Bugun...


Menaf Arslan

facebook-paylas
Bal-dıran'ı kendilerine bal , halklara da zehir, zemberek edip memleketi mahv ettiler!
Tarih: 18-06-2015 05:45:00 Güncelleme: 18-06-2015 05:45:00


Bal-dıran'ı kendilerine  bal , halklara da zehir, zemberek edip memleketi mahv ettiler! 

Kürdler'in karnı çok yumuşak olduğu (-ve Kürdçe de "deli" demek olan) "din" konusunda ne kadar hassas olduğu bilinen bir gerçekliktir. Bu gerçeklikle yola çıkıldığında, Kürdler 90 yıldır hep "din kardeşiyiz" diyenlerin siyaset afyonuyla avutularak, kandırılıyordu. 
Kürdün hasassiyeti de, maalesef kendisine hep zarar "düşmanlarına" yarar getirerek, iyi niyeti başına hep bela oldu. Tabiatiyle hümanizm ve fedakarlığı süistimal edildi.  Kendisininkini değil, hep karşısındakinin  hasassiyetini ön planda tuturak bugüne geldi! 
Nihayetinde, amiyane tabiriyle "dövüle, dövüle çelikleşen demir" gibi yıllarca hiç kaybetmediği metanet ve insanlık namına ısrar ettiği hasassiyetini kime, nasıl, ne zaman göstereceğini belirlemesi, beraberinde tabulaşan ezberlerin bozulmasını da sağlamış oldu. 
Dolayısıyla, herhangi bir soruna karşı iyi niyetle yaklaşılarak ve bunun muhasebesi artı  muhakemesi  iyi yapılmadığında, haliyle insanın başı dertlerden kurtulmaz ve hep acıların içerisinde kalmaya mahkum olur. Bu yüzden halk(lar)ca mahkumiyeti mahkum etme zamanı geldi/geçiyor demek gerekiyor!!!
Elbette ki beşeriyet var oldukça zamanla oluşan sorunlar da var olacaktır, ancak her bir sorunun mutlak çözümü var olan bu yeryüzünde sıra Kürdlere gelince işler neden değişiyor?  
İnsan oğlu, zamana   her ne kadar dur diyecek güce sahip değilse, mazlum emekçi halklara hüküm eden zalimlere "dur demek"  gücüne sahiptir. 
Bu doğrultuda hareket ederek "ayak diretici zihniyet sahipleri" hesaplarına göre "çözümsüzlük, çözümdür" mantık dışı bir teraneyle "timsah gözyaşları" döken yalancıların(!) senfoni orkestra korusunun meşhur nakaratları olan  "gerekirse baldıran zehiri  içeri(m)z" namelerini artık kimse  dinlemek istemiyor! 
İstemiyor çünkü:
Baldıran'ı kendilerine  bal ettiler, halklara da zehir zemberek edip memleketi mahv ettiler! 
***
Kürdlerin başarısı Türkiye ve Ortadoğu için eşi bulunmaz bir hazinedir.

Kuşkusuz her bir günün birde yarını var diyen Kürdler, her bakımdan (politik, askeri vs..) başarıdan başarıya doğru ilerlemeye devam ediyor!  
Kürdler, bugünden sonra, Kürdistan da artık hiçbirşey eskisi gibi olmayacak(!) inanç ve kararlığını, HDP'nin 7 Haziran 2015 seçim ZAFERİ ile tüm dünya'ya ilan ettiğinde: Bugüne kadar kendisine "müslümanız, hepimiz din kardeşiyiz" diye geçinen kişilerin, aslında ne kadar riyakâr olduklarını göstermekten  geç kalmadılar. 
Oysa ki Kürdler 1000 yıldır süre gelen "hep kalleşçe geçmiş kardeşliğe"  tahammül gösterirken,  sahtekâr "din kardeşiyiz" diyenlerin 7 Haziran seçim sonuçları beklentileri kursaklarında kalarak, masum insanları "bombalı tuzaklarla katlederek" 1 gün bile tahammüllerini  gösteremediler.  
Asırlardır mazlum halklara yaptıkları zulümlerini az gören zihniyetle nasıl yaşam sürdürülebilir?
Fakat herkes şu gerçekliği çok iyi bilsin ki: Kürdler direnip mazlum (Lazıyla, Çerkeziyle, Ermenisiyle, Türküyle, Azerisiyle, Arabıyla vd...) halklarla bütünleştikçe, İNSANLIK  düşmanları kaybetmeye devam edecektir! 
*** 
Türkiye'nin "adaleti, hak ve hukuk" kimlik belgesi:  

SOMA'da maden faciasında yaralı olarak kurtulmuş, ambulans sedyesinin kirlenmemesi için kömür tozlarıyla kaplanmış  ayakkabısını çıkarmaya çalışıp,  erdemliliğini gösteren emekçi asgari ücretle çalışan Soylu bir işçi ile, milyarlarca Dolar+Avro'ları ayakkabı kutularına yerleştirip, "hırsızların" yönettiği bir memleket'in hali sizce nasıl olur !!! 
Yanısıra: 
Halkı "Bakara suresi" ile uyutup, makarnayla doyurup, kömürle ısıtarak, üç dönem iktidar da kalmayı başaran AKP, bir başarıya daha imza atarak, Türkiye'de artık "dinle" siyaset yapmakla iktidar da kalınamaz gerçekliği  herkese kanıtlamış oldu.
Cebberut sistemin son yalan makinası, mazlum halklara kan kusturan AKP'nin fıtratında  zaten "yalan/dolan" gel sen de bollan iş-i(t) vardı ! 
***
Kürdleri ve dostlarını sevindiren....

"Kürdü - Kürde kırdırt" politikasının iflası gerçekleşti.
Kürd aşiretleri HDP'nin çatısı altında bir araya gelip, biriken 90 yıllık tepkilerini 7 Haziran seçim sandığında göstermeleri, doğrusu başlı başına bir devrimdi!!!
Özellikle AKP'ye oy veren Kürd'ler bir bütünüyle geçen bu onüç yılın muhakemesini şimdi çok iyi yapıyorlardır. Yapıyorlardır, çünkü 90 yıllık mevcut inkarcı, katliamcı zihniyet devlet sisteminin son maskesi olan AKP'nin "diktatöryal" saltanatı.... 
% 10 barajı aşarak ve nice badireleri yıkarak, emeğe saygı gösteren, demokrasi ve özgürlükçü Türkiye ve Kürdistan halkları, bir bütünüyle HDP ile rahat bir nefes alarak, yeni bir yaşama hep birlikte evet diyerek, yıllardır özlenilen sinerji sağlanmış oldu. 
Dolayısıyla bir dikta (yeşil) faşizan hegemonyasına şimdilik dur denilerek, halkların uyanışı  sağlanmış olunsa da, doğrusu  daha henüz iş bitmiş değil !!!
Bu yüzden, her inançtan, dilden, renkten, farklı düşüncelere sahİp olanlar, sağlanmış bu uyanış ile kenetlendirilme halkalarına daha çok halkaları eklemek, demokrasi ve özgür yarınları hep birlikte inşaa etmek çalışmalarına, herkesin dört elle sarılıp, varışa varana dek, mücadeleyi sürdürmek gerekiyor.   

***
Türkiye'nin sorunları çözüm konusunda;

"Gerekirse baldıran zehiri içerim" diyenlerin zehiri içme gibi bir cesaretleri olmuş olsalardı, şimdi çoktan sorunları çözmüş olacaklardı. Fakat sorunları öyle çoğaltılarki, altından kalkılamaz hale getirildi. Şimdi ise, iktidar koltuklarından olacaklarını çok iyi bildikleri için, akıl almaz yol-yöntemlere baş vuruyorlar.
Gözleri dönmüşlerin, yarasalar gibi hiç bir şeyi göremezler ve memleketin idaresini tekrar ele geçirip, nimetlerini sadece kendi aralarında nasıl paşlaşabiliriz derdinde olanlara kesinlikle itabar edilmemeli.
İtibar edilmemeli çünkü, onüç yıl içerisinde yaptıkları iş ve icraatları belli ! 
***
Baş edilmeyen haklı mazlum halk(lar)ın başlarına getirtilen her türlü tehlikeleri az gören "faşist güçlerin" en son kullanacakları yöntem; 

Bileklerini bükümedikleri insanların arasına  fitne-fesat tohumları ekerek, direnen halk(lar)ı birbirlerine düşürerek ve yaşanacak kaostan nemalanarak, kaybetmek oldukları iktidarlarını ayakta durduracaklarını sanarak, işte bu şekilde hareket etmeye çalışırlar. 
Hepimizin geleceği söz konusu olan yarınlarda:
Peki, özgürce, birlikte yaşamaya karar veren Türkiye ve Kürdistan Halkları önümüzdeki dönem itibari ile nasıl bir çalışma sürdürecekler?
İşte, asıl önemli olan da, bu soruya nasıl cevap olabilmiktir....



Bu yazı 3329 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI