Uluslar arası İşçi sınıfının Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü olan 1 Mayıs öncesinde Turgutlu İşçi Hakları Derneği, facebook hesabından yayınladığı açıklamada;” Dünya işçilerinin Birlik, Dayanışma ve Mücadele günü olan 1 Mayıs, 1886 yılında ABD’nin Chicago kentinde o güne kadar,  gündoğumundan günbatımına kadar çalışma yerine günlük 8 saatlik çalışma için başlattıkları direnişi zaferle sonuçlandırdıkları gündür.

Tarihe kanlarıyla “DİRENE DİRENE KAZANDIK-KAZANACAĞIZ”   diye adlarını yazdırdığı işçi ve emekçiler o günden bugüne hep 1 Mayıs’ları aynı direniş ruhu ile “BİRLİK DAYANIŞMA ve MÜCADELE” içinde alanlara çıkıp sokaklara dökülerek ekonomik ve demokratik taleplerini en yüksek sesle haykırarak kutlamıştır.” dedi.

Kapitalizm emekçilere düşmandır, kriz demektir, krizin faturasının işçilere kesilmesidir.

1 Mayıs’ta: Eşit, özgür ve barışın daim olduğu yaşanası bir dünya için

 Dünya işçilerinin Birlik, Dayanışma ve Mücadele günü olan 1 Mayıs, 1886 yılında ABD’nin Chicago kentinde o güne kadar,  gündoğumundan günbatımına kadar çalışma yerine günlük 8 saatlik çalışma için başlattıkları direnişi zaferle sonuçlandırdıkları gündür.

Tarihe kanlarıyla “DİRENE DİRENE KAZANDIK-KAZANACAĞIZ”   diye adlarını yazdırdığı işçi ve emekçiler o günden bugüne hep 1 Mayıs’ları aynı direniş ruhu ile “BİRLİK DAYANIŞMA ve MÜCADELE” içinde alanlara çıkıp sokaklara dökülerek ekonomik ve demokratik taleplerini en yüksek sesle haykırarak kutlamıştır. Ülkemizde de her türden zorluğa, baskıya, yasaklama ve engellemeye rağmen aynı isyan ruhuyla, aynı inanç  ve amaç uğrunda kutlanmış kutlanmaya da devam edecektir.

Bu gün, insanlığın yaşamını tehdit eden korona virüsü pandemisini  fırsata çeviren saray yönetimi sözde insan sağlığını düşünüyormuş görüntüsü altında 1 Mayıs’ta sokağa çıkma yasağı ilan etti. Oysa kapitalistlerin azgın kâr hırsları için milyonlarca işçiyi fabrikalarda tezgâh, bant başlarında dip dibe çalıştırıyor. Şantiyelerde, yatakhanelerde, yemekhanelerde, çalışma sahalarımız da bir arada, 20 yaş altı çocuklar ve gençler çalışmaya/çalıştırılmaya devam ediliyor.  Mevsimlik işçiler herhangi bir önlem alınmadığı gibi kendi imkânlarıyla çalışma bölgelerine ulaşmaya çalışıyor. En temel ihtiyaçlarını bile (su, yemek, barınma) karşılayamaz durumdayken üstüne üstlük covid-19 pandemisi ile karşı karşıyalar ve kaderlerine terk edilmiş durumdalar.

Sendika, siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri, ülkemiz de korona virüsü pandemisinin görüldüğü günlerde zorunlu iş kolları dışındaki sektörlerde çalışan emekçilerin ücretli izine çıkarılması taleplerini defalarca dillendirdikleri halde,  saray rejimi evde kal diye kampanya düzenleyip patronların kârı için milyonlarca işçiyi tabur tabur fabrikalara, işyerlerine sürdüler. İktidar, patronlara 100 milyarlık destek paketi açıklarken işçi ve emekçiler ücretsiz izine çıkarılıp, açlık sınırının 2 bin 374 TL olduğu ülkemizde işçilere, alay edercesine  aylık 1177 lira kolonya ve dua tavsiye etti. Böylece, saray rejimi bir kez daha insan yaşamından mı, halktan mı yana olduklarını  ifşa etmiş oldu.

Dünya işçilerinin, “BİRLİK, DAYANIŞMA  ve MÜCADELE” günü olan bu 1 Mayıs’ta eşit, özgür ve barışın daim olduğu yaşanası  bir dünya  yolunda “DİRENE DİRENE KAZANMAK” için aşağıdaki taleplerimizi hep birlikte haykıralım:

1. ► Tüm kaynaklar halk sağlığı için seferber edilmelidir.
2. ►İşten çıkartmalar, ücretsiz izinler yasaklanmalı, tüm çalışanlar ücretli izine çıkarılmalıdır.
3. ►Çalışmanın zorunlu olduğu sektörlerde, işçilerin salgına karşı korunması için hekimler ve işçilerin denetiminde önlemler alınmalıdır.
4. ►Salgın süresince tüm faturalar devlet tarafında karşılanmalıdır.
5. ►Kayıt dışı çalışan ve şu anda hiçbir geliri olmayan, ücretsiz izine ayrılan işçi-emekçiler, yoksul halka en az asgari ücret tutarında doğrudan gelir desteği sağlanmalıdır.
6. ►Tüm hastaneler kamulaştırılmalıdır.
7. ►Salgına karşı toplumun korunması için gerekli  kaynak, sermaye sınıfı ve rantiyeye konacak servet vergisi ile karşılanmalıdır. Bu kaynağın kullanımı toplumun denetimine açık olarak organize edilmelidir.
8. ►İnfaz yasasındaki ayrımcılık, devam eden kayyum politikaları ve belediyelerin çalışmalarının engellenmesi üzerinden sürdürülen siyasi baskılara son verilmelidir.
9. ►Ödenmemiş emeğimiz olan kıdem tazminatımıza dokunulmamalıdır.
10. Kapitalizm emekçilere düşmandır, kriz demektir, krizin faturasının işçilere-emekçi  halka kesilmesi demektir.
11. ►Kapitalizm insan hayatını tehdit eden bir hastalığa karşı çaresizliktir, kapitalizm öldürür.
12. ►Turgutlu’da işten çıkarılan, canları pahasına korona virüsü tehdidiyle direk karşı karşıya olan sağlık emekçileri, lojistik çalışanları ve tüm emekçi halkımızın mağduriyetlerinin çözümü için Turgutlu İşçi Hakları Derneği her zaman yanınızda sizinle olmaya devam edecektir. Kurtuluş başka bir dünya mümkündür diyenlerin ve onların dayanışma azimleriyle mümkün olacaktır.

Turgutlu İşçi Hakları Derneği