Bugun...


Mustafa Elveren

facebook-paylas
Mazgirt ve Karakoçan Bölgesi İçin Öneriler
Tarih: 06-11-2017 01:48:00 Güncelleme: 06-11-2017 01:48:00


 

Bu yazıda “Bölgemiz” derken sadece Karakoçan ve Mazgirt’i kapsayan dar bir alanı kastediyorum. Çünkü bu alanda daha fazla haberlere ve bilgiye sahibim. Buradan hareketle Karakoçan ve Mazgirt için önerdiklerim aslında tüm Dersim bölgesi için de geçerlidir.

 Bölgemizde siyasal, sosyal, ekonomik ve kültürel gelişmeler konusunda biraz kafa yormak istiyorum. Buradan hareketle bazı önerilerde bulunup, katkı yapmaya çalışacağım.

Öneriyi hayata geçirmek için öncelikli olarak belediyelerimizin yönetimini kayyumlardan kurtarıp, halkın seçtiği gerçek başkanlarla çalışmaların yapılması şarttır.  Bu öneriyi yaparken sanki kayyumlar yokmuş ve gerçek halk temsilcileriyle hareket ettiğimizi göz önüne alarak aktarıyorum.

Dersim ve Elazığ sınırında bulunan Mazgirt, Peri ve Karakoçan belediyelerinin öncülüğünde çok önemli projeler gerçekleşebilir. Tabii ki Dersim belediyesinden destek almak gerekiyor.

Bu konuları kısaca şöyle özetleyebilirim;

Bölgemizde orman, hayvancılık, su ürünleri ve kaplıca turizmi alanında çok önemli çalışmalar yapılabilir. Bu alanda öncü rolünü üstlenmesini istediğimiz Mazgirt ve Karakoçan belediyeleri ise; kaymakamlık, tarım il-ilçe kurumları ve köy muhtarlarıyla koordineli işbirliği yapılması halinde olumlu sonuçlar elde etmek mümkündür.

Şöyle ki;

Sözü edilen belediyeler tarafından resmi döner sermayeli küçük bir ortaklık oluşturup, halkın katılımını da sağlayarak bölgede çok verimli projeler üretmek mümkündür.

Ayrıca finans sorununu çözmek için Türkiye’de bütçesi güçlü olan belediyeler de projelere ortak yapmaya ikna edilebilir. Örneğin; Diyarbakır, Ankara-Çankaya, İstanbul-Beşiktaş ve Kadıköy gibi Belediyeler ile özel görüşmeler yapılabilir. Hatta uluslararası tarım sektörünü destekleyen kuruluşlarla da görüşülebilir.

Böyle bir ortamın oluşması için bölge halkına da ayrıca güven verilmesi gerekir. Peki, bu güveni nasıl sağlayacağız?

Dersim Belediyesi’nin desteği ile Mazgirt ve Karakoçan Belediyelerinin öncülüğünde oluşacak ilgili bir uzmanlar kurulu üyeleriyle birlikte halkla görüşmeler gerçekleştirilmelidir.

BÖLGEMİZDE NELER YAPILABİLİR?

Bölgemiz; kaplıca turizmi, tavukçuluk, büyük ve küçükbaş hayvancılık hatta ilaç sanayinde kullanılan PALAMUT üretimini yapmak için orman alanları uygun bir konuma sahiptir. Bu konuda sahada araştırmalar yapmak suretiyle daha verimli projeler üretebiliriz. Örneğin; hayvancılık projesine bağlı olarak bölgenin uygun bir yerinde yem ve süt fabrikası kurulabilir.

Peri nehrinin Karakoçan ve Mazgirt yakasında balıkçılık ve tavukçuluk tesisleri konusunda projeler geliştirebiliriz. Mesela Karakoçan’a bağlı Çelexas köyü ve çevresi ile Dersim’in Çarsancak köylerinin balıkçılık ve tavukçuluk alanında çok uygun bir zemine sahip olduklarını düşünüyorum.

Turizm ve sağlık sektöründe Bağın ve Golan kaplıcaları konusunda ilgili uzmanların görüşü alınarak daha geniş çaplı projeler yapılabilir. Örneğin; Bağın ve Golan kaplıcalarının atık sıcak suların seracılık ve kalorifercilik alanında kullanılabilir. Bu konuda Çelexas Muhtarı Sayın Gülten Erdoğan’ın daha önce bir girişimde bulunduğunu öğrenmiş bulunmaktayım.

Diğer taraftan bölgemizin kültürel faaliyetlerini de ortaklaştırabiliriz. Örneğin bölge halklarının inançları çerçevesinde mevcut inanç yerlerinin çevre düzenlemesi yapılabilir ve bu çalışmalar Özel İdare Müdürlükleriyle işbirliği çerçevesinde gerçekleşebilir. Ayrıca; bölgede inançsal simge haline gelmiş tarihi kişiliklerin tanıtımı ve unutulmaması için halkla birlikte kültürel etkinlikler yapılabilir. Örneğin; Düzgün Baba, Anafatma, Seyid Rıza, Mazlum Doğan gibi halk arasında simge konumunda olan şahsiyetlerle ilgili anıt heykeller yapılabilir.

Tüm bu çalışmaların yanında halkların demokratik siyasete katılımını sağlamak da çok önemlidir. Yani demokratik halk siyasetini gerçekleştirmek mümkündür. Çünkü demokratik siyasetin olmadığı yerde ekonomik gelişme de olmaz.

Yukarıda saydığım öneriler seçimle işbaşına gelen Dersim, Mazgirt, Peri ve Karakoçan belediyelerinin ortaklığında ve öncülüğünde gerçekleşebilirdi. Çünkü önerdiğim konularda bu belediye başkanlıklarının önemli çalışmalar yaptığını basından öğrenmiştim.

Ne yazık ki, HDP ve BDP belediyelerinin kazandığı başkanlıkları AKP hükümeti (devleti demek daha mantıklı olur) yok saydı ve hepsini kayyumlara devretti. Hal böyle olunca Türkiye belirsiz bir ortama itildi. HDP’nin Eş Genel Başkanları, milletvekilleri ile yöneticilerinin zindanlarda tutsak edilmesi ise ülkemizi karanlığı sürüklemiştir. Bu karanlık nereye kadar devam eder? Kestiremiyorum!

Bu sistem Mazlum’un ahını alıyor. Hani bir halk sözü var “Alma Mazlum’un ahını, çıkar aheste aheste.”  Çıkar mı? Bilmiyorum! Bizler birleşik bir mücadele alanını yaratamazsak bu karanlıktan zor çıkarız, aydınlığa. Ben Mazlumların özgürlük hayalinin bir gün mutlaka gerçekleşeceğine inanıyorum.

Türk-İslam ya da İslam-Türk sentezi olan devlet ideolojisi adı geçen belediye başkanlarının projelerini gerçekleştirilmesine izin vermedi.

Dünya ile birlikte çağ da değişiyor. Dolayısıyla insanlar ve ideolojiler de değişmek durumundadır. Her şeye rağmen inancımı hiç yitirmedim.

Mazgirtliler Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği’nin, öncülüğünde başlayan kooperatifleşme çalışmasında bir adim daha atıldı. Doğal ve yöresel üretim için başlatılan çalışmaları yürütecek bir komisyon kurulma kararı alındı. “Mazgirt Belediye Başkanı Tekin Türkel, Ovacık Belediye Başkanı Fatih Maçoğlu, görevden alınan Peri Belediye Başkanı Hüseyin Çetinkaya’nın yanı sıra 20'ye yakin köy muhtarı ve çok sayıda yurttaş katıldı.” (1)

Yukarıda açıklanan kooperatifleşme çalışmalarını içtenlikle destekliyorum. Buradan hareketle; kooperatif çalışmalarını çok olumlu ve değerli buluyorum. Çalışmaya katılan değerli halkımızı, onları temsilen katılan muhtarları ve belediye başkanlarını kutlar, başarılarının devamını dilerim.

 

Özgür olmayan bir halk köle gibidir. Dolayısıyla özgür olamayan bir halkın ekonomisi de gelişemez. O nedenle Dersim’de özgürlük halkın sevdasıdır. Bu sevdadan vazgeçmek mümkün değildir.

Sevdamızın ve hayalimiz gerçekleşmesi için umudumuzu büyütmeliyiz.

Her şeye rağmen yaşam sürecektir.



Bu yazı 8917 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI