Bugun...



Ya katlediyorlar yada gözaltına alıp tutukluyorlar,'Saray diktasına karşı duracağız'

BP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek'in basın açıklamalarında yaptığı konuşmalar gerekçe gösterilerek gözaltına alınması üzerine Amed'de bir araya gelen HDP ve DTK eşbaşkanları, HDK eş sözcüleri, milletvekilleri, belediye eşbaşkanları hukuksuzluğa tepki gösterdi

facebook-paylas
Güncelleme: 11-05-2016 14:57:50 Tarih: 11-05-2016 14:29

Ya katlediyorlar yada gözaltına alıp tutukluyorlar,'Saray diktasına karşı duracağız'

Ya katlediyorlar yada gözaltına alıp tutukluyorlar

DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek'in basın açıklamalarında yaptığı konuşmalar gerekçe gösterilerek gözaltına alınması üzerine Amed'de bir araya gelen HDP ve DTK eşbaşkanları, HDK eş sözcüleri, milletvekilleri, belediye eşbaşkanları hukuksuzluğa tepki gösterdi. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ülkede bir tek Erdoğan'ın konuşmasının istendiğine vurgu yaparak, "Kamuran Yüksek'i de bizi de alabilirsiniz, ama emin olun hepsinin faturası size çıkacak. Kaybedeceksiniz" dedi.

 

Amed'de (Diyarbakır) HDK eş sözcüleri Gülistan Koçyiğit ve Ertuğrul Kürkçü, HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, DTK eşbaşkanları Hatip Dicle ve Leyla Güven, HDP'li milletvekilleri, DBP'li belediye eşbaşkanları ve kentteki sivil toplum örgütü temsilcileri DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek'in dün gözaltına alındığı DBP Genel Merkez İrtibat Bürosu önünde açıklama yaptı. Çok sayıda basın mensubunun takip ettiği açıklamada konuşan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven, Yüksek'in hukuksuz bir biçimde gözaltına alındığını belirterek, operasyonun gerekçesinin "Konuşmayın" baskısı olduğunu vurguladı. "Sadece bir adam konuşsun istiyorlar o da Recep Tayyip Erdoğan. Ancak halklar bunu kabul etmeyecek" diyen Güven, demokrat, özgürlüklerden yana ve barışsever insanların baskılara inat konuşacağını vurguladı.

 

'Bu konseptten sonuç alınmaz'

 

Türkiye'de özgürlük olmadığını ifade eden Güven, şunları söyledi: "Kim konuşursa savcıları onları gözaltına alıyor. Bu baskılar bugün başlamadı. Yüzlerce DBP çalışanı ve belediye eşbaşkanı tutuklu. 3 Parti Meclisi üyesi katledildi. Bu parti üzerindeki baskılar her zaman devam ediyordu. Demek ki bunlar yetmedi eşbaşkanımızı da gözaltına aldılar. Biz halkımızla birlikte sonuna kadar mücadele edeceğiz. Halkın bir talebi vardı, siz de gördünüz bu talep karşısında insanlar katledildi, şehirler yıkıldı, halen de yıkım sürüyor. Biz buna karşı susacak mıyız? Hayır. Eşbaşkanımız hiçbir hukuksuzluk, haksızlık yapmamıştır. Halkının yanında olmuştur. Düşüncelerini basınla paylaştığı için gözaltına alınmıştır. Derhal bırakılmasını istiyoruz. Bu konseptten sonuç alınamaz. Amed zindanlarından bugüne kadar çok insan tutuklandı, ancak onlar cezaları bittikten sonra yine örgütlü toplumun içinde yer almıştır."

 

Demirtaş: İlk kez tanık olmuyoruz

 

Güven'in ardından konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise, Türkiye'de demokratik siyaset kanallarının hiçbir dönem tamamen açık olmadığını vurguladı. Tekçi sisteme karşı çıkanlara 90 yıldır siyaset yapmanın adeta yasaklandığını ifade eden Demirtaş, "Bu hukuksuzluklara ilk kez tanık olmuyoruz. Herkes bilmeli ki biz siyaset yapmayalım diye AKP ve ondan öncekiler ellerinden gelen tüm engelleri çıkardılar. Biz bu engelleri mücadele ile aşarak, var olduk. Fakat var olduğumuz alanlarda da sanki bu bize sunulan bir lütufmuş gibi bir yaklaşım içine girdiler. Sanki HDP, DBP hükümetin sunduğu demokratik olanakları hoyratça kullanıyormuş gibi bir algı yarattılar. Halbuki onlar cunta rejiminin koyduğu seçim barajının arkasına saklandılar 14 yıl boyunca. Hazine yardımları, devletin tüm olanakları onlar için seferber edildi. Tüm seçimlerde AKP medya kanallarını hizmetine sundu. Bürokrasi AKP için çalıştı, yargı AKP için çalıştı. Biz mitingleri bombalanan bir parti olarak seçimlere hazırlandık" ifadelerini kullandı.

 

'Baskılar çözüm sürecinde bile durmadı'

 

DBP'nin yerel yönetimlerde bölgede iktidar olduğunu, HDP'nin de Meclis'in en büyük 3'üncü partisi olduğunu anımsatan Demirtaş, buralara mücadele sayesinde gelindiğini kaydetti. "Bunlar AKP'nin lütfü değildir" diyen Demirtaş, "Bugüne kadar defalarca engellemeye giriştiler. Ancak buralar demokratik mücadelenin mevzileridir. Şimdi sınırsız bir saldırı söz konusu. 2009'daki KCK operasyonları kesintisiz bir biçimde devam etmiştir. Çözüm sürecinde bile durmamıştır. Dikta rejimi örmeye çalışan faşizan anlayış durmayacak anlaşılan" dedi.

 

'Sadece Erdoğan konuşsun isteniyor'

 

Avukatlara verilen bilgiye göre gözaltı gerekçesinin Yüksek'in yaptığı basın açıklamaları olduğuna dikkat çeken Demirtaş, "Siyaset yapsın diye kurulan bir partinin eş genel başkanı konuştuğu için gözaltındadır. Bölgenin Yüzde 55, 60'ının oyunu almış bir partinin eşbaşkanı tutuklanmak isteniyor. Zaten KCK'den 5 yıl haksızca içerde tutulmuş bir siyasetçidir. Sadece Erdoğan konuşsun isteniyor. Başka kimseye tahammülleri yoktur. Savcının konuştu diye gözaltına almak gibi bir hakkı yok. Cizre'de, Sur'da, Silopi'de, Şırnak'ta, Yüksekova'da, İdil'de yapılanlar kanuni miydi? Yasal mıydı? Bu kadar fütursuzca halka yaklaşan, siyasetçilere de böyle yaklaşıyor. Dokunulmazlıkların kaldırılmasının söz konusu olduğu bir dönemde parti başkanı tutuklanmak isteniyor" dedi.

 

'Kaybedeceksiniz'

 

Hem HDP'nin hem de DBP'nin yüzlerce üyesinin "terörle mücadele" adı altında tutuklandığına işaret eden Demirtaş, "Doğrusu biz HDP'liler olarak bize operasyon yapan savcılar kadar HDP için çalışmıyoruz. 2009'da KCK adı altında operasyon yapan savcılar o yıl on bin arkadaşımızı tutukladılar. O gün yüzde 7'ydi oyumuz, şimdi yüzde 13'e çıktı. Bugün de aynı şeyi yapıyorlar. Kamuran Yüksek'i de bizi de alabilirsiniz, ama emin olun hepsinin faturası size çıkacak. Kaybedeceksiniz. Şu an heyecanla gözaltı tutuklama yapıyorsunuz, ama devran öyle dönmüyor. Bunun siyasi faturası size çıkacak. Sanmayın tereyağından kıl çeker gibi siyasi operasyon yapabileceksiniz. Her yerde sizi teşhir etmeye devam edeceğiz. Ya akılsızlığınızı, akıl tutulmasını terk edersiniz beraber oturup demokrasi çerçevesinde geleceği inşa ederiz ya da boğulup gideceksiniz. Teslim olmayacağız size. Güç sahibisiniz şimdi. Saraya biat etmeyen herkesi terörist, hain ilan ediyorsunuz. Bu vatanda hain varsa halkın değerlerine ihanet edenlerdir" diye konuştu.

 

'Saray diktasına karşı duracağız'

 

Demirtaş konuşmasının devamında şunları söyledi: "Türkiye'nin bir bölümünü geri kalanına düşman etmeye çalışan saray diktasına direnmeye devam edeceğiz. Bu darbeye hayır dedik, hayır diyeceğiz. Her yerde bu faşizme karşı dik duracağız. Her yerde halkımız siyasetçilerini sahiplenmelidir. Kamuran Yüksek şahsında teslim alınmak istenen halkımızdır. Halkımız her yerde protesto etmelidir. Halk bunu kabul etmediğini göstermelidir. Sayın Kamuran Yüksek'in işlediği hiçbir suç yoktur. Kanun dışı hiçbir şey yoktur. Yaptığı basın açıklamaları gerekçe gösterilmiştir. AKP'ye karşı sert eleştirilerde bulunmak gibi bir suçlama, TCK'de olmayan bir suçlama yöneltilmiştir. Bu suçsa hep birlikte saray darbesine karşı dik durmasını bileceğiz. Derhal bırakılmasını talep ediyoruz."

 

Konuşmaların ardından eş genel başkanlar, milletvekilleri, sivil toplum örgütü temsilcileri ve belediye eşbaşkanları, Kamuran Yüksek ile dayanışmak üzere adliye önüne geçti.




Kaynak: DİHA

Editör: yeniden ATILIM

Bu haber 869 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Siyasi Haberleri

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI YUKARI