Kanla yoğrulmuş toprakların bir talihsizliği de bu ülke yönetiminin  geçmişten günümüze devşirmelerin egemenler adına görev yapmalarıdır.

Osmanlı kalıntısı maya  teşkilatın suyu ile  hamur yapıyor olmasıdır.

İstilacı geçmişi

,zorla sahiplenme, yok etme genlerini taşıdıkları Moğol anlayışıdır.

Tarih Moğolları gittikleri yerleri yakan, yıkan, yaşamı tarumar eden, öncülerinin tümünün devşirme olması, kendi geçmişi olmayanların geçmişi olanları yeryüzünden silme ahları olmuş hep

Yetimhanelerde, yurtlarda ezilmenin hıncını düşman üreterek yok etme geleneğini yaşatmaları, kendi korkuların böylece bastırma imkânı buluyorlar.

YALAN VE TALAN

Osmanlı kalıntısı, teşkilatın suyu ile hamuru mayalanmış devlet partisi kurulduğu günden bu güne yalanı yaşamın öznesi, talanı sürgünü vurgun saymış. Rant dağıtarak besleme devşirmeleri çoğaltmış, zihinle düşünmeyi kursağa bağlamış, böylece   katliamları, düşmanı alt etmenin  haklı  gerekçelerini üretmek için  güneş dil teorisini savunacak kursağından bağımlı  gölge aydın görünümlü  Hızır paşaların sayısını çoğaltarak, kendini atayan generallerin hukuksuzluğunu yasa diye tarif edenlerin  kalemlerinden kan damlar,  su götürmez oldu.

Tarih de vahşeti yaşatan faşist devlet yöneticileri feyz aldıkları ilk  yer bu topraklar olmuştur.

Engizisyonlar Moğol istilasından, İtalya faşistleri koç kiri den, faşist Hitler zilan, dersim, seyit rıza, şeyh Sait, ağrı bastırmalarından  esinlenmişler.

Gökyüzünde kuşları, yeryüzünde vahşi yırtıcıları öldürmüşler ki ölü bedenlerin kokusu  dağa, taşa, ota, suya sinsin rüzgârla, bulut gibi taşınsın genizleri  yansın baş eğmemenin bedelini unutmasınlar, geçmişleri ile yüzleşmeye mecalleri olasın.

İKİYÜZLÜLÜK

Devletin baş düşman saydığı Kürt halkı ve kanlı toprakların kadim halklarının tarih boyunca baş eğmemenin bedelini çok ama çok ağır ödemişler, ödemeye devam ediyor.

Devletin gen taşıyıcısı bir kez daha ikiyüzlü davranmış, kentlerin esir insanlar hapishanesi olmayı kabul etmeyenlerin bu gün İstanbul da bir araya gelişlerini yine gerekçeler üreterek düşman saydığı Kürt siyasi  yapıları ile aynı alanda olmak  istemedi. Yalanı yaşam, talanı getirim yapan geleneğin siyasi gen taşıyıcısı bu gün yaşadıklarımızın zemin yaratısıdır. Barış içinde yaşamı için sindirememiş, sürekli terör kelimesi ile baş düşman saydığı Kürt siyasi yapısını yok etme görevi alan özel lejyonların kurucusunun ömrü yetmedi, yerine yeni  sakallı devşirme görev aldı. 

İkiyüzlü  nefretin, kinin bileği parti böldürtmeyeceğiz diye dil kurunca bölen kendileri olduğunu yalanla  gizlemeye, demokrasiden ölüme korktuğunu gizlemenin telaşı  sıtmaya tutulmuş gibi.