünya da biliyor ki onlar başarısız oldular. Kuzey Kürdistan’da geliştirilen bu direnişler, 15 Şubat komplosunu bir kez daha boşa çıkartmış oldu. Kürdistan halkının mücadelesi, özgürlük savaşçılarının iradeleri, direniş ruhları, özgür duruşları başarıya ulaşmıştır. Bu direnişlerle halkımız komploya karşı mücadele içerisinde olduklarını, komployu boşa çıkardığını bir kez göstermiş oldu. Halkımız aslında “hiçbir zaman komployu yapanlardan korkmadık ve sonuna kadar da bu direnişimiz, mücadelemiz sürecek” mesajını verdi. Bu yılki 15 Şubat eylemleri de anlamlı ve değerliydi. Her yerde farklı eylem tarzlarıyla 15 Şubat komplosu bir kez daha kınandı, kabul edilmedi. Bu yıl Kobanê ruhuyla, 2015 yılında Rojava’da elde edilen başarıların ruhuyla Rojava’nın her üç kantonunda büyük ve önemli başarılar elde edildi. Aslında bu başarılar da komploya verilen cevaplardan bir tanesidir. 15 Şubat’taki eylemlerde bu emeğin, direnişin, mücadelenin, paradigmanın sahibi Rêber APO olarak görüldü ve 15 Şubat’ta halkımız Önderine direnişleriyle, büyüttükleri mücadeleleriyle sahip çıktılar. Rojava Kantonlarında anlamlı eylemler yapıldı. Bu eylemler Kobanê, Cizre ve Sur’un direnişiyle gelişti. Aynı zamanda bu eylemler Güney ve Rojhilat Kürdistan’ında da gelişti. Bu direnişler her yere yayıldı. Eylemleriyle her yerde komploya büyük bir cevap veren halkımızı bu duruşlarından kaynaklı kutluyor, selamlıyorum. Bu direniş bu ruhla devam edecektir.”

 

‘Sessizlikleri ortak olmayanlarındır’

 

Sürecin her yönüyle bir berraklık yarattığını, direnişlerin mücadeleyi büyüttüğünü, böylesi süreçlerin içerisinde yer alan güçlerin de tavırlarının belli olduğuna vurgu yapan Avesta, “Dostluğunu göstermek isteyenler gösteriyor. Karşı olanlar da her türlü şekilde karşı olduğunu gösteriyor. Başından beri uluslararası komploya karşı Güney güçleri (genel olmasa bile) KDP gibi ekonomik çıkarları peşinde olanlar, komploya karşı üzerlerine düşen görevleri yerine getirmediler. Onlar ile Türkiye’nin çıkarları en üst düzeyde. Bu çıkarları uğruna Kürt halkının değerlerini görmezden gelme, Kürt halkının komploya karşı göstermiş olduğu tepkilere, eylemlere engel olma sorumsuzca bir tavırdır. Kürt gençlerinin, bu halkın evlatları olan gençlerin o vahşet bodrumlarında katledilmesine ilişkin Güney Hükümetinin her hangi bir tepkisi söz konusu değildi. Kürt halkına vahşet uygulayan Türk devleti ile dostluk ilişkileri kurma söz konusuydu. Türkiye Devleti bu vahşeti, bu vahşeti yapacak gücü onlardan alıyor. Ortadoğu’da Türkiye ile beraber kalan ve onunla birlikte bu vahşeti izleyen, ses çıkartmayan KDP’dir. Sessizlikleri ortak olmalarındandır” ifadelerini kullandı.

