Bugun...



Sanatçı ve yazarlar: Baskılara seyirci kalmayalım

Hayatın Sesi TV, Zarok TV, TV 10 da dahil olmak 12 televizyon kanalı ve 11 radyonun yayınının durdurulmasına sanatçı ve yazarlar tepki gösterdi. OHAL kararlarıyla medyaya müdahale eden, yayın durduran iktidarı sert sözlerle eleştiren sanatçı ve yazarlar, Türkiye’de demokrasinin acil bir ihtiyaç olduğunu söylüyor.

facebook-paylas
Güncelleme: 01-10-2016 01:45:55 Tarih: 30-09-2016 20:28

Sanatçı ve yazarlar:    Baskılara seyirci kalmayalım

Sanatçı ve yazarlar:

 

Baskılara seyirci

 

kalmayalım

Hayatın Sesi TV, Zarok TV, TV 10 da dahil olmak 12 televizyon kanalı ve 11 radyonun yayınının durdurulmasına sanatçı ve yazarlar tepki gösterdi.

 

Evrensel gazetesi'nden Sevda AYDIN, Alicem AYDIN haberinde;

OHAL kararlarıyla medyaya müdahale eden, yayın durduran iktidarı sert sözlerle eleştiren sanatçı ve yazarlar, Türkiye’de demokrasinin acil bir ihtiyaç olduğunu söylüyor.

Sivil iradenin yapamadığı darbeyle yapılıyo

Aytaç Arman (Oyuncu): Söylenecek bir şey de kalmadı, bu gelişmeler karşısında. Darbeler, OHAL’ler KHK’ler... Düşünce özgürlüğü rafa kalktı. Aklı rafa kaldırdılar. Akla davet edeceğiz. Bunun ötesi ne denir ki... medya kurumları mahkeme kararı bile olmadan, hiçbir izahta bulunma zahmetine bile girilmeden kapatılıyor.  Bu çok vahim bir durum. “Ben yaptım oldu”larla bizi çok garip bir yolculuğa çıkardılar... Yıllarca biz oynardık milyonlar seyrederdi Şimdi biz seyirci kaldık.. Anayasa rafta biz ona, o bize bakıyor. OHAL, Bu hal böyle gidecek öyle görünüyor. Sivil iradenin yapamadığı darbe ile yapılıyor. Toplum olarak ses çıkarmalıyız.  Meclisteki temsilcilerimiz bugün üzerine düşeni yapmalı. “Yapamazsınız” Diyor muhalefet sözcüsü kanalın birinde, “Yaptırmayız” Demek gerekiyor mu?. Yapıyorlar zaten her şeyi, “yaptırmayız” demeliyiz artık. Umutsuz değilim, değiliz ama iyi şeyler söylemiyoruz, karamsarlığın karanlığı her geçen gün daha da koyulaşıyor. Demokrasi naneli sakız oldu.

OHAL’li çok sevdiler

Nur Sürer (Oyuncu): 12 Eylül’de bile böyle şeyler yaşamadık, o dönem de bölgede yaşananlar kimsenin umurunda olmadı. OHAL iktidarların rahatlıkla bir ülkeyi yönetebileceklerini düşünmeleri için çok uygun bir fırsat. Evren de bunu yaşadı. Örneğin Türkiye’de uzun bir süredir tartışılan başkanlık sistemi konusu her nedense darbeden beri mevzu edilmiyor. APK’nin medya sözcüleri bu konuda tek satır yazmıyor/söylemiyor. Çünkü artık bu tartışmaya gerek bile kalmadı. Darbe ve OHAL sürecinde zaten tek adam rahatlığındalar. Bu yüzden OHAL’i de çok sevdiler ve uzatmak istiyorlar. Ama tabii nereye kadar sürer bunu bilemiyoruz. 12 Eylül’le karşılaştırıyorum sık sık yaşananları, bugün sokaklara çıkanların büyükleri, tankların önüne çıkanlar, 12 Eylülde neden çıkmamışlardı diyorum. Eminim onların hepsi “Evren Anayasasına” evet oyu vermişlerdi. O zamandan beri öyle bir anayasa ile idare ediliyoruz. Herkes memnun bu Anayasa’dan CHP de buna dahil. 
Artık biz sanatçıları işimizi ve mesleğimizi yapamaz hale getirdiler, hiç bir iktidar sanatçıyla bu kadar uğraşamadı, Özgürdük 12 Eylül’de bile. Yayınların en kötüsünün bile yasaklanmasını istemeyiz, Bizim gibi insanların darbeyle, darbeciyle ne işi olur ki. Bütün televizyonlar size mi ait olacak kardeşim? Sizlerin zaten milyon tane kanalınız, gazeteniz var, yandaş medya ile istediğin biate sahipsin zaten ne istiyorsun bizim yayınlarımızdan.  Cezaevlerinde hukuksuzca bekletilenleri, haksız yere işten atılanları, direnişteki işçileri veren, haberlerini bizlere ulaştıran kaç tane kanal, gazete kaldı zaten. Bu kadar az olan bu yayınlardan neden korkuyorsun? Biz çok sevdiğimiz bir iktidar gelse bile eğer hoşumuza gitmeyen bir şeyler yaparsa muhalif oluruz. Her şey çok kötü durumda atılan eğitimciler, öğrenciler, memurlar... Kötü idare ediyorsunuz bu ülkeyi ve biz bütün bunlara muhalefetimizi sürdüreceğiz. 

