Bugun...


Mustafa Elveren

facebook-paylas
Sorunlarımızı Demokratik Yöntemlerle Çözmek Mümkündür
Tarih: 15-10-2015 03:25:00 Güncelleme: 15-10-2015 03:29:00


Ülkemizde sürmekte olan  “kirli savaş”ın hiçbir zaman kazananı olmayacağını ve bu savaştan herkesin zarar göreceğini defalarca yazdım. Bu “kirli savaş” bitmediği sürece de yazmaya devam edeceğim.  

Otuz yıldır on binlerce insanımızı bu savaşta kaybettik. Artık yeter! İnsanlarımız boşuna ölmesin. Aynı köyden hatta aynı aileden; biri PKK gerillası, diğeri ise asker olan akrabaların ya da kardeşlerin bu “kirli savaş”ta hayatını kaybettiğine tanık olmaktayız. Böyle bir dram Dünya’nın başka bir ülkesinde var mı?

Başta Kürd sorunu olmak üzere, tüm sorunlarımızı demokratik çerçevede tartışarak çözmemiz mümkündür. Tabii ki bunun için önemli olan siyaset kurumunun devreye girmesi gerekir. En azından HDP, CHP ve demokratik sivil toplum örgütleri bir araya gelerek sorunların çözümü için formüller üretmelidirler.  Bu konuda “Yeni CHP”nin ortaya koyduğu “Kürt sorununu Meclis’te çözelim” tezini de dikkate alarak yeni çözüm yolları aranmalıdır. “Demokratik Cumhuriyet”, “Demokratik Özerklik” hatta “Federasyon” da dâhil olmak üzere halkların birlikte yaşaması için çözüm yollarını aramalıyız.

Ben; kürdlerin büyük çoğunluğunun Ege, Marmara, Akdeniz gibi Türkiye’nin bu güzel yerlerini ve zenginlik kaynaklarını bırakıp, Kürdistan dağlarına sıkışmak istediklerini düşünmüyorum. O nedenle Türkiye demokratikleşirse “bölünme” korkusu olmayacaktır.  

Örneğin; İki devletin birleşmesiyle Almanya federatif bir sistemle yönetilmektedir. Aynı şekilde Avrupa’nın ve Dünya’nın diğer birçok ülkesi eyalet sistemiyle yönetilmektedir. Önemli olan halkların eşit ve özgür şartlarda birlikte yaşamalarıdır. Kültürel ve ırksal farklılıklar bir devletin zenginlik kaynağı olmalıdır.

Emperyalizm’in Türkiye üzerinde kurduğu tuzaklar ve savaş oyunları hala devam etmektedir. Türkiye bu tuzaklara düşmemeli ve oyuna gelmemelidir. Aksi halde o çok korktuğu “BÖLÜNME” Kürdlere rağmen önlenemez. Bunun önlenmesi için öncelikle Türkiye’deki toplumsal barışın sağlanması gerekir.

Ne yazık ki BARIŞ isteyen demokrasi güçlerine bombalar yağdırılmaktadır. Türkiye’de son üç ay içinde HDP binalarına ve taraftarlarına yönelik yapılan bombalı saldırılarda yüzlerce insanımız hayatını kaybetmiştir. Aynı sürede AKParti güdümündeki Devlet ile PKK arasında yaşanan “kirli savaş” nedeniyle yüzlerce asker ve gerilla da yaşamını yitirmiştir. Yine bu “Kirli savaş”ta hayatını kaybeden gerillaların ölü bedenini panzerin arkasına bağlayarak sürükleyen devletin güvenlik güçleri çok acımasızca halka da saldırmaktadır.

Ülkemizde yaşanan böylesi insanlık dışı bir olay İsrail tarafından Filistinliye yapılsaydı, bu gün sessiz kalan Müslümanlar acaba ne düşünürlerdi?

Acımasızca halka saldıran Devletin bu güvenlik güçleri tarafından Türkiye hızla ”insanlık yerlerde sürükleniyor” ortamına itilmektedir.

Umarım Türkiye bu pis oyunlardan ve tuzaklardan biran önce kurtulur ve bir daha da düşmez.

Türkiye bu gafletten biran önce uyanmalıdır. Öncelikle iç ve dış barışı tesis etmelidir.

Eğer ülkemizde barışı tesis edemezsek, herkes kaybeder ve en başta da Türkiye kaybeder. “Kendi düşen ağlamaz.”

Bu yazı vesilesiyle Ankara’da yapılan alçakça saldırıyı nefretle kınıyorum. Ancak, sadece kınama hiç bir şeyi ifade etmez. Dolaysıyla biran önce harekete geçilmelidir. Aksi halde yarın çok geç olabilir.

www.gomanweb.org 



Bu yazı 875 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI