‘Süreç’ dolapta, aşiretler sahada:

PKK’yla savaşıp IŞİD’le barışmak gibi bir şey

Tunca Öğretmen

PKK lideri Abdullah Öcalan’ın ağzından dün HDP ve PKK’yı ‘eleştiren’ HaberTürk Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir, bugün de ‘devletin zirvesinden’yeni çözüm süreci müjdesi verdi: “Kürt sorununda devreye aşiretler ve dini kanaat önderleri girecek.”

Çözüm sürecinde devreye farklı aktörlerin gireceği, HDP, PKK ve Öcalan’ın muhatap alınmayacağı belirtilen haberde şöyle denildi:

“Yapılan saha araştırmalarının, Kürt halkının yüzde 90’ının Türkiye çatısı altında yaşamak istediğini gösterdiği belirtiliyor. Buna göre, ayrılık-özyönetim-demokratik özerklik girişimleri halkta karşılık bulmuyor. Artık bu kavramlar konuşulmayacak.

Kamu düzeni tamamen tesis edilinceye, PKK silahları gömüp son terörist sınır dışına çıkıncaya kadar terörle mücadeleye devam edilecek. Operasyonlar eskiden olduğu gibi sadece yazın değil, kış şartlarında da aralıksız sürecek.

Süreç artık mevcut aktörler üzerinden yürümeyecek. Abdullah Öcalan ve HDP şu anda denklem dışında. PKK’nın silahlı unsurları ve terör tehdidi bertaraf edildikten sonra, devlet gerekli adımları atacak. Aşiretler ve dini kanaat önderleriyle yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alındığı belirtiliyor. Onların muhatap alınmasıyla hem muhataplık sorunu giderilecek, hem de Kürtler için tek alternatifin PKK ya da HDP olmadığı ortaya konulacak.”

‘Feodal düzen falan eskide kalmış şeyler’

Akil İnsanlar heyetinde yer alan, ancak Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun toplanma çağrısına karşı çıkarak heyetten ayrılan siyaset bilimci Baskın Oran’a, aşiretler ve dini kanaat önderleriyle çözüm olup olamayacağını sorduk. Oran, bu haberi yazan ve yazdıranların 1930 ve 40’larda kalmış olacağını söyledi.

Oran şöyle devam etti: “Hangi aşiret? Bölgedeki aşiret yapısı ve feodal düzen, PKK ile birlikte kaybolma yolundaydı. Eğer feodal düzen bugün geçerli olsaydı ‘Genç kadın evlilik öncesi cinsel ilişkiye girdiği için öldürüldü’ başlıklı haberler yapılıyor olmazdı. Eskiden bu tür olaylar vaka-i hayriye idi. Feodal düzen ortadan kalmakta olduğu için bu tür olaylar o kadar azaldı ki, haber olarak nitelendiriliyor. Özetle bu iş yürümez çünkü feodal düzen falan çok eskide kalmış şeyler.” 

‘Anlamak gerçekten zor’

Diken’e konuşan AKP Diyarbakır eski milletvekili ve Akil İnsanlar heyeti üyesi Abdurrahman Kurt ise“Daha önce, Kürtleri ilgilendiren genel sorunlarla ilgili Türkiye’nin sağından, solundan düşüncesi ve tavrı olan herkesin görüşü alınmalıydı diyorduk” diye konuştu.

“Barışın, elinde silah olanla yapılması gerekmez mi” diye sorduğumuz Kurt, “Çatışmalı kısımda, yani PKK’nın devrede olduğu yerde aşiret liderleri ve dini kanaat önderlerinin pozisyonu nedir anlamak gerçekten zor” diye yanıt verdi.

“Çözüm sürecinin maksadı çatışmanın bitmesidir” diyen Kurt, şöyle devam etti:  “Çatışmanın bitmesiyle demokratikleşme ise iç içe değildir. Demokratikleşme daha üst bir başlık olduğu için herkesi ilgilendirir. Çatışmanın bitmesi noktasındaysa muhatap elinde silah olan PKK ve bileşenleridir. PKK’nın silah bırakması için Kürt sorununun diğer muhataplarıyla görüşmenin ne anlamı olabilir ki? Demokratikleşme devam edecek ve bu süreçte herkesi fikri alınacak deselerdi amenna…” 

‘PKK ile savaşıp IŞİD ile barışıyorlar’

Kürt siyasetini ve coğrafyasını yakından takip eden gazeteci Celal Başlangıç ise AKP’nin, ‘ABD’yi yeniden keşfetmeye çalıştığını’ söyledi.

PKK, HDP ve Öcalan’ın devredışı bırakılmasını, yumurtasız omlete benzeten Başlangıç, “Kürtsüz, Kürt sorunu çözmek istiyorlar. Tansu Çiller, Mehmet Ağar ve Doğan Güreş’in izinden gidiyorlar. Ancak bu üçlü AKP’den daha masumdu çünkü o yıllarda HDP gibi bir parti yoktu” dedi.

AKP’nin HDP ve PKK’nın varlığını ‘keşfettiğinde’değişeceğini umduğunu dile getiren Başlangıç, “Bu yöntem Saddam’ın Irak’ta belki de 100 defa denediği bir örnektir. Kimle savaşıyorsan onunla barış yapacaksın. Bu, PKK ile savaşıp, IŞİD’le barışmak gibi bir şey. AKP sorunu tek başına çözemez. AKP’nin sorunu çözmeye çalıştığı insanlar zaten AKP’li” diye konuştu.