Türkiye Azerbaycan’a Ermenistan’a Karşı Savaşmak Üzere Suriyeli Militanlar Gönderiyor

Ermenistan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü,Greek City Times’a verdiği demeçte, “Durumun kontrolü tamamen Ermeni tarafındadır. Ermenistan ve Artsakh’ı(Dağlık Karabağ) koruma ve anavatanlarındaki Ermeni halkının güvenliğini ve haklarını güvenceye alma kapasitemize güveniyoruz,” dedi.

Ermenistan ile gerilim ve çatışmalar hızla artarken, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki paralı militanlarını Azerbaycan’a aktardığına dair güvenilir haberler geliyor.

Suriye’nin kuzeyinde bir zamanlar Türk destekli teröristler tarafından kaçırılan ve ardından Suriye’den kaçtıktan sonra iki ay boyunca Türkiye’dehapse atılan ödüllü gazeteci LindseySnell, Twitter’da Hamza Tümeni’nden savaşçıların Türkiye üzerinden Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye geldiğini yazdı.

“Hamza Tümeni’nden kaynağım gönderdi. İddiaya göre Hamza Tümeni’nden bu adamlar bugün Ankara üzerinden Bakü’ye geldi.”

►Bu yılın başlarında Hamza Tümeni, çıplak ve istismara uğramış kadınları hapishanede tuttuğu için ifşa edilmişti. Çoğunlukla Araplar ve Türkmenlerden oluşuyorlar ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için hareketli bir vekil güç haline geldiler.

Libya Savaşı bu yılın başlarında tırmanırken, Hamza Tümeni, Birleşmiş Milletler’in verdiği Libya’yı yönetme yetkisi Aralık 2017’de sona ermiş olan Müslüman Kardeşler’ci Ulusal Mutabakat Hükümeti tarafında savaşmak üzere Türkiye’nin Kuzey Afrika ülkesine naklettiği ana savaş gruplarından biriydi. Aylık 2000 dolarlık maaş vaadi, Suriyeli cihatçıların çoğu için cazip bir şeydi, ancak Hamza Tümeni liderlerinden Adnan’ın Haziran ayında söylediği gibi, “Şimdi geldiğimiz için pişmanlık duyuyoruz. Ödediğimiz bedel yüksek.”

Twitter’da Azerbaycan’a giden savaşçıların çoğunun Suriye’den mi yoksa Libya’dan mı geldiği sorulduğunda,Snell, çoğunlukla Suriye’den geldiklerini ancak yaklaşık 70 militanın daha önce Libya’da da bulunduğunu açıkladı.

Al-Rafidain-News

@alrafidainnews22 Eyl 2020

@LindseySnell ve @___9275861_btn_ adlı kullanıcılara yanıt olarak

Coming from Syria or Libya?

Lindsey Snell@LindseySnell

Syria. Though around 70 of these men were in Libya until recently.

ÖS 11:35 · 22 Eyl 202029Lindsey Snell adlı kişinin diğer Tweetlerini gör

Suriye’den mi Libya’dan mı geliyorlar?”

“Suriye’den ama 70 tanesi yakın zamana dek Libya’daymış.”

►Snell, Azerbaycan’a 1000 kadar savaşçının nakledileceğini iddia eden bir militanın ses kaydını da yükledi.

“Bu ses kaydında, 27 Eylül ile 30 Eylül tarihleri arasında Azerbaycan’a 1000 TFSA’nıngönderileceği iddia ediliyor. Birden fazla kaynaktan, bir kısmının halihazırda oraya ulaştığını da duydum.”

►SyrianaAnalysis’in kurucusu ve kardeşi bir zamanlar Türk destekli cihatçılar tarafından kaçırılan Suriye doğumlu bir Ermeni olan KevorkAlmassian, Suriyeli muhalif kaynakların, Azerbaycan’da Ermenistan’a karşı savaşmaları için cihatçılara ayda 600 dolar maaş teklif edildiğini ortaya çıkardığını bildirdi.

Kevork Almassian

@KevorkAlmassian-21 Eyl

According to Syrian opposition sources, #Turkey will send next Wednesday the first batch of Syrian mercenaries (the former Free Army) to #Azerbaijan to participate in the battles against #Armenia, with a salary of $ 600 per month.

“Suriyeli muhalif kaynaklara göre, Türkiye önümüzdeki Çarşamba (23 Eylül) günü ilk Suriyeli paralı asker grubunu (eski Özgür Suriye Ordusu’ndan) Azerbaycan’a, ayda 600 dolar maaşla Ermenistan’a karşı çatışmalara katılmaları için gönderecek.”

►Ancak, Greek City Times tarafından Türkiye’nin Hamza Tümeni militanlarını Suriye’den Azerbaycan’a naklettiği yönündeki haberler sorulduğunda, Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı suçlamaları kesin bir şekilde yalanladı.

Bir Azerbaycan sözcüsü,Greek City Times’a, “İddialar asılsız ve tamamen yanıltıcıdır. Son zamanlarda bazı yabancı basın organlarında Azerbaycan’a karşı kesinlikle asılsız ve sahte bilgiler yayan bir iftira kampanyası gözlemledik,” dedi.

Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü,Greek City Times’a, “Bu sahte kampanyanın arkasında Ermenistan’ın olduğunu” dasöyledi.

Sözcü, “Yabancı paralı askerler de dahil olmak üzere gönüllü olarak silahlı gruplar toplama konusunda bir seferberlik ve planlama sorunu ile karşı karşıya olan Ermenistan’ın uluslararası toplumun dikkatini başka yöne çekmeye yönelik umutsuz girişimlerinden başka bir şey değil. Azerbaycan’a yönelik saldırgan politikasının bir parçası olarak Ortadoğu’dan paralı askerler ve teröristler toplayan Ermenistan’ın bu sahte kampanyanın arkasında olduğuna şüphe yok,” dedi.

Bakü, Suriyeli cihatçıların Azerbaycan’a nakledildiği iddialarının Ermenistan tarafından düzenlenen “sahte bir kampanya” olduğunu söylese de, Snell ve Almassian’ın dayandığı kaynaklar, Türkiye tarafından silahlandırılmış, eğitilmiş ve desteklenen sözde “Suriye Ulusal Ordusu”ndan geliyor.

Ermenistan ve Azerbaycan, 1980’lerin sonunda Sovyetler Birliği’nin çökmeye başlamasından bu yana Artsakh topraklarında veya daha yaygın olarak Dağlık Karabağ olarak bilinen topraklarda birbirleriyle anlaşmazlık içindeler.

1920’lerin başında Sovyetler Birliği Milliyetler Komiseri vekili olarak Joseph Stalin, Ermenilerin çoğunlukta olduğu Artsakh bölgesinin Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti yerine Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin idaresi altında olmasına karar verdi.

Stalin, Artsakh’ı Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne vaat etmesine rağmen, sonunda bölgeyi özerk olsa da Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne verdi. Bu iki amaca hizmet etti: Kafkasya’daki Sovyet böl ve yönet stratejisinin devamı ve Azeri-Türk tarafının suyuna giderek Türkiye’yi sosyalist bir devlete dönüştürme umudu.

Ermenistan ve Azerbaycan’ın da aralarında bulunduğu 15 yeni ülkenin kurulmasıyla sonuçlanan Sovyetler Birliği’nin çöküşü, Stalin’in yapay sınırlarının etnik grupları soylarından koparması sonucunda çıkan savaşlar nedeniyle Kafkasya’da kaos yarattı.

1921’de Artsakh’ın %94 Ermeni olduğu tahmin ediliyordu. 1989 nüfus sayımına göre, Artsakh’ın nüfusunun yaklaşık %75’i etnik Ermeni (145.000) ve %25’i etnik Azeri (40.688) idi. 20. yüzyılda Artsakh’ta Azeri nüfusunda önemli bir artış yaşanmasına rağmen, eski Sovyet Azerbaycan lideri, şimdiki diktatör İlham Aliyev’in babası Haydar Aliyev, bunun nedenini 2002’de şöyle açıklamıştı:

“Orada demografiyi değiştirmeye çalıştım. Dağlık Karabağ, orada bir yüksek öğretim enstitüsü açılması için dilekçe verdi. [Azerbaycan’da] herkes buna karşıydı. Görüşmelerden sonra bir tane açmaya karar verdim, ancak üç sektör olması şartıyla – Azerbaycan, Rus ve Ermeni. [Enstitü] açıldıktan sonra artık komşu bölgelerden Azerileri Bakü’ye göndermek yerine, buraya göndermeye başladık. Bu ve diğer girişimlerle Dağlık Karabağ’daki Azerilerin sayısını artırmaya çalıştım ve Ermenilerin sayısı azaldı.”

Sistematik demografik değişim çabalarına rağmen, bugün Artsakh %95 etnik Ermeni.

Sovyetler Birliği’nin çöküşü, 12 Mayıs 1994’te kesin bir Ermeni zaferinin ardından ateşkesle sonuçlanan Artsakh Savaşı’na yol açtı.Savaşın sonunda Ermenistan da dahil olmak üzere hiçbir devlet tarafından tanınmasa da neredeyse tamamen Erivan’a bağlı fiilen bağımsız bir Artsakh ortaya çıktı.

Çatışmalar, Nisan 2016’daki ve Azerbaycan’ın Ermenistan’ın kuzeydoğusundaki Tavuş eyaletine saldırdığı bu yılınTemmuz ayındaki ciddi tırmanışla, 1994’ten beri olağan hale geldi. Azerbaycan’ın savunma bütçesi 2267 milyar dolar, yani Ermenistan’ın beş katı olmasına rağmen, Temmuz çatışmaları 21 askerin öldürülmesi, 13 İHA’nın düşürülmesi ve Ermenistan’ın 5 askeri ve 2 polis memurunun eylemde öldürülmesi ile birlikte pahalıya mal oldu.

Bir Ermenistan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Greek City Times’a Temmuz çatışmalarının “Azerbaycan tarafından yapılan büyük bir hesap hatası”nın sonucu olduğunu söyledi.

Ermenistan Dışişleri Bakanlığı, Greek City Times’a, “Bu tırmanışı tetiklemelerinin ana sebebi, güç kullanımının ve maksimalist bir duruşun sahada kendileri için arzu edilen sonuçlar üretebileceğini ve Dağlık Karabağ sorununa bir çözüm getirebileceğini düşünen Azerbaycan’ın büyük bir yanlış hesaplamasıydı. Temmuz savaşları, bu politikanın Azerbaycan açısından tamamen başarısız olduğunu net şekilde göstermiştir. O kadar ki, kendisini kesin şekilde hakim bir askeri güç olarak gösteren Azerbaycan, bölgedeki dış güçlerden siyasi-askeri yardım istemeye başlamıştır,” dedi.

Sözcü, Türk destekli Suriyeli militanların Azerbaycan’a nakledilmesi sorulduğunda, “Yabancı terörist savaşçıların çatışma bölgelerine taşınması veya nakledilmesi de dahil olmak üzere uluslararası tehditler büyük endişe kaynağıdır, bunlar üzücüdür ve gündeme alınmalıdır. Dışişleri Bakanı ZohrabMnatsakanyan’ın Mısır’a yaptığı resmi ziyarette belirttiği üzere, yabancı terörist savaşçıların Azerbaycan’a nakledilmesine veya belki de çoktan nakledildiklerine dair haberler alıyoruz. Azerbaycan’ın 1992-93 yıllarında aşırılık yanlılarını kullanması ve Türkiye’nin farklı bölgelere terörist unsurları ihraç etmesiyle ilgili emsaller göz önüne alındığında, böyle bir tehdidi çok ciddiye alıyoruz,” dedi.

1990’ların başındaki Artsakh Savaşı sırasında Azerbaycan, 1970’lerde ve 1980’lerde Sovyetler Birliği ile savaşan Afganistan’dan kalan mücahitler, Çeçen ve diğer Kuzey Kafkas cihatçıları ve Türk Aşırı Sağcı teröristleri Bozkurtlar gibi bir dizi yabancı cihatçı ve Türk aşırı milliyetçiyi kullanmıştı.

Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, Ermenistan’ın “yabancı paralı askerleri” topladığını iddia etse de, verdikleri örnek, Kaliforniya doğumlu devrimci ve Ermeni Soykırımı’ndan sağ kurtulanların soyundan gelen akademisyen Monte Melkonian.

Ermeni-Amerikalı Artsakh Savaş Komutanı Monte Melkonian.

Azerbaycan sözcüsü Greek City Times’a, “Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesinin işgaline katılan ve daha sonra Ermenistan Hükümeti tarafından onurlandırılan Lübnan’daki ASALA terör örgütünün lideri Monte Melkonian’ın adı, Ermenistan’ın teröristleri paralı asker olarak kullanma politikasının canlı bir örneğidir,” dedi.

1996’da Ermenistan Ulusal Kahramanı ilan edilen Melkonian, Artsakh kaybedilirse Ermenilerin “halkımızın tarihinin son sayfasını” çevireceklerine inanıyordu.

Sovyetler Birliği’nin bir Sovyet Sosyalist devleti haline gelmesi ümidiyle Türkiye’nin sırtını sıvazladığı başka bir hamlesinde, Moskova ve Türkiye’nin 1921’de Kars Antlaşması’nı imzalaması ve bugün var olan olağandışı sınırları yaratmasıyla, tarihi Ermeni Nahçıvan bölgesi Azerbaycan’a verilmişti.

Melkonian, Ermenilerin Artsakh’ı Azerbaycan’a kaptırmaları halinde, Artsakh ile Nahçıvan’ı ayıran ince toprak şeridi olan Syunik Eyaletini kaybedeceklerine inanıyordu. Bu, Türkiye’ye sadece petrol ve doğalgaz zengini Hazar Denizi’ne tarihsel olarak Ermeni olan topraklar pahasına doğrudan erişim sağlamakla kalmayacaktı, aynı zamanda kendi ülkelerindeki milyonlarca milliyetçinin istediği gibi Türkiye ile Azerbaycan arasında bir birliğe de yol açabilirdi.

Dilsel ve kültürel akraba olarak Türkler ve Azeriler, sıkı sıkıya ilişkilerini saklamıyorlar.

Bu ayın başında Aliyev, Yunanistan’ın yeni atanan Azerbaycan Büyükelçisi NikolaosPiperigos’a “Doğu Akdeniz’deki istihbarat konusu da dahil olmak üzere tüm konularda onları [Türkiye’yi] destekliyoruz” dedi.“Size söyleyebilirim ve sır değil, Türkiye sadece dostumuz ve ortağımız değil, aynı zamanda bizim için kardeş bir ülke.” Azerbaycan diktatörü, “Hiç tereddütsüz Türkiye’yi destekliyoruz ve her koşulda destekleyeceğiz” diye ekledi.

Erdoğan, 2010 yılında Azeri mevkidaşı ile yaptığı ortak konuşmada, “Türkiye-Azerbaycan işbirliği sadece devletlerimiz arasındaki güçlü dayanışmaya değil, aynı zamanda ortak tarihe ve yüreğimizin birliğine de dayanmaktadır. Türk ve Azerbaycan halkı aynı dili konuşuyor, ortak tarihe sahip. İlişkilerimiz bu sağlam temel üzerine inşa edildi ve ‘tek millet, iki devlet’ ilkesi temelinde güçlendi,” demişti.

Aliyev de bu kardeşlikvurgusunu Erdoğan’dan sonra tekrarladı ve “Türk dünyasının büyük oğlu, Azerbaycan halkının her zaman gönlünde yaşayacak olan seçkin önder Mustafa Kemal Atatürk’e de saygımızı sunuyoruz,” dedi.

Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki çatışmalardan sadece birkaç hafta sonra Türkiye, Ermenistan’a karşı güç gösterisinde bulunarak Azerilerle 13 günlük ortak bir askeri tatbikat gerçekleştirdi.

Greek City Times tarafından Ermenistan’daki askeri durum sorulduğunda, Naghdalyan, “Durumun kontrolü tamamen Ermeni tarafında. Ermenistan ve Artsakh’ı koruma, anavatanlarındaki Ermeni halkının güvenliğini ve haklarını sağlama kapasitemize güveniyoruz,” dedi.

Ermenistan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, “Dağlık Karabağ sorununda askeri çözümün tamamen gündem dışı olduğunun, barışçıl çözümün hiçbir alternatifinin olmadığının altını tam bir güvenle çiziyoruz,” dedi.

Bakü, Türkiye tarafından kendi topraklarına Suriyeli cihatçılar yerleştirildiğini inkar etse de, Ankara’nın bu yılın başlarında Suriyeli savaşçıları Libya’ya naklettiğini açıkça duyurduğu, Azerilerin ilk Artsakh savaşında cihatçıları kullandığına dair hiçbir şüphe olmadığı ve Suriyeli savaşçıların Azerbaycan’a nakledildiğine ilişkin çoğu haberin bizzat Türk destekli militanlardan geldiği dikkate alınmalıdır.

Snell, Twitter’da bir Hamza Tümeni teröristinin kardeşinin kendisine başka bir grup Suriyeli cihatçının Azerbaycan’a geçiş yapmakta olduğunu söylediğini de sözlerine ekledi.

Delale1978

@delale1978

@LindseySnell adlı kişiye yanıt olarak Its confirmed from my friend in Azerbaijan

ÖÖ 10:16 · 24 Eyl 2020

“Azerbaycan’daki arkadaşım da teyit etti.”

“Ve Hamza Tümeni militanının kardeşi bana halihazırda başka bir grubun dün gece yola çıktığını söyledi. 3. Kıta birliklerinden biri, savaşçı göndermeyi reddettiklerine dair bir açıklama yayınladı.”

Hem Ermenistan hem de Azerbaycan sözcüleri,Greek City Times’a, anlaşmazlıkları barışçıl ve müzakere yoluyla çözmek istediklerini vurguladılar. Ancak, Türkiye destekli militanların bizzat kendilerinin verdiği bilgiye göre, Türkiye’nin Temmuz çatışmalarından çok kısa bir süre sonra Ermenistan’a karşı bir askeri güç gösterisindebulunması ve Suriyeli militanların Azerbaycan’a naklini hızlandırması ile, bu pek olası görünmüyor.

Aliyev, sadece birkaç gün önce, Azerbaycan ve Türkiye’nin her yıl askeri tatbikat yaptığını ve “burada olağandışı bir şey olmadığını” söylemişti.

“Evet, bu sefer [Temmuz] Tovuz olayına denk geldi. Ermenistan bunun tesadüf olup olmadığını düşünmeli. Bu tatbikatlar birliğimizi bir kez daha gösteriyor. Nahçıvan ile Erivan’da Azerbaycan-Ermenistan sınırı arasında sadece 80 kilometre (49 mil) var. Ermenistan bunu biliyor ve bu onları korkutuyor. Bu korku yüzünden strese girdiklerini düşünüyorum,” demişti provokatif bir biçimde.

Nahçıvan ile Artsakh arasındaki mesafe Nahçıvan’dan Erivan’a olan mesafeden bile azdır. Aliyev Ermeni başkentine dolaylı tehditler yapmaya başlamışsa, Melkonian’ınArtsakh’ta savaşarak ve ölerek çaresizce savunduğu Syunik Eyaletine de göz atacağına dair çok az şüphe var demektir.

Türkiye destekli Suriyeli cihatçılar sadece Artsakh’ı değil, Syunik Eyaletini de almak için mi kullanılacaktır?

Kaynak