Bugun...


Menaf Arslan

facebook-paylas
AKP BELADIR ANKARA KERBELA'DIR
Tarih: 14-10-2015 15:46:00 Güncelleme: 15-10-2015 18:03:00


AKP BELADIR ANKARA KERBELA'DIR
 
Ortadoğu ve Mezopotamya'yı  katliam tarlasına dönüştüren "zihniyet ölmedi" yaşıyor(!) dedirtmek için:
Dönem-dönem öyle boşu boşuna, "2071'den" dem vurmuyorlardı. Çünkü  yapılarında, "barbarlık-talancılık- zülumlük ve zalimlik" yapmak var. Çok iyi anlaşılıyor -ki 1071'de nasıl Orta Asya'dan, Kurdistan üzerinden Anadolu'ya, daha sonra "İmparatorluk, padişahlık dönemlerinde, üç kıta'da insanları katlederek oluk-oluk kan dökerek" hüküm sürüp "İmparator, padişah"lıklarıyla dünyanın başına nasıl bela oldularsa, nihai olarak hezimete de nasıl uğradıklarını da unutmuş değiller. 
Hezimete uğradıklarını hazmedemeyen zihniyet, "Cin şişeden çıktı" belasıyla, bugün Demokrasiden, Özgürlükten, Barıştan, Kardeşlikten söz eden ve yana olanların tümünü düşman görüyor ve vahşice katletmeye devam ediyor!
Çok iyi anlaşılıyor -ki tarihi tekrardan tekekürür etmek için entrika oyunlara başvurup fırsat kolladıkları görülmüyor değil.
21.yy'da (AKP ve Erdoğan)'la "eski tas eski hamam"larda külhan beylikliğe özenmeleri, bugün Türkiye'yi Uluslararası Camiada nasıl komik duruma düştüklerini herkes çok iyi görmektedir. Tabiiki, bu durumun farkında olup olmadıkları onlar için pek o kadar önem arz etmemektedir.
Oysa  meydanlarda "her şey vatan için" diye nutuk atıyorlardı (!)
***
 Türkiye Cumhuriyeti Hükümetleri serisi, hangi dönemde Kürdistan'da katliam yapmamışki? 
Bu arada, önemle vurgulamak istediğim bir hususu belirtmek istiyorum: Özellikle geçmiş tarihe ışık tutan bu "Atatürk ve Şark Islahat Planı gizli raporu belgesi"'nin herkesin okumasını öneriyorum. http://www.kurdistantime.com/?p=494
Yanısıra:
"I.İnönü Hükümeti (30 Ekim 1923 - 6 Mart 1924)....itibaren kurulan hükümetler kronoloji tablosu (  http://www.mfa.gov.tr/turk-hukumetleri-kronolojisi.tr.mfa) 'na" bakıldığında, en son 1999-2002 yılında üçlü (DSP, ANAP, MHP) Koalisyon Hükümeti dönemine kadar süren "ala vere dala vere Kürd Mehmed nöbete" ceberrut devletin siyaset geleneği değişmeden bugüne dek gelindi. 
Tıpkı "Kara mizah" gibi: 
Devlet mekanizması hangi partiyi iktidara getireceğini, kimi başbakan koltuğuna oturtacağını kendisi karar veriyor. Yani her ne kadar "Türkiye parlamenter demokrasi sistemi ile yönetiliyor" denilse de, özünde totaliter bir rejim hüküm sürdüğü alenidir. 
T.B.M.M'de  koltuklarını hiç kimseye kaptırmayan ve ülke yönetiminde "başrolde" oynayan Ecevit, Demirel, Erbakan daha sonra Özal, Yılmaz, Çiller kendi hükümetleri döneminde: 
Kürd ve Kürdistan sorunu'na barışçıl bir çözümü  getirme konusunda zorluk çektiler, değil; Bilakis çözümü çok kolay olan, fakat çözmek istenilmediği gibi sorun(lar)a sorun üreterek "Türkiye'de Kürd-Demokrasi-Özgürlük-Adalet sorunu yoktur terör sorunu var" deyip, binlerce insanların ölümüne sebebiyet verip, Türkiye'yi hep geriletmeye sebep oldular.   
"Kısır döngü politikalar" her geçen gün Türkiye'yi kaosa sürükletiyor, ekonomik açıdan zarara uğruyor, halklar içerisinde "kutuplar oluşuyor" 30 yıldır süren savaş can ve mal kaybına yol açıyor, yüzyıllık süren mentaliteden herkes zarar gürüyor; tüm bu gerçeklikleri gören "bazı iyi niyetli kesimlerin, şahsiyetlerin" çıkışları ve bulundukları beyanatlarda bulunmalarıyla birlikte, çıkardıkları seslerine karşı "devlet para babası" kulak tıkatarak kendi bildiğini okumaya devam ediyordu (!) 
Ve ne zaman dara-zora düştüklerinde: 
Ne...."Dağlardakiler ovaya insin, siyaset yapsınlar" diyen sizler değilmiydiniz? 
Kaldı ki hiç "Dağda" kalmamış, hep "Ova"'da kalmış olanları ve yıllardır hep bir arada yaşa(mış)-yan Kürd-Türk-Ermeni-Laz-Süryani-Arap-Rum-Çerkez halkların: 
O, inşaasından çok gurur duyduğunuz ve  hep "rant mekanı" haline getirdiğiniz, haddi hesabı olmayan "yolsuzlukları yaptığınız" ve duvarında "Egemenlik kayıtsız şartsız Milletindir" yazısını asarak, yalakacılarınıza verdiğiniz cesaretle "Milletin anasına......." küfür atan alçaklara sırt çıkıp kolladığınız....  
7.Haziran.2015'de yapılan Genel Seçim'de "6 Milyon" oy ile HDP'nin 88 Milletvekili T.B.M.M'sine girmesine tahammül göstermeyip, Diyarbakır-Suruç-Ankara'yı "Kerbalaya" dönüştürdünüz.
Ve üstelik utanmadan, göz göre-göre halklara yalan atarak "Türkiye bir bütündür bölünmez" nakaratanı tekrarlayarakıp  durup "sorun yoktur" diyorsunuz(!)  
Şimdi sormak gerekiyor:
Eğer bir devlet, madem  sorunu yoksa neden "Devleti olduğu ülkesinin bölünmez bir bütündür" teranesini tekrarlayıp dursun? 
Demek oluyor -ki bu işin içerisinde çok sorunlar var -ki  bu sorunlar bugün Türkiye'yi  uçurumun eşiğine getirmiştir. 
Hani, sözde tüm sorunların çözüm yeri T.B.M.M idi?
Ancak realite şudur ki, mevcut devlet mekanizmasıyla  hangi soruna çözüm getirilmiş -ki bugünden sonra getirilsin. Savaş (Tezkeresi) çığırtkanlığı yapmaktan başka somut bir icraatı yokken!
***
TÜRKİYE'DE DEMOKRASİ SAĞLANMADAN KİMSEYE RAHATLIK OLMAZ
İspatı:
3.Kasım.2002 yılından beri iktidara  "getirtilen" ve halkların başına "ak" değil "kara" bela" haline gelen AKP'nin, bugün Türkiye'yi tam bir "iç savaş"ın eşiğine getirmiş durumda.  
Nedeni, bugün bilmiyen kalmadı !
Hatırlanacağı üzere Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP parti yetkilileri 7.Haziran.2015 genel seçim'de beklentileri gibi çıkmayan tabloya ilişkin bu beyanatlarda bulunmuşlardı:
"A-B-C....planlardan söz ediyorlardı..."
AKP'nin 13 yıllık iktidar döneminde devletin tüm olanaklarını kullanmasına rağmen başarılı olamadığı aritmetiğe göz atalım:
a)  Kürdistan İşçi Partisi'nin Özgürlük Hareketine karşı başarısızlığı
b) "İmralı Müzakere"nin üzerinden uygulanan planları boşa çıkması

c) İŞİD ve El NUSRA "terör çetelerine yapılan  (belgelerle tescil edilmiş) yardımların açığa çıkması ve bu çete örgütleri "kendi himaye altına alması" gerçekliği...

d) ROJAVA'NIN Kantonlara dönüşecek durumuna karşı tahammülsüzlüğü

e) KOBANÊ'NİN "düştü düşecek" beklentisinin aksine, Zaferle çıkması

f) Yaptıkları "hırsızlık" ve yolsuzlukların açığa çıkması

g) AKP'nin 7.Haziran.2015 Genel seçimlerde "400 Milletvekili" sayısına ulaşamaması

h) "ALATURKA USULU BAŞKANLIK SİSTEMİ" planı havuza düşmesi....yüzünden 

Bugün:
"Ak Saray'da başkan" olamadı diye,  muhalif olan her kesimden "intikam" almaya devam ediyor.
Bugün Amerika'da (NASA) Mars"a yolculuk hazırlığı yapan Astronot'tan tutalım Endonezya'nın Papua Adasında yaşayan Kabileler bile çok iyi biliyorlar ki; 
Çağımızın veba hastalığı olan, ve yine çağ dışı olan "diktatörlerin" bu yeryüzünde artık hüküm süremeyeceğini çok iyi biliyorlar.
Dolayısıyla:
Bugün Kürdistan, Türkiye ve Ortadoğu'da artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. 
Küresel güçlerin, değişmemekte ayak diretenlerin ayakları yerden nasıl kestiklerini, daha bir kaç yıl öncesine kadar "Kuzey Afrika'da Arap Baharı" adı altında yaşanan "iç savaşların"  ülkelerinde birlikteliği sağlayamayan halklara korkunç kaybetmelerine sebep oldu.
Bu yüzden: 
Hepimiz bir an önce harekete geçmemiz gerekiyor.
Hemen yanı başımızda cereyan eden Irak ve Suriye'de yaşanan iç savaşların, her iki ülkeyi ne hale getirdiğini gözlerimizle gördüğümüz halde, salt bazı kesimlerin istemleri uğruna kimse memleketi felakate sürükletmelerine asla müsamaha gösterilmemelidir.
Yanısıra bugün Kuzey Kürdistan İL/İlçelerinde "Saray muhafız gladyotörleri" tarafından, halkların her kesiminden tutuklamaları, işkence uygulamaları, infaz ettikleri Cenazeleri alçakça yerde sürükletmeleri, çoluk çocok demeden  masum insanları vahşice katletmelerine karşı hiç kimse sessiz ve tepkisiz k ("kalan dilsiz şeytandır")  olmakla birlikte,  bu katliamların suç ortağı olacaklarını unutmamalıdır.
Yeterki iyi niyet ve gerçek manada samimiyet olsun:
Son yüz yılın sorunlarına, yüz gün içerisinde kalıcı barışçıl temelinde çözüm bulunabilir.
Kürd Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan öncülüğünde ivedilikle kalıcı barışın sağlanması ve sorunlara herkesimi tatmin edecek derecede çözümlerin bulunmasına herkes katkı sunmalıdır.
Kuzey Kürdistan Şehirleri, İlçeleri, Köyleri, Dağları bombalayarak, Ormanlara yakarak, masum çoluk çocukları, genç, ihtiyarları katlederek hiç kimse bir şey kazanamaz. 
Son olarak:
Ne Kürdistan'da ne de Türkiye'de artık yeni "KERBALALAR" yaşanmaması için, tekrarlanacak 1.Kasım.2015 Tarihinde  (olası) yapılacak seçim'de:
KÜRD-TÜRK-ERMENİ-LAZ-ÇERKEZ-SÜRYANİ-ARAP-EZİDİ-ALEVİ-SUNNİ demeden, bin yıllık içerisinde yaşanmış acıları paylaşarak, yine bin yıllarca yaşanacak adil bir düzenin baki kalması için, geçmişte yaşanan tüm olumsuzlukların bir daha yaşanmaması için:
OYLAR:
BARIŞ, ÖZGÜRLÜK, DEMOKRASİ, KARDEŞLİK, AŞ, EMEK, ADİL BİR DÜZEN VE ADALET için oylarımızı HDP'ye verelim ve  bir daha "KERBALA"ları yaşamayalım.
Tüm HALK (LAR) IMIZIN BAŞI SAĞOLSUN


Bu yazı 3086 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI