Bugun...


Ali Uğur

facebook-paylas
Geçici hükümet, ’Çözüm Süreci' ve Kürt Halkına Saldırı
Tarih: 01-08-2015 05:35:00 Güncelleme: 02-08-2015 04:04:00


Geçici hükümet, ’Çözüm Süreci' ve Kürt Halkına Saldırı

 

      Geçici hükümet, AKP İktidarı herkesi şaşırtan bir hamle gerçekleştirdi.

İŞİD karşı silahlı saldırı gerçekleştiği anda, eş zamanlı PKK Kamplarına daha çok sorti yaparak bomba yağdırdı. Yurt genelinde operasyonlara başladı. 12 Eylül ve 90’lı yılları hatırlatırcasına toplumsal muhalefete saldırı ve gözaltılar, tutuklamalar yapılıyor.

 Neden şimdi?

Neler oluyor

Şimdi birden bire “çözüm süreci”i tamamen silerek yeniden başa dönüşü sağlayan bu hamla neyin nesi?  Dedirten, “şaşırtan”  bir çıkış.

ABD’le mutabakat temelinde İŞİD’ karşı diğer uluslar arası muhalefet güçleriyle koordineli sınır ötesi söz de İŞİD mevzilerinin bombalanması anlaşılır. Ama PKK Kamplarına, sivil yerleşim yerlerinin bombalanması çok aleni bir biçimde bir İŞİD mevzilerine, 5 PKK kamplarının bombalanması anlaşılmaz bir görüntü sergiledi.

Ancak AKP nın ve iktidarının hep gelişen olay ve olgular karşısında hep pragmatik bir tavır sergileye geldiği hatırlayalım. Ulusal ve uluslar arası durumlardan çıkar sağlama, faydalanarak konumunu güçlendirecek hamleler yaptığını hatırladığımız da bugünkü saldırganlığının anlaşılır olduğunu görürüz.

Gelişmeler baktığımızda;

ABD ile İran arasındaki uzun zamandır devam eden uzlaşma zemini arayışlarında sona gelindiği, dünya dengelerini değiştirecek, mutabakat sağlanıyor. Bu gelişme Orta doğu bataklığında dengeleri tekrar dizayn ediyor,  Ortadoğu da ki kirli savaşta partnerler değişiyor.  Yeni olanaklar, fırsatlar bu bataklıkta Pazar payını daha bir kendi lehine çevirebilmek için İŞİD’i paravan olarak kullanan küresel güçlerin kah İŞİD’in Partneri, Kahta karşındaki bloktalar.

Kobonê’ye İŞİD  saldırısı ısmarlanan, belirli güçler adına  yakılıp, yıkılması,başka bir dünya özlemiyle özgürlük mücadelesi verenlere ‘buna müsaade etmeyiz’ mesajı olduğunu biliyoruz.Yazıldı.Çizildi..

İŞİD’e karşı kendi yaşadıkları topraklardaki yaşam hakkını savunan halkların mücadelesinde  yardım çığlılarını kulak tıkayanlar, ’düştü düşecek‘ mesajı verenleri şaşırtan  ABD’in ansızın oraya silah indirmesi karşısında konum değiştirmişti. ABD’lerinin aleni bir şekilde partneri PYD ve diğer silahlı güçlerdi.

Bu durum o, bataklıkta çıkar sağlama, kirli savaştan nemalanları rahatsız eti.

İran, Irak,Irak Kürdistan yönetimi, daha bir çok ülkenin rahatsızlığı ayan beyan ortada idi. Ancak ADB ile İran’ın mutabakatı tüm dengeleri bir kez daha yerinden oynattı.

 

Ülkemiz içindeki gelişmelere baktığımız da;

7 Haziran genel seçimleri AKP iktidarını çok ciddi bir biçimde sarsmış, onun için kabul edilemez bir seçim sonucu orta çıkmıştı. Ama her şeye rağmen parlamento’nun en büyük partisi AKP, öyle ise ne pahsına olursa olsun iktidarı bırakmamalı, bırakması durumun kendisimin felaketi olduğunu biliyor.

Partisini hiçbir zaman kendi haline bırakmayan Erdoğan, gelişmeleri ulusal ve uluslar arası düzeyde izliyor. Gelişmelerde ki  büyük  resmi doğru okuyarak İran ve ABD mutabakatının yeni olanaklar, fırsatlar sağlayacağı bilinciyle bir gecede İŞİD  karşıtı sözde blokta aktif role soyundu. İncirli üstü lütfedildi. Uzun zamandır sürdürülen sınır boyundaki hazırlıkların da dikkate alındığında göstermelik İŞİD mevzilerine ve Kürt halkına yönelik top yekûn açılan kirli savaş başlatıldı.

 

Küresel güçlerin o ,bataklıkta ciddi partneri Türkiye olması yönündeki  istek ve arzularına evet diyen,biat eden Erdoğan’ın  konumu güçlenmiş, rahatsızlık duyduğu İŞİD Karşıtı bloğun karadaki patreni PYD ve diğer silahlı güçlerin uluslar arası konjektür de kazandığı konumunu ters yüz edecek yep  yeni bir imkan elde etti

Gelişmeler bakıldığında İŞİD karşıtı blok PYD içinde çok önemi konumdaki  PKK kamplarının defalarca. Defalarca vurulması, vurulmaya devam edilmesi karşısında sessizliği koruduğu gibi “Türkiye kendi özgür savunma hakkını kullanıyor” deniyor. Irak Kürdistan yönetimi önünde seçim olmasa hiç ama hiç sesini çıkarmayacak. Yani İŞİD karşısı bloğun partneri artık PYD değil.

 

Suruç katliamının kanı bile kurumadan iki polisin öldürülmesiyle tetiklen yaşanmışlıklar (giderek derinleştirilen ortam iktidardan hiçbir şekilde uzaklaşmaması gereken geçici AKP hükümetine meşru zemin yaratıyor. Oynan göstermelik Hükümet kurma oyunu "Koalisyon olsun,güçlü hükümet sorunların çözümü için gerekli diye çabaladık. Ama olmuyor. Halkın İradesine başvurmalıyız” deyip yeniden seçim gidilecek.

Bu arada HDP' ne yönelik sürdürülen salvo ateşi artırarak devam ettirilip, ya TBMM’den kovulacak ya da sistemin koltuk değneği haline getirilmesi için çalışılacak.

Suruç’ta sosyalist gençler katledildiler, çünkü onlar Kobanê'yi Yeniden Birlikte İnşa Edeceğiz'  deyip kolları sıvadılar,ama dev sermaye gruplarına, “buyurun Kobonê kurun” deselerdi bırakın öldürülmeyi sistem (kapitalizmin)tarafından ödüllendirirlerdi. 

Önümüzde zorlu, ama olmaması için hiçbir nedeni, âmâsı olmayan tüm emek, demokrasi özgürlükten yana güçler ortak mücadeleyi yükseltmelidir. Sisteme neler oluyor dedirecek adımlar atılmalıdır. TBMM’den kovmaya hazırlandıkları HDP parlamento grubu onuzdaki seçimde en 100 millet vekilden oluşması için Haydi görev başına!

Şaşırtacak son bir cümle:

PKK  acilen Ateş Kes İlan Etmeli,ve hemen silahlı mücadeleyi sonlandıracak kongreyi toplamalıdır Neden mi?

Bir sonraki yazımda

Yazarın diğer yazıları

 Devamı
 


Bu yazı 5551 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI