Bugun...



Kenan Malik yazdı: Hepimiz Aynı Koronavirüs Gemisinde Değiliz

Nijerya’nın Lagos kentindeki Makoko yüzer gecekondu mahallesi, koronavirüs krizinden çok önce bile hastalıkla kuşatılmıştı. Delhi ya da Lagos’un gecekondu mahallelerinde sosyal mesafelenme bir hayalken, sosyal dışlanma fazlasıyla gerçek ve ölümcüldür. Johannesburg’un Alexandra ilçesinde, 180.000 ila 750.000 kişi, tahminen 20 bin kulübede yaşamaktadır. Bu tür mahallelerde sosyal mesafelenme ne anlama gelir?

facebook-paylas
Tarih: 08-05-2020 02:50

Kenan Malik yazdı: Hepimiz Aynı Koronavirüs Gemisinde Değiliz

Hepimiz Aynı Koronavirüs Gemisinde Değiliz

Kenan Malik

https://cdn-5b587543f911c8101c180c24.closte.com/wp-content/uploads/2020/04/5184.-696x418.jpgNijerya’nın Lagos kentindeki Makoko yüzer gecekondu mahallesi, koronavirüs krizinden çok önce bile hastalıkla kuşatılmıştı.

Delhi ya da Lagos’un gecekondu mahallelerinde sosyal mesafelenme bir hayalken, sosyal dışlanma fazlasıyla gerçek ve ölümcüldür.

Johannesburg’un Alexandra ilçesinde, 180.000 ila 750.000 kişi, tahminen 20 bin kulübede yaşamaktadır. Bu tür mahallelerde sosyal mesafelenme ne anlama gelir?

KENAN MALİK *

Michael Gove, hem Boris Johnson hem de Sağlık Bakanı Matt Hancock Covid-19 tarafından yere serildiğinde, “virüsün ayrım gözetmediğini” ileri sürdü. Ama toplumlar gözetir. Ve bunu yaparken de, virüsün neden olduğu yıkımın eşit bir biçimde paylaşılmadığından emin olurlar.

Bunu düşük ücretlilerin orantısız bir biçimde hem çalışmaya devam etmek zorunda olmasında hem de işten çıkarılmalarının daha olası olmasında görebiliriz; bir Amazon işçisinin güvencesiz koşullara karşı bir protestoya öncülük ettiği gerekçesiyle işten çıkarılmasında; zenginlerin, birçok NHS (Britanya Ulusal Sağlık Hizmeti) çalışanının bile mahrum bırakıldığı koronavirüs testlerine erişebilmesinde görebiliriz.

Ama toplumların virüsün ayrım gözetmesine nasıl izin verdiğini en açık biçimde görebilmek için, Londra, Roma ya da New York’a değil, Delhi, Johannesburg ve Lagos’a bakın. Burada “sosyal mesafelenme”, Avrupalılar ya da ABD’liler için olduğundan oldukça farklı bir anlama sahiptir. İnsanlar arasındaki fiziksel alandan ziyade, zengin ve yoksul arasındaki sosyal alan hakkındadır; bu da, toplumsal yalıtımın herhangi bir türünü sadece ayrıcalıklıların sürdürebileceği anlamına gelir.

750 bin insan 20 bin kulübede yaşıyor

Johannesburg’un Alexandra ilçesinde, 180.000 ila 750.000 kişi, tahminen 20.000 kulübede yaşamaktadır. İçinden Güney Afrika’nın en kirletilmiş nehri olan Jukskei geçer. Nehrin suları kolera taşır ve lağımdan dolayı siyah renkte akar. Makoko sık sık Lagos’un “yüzer gecekondu mahallesi” olarak adlandırılır çünkü kulübelerin üçte biri, pis kokulu lagünün üzerinde yükselen direklerin üzerine inşa edilmiştir.

Orada kaç kişinin yaşadığından hiç kimse emin değildir ama 300.000’den daha fazla olduğu tahmin edilir. Bombay’daki Dharavi, dünyanın en büyük gecekondu mahallesidir. Makoko ve Alexandra gibi, aşırı derecede zengin alanların yakınına yerleşmiştir ama orada yaşadığı tahmin edilen milyonlarca insan, bir zamanlar çöp boşaltım sahası olan birkaç kilometre kareden daha küçük bir alana sıkışmıştır.

Bu tür mahallelerde sosyal mesafelenme ne anlama gelir? Geniş aileler çoğu zaman bir ya da iki odalı kulübelerde yaşar. Evler iyice temizlenmiş ve korunmuş olabilir ama birçoğu tuvaletten, elektrikten ve akan sudan yoksundur. Ortak kullanılan tuvaletler ve çeşmeler çoğu zaman binlerce kişi tarafından paylaşılmaktadır. İshalden tifoya kadar türlü türlü hastalık, koronavirüsten çok daha önce bu tür mahalleleri kuşatmıştı.

En büyük kitlesel göç

https://cdn-5b587543f911c8101c180c24.closte.com/wp-content/uploads/2020/04/4129.-1024x614.jpgBombay’daki koronavirüs karantinası sırasında Dharavi’daki kulübelerinde insanlar.

Güney Afrika, Nijerya ve Hindistan karantina uyguladı. Hem Alexandra hem de Dharavi ilk koronavirüs vakalarını bildirmiş durumda zaten. Ama bu tür mahallelerde, kişinin kendisini koronavirüsten koruyabileceği fikri, temiz su gibi mucizevi görünüyor olmalıdır.

