Bugun...


Mehmet Serhat Polatsoy

facebook-paylas
Büyük savaşa karşı büyük ittifak gerek!
Tarih: 14-05-2016 00:03:00 Güncelleme: 14-05-2016 00:03:00


 

İster Nemrut'tan tutalım da Hitler, Mussolini ve Saddam'a kadar gelip: "Erdoğan tüm diktatörlerin sentezi ve bunların arasından da en cahil olanıdır" diyelim.
 
İstersek, 'Erdoğan ve AKP'nin sayılı günleri kaldı; baksanıza ABD, İngiltere, AB ve AP Türkiye için sirenleri çalıyor ve gemi batmak üzere' diyor diyelim.
 
Ya da 'allaha havale ediyoruz, en iyisini o bilir' diyerek dayatılan kaderimize boyun eğelim.
 
 
Hayır!
 

 

Ne Erdoğan ve ekibi ne de "üst abiler"in zulmü böyle bekleyerek bitmez. Öyle Irak ve Suriye'ye bakmayalım çünkü Türkiye'nin jeostratejik konumu ile onlarınki bir değil. Suriye dahi Irak gibi olmadı ki Esad hala ayak diretiyor. 
 
Yok Sarraf Erdoğan ve ekibinin yolsuzluklarını yumurtlamak üzere ABD'ye gitti. Yok panama belgelerinin ucu iktidara dokunuyor. Yok DAİŞ'e yardımı tescillendi. Yok Cizre, Silopi, Sur, Yüksekova ve Nusaybin'de savaş suçu işledi. Yok Lahey'de yargılanacaklar gibi söylemler tek başına yetmiyor. Bu "dua edip tanrıya havale etme"ye benzer ki kutsal metinlerde dahi: "İste ama sen de çaba göster", diyor. Yani öyle Davutoğlu'nun Başbakanlıktan el çektirilmesini, Dolar'ın yükselişi, Esnaf, işçi, memur ve emeklinin patlama noktasına geldiğini, AKP kongresini, ya da Gül ve Arınç'lı yeni bir parti kurulmasını bekleyerek Erdoğan ya da AKP'nin güçsüzleşmesi ve yenilgiye uğramasını beklememek gerek.
 
 
Tez elden demokrasi ve özgürlük isteyenlerin silkelenip kendilerine gelmeleri ve ittifak olup tepkileri örgütlemeleri gerekiyor. ABD ve diğer hegemonların bir müdahalesini beklemek Özgür Kürdistan ve Demokratik Türkiye sevdalıları için ciddi bir yanılgı olacaktır. Üstadın da dediği gibi "Yanılgı yılları yenilgi yıllarıdır". Yanılgıya düşmemek ve zafere odaklanmak, bunun için de çaba göstermek gerek. Ülkede halklar ve inançların özgürlük ve kurtuluşu örgütlü bir direniş olmadan gerçekleşmez. 
 
 
Evet, Türkiye'de yaşanan gelişmeler bir 'erken seçim'in bu yılın sonunda gerçekleştirileceğini gösteriyor. O zaman şimdiden bunun hazırlığına girilmeli ve daha geniş bir demokrasi bloğu ile Demokratik Siyaset nedir, nasıl olmalıdır? sorusuna en güçlü cevap ile alanlarda olunmalıdır. 
 
 
Biz aydın, yazar ve akademisyenler "bu suça ortak olmayacağız" demiş ve türlü türlü komplolarla ve sırf sarayın savaşına karşı olduğumuz için tutsak alınmıştık. Bizler teslim olmayıp daha ileri giderek bu zulüm cenderesinden çıkmak için "daha geniş yeni bir çatı ya da ittifak gerek" dedik.
 
 
Evet! Büyük savaşa karşı büyük ittifak gerek!
 
 
Belli ki PKK ve KCK yetkilileri de savaşın bir an önce son bulmasını istiyor ve dün Bese Hozat bugün de Cemil Bayık "ittifaka" dikkat çekiyorlar.
 
 
Eğer CHP içerisindeki Kürt karşıtları olan ulusalcılar tasfiye edilir ya da ikna edilirlerse CHP, HDP, HDK, ÖDP, DTK, DBP, KJA ve diğer tüm demokrasi güçleri bir cephe halinde ya  birleşir ya da kendi mevzilerinde kalarak seçim ittifakı yapabilirler. Ağustos-Eylül ayı gibi yapılması olağan bir erken seçime bu ittifak ile girmek demek, dıştan Erdoğan ve ekibi ile AKP'yi geriletmek kadar yaşanması muhtemel büyük savaşa karşı büyük ittifakı demokratik duruş ile göstermek ve kazanmak demek olacaktır. Büyük ittifak demek, halklar ve inançların büyük kazanması demek ve Kürdü hepten kaybetmemek anlamına gelecektir. 
 
 
Böylesi bir ittifakın olmaması için hiç bir haklı gerekçe yoktur. 
 
Yok CHP daha dün HDP'li vekilleri meclis dışına atmak için "evet" dedi. Yok ÖDP'nin ne kadar oyu var ki? Yok CHP ya da HDP ile ittifak yaparsak tabanımızdan tepkiler gelir gibi söylem ve kaygıların ne yeri ve ne de zamanıdır.
 
Bu ittifak mutlak olarak sağlanmalı ve biz ve siyasetçiler bunu halklara anlatabilmeliyiz. 
 
Tehlike büyük! 
 
Dün DBP ve HDP'li'ler, partililer, Belediye eş başkanları, bugün ise DBP'nin eş genel başkanı Kamuran Yüksek'in siyasi soykırım operasyonlarıyla tutuklanması, Nusaybin'den gelen "savaş uçakları ilçeyi bombalıyor" haberleri ülkenin siyasi ve askeri anlamda nereye gittiğini rahatlıkla gösterebiliyor. Nasıl DAİŞ kendisi dışındaki örgütlere "ya biat edeceksiniz, ya da öleceksiniz" diyorsa mevcut iktidar da biat kültürünü Siyasi parti, STK ve diğer örgütlü güçlere dayatıyor ve "ya baş eğeceksiniz ya da baş vereceksiniz" diyerek  tüm kesimlere korku salmaya çalışıyor. Bizler bu ittifak ile bu gidişe "dur" diyebiliriz. 
 
Mesele teker teker tutuklanma ya da ölümlerden çıkmış durumda ki hiçbirimizin tahmin edemediği büyük bir savaşa girmek üzereyiz. İnanın gelecek olan savaş belli bir zamanda sonra Erdoğan'ın yürüttüğü bir savaş olmaktan çıkacak ki bugünlerde bunun emareleri görülebiliyor. 
 
 
Özgür Kürdistan ve Demokratik Türkiye sevdalıları taktiksel olarak bile olsa bu ittifak için çaba göstermeliler. Yoksa büyük ama çok büyük ve inanın yüzyılın sentezi olacak bir savaş geliyor.

 



Bu yazı 2779 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI