Nuriye ve Semih ile Dayanışma Platformundan,

İçişleri Bakanı Soylu’nun  “terörist” sözlerine tepki 

Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın açlık grevlerinin 135’inci gününde yapılan destek eyleminde konuşan avukat Barkın Timtik, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Gülmen ve Özakça için kullandığı “terörist” sözlerine tepki gösterdi. 

Nuriye ve Semih ile Dayanışma Platformu, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın açlık grevlerinin 135’inci gününde Kadıköy Süreyya Operası önünden Khalkedon Meydanı'na yürüyerek destek eylemi yaptı. Devrimci Parti (DP) Genel Başkanı Ufuk Göllü, Berkin Elvan'ın annesi Gülsüm Elvan, Cumartesi Anneleri ve çok sayıda kişinin katıldığı eylemde, sık sık "Nuriye Semih yalnız değildir" ve "Her yer Yüksel her yer direniş" sloganları atıldı.

‘ Asıl terörist AKP'dir’

Khalkedon Meydanı’nda konuşan Gülmen ve Özakça’nın avukatlarından Barkın Timtik, 23 Eylül'de Ankara'da yapılacak olan Gülmen ve Özakça’ya destek eylemine çağrı yaptı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Gülmen ve Özakça’yı “terörist” ilan ettiğini hatırlatan Timtik, "Asıl terörist bu halka zulüm edenlerdir. Asıl terörist işçilerin, emekçilerin hakkını gasp edenlerdir. Asıl terörist AKP'dir. Ya Nuriye ve Semih'in haklarını vereceksiniz ya da bu halkı kendinize düşman edeceksiniz" diye konuştu.

‘KHK’lerin insanların hayatlarında bir kangrene dönüştü’

Basın açıklamasını okuyan Suruç katliamının tanıklarından Koray Türkay, Yüksel direnişinin 255 ve açlık grevinin 135’inci günü olduğuna dikkat çekerek, Gülmen ve Özakça’nın taleplerinin kabul edilmesi için burada bulunduklarını ifade etti. OHAL rejimi ile birlikte KHK’lerin insanların hayatlarında bir kangrene dönüştüğünü dile getiren Türkay, “Yüz binlerce emekçiyi işsiz bırakmış ve zaten açlık sınırı rekorlarına koşan ülkemizin emekçileri AKP'nin tekçi ve emek düşmanı anlayışına kurban edilmiştir. Yüksel direnişi teslim olmamanın ve haksızlığa itirazın meşru bir direnç alanı haline gelmiştir" ifadelerini kullandı. Açlık grevinin 137’inci gününde Ankara'da olacaklarını aktaran Türkay, "Biz Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın haklı direnişinin ve hak arayışının yanındayız. Meşru talepleri, talebimizdir. Açlık grevi direnişini selamlıyoruz" diye konuştu. 

Cumartesi Annelerinden Hanife Yıldız ise, "Bizi sokaklarda görmek istemiyorlar taleplerimizi kabul etsinler, bizler de sokaklarda olmayalım. Böyle yaptıkça onlar bizler daha çok alanlarda olacağız. Ülkeyi yönetenler ülkeyi doğru yönetemiyorlar, bırakın halk yönetsin" dedi.

 “Onların ellerimizden kayıp gitmesine izin vermeyeceğiz”

KHK’larla ihraç edilen ve Nuriye ve Semih’in talepleri kabul edilmesi için 5 günlük açlık grevini sonlandıran Akademisyen Serdar Başçetin, iki eğitimcinin sade ve basit bir talepleri olduğunu; işlerine geri dönmek istediklerini hatırlattı. “ Onların ellerimizden kayıp gitmesine izin vermeyeceğiz” diyen Başçetin, “ Eğer onların ellerimizden kayıp gitmesine izin verirsek, bunun acısını ömür boyu yaşayacağız” diye konuştu.

Bu haftaki açıklamayı Suruç gazisi Koray Türkay okundu. Açıklama öncesi kısa bir konuşma yapan Türkay, “Esmer çocukları biraz olsun yüzünü güldürmek için çıktığımız yolda bizi katledenler bugün Nuriye ve Semih’i ihraç edip ölüme terk edenlerdir” dedi. Bugün açlık grevinin 135 günü, hükümetin utancında 135 günü, direniş tarihinin 135 günü olduğunu vurgulayan Türkay, Nuriye ve Semih’in derhal serbest bırakılmasını, taleplerinin kabul edilmesini, hukuksuz bir şekilde KHK’larla ihraç edilen emekçilerin işlerine geri iade edilmesini, OHAL ve KHK’larla son verilmesini istedi.

Eylem, alkış, zılgıt ve ıslıklarla sona erdi.