Ortak mücadele etmeliyiz

Barış Atay (Oyuncu): Darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL’in bütün muhalif kesimlere yöneleceğini biliyorduk. Bunu defalarca  söyledik. OHAL’in bize yöneleceğini tutuklanan akademisyenlerden, siyasetçilerden, laiklik bildirisi dağıtan Erkan Baş’ın işkence ile gözaltına alınmasından son olarak da kapatılan televizyon ve radyolardan anladık. Şu an yapılması gereken tek şey farklılıkları göz ardı ederek ortak mücadele zemini oluşturmamız gerekiyor.

 

Basının susturulmasına karşıyız

Mert Fırat (Oyuncu): Basının susturulmasının karşısındayız. Basın özgürlüğü açısından farklı mecralarda özgürlük mücadelemizi sürdürmek için elimizden geleni yapmaya hazırız

Levent Üzümcü (Oyuncu): Onun “Bu, Allah’ın bize bir lütfu” HAL’i. OHAL’i uzattılar. Uzatsınlar, keyfini sürsünler ama bu devran böyle gitmez. Bunu söylerken de bir tehdit falan olsun diye demiyorum. Sonuçta bir tarih var, diyalektik diye bir şey var. Bırakınız bunların keyfini sürsünler. 

Sema Kaygusuz (Yazar): Sen yalnızca benim tasvip ettiğim TV kanallarından benim söyleyeceklerimi dinle, diyor OHAL. Hepimizi edilgen birer TV seyircisine, radyo dinleyicisine indirgiyorlar. Otoriter rejimlerin düşünce süreci her zaman böyle yavan, böyle basittir ve her zaman fazla hayalperest olurlar. 

Barış hayalimiz hiç bitmedi

Ercan Kesal (Yazar): Homeros, Odysseia’da: “Ölümlülerin başlarına gelen her şeyin, gelecek kuşakların bu olayların şarkısını söylemeleri için yaşandığını” söyler.  Homeros’a yurt olmuş bu topraklardan hepimiz geçip gideceğiz; tıpkı bizden önce gelip gitmiş binlerce uygarlık gibi, yaşayıp ölmüş milyonlarca insan gibi. Ama yeryüzü kalacak; Anadolu kalacak. Barış, çok seslilik ve bir arada yaşamanın hüküm sürdüğü bir ülke hayalimiz hiç bitmemeli. Yaşadığımız ülkeyi bizden sonrakilere daha güzel bırakmalıyız. Yeter ki iyiliğe olan inancımızı kaybetmeyelim.

Kanalların kapatılması demokrasi ilkelerine aykırı

Füsun Demirel (Oyuncu): Dünya geneli ve tarihe baktığımızda adaletsizlikler, kısıtlamalar, ve yoksulluğun halkı daha çok isyana ve suça teşvik ettiğini görmekteyiz. 15 Temmuz Türkiye kaderi için önemli bir tarih olarak her zaman yerini koruyacaktır.

Sonrası süreçte bir bütün olarak siyasi görüş ne olursa olsun  halk meydanlarda ve sadece bunun için bile inanılmaz bir demokrasi umudu yeşermiştir. Meydanlardaydı Fakat kanal, gazete ve iletişim araçlarının kapanmasının demokrasi ilkesine aykırı olduğu kanısındayım.

Ve bunun bir yanlış anlaşılma olduğunu umuyor, bir an önce yayınların tekrar başlamasını diliyorum.
Bizler ancak birlik, beraberlik, hep bir arada yaşayabilirlik olduğu sürece mutlu bir toplum olabiliriz. 

Yaşar Kurt (Müzisyen): Özgür basına yöneltilen bu kapatma işlemleri elbetteki hukuksuzdur ve çok büyük bir yanılgıdır. Fakat tüm bu uygulamalar özgür basın emekçilerini asla susturamayacaktır. Onlar her şeye rağmen çalışmamlarını yerine getrecektir. Bu haksız kapatılmaların son bulmasını istiyorum ve bunun da gerçekleşeceğini umuyorum.



 




Kaynak: Evrensel Gazetesi

Editör: yeniden ATILIM

Bu haber 817 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER T. Muhalefet Haberleri

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI YUKARI