Silvan’da İncelemede Bulunan Kadınlar:

Asker, Polislerden, Milletvekillerine, Gazetecilere; ‘Buradan

gitmezseniz size de ateş ederiz’ Tehdidi.

• ‘Ambulans Sokulmuyor, Sağlık Kurumlar Çalışmıyor
• Polislerde Askerde ölmek istemiyor
• Sivil Ölümlerin yaşanmas8ıdan Korkuyoruz

Sokağa çıkma yasağı getirilen ve günlerdir çatışmaların yoğun yaşandığı Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde incelemelerde bulunan Kadın Özgürlük Meclisi bir açıklama yaparak yaşananları kamuoyuyla paylaştı. Açıklamada, Silvan’ın tamamen ablukaya alındığı, gıda, sağlık gibi ihtiyaçların da karşılanmadığı, mahallelerin boşaltıldığı, çocuk, yaşlı yüzlerce kişinin can güvenliğinin olmadığı aktarıldı. Ayrıca, bölgeye giden milletvekilleri de dahil herkesin asker ve polis tarafından ölümle tehdit edildiği ve bölgeyi terk etmeleri istendiğine dikkat çekildi.

Kadın Özgürlük Meclisi’nin çağrısıyla, çok sayıda, kadın örgütü temsilcileri, gazeteciler ve milletvekilleri Silvan’da yaşananları giderek yerinde inceledi. Aralarında HDP milletvekilleri Ayşe Acar Başaran, Filiz Keretescioğlu, Dilek Öcalan, KJA’dan Ceylan Bağrıyanık, Evrensel’den Fatma Keskintimur, Milliyet’ten Mehveş Evin ve Cumhuriyet’ten Işıl Özgentürk’ün de bulunduğu heyet yapılan incelemenin ve gözlemlerin ardından Diyarbakır’da bir basın toplantısı düzenledi.

VEKİLLERE, GAZETECİLERE ‘BURADAN GİTMEZSENİZ ATEŞ EDERİZ’ TEHDİDİ!

DTK Toplantı salonunda yapılan açıklamada konuşan, Nimet Tanrıkulu, “İlk olarak ilçeye girmek istediğimizde askerler tarafından üzerimize uzun namlulu doğrultuldu ve ‘gidin burdan’ dediler” dedi. Bu tehditlerin sürekli yaşandığını ifade eden Tanrıkulu, “son olarak öfkeli güvenlik güçleri tehditlerini artırarak, ‘Buradan gitmezseniz size de ateş ederiz’ dediler” şeklinde anlattı.

‘AMBULANS SOKULMUYOR, SAĞLIK KURUMLARI ÇALIŞMIYOR’

Halkın geçiş güzergâhlarının tamamen kapatıldığını, hiçbir insani ihtiyaçların karşılanmasına olanak verilmediğini söyleyen Tanrıkulu, hatta içeri ambulansın alınmaması sonucu bir yurttaşın kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdiği bilgisini aldıklarını aktardı. Cenazesi olan, hastası olan dahi kimsenin toplanmasına, evden çıkmasına izin verilmediğine vurgu yapan Tanrıkulu, Tekel Mahallesinde yaşayanların da evlerinden zorla çıkartılarak, mahallenin boşaltıldığını söyledi. Sağlık ocakları, gibi kurumların da çalışmadığına dikkat çeken Tanrıkulu, “Silvan’da yaşananlar 90’lı yılları aratmıyor, aksine o zamanları görmüş birisi olarak daha üstünde bir zulmün yaşandığını belirtmek istiyoruz” dedi. Kadınların bu savaşı durdurabileceğini ifade eden Tanrıkulu, tüm kadınları Silvan’da ve bölgede süren zulme karşı dayanışma göstermeye çağırdı.

‘POLİS VE ASKERLER DE ÖLMEK İSTEMEDİĞİNİ SÖYLÜYOR’

Tanrıkulu’nun ardından konuşan Filiz Kerestecioğlu da, Silvan’da yaşananların kaygıları artırdığını ve bir an önce OHAL ve 90’lar uygulamalarından vazgeçilmesini istedi. Birçok asker ve polisin de kendilerine sessiz şekillerde ‘bu işi çözün artık’ dediğini kaydeden Kerestecioğlu, “Onlar da artık ölmek istemiyor. Bizler kimsenin ölmesini istemiyoruz” dedi.

‘SİVİL ÖLÜMLERİN YAŞANMASINDAN KORKUYORUZ’

Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy’la görüşmelerini de aktaran Kerestecioğlu, Aksoy’un kendilerine, “silahlı adamlar orada olduğu sürece operasyon devam edecek” dediğini aktardı. Kerestecioğlu, Aksoy’a, sivil ölümlerin yaşanacağından korktuklarını ve sağlık hizmetlerindeki aksamaların ve OHAL uygulamalarının kaldırılmasını istediklerini belirtti.

KADINLARA ÇAĞRI: BULUNDUĞUNUZ ALANLARDAN SES ÇIKARIN

İmralı Heyeti üyesi ve KJA üyesi Ceylan Bağrıyanık da, “Halkla yaptığımız görüşmelerde söylenenler ve bölgedeki izlenimlerimizden yola çıkarak Silvan’ı Kobanê’yi çevirmişler demek abartı olmaz. İlçenin tamamen viran edildiği söyleniyor. Orada kurulan abluka kaygı verici” dedi. Tüm kesimlerden kadınlara çağrı yapan Bağrıyanık, herkesin bulunduğu alanlarda bu yaşananlara karşı tepki koyması gerektiğini söyledi ve kadınlara savaşı durdurma çağrısında bulundu.

Bu açıklamanın ardından AZC Plaza önünde KJA bileşenlerinin gerçekleştirdiği kitlesel basın açıklamasına katılan kadınlar burada da, yaptıkları oturma eylemiyle yapılan baskıların kaldırılmasını istedi.