 

‘Direniş büyüyecektir’

 

İçinde bulunulan sürecin kritik olduğunu, Türkiye Devletinin derin bir kaos yaşadığını ve bu kaos siyasetini sürdürmekte ısrarlı olduğunu belirten Avesta, Türk Devletinin Kürt halkına yönelik gerçekleştirdiği imha ve inkar politikalarının her geçen gün büyüdüğünü dile getirdi. Türk Devleti ve AKP Hükümetinin bir çıkmaza girdiğini, bu çıkmaz karşısında Kürt halkına yönelik saldırılarını arttırdığını ifade eden Avesta, bu kirli politikalara kaşı mücadelenin büyütülmesi gerektiğini söyledi. Sürecin dört parça Kürdistan’da, yurtdışında, zindanlarda, özgürlük dağlarında büyüyeceğine vurgu Avesta, “Artık yeni bir süreç başlıyor. Kürt halkı büyük bir iradeyle Cizre’de ortaya çıkan ruhla, düşmeyen Sur, Hezex, Kerboran, Gever ve Silopi direnişleriyle devam edecektir. Her yerde bu direniş sürecektir. Daha önce de söylenilmişti. Eğer, Kürt gençleri, Kürt halkı evlerde diri diri yakılsa bu ateş onları da yakacaktır. Bu ateş sadece Kürdistan’da yanmayacak. Bu ateş Türkiye’nin her tarafına yayılacaktır. Faşizmin olduğu her yerde direniş olacak, direniş ön plana çıkacak, mücadele edilecektir. Yeni bir döneme girdiğimiz 2016 baharı halkların baharı olacaktır. YPS, YPS-JİN safları daha da büyüyecektir. Kürdistan’ın her yerinde direnişler olacak ve bu direnişler büyüyecektir”.

 

 

‘Her alan mücadele alanı olacaktır’

 

Özgürlük hareketi bir direniş içerisinde olduğunu, gerilla eylemlerinin de devreye girdiğini söyleyen Avesta, Kürt halkına yönelik gerçekleştirilen katliamlara karşı gerillanın devreye gireceğini ifade etti. Avesta, şunlara dikkat çekti: “Gerilla bundan sonra büyük, yeni ve değişik eylem tarzlarıyla bu halkın intikamını alacaktır. Amed-Çewlig hattında yapılan eylem de gösteriyor ki şehitlerin kanı yerde kalmayacaktır. Bu inançla Sultanların, Deryaların, Mehmetlerin, Sêvêlerin, Pakize, Fatmaların ruhuyla bu eylemler devam edecektir. Kürt kadınları bu ruhla Cizre direnişini 8 Mart etkinliklerini şimdiden büyük bir eyleme ve anlama dönüştürmelidir. Herkesin üstüne görevler düşüyor. Herkes bu direnişlerde yer almalıdır. Zindandan dağlara, dağlardan metropollere, Avrupa’ya kadar her alan direniş alanı, mücadele alanı olmalıdır. Herkesin bu ruh ve bilinçle katılım yapması gerekir. Bu ruh bizleri başarıya ulaştıracaktır. Büyük bir ruh Kürt halkına kazandıracaktır. Kürt gençleri, kadınlar, özgürlük isteyen kesimler, bu halkın dostları, bu faşizm ile yaşamak istemeyenler bu direniş etrafında yerlerini almalı, bu direnişin etrafını büyük bir coşkuyla sarmalılar.”

 

‘Türk devleti Rojava devrimine müdahale etmek istiyor’

 

İçinde bulunan sürecin sonuç alıcı bir süreç olduğunu, bu sürecin devam edeceğini söyleyen Avesta, eğer Türk Devleti ve yandaşları Özgürlük Hareketi ve Kürt halkının teslim olacağını, mücadelesinden vazgeçeceği düşünüyorlarsa yanıldıklarını ifade etti. Türk Devletinin Rojava Devrimine karşı yeni oyunlar peşinde olduğuna vurgu yapan Avesta, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Türk Devleti Rojava’daki iradeyi kırmak istiyor. Bunun için saldırılarını arttırıyor. Kürt halkına yönelik düşmanlığını Rojava’daki Kürtler karşısında da en üst düzeye çıkartmış durumda. Kuzey Kürdistan’da yaşananları Rojava’ya bağlıyor. Rojava’dan destek aldıklarını söylüyor. DAİŞ’in elindeki yerlerin kendileri için kırmızıçizgi olduğunu söylüyor. DAİŞ gibi barbar bir örgütün elindeki yerlerin özgürleştirilmesi Türkiye Devletine ağır geliyor herhalde. Ondan ısrarla YPG’yi tehdit ediyor. Bunun için de Efrin Kantonuna yönelik saldırılarını arttırmış durumda. Oradaki YPG mevzilerini bombalıyor, orada bulunan halkı tarıyor. Türkiye Devleti bunları yaparak dışarıdan destek alacağını düşünüyordu. Ama düşündükleri gibi destek gelmedi. Dış ülkeler Türkiye’yi bu konuda uyardı. Birleşmiş Milletler, Türkiye’nin Suriye’de YPG’yi hedef alan top atışları konusunda Ankara’yı uluslararası hukuka uymaya, saldırılarını durdurma çağrısında bulundu. Türkiye Devletinin artık tek başına olduğunu görmesi gerekiyor.”

 

‘Çetelere vurulan en büyük darbelerden biri Şedade’dir’

 

Hasekê’nin Güney kırsalında DAİŞ çetelerinin stratejik askeri merkezlerinden Şeddade bölgesine yönelik QSD güçlerinin başlattıkları özgürleştirme hamlesine ilişkin de konuşan Avesta, “DAİŞ, Şeddade’yi Til Koçer, Til Hemis, Şengal ve diğer bölgelere saldırılarda bir üs olarak kullanıyordu. Buradaki işgali helal olarak gören çete grupları Şeddade’yi Xabur suyu kenarındaki Asuri köylerine saldırarak kaçırdıkları Asuri halkımızı ve kadınlarının toplandığı bir merkeze dönüştürmüşlerdi. Bu hamle Şeddade’yi Êzidi kadın ve çocuklarımızı satma pazarı haline getiren çetelere vurulan en büyük darbedir. Şeddade başarısı, kadınları köleleştiren, insanlık düşmanı güçlerin elinden alınan yerlerin insanlık onuru için önemli ve anlamlıdır. Bu güçler haklı bir mücadele veriyor. Bütün dünyayı ürküten, korkutan kanlı bir örgütün Rojava’nın Efrin bölgesinde durdurulması, DAİŞ’in elindeki yerlerin özgürleştirilmesi anlamlıdır. Nerede DAİŞ zulmü, barbarlığı ve diktatörlüğü varsa orada direniş söz konusudur. Kürtlerin haklı mücadelesi kazanacaktır. Bu güçlerin pratiği ortadadır. Bu güçlerden YPG, sadece Rojava’yı özgürleştirmiyor. Şengal’e ulaşan ilk gruplar arasında yer alıyor YPG. YPG görevini yerine getirmiştir. Halklara verdiği sözü tutmuştur. Bir nebze de olsa hakları sevindirmiştir. Bizler de bu hamleyi kutluyoruz.”

‘Kürt halkına yapılan katliamların hesabı soruluyor’

 

Ankara’daki eyleme ilişkin de konuşan Avesta, “Ankara eylemini Kürdistan Özgürlük Şahinleri üstlendi. Kürt gençleri yıllardır kendilerini feda ediyor. Kürt halkı üzerinde yürütülen bu kirli politikaları, katliamları Kürt gençleri artık kabul etmiyor.  AKP, geri dönüşümü olmayan bir yola girmiş durumda. İlginç olan şey ise, eylem gerçekleştirildikten bir saat sonra sahte eylemcinin kimlik bilgilerinin ortaya çıkmasıdır! Dünyanın gözü önünde Tahir Elçi katledildi, ama daha faili ortaya çıkmış değil. On yıla yakın bir süredir Hrant Dink cinayeti açıklığa kavuşmuş değil. Uluslararası alanda destek alıp Rojava’ya saldırmak için bu eylemi yapan kişinin YPG ile bağlantısının olduğunu ısrarla dile getiriyorlar. Ama ortaya çıkan haber ve açıklamalarla eylemin YPG ile ilgisinin olmadığı doğrulandı ve AKP Hükümeti ile Türk Devletinin maskesi bir kez daha düşmüş oldu.’’



HABER VİDEOSU


Sozdar Avesta,Gerilla yeni taktik ve eylemlerle,?Bu halk teslim olmayacak'


Kaynak: ANF

Editör: yeniden ATILIM

Bu haber 2214 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Kürt halkı Haberleri

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI YUKARI