Bugun...

‘Soma’da ödül gibi cezalar yeni katliamların önünü açtı’

 
Evrensel gazetesin den Dilek Omaklılar’a, Soma’da ölen Uğur Çolak’ın babası ve Soma 301 Madenciler Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı İsmail Çolak ve Soma’lı aliler konuştu.

‘Soma’da ödül gibi cezalar yeni katliamların önünü açtı’

Bartın’ın Amasra ilçesinde, Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessese Müdürlüğü’ne bağlı maden ocağında meydana gelen ve 41 işçinin hayatını kaybettiği grizu patlamasına ilişkin konuşan madenciler, “Yakın zamanda denetimlerin yapıldığı, bakanların ziyaret ettiği, Sayıştay raporlarına bile konu olan maden ocağında yaşananlara maalesef yabancı değiliz” dedi.

 

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptığı açıklamada, “Patlamanın sorumluları soruşturmayla ortaya çıkacak. Amasra en ileri maden teknolojilerine sahip. Biz kader planına inanmış insanlarız” demişti.

 

301 maden işçisinin yaşamını yitirdiği Soma katliamı (13 Mayıs 2014) sonrası yaşananları hatırlatan Somalılar, “Süreç, yapılan açıklamalar ve göstermelik başsağlığı mesajları son 8 yılda hiç değişmediği gibi tam tersi Soma’da davasında adalet katillerden yana işledi. Soma’da verilen ödül gibi cezalar yeni katliamların önünü açtı” dedi.

 

"Canın ve emeğin ucuz olduğu, kömürün insanlardan daha değerli olduğu bir ülke olduk”

Soma katliamında oğlu Uğur Çolak’ı kaybeden ve Soma 301 Madenciler Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı İsmail Çolak, “Aynı şeyleri yaşadık facianın olduğu saatten bu yana. Maden deyince bizim için fark etmiyor, ha Zonguldak ha Kütahya. Aynı acıları yaşamış insanlar olarak bizi derinden üzüyor. Soma Katliamına benzer bir katliam. İlk önce trafo dediler sonra asparagas haber dediler. Ama ihmaller sonucu insanlar hayatını kaybetti” dedi.

 

“41 işçi, 41 baba demek, ocak demek, kolay değil” diyerek sözlerini sürdüren Çolak, ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bartın faciasından sonra ‘kader’ açıklamasına tepki gösterdi. Çolak, “301 işçiyi katlettikten sonra da söylemişlerdi. Biz kader, fıtrat denilmesini asla kabul etmiyoruz. Bartın için de kabul etmeyeceğiz. Emeğiyle geçinen insanların ölümü kader olmamalı. Canın ve emeğin ucuz olduğu, kömürün insanlardan daha değerli olduğu bir ülke olduk” diye konuştu.

 

" Umarım kusurlu olan, suçlu olanlar kimlerse adalet önünde adil bir şekilde yargılanır"

“Soma’dan Ermenek’ten Şirvan’dan ders çıkarmadılar. Umarım Bartın’dan ders çıkarırlar” diyen Çolak, madenlerdeki denetimsizliği ve çalışma koşullarını hatırlattı. Çolak, “Yaşadığımız bu çağda bu facialar önlenebilir. Teknoloji de buna uygun. Ama bunu kullanacak insanların sorumluluğu ön plana çıkıyor. Yönetimin, denetimin burada birçok kusuru var. Biz adaleti bulamadık ama o insanlar umarım bulur. Umarım kusurlu olan, suçlu olanlar kimlerse adalet önünde adil bir şekilde yargılanarak, cezalarını çeker. Aldıkları cezaların kasten değil de olası kasttan olmalı. Sorumlular hak ettiği cezaları almalı” dedi.

 

"Soma’da Ödül Gibi Cezalar Katliamların Önünü Açtı"

Soma davası sürecinde “Başka Somalar yaşanmasın” diyerek sürdürdükleri mücadeleyi de vurgulayan Çolak, “Giden 301 kişinin tek bir tırnağını geri getiremeyeceğimizi biliyorduk. Bunu her yerde söyledik. Bizim davamız, mücadelemiz başka Somalar olmasın diyeydi. Ama istediğimiz sonucu, yargılamayı ve ceza almalarını beklerken ödül gibi cezaları verdiler. Ödül gibi cezalarla Soma gibi katliamların önünü açıyorlar, demiştik ve yanılmamışız. Bu düzen böyle olduğu sürece ne yazık ki bu katliamlar olmaya devam edecek” diye konuştu.

 

" Sürdürülebilir bir iş güvenliği uygulaması hiçbir kurumda yok. "

Soma’da maden işçisi Mustafa Şala, “Yine bir iş cinayeti canımızı yaktı. Aslında Soma katliamının yaşandığı bir ülkede artık hiçbir madencinin burnu bile kanamamalıydı. Aylarca ihmaller tartışıldı, iş güvenliği eksiklikleri tartışıldı, denetimsizlik tartışıldı, üretim zorlaması tartışıldı Soma’da. Sürdürülebilir bir iş güvenliği uygulaması hiçbir kurumda yok. Bağımsız denetim kuruluşları, Maden Mühendisleri Odası gibi kurumlar madenlere sokulmuyor” dedi.

 

Gaz birikmesi, metan oranı gibi risklerin Sayıştay raporlarında da olduğunu hatırlatan Şala, “Yasanın zorunlu kıldığı yaşam odası yalnızca kulakta hoş bir seda olarak kaldı” diye ekledi. Soma’da, Ermenek’te, Çorlu tren faciasında dava süreçlerini ve sorumluların cezasız kaldığını hatırlatan Şala, “Bu böyle olduğu sürece de para kazanma hükümdarlığının düzeni sürecek. Önlenebilir kazalar kaderimiz haline geliyor. Bu kabul edilemez. Yerin 350 metre altında yanarak, boğularak ölmek kader değildi” dedi.

 

" Soma’da da üretimde şirketler kendilerine üretmeye başlayalı riskler arttı."

Bir başka maden işçi ise, “Acilen tüm madenlerde gerekli tedbirler alınmalı ve madenciliğin çok tehlikeli işkolu olduğu kabul edilerek madencilik yasası yeni baştan düzenlenmelidir. Madenlerin kapıları her an denetleme yetkisine sahip bağımsız kuruluşlara hiçbir engel koymadan açılmalıdır. Onların tuttuğu raporlarda yazılanlar koşulsuz yerine getirilmelidir” dedi.

 

Denetimler olmadığını söyleyen işçi, “Soma’da da üretimde şirketler kendilerine üretmeye başlayalı riskler arttı. Rödovans anlaşması biten şirketler kendilerine çalışmaya başladı. İmbat, Demir Export gibi. Polyak zaten kendine çalışıyor ve özellikle Polyak’ta ciddi risklerden bahsediliyor” diye ekledi.

 

“Ölüm riski altında çalışmaya devam ediyoruz”

Polyak’ta çalışan bir işçi de “Polyak’ta tahlisiye ekipleri de Bartın’a gitti. İş güvenliğine dair benzer problemler bizde de yaşanmakta. Özellikle Soma havzasındaki en sıkıntılı yerlerden biri Polyak. Çünkü metan gazı sorunu dönem dönem yaşanıyor, bazen çalışma yaptığımız zamanda da metan gazı aralığı riskli diye tabir edilen 10-15 aralığını buluyor. İşverenin bu riski görmesine rağmen çalışmaya devam ediyoruz, buna karşı bir şey yapamıyoruz. Ölüm riski altında çalışmaya devam ediyoruz. Bu facianın yeniden yaşanması mümkün. Bunu engelleyecek bir yasal mevzuat maalesef yok” dedi.

 

Başka bir işçi ise Bartın faciasıyla yeniden Soma Katliamını yaşandığı zamana döndüklerini ve Erdoğan’ın ‘kader’ açıklamasına da şaşırmadığını dile getirdi. İşçi, “Belki 1 ay sonra unutulur diyordur. Bu zihniyet devam edecek, bu anlayış devam edecek maalesef. Madenciye ölüm fıtrat olarak görülüyor, Soma’da yaşadık bunu. Biz bunu kabul etmiyoruz. Alınmayan önlemler, yapılmayan denetimler vardır, bize kaderi dayatamazlar. Bartın’da da eminiz ki ihmaller var. Er geç ortaya çıkacak. Bir daha yaşanmaması için yapılması gerekenler belli ama bunu yapmayanlar, kâr hırsından dolayı yapmamaya da devam edecekler” diye konuştu.

 

" Kâr Hırsı Sürüyor, Üretim Baskısı Artıyor"

Soma’daki madenlere ilişkin ise facianın ardından düzenlemeler yapılsa da kâr hırsının devam ettiğini belirten işçi, “Üretim baskısı hâlâ var. Son zamanlarda kömüre yapılan zamlar, pahalılık şirketlerin gözünü döndürmüş durumda, daha çok para kazanmanın peşindeler. Bu sırada işçi sağlığı ve iş güvenliğine kim bakar?” dedi.



YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI