Bugun...



Sandık kurtarmaz, bu ülkeyi yönetemez / Aktüel Gündem

Haziran’dan Kasım’a yani 5 ayda ne değişti de AKP yüzde 40,9 olan oranını yüzde 49,4’e çıkardı? Bu beş ayda ne var olan siyasi/toplumsal/ekonomik sorunlardan herhangi biri çözülebilmiş ne de Türkiye toplumuna yeni bir siyasi/toplumsal/ekonomik başarı hedefi konulabilmiştir. Yani bu yüzde 8,5’lik yükseliş ne somut bir başarının ürünüdür ne de konulan bir hedefi gerçekleştirmek için verilen bir destektir.

facebook-paylas
Tarih: 02-11-2015 15:19

Sandık kurtarmaz, bu ülkeyi yönetemez / Aktüel Gündem

Sandık kurtarmaz, bu ülkeyi yönetemez

Aktüel Gündem

Haziran’dan Kasım’a yani 5 ayda ne değişti de AKP yüzde 40,9 olan oranını yüzde 49,4’e çıkardı?

Bu beş ayda ne var olan siyasi/toplumsal/ekonomik sorunlardan herhangi biri çözülebilmiş ne de Türkiye toplumuna yeni bir siyasi/toplumsal/ekonomik başarı hedefi konulabilmiştir. Yani bu yüzde 8,5’lik yükseliş ne somut bir başarının ürünüdür ne de konulan bir hedefi gerçekleştirmek için verilen bir destektir.

Tayyip Erdoğan ve şürekası bu artışı sağlamak için özel bir plan yapmış ve geçtiğimiz 5 ay boyunca bu planı makro ve mikro düzeyde uygulamıştır. Bu planın ana ekseninin, “istikrarsızlık çıkararak halkı istikrar arayışında bırakmak” olduğu rahatlıkla görülebilir (ki AKP’nin seçim kampanyasının ana sloganı “İstikrara oy verin” olmuştur). Bu taktik ilk önce Kürt illerinde lafta PKK’ye savaş açarak ancak bir bütün olarak Kürt halkını yıldırmayı amaçlayan bir eksende uygulamaya konulmuştur. Bu taktiğin başta Kürt seçmenler üzerinde etkili olduğu görülmektedir. Kullanılan milliyetçi söylem de başta Doğu ve İç Anadolu olmak üzere MHP seçmeninin bir bölümünde çok etkili olmuştur.

7 Haziran seçim sonuçlarını gayrimeşru bir şekilde tanımayan Saray’ın dayattığı 1 Kasım seçimlerine giderken uygulanan terör, şiddet gösterisi dalga dalga tüm ülkeye yayılmış ve bu savaş ortamı tüm topluma hissettirilmiştir. Suruç ve Ankara katliamları bu amaçla gerçekleştirilmiştir. 5 ayda çatışma ve katliamlarda 700 kişi yaşamını yitirmiştir.

Kürt medyasından ve sol medyadan internet siteleri defalarca kapatılmış, gazeteler hedef gösterilmiş, medyaya yönelik saldırılar AKP’nin bizzat örgütlediği Osmanlı Ocakları vb paramiliter çeteler aracılığıyla Hürriyet Gazetesi’nin basılmasına ve Ahmet Hakan gibi en göz önündeki isimlerin evlerinin önünde dövülmesine kadar uzanmıştır.

7-8-9 Eylül günlerinde HDP binaları başta olmak üzere, aralarında Halkevleri ve CHP binalarının da bulunduğu sol kurumlar hedef alınmış, HDP Genel Merkez binasının da yakılması dahil HDP binalarına yönelik 190 saldırı düzenlenmiş, mahallelere saldırı girişimlerinde bulunulmuştur.

Kürt kentleri sokağa çıkma yasakları eşliğinde ablukaya alınmış, AKP’ye teslim olmayanlar ölümle tehdit edilmiş, pek çok insan göç etmek zorunda bırakılmış, 500’e yakın HDP üye ve yöneticisi tutuklanmıştır.

Kürtlere, sola, solculara uygulanan şiddetin ve yaratılan “sol düşman” algısının sağ seçmeni AKP arkasında saflaştırması hedeflenmiştir.

Haziran’da sandığa gitmeyen seçmenlerin, bu seçimde sandığa gitmesi konusunda özel bir strateji de izlenmiştir. Bunun sonucunda sandığa giden seçmen sayısı aynı kalmış olsa da bu sayı içinde sandığa gitmeyen sol seçmenle, sandığa giden AKP seçmeni yer değiştirmiş gözükmektedir.

Saadet Partisi’nin (BBP ile birlikte) Haziran’da aldığı yüzde 2,1 olan oy oranı Kasım’da 1,5 puan düşmüştür. Bu seçmenin de AKP’ye gittiği rahatlıkla görülebilir.

Tüm bu genel stratejinin yanında alanlara özgü taktikler de hayata geçirilmiştir. Kuşkusuz bunların başında propaganda faaliyetlerinin düzenlenmesi gelmiştir. Uygulanan terör ve yaratılan “canlı bomba” korkusuyla neredeyse sadece AKP miting yapabilir hale getirilmiştir. Medya tamamen ablukaya alınmış, tek partinin propaganda kanalı haline getirilmiştir. 7 Haziran öncesinden ders çıkaran AKP, Selahattin Demirtaş’ı neredeyse hiçbir TV kanalına çıkarttırmamayı başarmıştır. Cemaat kanallarının fişlerinin çekilmesi, onların sesini kısarken diğerlerine de ders niteliğinde olmuştur. Ülkede neredeyse bütün bilbordlar tek bir partiye yani AKP’ye tahsis edilmiştir. Tüm bunların ana amacı seçmen karşısında, AKP’nin yanına yaklaşabilecek bir gücün olmadığı algısını yaratmaktır.

AKP, milletvekili aday listesinin yüzde 40’ı değiştirilmiş, 3 dönemlikler, eski bakanlar sahaya sürülmüştür. Bununla amaçlanan hoşnutsuzların muhalefetini bastırmak olduğu kadar eski güçlü kadro varlığı algısını tesis etmek olmuştur.

Devlet olanaklarının, patronaj ilişkilerinin vb. yenilenerek geliştirildiği de rahatlıkla bu gelişmelere eklenebilir.

Seçim hilelerinin AKP’ye yüzde 1 ila 3 arasında bir ek yapmış olabileceği de zaten genel kabul gören bir etkendir.

Tekrar etmek gerekirse “bu artış” bir başarının sonucu ya da bir başarıyı vaat ederek sağlanmamıştır. İstikrarsızlık yaratmak kurgulanmış ve uygulanmıştır. Ve bu istikrarsızlık yaratma stratejisi, ekonomik istikrarsızlık ve siyasi istikrarsızlık (koalisyona mahkum olma) yönleri olmakla birlikte asıl olarak, iç savaş çıkartma tehdidine dayanan bir toplumsal istikrarsızlığı amaçlamıştır.

İstikrarsızlığın bu biçimini kullanarak kazanılacak bir temsil yeteneğinin asla bir iktidar meşruiyeti sağlamayacağı aşikar. Son beş ayda “icra edilenlerle” sağlanan bu durum hiçbir siyasi aktör tarafından meşru kabul edilemez ve kabul de edilmemelidir.[1]

Her şeye rağmen Tayyip Erdoğan HDP’yi baraj altında bırakamamıştır ve daha da önemlisi anayasal değişikliği sağlayacak milletvekili sayısına ulaşamamıştır. Sadece iktidarını bir nebze daha uzatabilecek zaman kazanmıştır.

Artık AKP’nin iktidarda olduğu bir ülke istikrar değil istikrarsızlık kaynağıdır ve bu durum kalıcı hale gelmiştir. İktidarla halk arası çatışma dinamikleri keskinleşerek kendini korumaktadır.

Gerçek seçim sonucu 7 Haziran’dır, bütün AKP’liler de 1 Kasım’ın “yapılandırılmış sonuç”  olduğunun bilincindedir. AKP kemikleşmiş yüzde 40’lık bir seçmen desteğine sahip değildir. Koyunun olmadığı koşullarda AKP, sağ seçmen zemininde hala “Abdurrahman Çelebi” rolündeki keçidir. Meclis düzleminde tek başına iktidar gibi gözükse de sokak düzleminde tek başına olan “AKP ve özellikle Erdoğan/Saray karşıtlığıdır.”

Sol için hatırlanması ve hatırlatılması gereken; bu ülkede sol adına sağlanan “anlık” başarıların tek başına kalıcı olmaya yetmeyeceği, bunların kalıcı olması için bile uzun bir mücadelenin sürdürülmesinin zorunlu olduğudur. Ayrıca tekrar “hatırlanmalı ki” bu ülkede sağ, sandıkla değiştirilecek ve sandıkta yenilecek değildir.

Siyasal ve toplumsal devrim süreci; yenilgi ya da zafer gibi görünen “an”ları, uzun bir tarihsel dönemin parçaları olarak görmeyi ve nihayi başarıyı bütün bu “an”ların sonuca etkisi üzerinden değerlendirmeyi içerir.

Bu sonuç ne başkanlık hayallerini yeniden canlandırır ne de diktatöre biat etmenin koşulunu yaratır. Yaratacağı tek sonuç daha güçlü bir muhalefetin zeminini ve öfkesini büyütmek olacaktır. Üstelik bu yeni hükümetin yeni olmayacağını biliyoruz, neyi nasıl yeniden yapacağını biliyoruz. Sağı çözmek, AKP’yi yıkmak için ayrıştırılamaz iki temel anahtar  faşizme karşı mücadele ve hak mücadeleleridir. AKP’nin gerici faşizmi ancak sosyalistlerin kararlı ve kalıcı direnişiyle yıkılacaktır.

[1] Bu noktada HDP’nin sandık sonuçları açıklanmaya başladıktan birkaç saat sonra Demirtaş aracılığıyla yaptığı açıklama bir talihsizlik olarak not edilmeli. Seçim sürecinde yaşananları vurgulamakla birlikte henüz halk sandık başında oyları korumak için mücadele ederken, gayri meşru yöntemlerle örgütlenmiş bu seçimin verili sonuçlarını hemen kabul eden, Meclis’in olağan işleyeceğinden dem vuran, sağduyulu davranmayı öne çıkaran bir tutum, toplumsal muhalefetin o an en son duymak isteyeceği tercihlerden biri olsa gerek.  Kılıçdaroğlu’nun 1 Kasım seçimlerine “olağanüstü” koşullarda gidildiğini söyledikten hemen sonra sarfettiği “sonuçlara saygılıyız” ifadesi de not edilmelidir.




Kaynak: Sendika.Org

Editör: yeniden ATILIM

Bu haber 1025 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER G.yorum Haberleri

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI YUKARI