Geçen hafta onbinlerce Hintli işçi, ücret alma olasılığından aniden yoksun bırakıldı ve toplu taşımanın büyük bir kısmının durdurulmasıyla, çoğu yüzlerce kilometre ötedeki köylerine yürümeye karar verdi. Bu, ülkenin bölünmesinden bu yana gerçekleşen en büyük kitlesel göçtü.

Hindistan’daki istihdamın beşte dördü kayıt dışı sektörlerdedir. Neredeyse 140 milyon işçi, yani Hindistan’ın çalışabilir nüfusunun dörtte birinden fazlası, ülkenin başka bir yerinden göç edenlerdir. Buna rağmen onların gereksinimleri, işçilerin eylemleri karşısında şoka giriyor gibi görünen politik karar alıcıların kafasında güçbela anlam ifade etti.

Hindistan’ın büyük göçü, “göç”ün, Batı’da bizim hayal ettiğimiz gibi sadece dış göç olmadığını, aynı zamanda iç göç olduğunu da gösterdi. İster Hindistan’da ister Nijerya’da isterse Güney Afrika’da olsun, iç göçmenler, çoğu zaman dış göçmenler gibi muamele görür ve bu çoğu zaman da aynı nedenledir – “bizden biri” olarak görülmezler ve bu nedenle de temel hakları ve insan onurları inkâr edilir. Bilhassa şok edici bir olayda memurlar, Hindistan’ın kuzey eyaleti Uttar Pradesh’deki Bareilly şehrine dönen yüzlerce göçmene, genellikle otobüsleri sterilize etmekte kullanılan kimyasallar sıktı. Onlar haşarat da olabilirdi, sadece metaforik olarak değil bedensel olarak da.

Topluluk ve ulus retoriği

Bütün bunlar bizi “topluluk”un ne anlama geldiğini daha fazla düşünmeye zorlamalıdır. Britanya’da salgın, toplumu düşünmenin ve topluluk dayanışmasının çiçeklenmesine neden oldu. Yaşadığım güney Londra’da, kendini yalıtan yaşlılara yardım etmek için bir yardımlaşma grubu peyda oldu. Yiyecek bankası yeni bir gönüllü ordusu kazandı. Bu tür hoş gelişmeler ülkenin dört bir yanındaki yüzlerce yerde tekrarlandı.

Ama topluluk fikri ne basittir ne de hayal edebileceğimiz gibi basitçe iyidir. Donald Trump, söylenen göre sadece ABD’liler için kullanılacak bir aşının oluşturulması için bir Alman şirketine milyonlarca dolar önerdiğinde; Almanya İtalya’nın tıbbi ekipman ithalatını engellediğinde; Britanya, Portekiz’in aksine, sığınmacıların koronavirüs krizi boyunca sosyal haklara ve sağlık hizmetlerine erişim hakkını genişletmeyi reddettiğinde; her biri bunu belirli bir topluluğu ya da ulusu korumak adına yaptı.

https://cdn-5b587543f911c8101c180c24.closte.com/wp-content/uploads/2020/04/3543.-1024x614.jpgGüney Afrika Ulusal Savunma Gücü askerleri 28 Mart 2020’de Johannesburg’un Alexandra ilçesinde karantina uyguluyor.

Topluluk ve ulus retoriği, sadece ‘ait olmadıkları’ varsayılanların görmezden gelinmesi için değil, aynı zamanda içerideki bölünmeleri örtbas etmek için de bir araç haline gelebilir. Hindistan’da Narendra Modi’nin BJP hükümeti Hindistan Ana’yı ya da Bhārat Mata’yı överek, sürekli olarak milliyetçi temalar çalıp söylemekte. Ama bu, Müslümanlardan yoksullara kadar birçok grubu dışlayan bir milliyetçilik. Dharavi’de ve Alexandra’da ve Makoko’da ve birçok benzer yerde, öldürücü olan sadece koronavirüs değil, hem yoksul ülkelerdeki hem de daha zengin uluslardaki zenginlerin, apaçık eşitsizlikleri görmezden gelme arzularıdır.

Geçtiğimiz haftalarda Britanya’da, düşük ücretli işçilerin öneminin hoş olduğu kadar geç de kalmış bir kabulü meydana geldi. Buna rağmen önceki on yıllarda, onların gereksinimleri, “hepimiz aynı gemideyiz” mantrası altında, kemer sıkma taleplerine kurban edildi. Aynısının, topluluk ve ulus retoriğinin ayrıcalıklı grupların çıkarlarını korumak için devreye sokulmasıyla, salgından sonra da meydana gelmesinden kaçınmamız gerekir. Daha milliyetçi ve daha az küresel olmakta ısrar eden bir dünyada, Dharavi, Alexandra ve Makoko gibi yerlerde neyin var olduğunu basitçe görmezden gelmekten de kaçınmamız gerekir.

Gove “hepimiz virüsün tehdidi altındayız” gözleminde bulundu. Bu doğrudur. Ama toplumların, hem ulusal hem de küresel olarak, bazılarının diğerlerinden daha fazla riskle – ve sadece koronavirüsten kaynaklanan riskle de değil – yüz yüze kalmasını sağlayacak şekilde yapılandırıldığı da doğrudur.

(*) Kenan Malik bir Observer köşe yazarıdır.

Kaynak

Çeviri: S. Erdem Türközü

Bunu paylaş:

 




Kaynak: Dünyadan Çeviri

Editör: Yeniden ATILIM

Bu haber 787 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Çeviri Haberleri

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI YUKARI