“Darbe girişimi” kanlı bir mizansen değil mi?

Amasız, fakatsız darbelere karşı çıkmak, emek ve demokrasi tarafında olmanın gereğidir. Ancak canlı yayınlarla takip ettiğimiz bu

►"darbe girişimi" kime hizmet etmiştir?

►Bu durumdan hangi güçler politik olarak nemalanmış, nemalanacaktır?

►Darbe girişiminin daha ilk saatlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbe girişimin ilk belirtilerinin görüldüğü ‘hava alanına geliyorum, halk sokağa çıkarmalı gerekirse tankların önünde durağız’ açıklaması “cesaretle”, “demokrasi” tutkusuyla açıklanacak bir durum olmadığı muhakkaktır.

► "Darbe girişimi" aktörlerinin amatörlüğü, geçmiş darbe ve darbe girişimlerine bakarak anlaşılmıyor mu?

►Daha bir çok soru, kuşku duyulmayacak kanlı bir mizansen olduğunu göstermiyor mu?

Evet, âmâsız, fakatsız darbeler karşı olmak demokrasi, emek tarafında olmanın gereği olduğu kadar bu mizanseni deşifre etmek Özgürlük, emek ve demokrasi güçlerinin görevidir

ODTÜ’den Siyaset Bilimci Prof. Dr. Ayşe Ayata DW’ye yaptığı analizde belirtiği gibi;

“…Endişem odur ki, hükümet önümüzdeki süreçte yapacağı her düzenlemeyi, hareketi 15 Temmuz gecesi yaşananlara dayanarak meşru kılmaya çalışacaktır. Ve Türk demokrasisi 15 Temmuz gecesi aldığı yıkıcı darbenin üstüne daha da kötü günler yaşayacaktır. " (Makalenin tamamı için tıklayınız)

İnci Hekimoğlu demokrat haberde yazdığı makalede;

“1.     ‘Darbe’nin en tepesindeki iki hedef; Cumhurbaşkanı tatilde, Başbakan kanal kanal canlı yayında. İlk etapta hedef olması gerekenlere dokunulmuyor. Erdoğan’ın kaldığı yer, ancak Erdoğan güvenli şekilde ayrıldıktan sonra saldırıya uğruyor. 

2.     Herkesin sokakta olduğu bir saatte, önce adeta reklam yapılarak İstanbul’daki köprülere asker gönderiliyor ve sanki muhatapların önlem alması için kamuya açık duyuru yapılıyor.

3.     Her nedense havuzun yayınlarına hiç engel olunmuyor ama muhalif 2-3 kanalın yayını kesiliyor.

4.     Niyeyse meclis, yani parlamenter sistemin en önemli simgesi bombalanıyor. Kimin nereyi, niye bombaladığı belki hiç öğrenilemeyecek.

5.     500-600 kişilik gruplar, tankların içinden askerleri alabiliyor, hatta don-gömlek soyabiliyor. Sıradan insanlar TRT’den falan askerleri yaka paça çıkarabiliyor. Yani o kadar hazırlıksız ve re-organize asker tablosu.
 

6.     Verilen rakamlara göre en fazla 2 bin askerin karıştığı bir kalkışmayı, TSK gibi dünyanın en güçlü ordusu engelleyemiyor da, Genelkurmayı kuşatma ve silahsız askerlerce ‘rehin alındığı’ söylenen Genelkurmay Başkanını kurtarma işi polise bırakılıyor. Polisin genelkurmayı kuşatma görüntüleri acayip sükse yapıyor, polis cephesinde.

7.     Ve demokrasiye sahip çıkma şovu imamların ülkenin her santimetre karesindeki camilerden aynı anda, aynı sözlerle, “dine-kitaba sahip çıkma” anonslarıyla yapılıyor.

Maşallah, askerin gösteremediği organize çalışmayı imamlar başarıyla gerçekleştiriyor.”  Diye yazdı

Avusturya Sosyal Demokrat Partisi milletvekili Stefan Schennach darbe girişiminin "fazla amatör" olduğunu söyleyerek, "iktidarı almak için gerçek bir çabadan çok içeriden planlanmışa benziyor" dedi.

Bütün bunları dikkate aldığımızda; “Darbe girişimi” kanlı bir mizansen mi? Sorumuzu daha bir yüksek sesle dilendirmemiz gerektiğine inanıyorum.

                Tüm barış, demokrasi ve emek tarafında ki tüm yazar, akademisyen siyasi patiler, örgütler… de kuşku, kafa karışıklığı yaşandığı muhakkak, soğuk kanlılıkla ”darbe girişimi” nin arka planını açığa çıkarmak görevimiz olmalıdır.

               Sistemin erk kavgasında taraf değil, Barış, demokrasi, özgürlük, eşitlik için tüm Özgürlük, emek ve demokrasi güçleri amasız fakatsız geniş bir cephe oluşturmalıdır. Karanlığa açılan pencerenin cephesi oldukça büyük ve bir o kadarda kararlı olduklarını görmüyor muyuz?