“Var bi hayalimiz!

Yeryüzündeki tüm yolculuklar tek bir adımla başlar.

                        Sen de bir adım at geleceğimizi birlikte kuralım!

                                  Mezuniyeti Bekleme, Umudu Büyüt!

                                         Yalnızca Üniversitelerde değil

                                                liselerde de haklarımız, özgürlüğümüz için bir araya geliyoruz

                                                                Düşün, yarat, savun : Öğrenci Sendikası'na katıl!”

Diyen genç öğrenci arkadaşlarımızın gözünde Rusya-Ukrayna krizine bakışları çok önemli!

Bu anlayışla öğrenci sendikası tarafından bu söyleşinin çevirisini aynen yayınlıyoruz:

Öğrenci Gözünden Rusya-Ukrayna Krizi

Türkiye’den Rusya’ya göçmen öğrenci olarak giden Öğrenci Sendikası üyesi MIPT (Moscow Institute of Physics and Technology) öğrencisi Süleyman Kibar ile Rusya-Ukrayna krizi hakkında konuştuk.

Soru: Rusya’ya da Ukrayna’ya da Türkiye’den ve farklı ülkelerden öğrencilerin sıklıkla göç ettiğini görüyoruz. Önümüzdeki süreçte göçmen öğrencilerin mağdur edilmemesi için en iyi koşullarda evlerine dönebilmeleri gerekiyor. Ülkeler arasındaki bu gerilim sonucunda öğrenciler tahliye edilebiliyor mu?

Cevap: Eski Sovyet ülkelerinde eğitim, Batı ülkeleri ve Amerika’ya göre çok daha uygun maliyetli diyebiliriz. Bu yüzden öğrenciler için bu ülkeler oldukça makul seçenekler haline geliyor.  Çoğu ülke gerilimin ilk tırmandığı safhada büyükelçilikleri vasıtasıyla ülkeyi terk etme çağrısı yaptı fakat Türkiye de dahil olmak üzere birkaç ülke bu çağrılar için oldukça geç kaldı ve bu durum öğrencilerde büyük bir kafa karışıklığına neden oldu. Kendi inisiyatifi ile dönen öğrenciler olduğu gibi resmi makamlardan açıklama bekleyen de çok sayıda öğrenci var. Gerilim en üst noktadayken ülkeyi terk etme çağrısı oldukça sıkıntılı bir durum çünkü havalimanları taktiksel açıdan önemli yerler ve ilk olarak buralar imha ediliyor. Bu da tahliyeyi çok zor hale getiriyor.

Soru: Ülkelerin bu kriz karşısında göçmen öğrencilere olan tutumları nasıl değerlendirilebilir?

Cevap: Şu an tam anlamıyla bir kargaşa durumu hâkim. Öğrenciler büyük bir tedirginlikle güvenli yerlerde tahliye için haber bekliyorlar. Bazı kaynaklar sivillerinde ateş hattında kaldığını belirtiyor fakat şu ana kadar herhangi bir göçmen öğrencinin sıcak bir çatışma arasında kaldığını duymadık. Birçok öğrenci kendi çabaları ile ülkeyi terk etmeyi ya da güvenli bir yerde tahliye için yetkililerden gelecek açıklamayı bekliyor. Farklı bölgelerde dayanışma ve sağlıklı bir iletişim kurmak adına WhatsApp, Telegram ya da Viber grupları kurarak bir ağ oluşturmuş durumdalar. Kendi arabalarıyla ya da araç kiralayarak sınır kapıları vasıtasıyla ülkeden çıkmaya çalışanlar ise yolda karşılarına çıkan çeteler, yakıt bulamama, gıda ve güvenlik sorunları ile mücadele ediyor. Sivil halka nefsi müdafaa için verilen silahlar ise tam bir kaos ortamı yaratıyor. ATM’lere ciddi bir talep söz konusu, gün içinde sürekli azalan bir işlem limiti nakit para sıkıntısını beraberinde getiriyor. Bunların dışında başka ülke vatandaşlarının Ukrayna’yı terk etmekte herhangi bir sorun yaşadıklarını henüz duymadık.

Soru: Göçmen öğrencilerin olabilecek en sağlıklı koşullarda evlerine dönebilmeleri adına Türkiye’nin tutumu hakkında neler söylemek mümkün?

Cevap: Türkiye, tahliye prosedürleri ve açıklamalar için ne yazık ki çok geç kaldı. Havayolu trafiği dün erken saatlerde kapatıldı, aynı zamanda havalimanlarının da büyük ölçüde tahribata uğratılması büyük bir sorun yaratıyor. Deniz yolu ise dün sabah saatlerinde çok tehlikeli bir hal aldı. Karadeniz’deki sıcak çatışma durumundan dolayı deniz yolu makul bir seçenek değil. Karayolu ise bölge bölge çeteler tarafından tehdit altında. Büyükelçilik dün son yaptığı açıklamada Ukrayna’da bulunan Türk vatandaşların kendilerine kişisel bilgilerini ulaştırmasını istedi fakat aktif savaş hattında bu kadar çok sayıda insanı tahliye etmek çok zor. Bu yüzden birçok öğrenci hala çözüm arayışı içerisinde.