Bugun...


Arif Ali CANGI

facebook-paylas
Kordon'a Avukat Noyan Özkan'ın büstü
Tarih: 07-05-2016 01:45:00 Güncelleme: 07-05-2016 01:45:00


Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo'nun 12 çizerinin katledilmesinin ardından çıkan özel sayısının kapağını dayanışma için köşelerinde yer verdikleri için yargılanan Cumhuriyet gazetesi yazarları Hikmet Çetinkaya ve Ceyda Karan hakkındaki dava geçen hafta karara bağlandı. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik" suçundan her iki gazeteciyi 2'şer yıl hapis cezasına çarptırmış. Ceza Kanunu'nun 216. maddesinde düzenlenen suçun cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası. Mahkeme alt sınırdan uzaklaşarak ceza vermiş.
Yine Cumhuriyet gazetesi yazarları Can Dündar ve Erdem Gül'ün başına gelenler herkesin malumu, Anayasa Mahkemesi'nin kararı ile tutuklu oldukları cezaevinden çıkabildiler, halen davaları devam ediyor. Şimdi habere konu olan MİT TIR'larının taşıdığı silahları değil, gazetecilerin tutuklanmasını, salıverilmesini konuşuyoruz.
Her iki davada da Cumhurbaşkanının müdahil olduğunu da atlamayalım ve konuyu yargı bağımsızlığı yönünden değerlendirelim.
Dicle Haber Ajansı çalışanları hakkında davaların açılması, tutuklanmaları sıradanlaştı. 
En son haber; Twitter'daki paylaşımları gerekçe gösterilerek gözaltına alınan İMC Televizyonu Haber Müdürü Hamza Aktan gözaltına alındı, savcılık ifadesinin ardından tutuklama talebiyle sevk edildiği nöbetçi mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 
Bu ceza tehditleri ile nasıl gazetecilik yapılacak? Gazeteciler cezalandırılırken halkın haber alma hakkı ortadan kaldırılıyor. Basının özgür olmadığı yerde demokrasi de olmaz, hukuk güvenliği de.

Noyan Özkan, Gündoğdu'ya yakışır

Noyan Özkan yaşasaydı bu davalara Cumhurbaşkanının müdahilliğini dert eder, her yere dilekçeler yağdırırdı.
Avukat Noyan Özkan'la ilgili 4 Nisan 2016 tarihli yazımda demiştim ki; "Avukat Noyan Özkan bu kente çok şey kattı, İzmir ona çok şey borçlu. Neden Kordon'da bir büstü ve onu tanıtan bir yazıt yok. Buradan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı'na çağrıda bulunuyorum: Noyan Özkan'ı ölümsüzleştirecek bir şey yapın." [1] 
O günlerde meslektaşım, sevgili dostum Avukat Ömer Turgut Erlat da aynı dileği İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bir dilekçe ile iletmişti. Avukat Erlat'a İzmir Büyükşehir Belediyesi Etüd ve Projeler Dairesi Başkanlığı Kentsel Tasarım ve Kent Estetiği Şube Müdürlüğü'nden yanıt gelmiş. Başkan adına Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Buğra Gökçe imzası ile gönderilen 25 Nisan tarihli yazıda "talep doğrultusunda, Alsancak Limanı ile sonlanan Kordon Yolu üzerinde viyadük ayaklarının bulunduğu alanda Noyan Özkan anısına büst veya plaket yapılması düşünülmekte olup; bu kapsamda çalışmalar devam etmektedir" deniliyor.
Avukat Noyan Özkan'ı simgeleyecek bir büstün yapılacak olması son derece önemli ve sevindirici, duyarlılıkları nedeniyle Sayın Azizi Kocaoğlu şahsında İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni kutluyorum.
Ancak küçük bir uyarıda bulunmadan geçemeyeceğim, yazıda söz edilen viyadük ayaklarının, Noyan Özkan'ın da içinde yer aldığı Çevre Hareketi Avukatlarının, mimarların, şehir plancılarının, İzmirlilerin Kordon yoluna karşı yürüttükleri mücadeleyi etkisiz hale getirmek amacıyla dikildiğini hatırlatmak isterim. Tüm itirazlara rağmen Kordon yolu için oldu bittiye getirilen bu ucube beton yığınlarını bugüne kadar hiç kimse kaldıramadı. 
Şimdi bu hukuk dışı viyadük ayaklarının altına büstünü yaparak Noyan Özkan'ın kemiklerini sızlatmayın. 
Avukat Noyan Özkan büstü, Gündoğdu Meydanı'na yakışır. Hukukun üstünlüğüne hayatını adamış bir hukukçunun büstünü yaptırmak, yaşanan hukuksuzluklara karşı verilecek en güzel cevap olacaktır.
Kordon'a Noyan Özkan büstü yapımını izlemeye devam edeceğiz.

[1] Avukat Noyan Özkan



Bu yazı 8414 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI