Bugun...


Temel Demirer

facebook-paylas
BİR MİLAT: REFERANDUM VE SONRASI-2
Tarih: 06-10-2017 00:56:00 Güncelleme: 06-10-2017 03:15:00


13.15 

Edirne Yükselyeşil ilkokulunda AKP’li sandık görevlisi kabinde çektiği videoy facebook’a yüklerken tespit edildi.

13.25 

İstanbul Kağıthane’de bulunan Hacı Ethem Üktem Ortaokulu’nda, belediyede çalıştığı öğrenilen bir şahıs, okuldaki farklı sandıklarda üçüncü oyunu kullanırken müşahitlere yakalandı.

ABC’de yer alan habere göre, isminin Eyüp K. olduğu belirtilen şahıs 1308, 1320 nolu sandıklarda oy kullandıktan sonra bir başka sandıkta oy kullanmaya çalışırken fark edildi.

Vatandaşlar, kaçmasına izin vermedikleri şahsın başında beklerken, okulda görevli polisler olay yerine çağrıldı.

13.35 

Muş Hasköy’de AKP’li Düzkışla Belediye Başkanı Göksel Kavşan, halkı “Evet” oyu kullanmaları yönünde tehdit ettiği öğrenildi.

Düzkışla’da yaşanan olayı ‘Gerçek Gündem’e aktaran bir görevli AKP’li Belediye Başkanı Kavşan’ın halkı “Kapalı oy verenler FETÖ’cüdür. Başına bela gelir. Tutuklanır ve işinden olur,” diyerek tehdit ettiğini aktardı.

Sandık kurulu başkanlarının da AKP’li olduğun belirten görevli, halkın bu tehdit karşısında açık ve toplu bir şekilde “Evet” oyu kullanmak zorunda bırakıldığını söyledi. Sorumluları göreve çağırdı.

13.40 

Esenyurt Bey-koop Ali Cebi Ortaokulu bahçesinde plakasız araç görüldü. Polis araca müdahale edilmeyeceğini belirtti.

13.45 

Edirne 75.yıl İlköğretim okulunda “Evet” oyunun fotosunu çeken bir kişi yakalandı. Oy iptal edildi

13.50

İstanbul Şair Nedim İlköğretim Okulu’nda, “Hayır” diyeceğini açıklayan eski ‘Yeni Şafak’ yazarı Ali Bayramoğlu, saldırıya uğradı.

14.00 

Muş’un Çatbaşı köyünde AKP’li muhtar, seçmenle birlikte oy kabinine girerken görüntülendi

14.14 

Sandık başkanına eksik pusula ve zarfların evet lehine sayılacağına dair tutanak imzalattırıldı.

14.30 

Gebze Tatlıkuyu Gebze Eğitim Vakfı İlkokulu’nda AKP’lilere yakalarında simgesel kalem takmamaları gerektiğini dile getiren CHP avukatı ve okul sorumlusu saldırıya uğradı. CHP okul sorumlusuna saldıran AKP’liler yakalarındaki kalemleri takmaya devam ettiler.

14.41 

Üsküdar Sabri Artam Vakfı Okulu’nda telefonunu vermek istemeyen bir seçmen, açık oy kullandı. Açık oy kullanan seçmen, oyunun fotoğrafını çektikten sonra sandığa attı.

14.43 

İstanbul’da 1917 doğumlu bir yurttaş oy vermek için sandık başına gitti. Yurttaş, oyu sorulunca oy kullandığı kabinden “Hayır” diye seslendi.

15:01 

AKP’liler “YSK’dan geliyoruz” diyerek müşahitleri dışarı çıkarmaya çalıştı. Altındağ’da bulunan Veysel Tiryaki İlkokulu’nda YSK’dan geldiğini iddia eden ancak hiçbir kimlik göstermeyen bir şahış tüm müşahitleri dışarı çıkarmaya çalıştı.

15:05 

Çanakkale’de İbrahim Bodur Anadolu Lisesi’nde sandık görevlisi olarak görev yapan “Hayır” müşahidi 6 kişi gözaltına alındı.

15:10 

Diyarbakır’ın Çermik İlçesi’ne bağlı Yabanardı köyünde, başkalarının yerine oy kullanan AKP’li şahsın kendisini uyaranlara ateş açması sonucu hayatını kaybedenlerin sayısı 3’e yükseldi. Saldırıda Avdo Yıldız ve oğlu Şeymus Yıldız’ın adından İdris Yıldız da kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

15:25 

Urfa’nın Karaköprü ilçesindeki Şerif Özden Ortaokulu’nda AKP’li sandık başkanı muhtarlarla birlikte halka açık oy kullandırdı.

15.45 

Fatih’te Balat Tarık Us İlkokulu’nda oy kullanmak için sandığa gelen yurttaşlar isimlerinin karşısına imza atıldığını gördü. Duruma itiraz eden yurttaşlar ve sandık görevlileri YSK’nın okul sorumlusu tarafından tehdit edildi. Okulun dışarısında ise AKP’li bir grubun beklediği bildirildi.

16:00 

Nevşehir’de bir şahıs, şahsi bir araba içinde, açık bir şekilde “Evet” oyu kullandı. Başkası tarafından çekilen fotoğrafına sandık görevlileri müdahale etmedi.

16.05 

Hatay’ın Erzin ilçesindeki Bahri Çelen Anadolu Lisesi’nin girişinde bulunan “Ya Hayır   söyle ya sus” hadisinin üstü kapatıldı.

16.10 

Elazığ’da 1057 Nolu sandıkta görevli bir sandık görevlisi boş pusulalara evet oyu basarken görüntülendi.

16.15 

Mardin’in Mazıdağı ilçesinin Yukarıocak Köyü muhtarının 180 kişi adına evet mührü bastığı öğrenildi. Mardin Mazıdağı’nda Yukarıocak Köyü muhtarı Osman Değer 180 kişi adına “Evet” mührü bastı. Sandık başkanının yalnızca uyarı yaptığı öğrenilirken, duruma itiraz eden CHP’li müşahit de dışarı atıldı. Sandık kurulunun itiraz dilekçesini imzalamaması üzerine itiraz ilçe seçim kuruluna bildirildi.

16.20 

Erzurum’da Palandöken İlçe Gençlik Hizmetleri ve Spor Müdürü “Evet” oyu verirken çekilmiş görüntüsünü paylaştı.

16.21 

Aydın Didim Gazi İlköğretim Okulu’nda seçimlerin bitmesine 1 saat kala elektrikler kesildi.

16.25 

Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde trafo patladı. Demokratik Bölgeler Partisi Basın Birimi’nden alınan bilgiye göre ilçe genelinde elektrikler kesildi.

16.30 

Trabzon’un Sürmene ilçesinde 1061 nolu sandıkta halk oy sayımı sırasında dışarı çıkarılmak istenmelerine tepki göstererek sandıkları terk etmeme kararı aldı.

16.35 

İzmir’in Bornova ilçesinde Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı mahallerde, polislerin uzun namlulu silahlarla okul bahçesinde beklediği bildirildi.

16.40 

İstanbul’un Esenyurt ilçesinde Baran Albayrak isimli müşahitin gözaltına alındığı duyuruldu.

16.48 

Göztepe Merdivenköy’deki Öğretmen Harun Reşit İlkokulunda yalnızca YSK mührü olması gereken pusulalarda ‘tercih’ mührünün de basılmış olduğu görüldü. AKP’li sandık görevlisi Durak Yılmaz tarafından basıldığı öğrenilen “tercih” mühürlü pusulalar hakkında tutanak tutuldu. Öğretmen Harun Reşit İlkokulundaki 2256 no’lu sandıkta oy verme işlemi sona ermeden bulunan 6 adet pusula geçersiz pusulaların yanına koyulmak üzere ayrıldı. Oy kullanan seçmenlerin pusulalarında YSK mührü ile “tercih” yazılı mührün bir arada kullanılması oyu geçersiz kılıyor.

17.00

Oy verme işlemi tamamlandı. Sandıklar kapandı.

17.15 

Çankaya Gazi Osman Paşa Ortaokulu’nda bir AKP’linin iki sandıkta oy kullandığı tespit edildi. Görevliler yaşanan durum üzerine tutanak tuttu. Mükerrer oy kullanan kişinin AKP’nin yedek sandık kurulu üyesi olduğu ve hem görev yerinde hem de adresine göre belirlenen yerde oy kullanmaya çalıştığı iddia ediliyor.

18.00 

İHD referandumdaki usulsüzlüklere dair rapor yayınladı

16 Nisan 2017 ‘Anayasa Değişikliği Halkoylaması İle İlgili İHD’ye Ulaşan Ve Tespit Edilebilen İhlâl İddialarına İlişkin Ara Rapor’ başlıklı belge şöyle:

İstanbul: İstanbul Fatih İlçesi 3034 nolu sandık kurulu AKP müşahidi oy verme işlemi   devam ederken sanki sandıklar açılmış ve sonuç tutanağı varmış gibi itiraz dilekçesini hazırlamıştır.

Avcılar Ticaret Meslek Lisesi’nde oy kullananlara başka kişilerin yerine imza attırılmıştır. Bu konuda tutanak tutulmuştur.

Avcılar’daki İnönü İlkokulu’nda 1068 nolu sandıkta bir polis görevlisi 142 Belgesi (görevli) olmaksızın oy kullanmıştır.

Ümraniye Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde 48 oyun mühürsüz kullandırıldığı bilgisi gelmiştir.

İHD Seçim Gözlem Heyeti, gözlem faaliyetleri için Darülaceze’ye alınmamıştır.

İzmir: Halil Atilla İlköğretim Okulu 2282 nolu sandıkta 5 seçmen oy kullanmadığı hâlde oy kullanmış gibi yerlerine imza atıldığı tespit edilmiştir.

Ankara: Ankara Mamak Abidinpaşa Mesleki ve Teknik Lisesi 1029 nolu sandık başkanı resmi müşahidi kolundan tutarak dışarı çıkarmıştır.

Ş. Urfa: Ş. Urfa Mehmet Saçlı İlköğretim Okulu’nda her sınıfta silahlı 2 polis oturmaktadır.

Diyarbakır: Diyarbakır Çermik İlçesi Yabanardı Köyünde başkasının yerine oy kullandırma tartışması üzerine çıkan silahlı kavgada Abdülrezzak (Avdo) Yıldız ve oğlu Şeyhmuz Yıldız yaşamını yitirdi, yaralı İdris Yıldız Siverek Devlet Hastanesine kaldırıldı. Saldırı ile ilgili köy muhtarı Hıdır Yıldız’ın oğulları Mehmet ve Tahir Yıldız gözaltına alınmıştır.

Diyarbakır Bağlar İlçesi İBB Kiptaş Meslek Tercih Lisesi’ne HDP’nin okul sorumluları ve sandık görevlilerinin okul dışarısına çıkarıldığı iddia edilmektedir.

Bağlar İlçesi Fatih Ortaokulu HDP okul sorumlusu S.K’nin gözaltına alındığı bilgisi gelmiştir.

Van: Van Gürpınar ilçesi Güzelsu İlkokulu’nda HDP’li Sandık müşahitleri asker ve korucular tarafından tehdit edilerek sandıklara yaklaştırılmadığı ve seçmenlerin kimliklerini kontrol ettiği iddia ediliyor.

İHD Seçim Gözlem Heyeti’nin gözlem faaliyetleri engellenmektedir.

G. Antep: AKP’li G. Antep Milletvekili Şamil Tayyar kullandığı oyun fotoğrafını çekip kendi twitter sayfasından paylaşarak propaganda yasağı ihlâli gerçekleştirmiştir.

Ağrı: Eleşkirt İlçesi Toprakkale Köyü’nde 1083 nolu sandıkta halka açık oy kullandırılmaktadır.

Çanakkale: İHD Seçim Gözlem Heyeti ildeki cezaevi ve huzurevine gitmek istemiş ancak engellenmiştir. Heyetimiz tutanak tutmuştur.

Hakkâri: Heyetimiz engellenmiştir. Heyetimizden kanuna aykırı bir şekilde valilik izni talep edilmiştir.

Mersin: 23 Nisan İlköğretim Okulu’nda İHD Seçim Gözlem Heyeti engellenmiştir. Kendilerine izin belgesi soran polisler tarafından okul bahçesi dışına çıkarılmıştır.

Erzurum: İHD Erzurum şubemize ve ildeki seçim gözlem heyetimize ulaşan bilgilere göre Horasan ilçesi ve bazı köylerde açık oy kullandırıldığı belirtilmiştir.

Horasan İlçesi Camikebir Mahallesi 1023 nolu sandıkta HDP sandık görevlisi A. G. ve 1040 nolu sandıkta HDP görevlisi M. Y., AKP’liler tarafından sandık çevresinden uzaklaştırılmıştır.

Karayazı İlçesi Değirmankaya köyünde seçmenlerin üzeri aranıyor ve sandık başında müşahit bulunmasına izin verilmiyor.

Adıyaman: İHD Adıyaman şubemize ve ildeki seçim gözlem heyetimize ulaşan bilgilere göre merkez Doyuran köyünde açık oy kullandırıldığı belirtilmiştir. Bu konuda tutanak tutulmuştur.

Kahta ilçesi Menzil, Tuğlu ve Erikli köylerine sandık görevlilerinin sokulmadığına dair İHD Adıyaman Şubesi’ne başvuru yapılmıştır.

Yozgat: Sorgun ilçesinde referandumda kullanılacak oyların bir araç içerisinde mühürlendiği bildirilmiştir.

Bitlis: Ahlat ilçesi Ovakışla’da oy kullanmaya giden seçmenlere GBT uygulaması yapıldığı yönünde başvuru yapılmıştır.

Adilcevaz’da Kaymakamın köyleri dolaşıp Evet çalışması yaptığına ve muhtarları “tehdit” ettiği iddiasıyla ilgili dair CHP ilçe teşkilâtının tutanak tuttuğu şubemize bildirilmiştir.

Kocaeli: Darıca ilçesindeki Halk eğitim Merkezi 1151 nolu sandıkta kayıtlı olmayan 1 kişinin oy kullandığı tespit edilmiştir.

Derince ilçesi Cumhuriyet Ortaokulu’nda 1023 nolu sandıkta oy kullanan N.A., 1026 nolu sandıkta da oy kullanırken yakalandığı bildirilmiştir.

Muş: Çatbaşı köyünde AKP’li olduğu iddia edilen muhtar M. K. her seçmenle birlikte oy kabinine girip seçmenin kullandığı oyu kontrol ettiğinde dair sosyal medyada görüntü yayınlanmıştır.

Kahramanmaraş:Afşin ilçesinde MHP ilçe başkanı E. K. açık oy kullandığına dair sosyal medyada paylaşıp propaganda ve yasak ihlâli gerçekleştirmiştir.

Bunlara ek olarak,

1) Kampanya materyalleri hemen hemen Türkiye’nin tamamında seçim çevrelerinde   (okul civarlarında ve kamuya açık yerlerde) olduğu gibi durduğu ve bu şekilde seçim yasaklarının ihlâl edildiği,

2) Özellikle Kürt seçmenin ağırlıklı olduğu seçim çevrelerindeki okullarda asker, polis, jandarma ve korucu sayısının oldukça fazla olduğu, sandıktan en az 15 metre uzakta bulunması gereken güvenlik görevlilerinin bu kurala uymadığı gözlemlenmiştir.

3) İHD gözlemcilerine önceki seçimlerden farklı olarak bağımsız gözlem yapma imkânı tanınmadığı ve engeller çıkarıldığını belirtebiliriz.

4) Fiziksel engelli seçmenlerin oy kullanmasına ilişkin zorluklar ve engellenmeler bu seçimlerde de gözlemlenmiştir.

19.30

Karabağlar Ali Akatlar Ortaokulu’nun bahçesine eşgali teşhis edilemeyen bir araç tarafından ses bombası atıldı.

19:49

İstanbul Kartal İMKB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde oyaların sayımı sırasında sandık görevlileri arasında kavga çıktı. Oy sayımı sırasında henüz belirlenemeyen bir nedenle çıkan tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Yaşanan kavga sırasında 2 kadın görevli hafif şekilde yaralandı.

 

SANDIK TANIKLARI ANLATIYOR[35]

MUHTAR AÇIK OY BASTIRDI

Suruç Taşlı köyündeki bir sandık görevlisi: Köyün muhtarı bütün oylar Evet’e basılacak dedi. Ardından da sandıkların başına adamlarını koydu. Açık da kapalı da oy kullanıldığını gördüm, itiraz ettim ama itirazım kabul edilmedi. Benim bulunduğum okulda 3 sandık vardı; üçünde de muhtarın adamları vardı. Bir şey yapamadım, partiye bildirdim. Ben bir çiftçiyim, lütfen benim adımı haberde yazmayın.

İSTANBUL’DA 142 TARTIŞMASI

HDP İstanbul İl Seçim Kurulu gözlemci üyesi Haluk Ağabeyoğlu: 39 ilçenin genel sorumlusu olarak çalıştım. 10 milyon 250 bin seçmenin, 26 bin 250 sandığın, 1800 okulun olduğu İstanbul’da gün boyunca rastladığımız hileler oldu; başkasının adını, kimliğini kullanarak oy kullananlar; AKP’li yedek sandık kurulu üyelerinin mükerrer oy kullanması; polis ve sandık görevlilerinin görev yaptıkları yerde oy kullanmalarına olanak sağlayan “142 belgesi” ile mükerrer oy kullanması ki polisler görev yaptıkları okul sandığına kayıt ettirilecekti ve mühürsüz zarflar. Birçok ilçede mühürsüz zarf ve oy pusulalarına rastladık; tutanak defterine kaydettirdik, şerhleri düştük. Mühürsüz olarak oy kullanıldığına dair veriler YSK açıklamasından çok önce geliyordu. İstanbul gibi bizim ve CHP’nin tam örgütlü olduğu bir yerde gün boyunca yaşananları görünce, Anadolu’da neler olduğunu düşünemiyorum bile. Şu anda bunların toplam sayısına ulaşmaya çalışıyoruz. Yarın saat 3’e kadar ilçe ve il sandık kurullarına itirazlarımızı sunacağız.

Avukat Sevinç Hocaoğulları: Ben Ankara Sincan bölgesinde, Fatih İlköğretim Okulu’nda görevliydim. Sabah saatlerinde mühürlenmeden oy kullanımına başlanmış. Saat 11 civarında oy kullanan bir vatandaş fark etmiş. O andan itibaren müşahitler tutanak altına alınmasını istemiş. Ancak sandık kurulu başkanı YSK’ye sorduğunu ve YSK’nin bu konuda karar alacağını söyleyerek tutanak tutulmasını istememiş. Başkan bu kararı YSK kararı açıklanmadan kurula söylemiş. Biz bu tutuma karşın sandık kurul defterine kayıt ettirdik. Bu sandıkta 150 kadar mühürsüz oy pusulası vardı. Sonuçlar ise neredeyse başa baştı. Biz Ankara’da, 2 kişi bunun için tutanak tutturmakta bu kadar zorlandık, normal sandık görevlisi Anadolu’da nasıl kayda geçirsin. Sincan’da bu durumda 4 sandık tespit ettik.

KAYMAKAMDAN BASKI

Adını vermek istemeyen, Türkiye genelindeki itirazları toplayan bir avukat: Sabah saatlerinde 100-150 sandıkta mühürsüz oy kullanımı tespit edilmeye başlandı. Bunun üzerine sandık görevlilerinin itiraz ettiğine dair veriler geldi. CHP saat 15:00 sularında müşahitlerini uyarmış; HDP’liler de benzer şekilde uyarmış. Bizim elimize ulaşan örnekler arasında mesela, Kazımkarabekir’de seçim bittikten sonra sandık başkanı mühür basmaya başlıyor. G. Antep Şehit Kamil ilçesinde müşahitleri sayım sırasında içeri sokmuyorlar. Erzurum Karayazı’da CHP İlçe Başkanı sayım alanına sokulmuyor ve kaymakam gün boyunca, özel harekât ile birlikte teker teker sandıkları dolaşıyor; seçmenlere “Evet” oyu verin diyor. Burada birçok açık oy kullanımı var. Kadınların birçoğu sandıklara gitmemiş. Benzer şekilde Ş. Urfa, Suruç’ta Viranşehir’de çok örnek var. Mesela Hilan Köyü’nde 100 kişi şu an Datça’da işçi olarak çalışıyor ama hepsi gidip oy kullanmış, müşahitler ise sandığa yaklaştırılmamış.

 

Bu kadar da değil! Dahası var…

• ‘Hayır ve Ötesi’nin referandum raporunda yaşanan ihlâllerin çok olduğuna vurgu yapılarak mühürsüz oyların kabul edilmesinden daha vahim hukuksuzluklar yaşandığı ifade edildi

YSK verilerine yer verilen raporda başta Urfa’nın Akçakale, Viranşehir, Hilvan ve Muş’un Hasköy, Yozgat’ın Çekerek ilçeleriyle, Sakarya’nın Akyazı ilçesi olmak üzere; 961 adet seçmen sandığında kullanılan oyların tamamının “Evet” mühürlü olup, “Hayır” mühürlü oranın sıfır olduğu belirtildi.

Urfa’nın Viranşehir ilçesinde kullanılan oylara ilişkin seçmen listelerinde yer alan seçmen imzalarının aynı olduğu; dolayısıyla tek elden çıktığı anlaşılmaktadır” denilen raporda, “Bu durum, blok oy kullanıldığı gerçeğini şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya koymaktadır” denildi.

 “7 bin 48 adet seçmen sandığında, kullanılan oy sayısının ilgili sandıktaki seçmen sayısına eşit olduğu veya sandık görevlileri de dikkate alındığında, seçmen sayısı ve sandık görevlileri toplam sayısından da fazla olduğu tespit edilmiştir” denilen raporda, söz konusu sandıklarda kullanılan oyların toplamının 1 milyon 672 bin 249 olduğu ifade edildi. “Bu oyların yüzde 60,7’si “Evet” olarak gerçekleşmiştir. Blok oy kullanımına ilişkin önceki tespitler de dikkate alındığında, oy kullanmaya gelmeyen seçmenler adına bilahare “Evet” yönünde oy kullanılmış olabileceği şüphesi; söz konusu” denildi.[36]

• Referandumda tutanakların yüzde 94’ine ulaşan ‘Oy ve Ötesi’, elindeki tutanaklarla YSK sonuçlarını karşılaştırdı. Ve yüz bine yakın oyun dağılımında uyuşmazlık tespit etti. Türkiye genelindeki 166 bin 679 sandık tutanağından 158 bin 181’ini elindeki bilgilerle teyit etti. Yani sandıkların yüzde 94.9’unun sonucuna ulaştı. Ancak 290 sandıkta kullanılan toplam 99 bin 680 oyun dağılımları arasında uyuşmazlıklar var.[37]

• Referandum tutanaklarına ilişkin çalışma yapan ‘Oy ve Ötesi’, 2.397 sandıkta seçmen sayısından fazla oy kullanıldığını tespit etti. Teyit ve analiz işlemleri sonunda 290 sandıkta kullanılan toplam 99.680 oyun dağılımları arasında uyuşmazlıklar bulundu.[38]

• Urfa’nın Suruç ilçesinde bir inşaatın içerisinde yırtılmış “Hayır” oyları ortaya çıktı. Üzerinde mühür bulunan pusulaların tamamı “Hayır” oylarından oluşuyor. Toplu hâlde yırtılarak imha edilen “Hayır” oylarıyla ilgili ise herhangi bir açıklama yapılmadı.[39]

• HDP, Urfa’nın Viranşehir ilçesi kırsalında 60 sandıktan 13 bin 67 adet “Evet” oyuna karşılık sadece 58 “Hayır” oyu çıktığını belirtti ve AKP’nin blok oy kullandırdığını, tutanaklardaki imzaların tek bir kişinin elinden çıktığını söyledi.[40]

• Referandumda bölge illerinde açığa çıkan açık oy kullanımı ve baskıların yaşandığı illerden Muş’ta da yüzlerce köyde ihlâl yaşandığını söyleyen HDP Muş Milletvekili Burcu Çelik Özkan, “70’e yakın sandıkta toplu oy kullanıldığını tespit ettik” derken, ihlâllerin sadece açık oyla olmadığını, başka kişiler adına da oyların kullanıldığını tespit ettiklerini söyledi.[41]

• HDP Yüksekova İlçe Eşbaşkanı Bahattin Keremoğlu, Hakkâri Yüksekova’da sandık başkanlarının tamamının AKP üyelerinden oluştuğunu açıkladı.[42]

• Hayır ve Ötesi’nin yayınladığı ön raporunda referandumda çok sayıda ihlâl yaşandı tespit edildi. Raporda yer alan ilk tespitte özellikle doğu ve güneydoğuda çok sayıda sandıkta oyların yüzde yüzünün “Evet” olmasına dikkat çekildi. Bir başka tespitte ise 7 bin 48 adet seçmen sandığında kullanılan oy sayısının seçmen sayısı ve sandık görevlileri toplam sayısından da fazla olduğu vurgulandı.[43]

• “Mühürsüzlerin çoğu Doğu’da… Mühürsüz oyların çoğunun 32 kentten 20’sinde evet çıkan Doğu’da olması rastlantı mı? Referandumda oy kullanmanın batıya göre bir saat erkenden başlayıp 16.00’da sona erdiği Doğu’daki 32 ilden çıkan sonuçlar ilginç. Doğu Karadeniz illerini de kapsayan 32 kentin 20’sinde evet oyları önde çıktı. Gözden uzak olan bu sandıklar 16.00’da açıldığında YSK’nin kararı henüz yayımlanmamıştı. Karar ancak bir saat sonra sandık kurulu başkanlarına gönderildi. Bu illerden çıkan evet oyları da referandumun kılpayı iktidar lehine sonuçlanmasına neden oldu. Geçerli sayılan mühürsüz oyların çoğunluğunun da bu kentlerde kullanıldığı belirtildi. Örneğin Kayseri’nin Melikgazi ilçesinde 1046 nolu sandıktaki oyların tümünün mühürsüz olduğu öğrenildi.[44]

• Referandumdan “Evet” çıkmasının ardından kamuoyu yoklama şirketi AKAM’ı kapatan Kemal Özkiraz, mühürsüz zarflardan çıkan oylarının neredeyse tamamının “Evet” olduğunu açıklayıp; 1 milyon oyun iptal edildiğini, 2.5 milyon oyun mühürsüz kullanıldığını söyledi. Bu durumda adil seçimlerden bahsedilemeyeceğini ifade eden Özkiraz, mühürsüz zarflardan çıkan oyların tamamında “Evet” kararı bulunduğunu kaydetti.[45]

• Muğla’nın Datça İlçesi’nde, kış sezonunda inşaatlarda geçici olarak çalışan bir grup işçinin referandum günü memleketleri Ş. Urfa’ya gitmedikleri hâlde, oylarının başkaları tarafından kullanıldığı ortaya çıktı.[46]

• Muş Valisi Seddar Yavuz, Dağdibi köyünde elinde tüfekle fotoğraf çektiren ve bunu sosyal paylaşım sitesinde paylaşan şahıs konusuna ilişkin soruyu yanıtladı. Yavuz, “O fotoğrafın o saatte (referandum günü) çekildiğine dair elimizde bir bilgi, belge yok. Yani kaybedince çamura yatmak denir buna açıkçası” diye konuştu.[47]

• Elazığ Cezaevi’nde “Hayır”cı tutuklular oy kullanamadı.[48]

• 16 Nisan başkanlık referandumu öncesi Lüksemburg’da kayıtlı seçmen sayısı 571 iken, bu ülkede sandıklara atılan oy sayısı ise tam 9 bin 729 oldu.[49]

• Almanya’nın Frankfurt şehrinde oyunu kullanan Adnan İ. adlı bir vatandaş mührü çaldı. AKP lehinde paylaşımlar yaptığı öğrenilen Adnan İ’nin, 9 M NO’lu sandıkta oy verdikten sonra “Tercih” mührünü cebine koyup uzaklaştığı kısa süre içinde sandık kurulu üyelerince fark edildi. Siirt Eruh doğumlu şahıs, peşinden giden görevliler tarafından otomobilinde mühürle birlikte yakalandı.

Frankfurt yakınlarında bulunan Hanau’dan geldiği belirlenen Gülşen A. isimli seçmen, oy kullanabilmek için hem pasaportunu hem de nüfus cüzdanını gösterdi.

Nüfus cüzdanıyla yapılan kontrolde oy hakkının bulunmadığı görüldü. Bunun üzerine pasaporttaki TC kimlik numarasına bakıldı.

Kimliği ile pasaportundaki numaraların farklı olduğu ortaya çıkan Gülşen A’nın oyunu kullanmasına izin verildi. Oysa her Türkiye Cumhuriyet vatandaşının yalnızca bir TC kimlik numarası bulunuyor.

Almanya’nın Hannover kendinde yaşanan bir diğer olayda ise Türkçe öğretmeni olan Ali Osman E, isimli sandık başkanı, sandık kurulu üyeleriyle ikinci kez kavga çıkardı.

Daha önce CHP’li üyeyi tehdit ettiği öne sürülen ve uyarı cezası alan kurul başkanı, bu kez engelli bir seçmenle kabinine girdi. Kendisini uyaran diğer üyelere tepki gösteren, Ali Osman E, “Feriştahına şikâyet edebilirsiniz,” diye bağırdı.[50]

1.3) YSK PİYONU

16 Nisan Referandumu, şaibelidir; bu su götürmez bir gerçektir.

Bu bizim kanımız değil; referandumdaki şaibe iddiaları konusu ve YSK’nin mühürsüz pusula kararı nedeniyle 16 Nisan referandumunu iptal başvurusu yapılmasına ilişkin olarak AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan dahi, “Halk zamanla kabul eder,” demekteydi.[51]

HDP Sözcüsü Osman Baydemir’in de, referandum sonuçlarının “şabileli” olduğunu vurgulayarak Yüksek Seçim Kurulu’nun 2014’de Bitlis Norşin’de mühürsüz zarflarla ilgili seçimin yenilenmesi kararını anımsatarak, “2.5 milyonu bulan oylar ve zarflarla ilgili 2014’te aldığın kararın aynısı almazsan sen bu seçimde hakem değil tarafsın. Bu şaibelerde en büyük vebal senin boynuna binmiş olacaktır,”[52] diye haykırması boşuna ve yersiz değildi elbette!

Çünkü YSK’nin seçimin kaderini belirleyen “mühürsüz oyların geçerli sayılması”na ilişkin kararı referandumu müteakip iki günde açıklanamadı. YSK’nin, skandal kararından sadece iki saat önce tam tersi bir karar aldığı ve “Arkasında sandık kurulu mührü bulunmayan birleşik oy pusulaları geçerli değildir. Bunun amacı, oylamada sahte oy pusulası kullanımını engellemektir,” dediği ortadayken![53]

Kaldı ki ortada bir YSK kararı da yoktu. Sadece yapılmış bir duyuru vardı. YSK Başkanı Sadi Güven, ikna edici bir netlikte konuşmuyordu. “Neden” mi?

Evet; YSK kayıtlarındaki son karar olarak görünen 559 sayılı karar, Başkan Güven, başkanvekili ve 9 üye olmak üzere 11 kişinin imzasını taşıyordu.

İki sayfalık bu kararda oy pusulalarıyla ilgili pek çok şey anlatılıyordu. Ama anlatılanlar arasında “sandık kurulu mührü taşımayan pusula ve zarfların dışarıdan getirilerek kullanıldığı kanıtlanmadıkça geçerli sayılacağı” ibaresi yoktu. Kararın hiçbir yerinde hem de bu ifade geçmiyordu.[54]

Ayrıca YSK, referanduma günler kala yayınladığı eğitim videosunda “geçersiz sayılacak" dediği pusulaları, oylar sayılmaya başlandıktan sonra geçerli sayarken;[55] yurtdışından gelen sandık sonuçlarında mühürsüz oylar geçersiz sayılmıştı. Yurtiçinde başka bir yasal geçerlik, yurtdışında başka bir yasal geçerlik var.[56] Bunun adı “çifte standart” olamazdı. Olsa olsa “katmerli suç” olurdu.[57]

Kaldı ki bilmeyen var mıydı? Olabilir miydi? “Mühürsüz seçim”, geçersiz seçimdir. Kanun öylesine açık ki bunun tartışılıyor olması bile içine düştüğümüz durumun vahametini göstermekteydi. Hukuka aykırı ve gayrimeşru bir seçimle anayasa değiştirilemezdi.[58]

Bu durumda ‘Yargıçlar Sendikası Başkanı’ Mustafa Karadağ’a göre, “YSK’nın kararı bir hukuk ihlâli ve skandaldı. Yapılan kanunsuzluktu. Hukuk tanımamazlıktı!”[59]

Geçerken bir hatırlatma: Mühürsüz oyları geçerli sayarak kendi kanununu çiğneyen ve bunu normal kabul eden YSK Başkanı Sadi Güven’in eşinin, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in danışmanı olduğu ortaya çıkmışken;[60] YSK kararında ısrar etti, iptal kararı vermedi. Ama bu karar tartışmayı bitirmedi. 

Çok sonra YSK, 16 Nisan anayasa değişikliği referandumunun iptali isteminin reddine ilişkin kararının gerekçesini açıkladı. Gerekçeye, karara muhalefet eden tek YSK üyesi olan Cengiz Topaktaş’ın muhalefet şerhleri damgasını vurdu. YSK’nin tepeden inme kararı nedeniyle mühürsüz oyların sayımının imkânsız hâle geldiğini ifade eden Topaktaş, “Ülkemiz çıkan sonucun doğru olduğuna inanan ve inanmayan kesimler olarak ikiye bölünmüştür. Bu tartışmanın hiç bitmeyeceği gelecek kuşaklara da yansıyacak bir sürece girilmiştir,” dedi.[61]

Ayrıca 16 Nisan’da yapılan referandumda, kanuna aykırı olarak mühürsüz oyların geçerli sayılmasına ilişkin kararında “kanunu değil, uluslararası sözleşmeleri uyguladığını” belirten YSK, 23 Mayıs 2017’ta evsizlere oy hakkı için yapılan başvuruda ise uluslararası sözleşmeleri uygulamayı reddetti. YSK böylece referandumda verdiği kararın hukuk dışı olduğunu da bir ay sonra verdiği bu kararla ortaya koymuş oldu.[62]

Özetle “Evet” mührü kullanılan oyların geçerli olduğuna ilişkin YSK kararı sandık kurullarına mesajla paylaşılırken, karar numarası da yazılıp; mühürsüz pusulalara ilişkin mesajda ise karar numarası yer almazken;[63] YSK’nin “mühürsüz” oyları kabul edeceğini açıklaması başa baş giden seçimde “hile” iddialarını güçlendirdi. CHP de, 2.5 milyon oyun şaibeli olduğunu, sandıkların yüzde 60’ına itiraz edeceğini açıkladı.[64]

Evet YSK’nin mühürsüz oyları geçerli sayması, dikkat çekici senaryoları gündeme getiriyor. Buna göre sandıktan ‘Hayır’ sonucu çıkması durumunda referandum iptal edilecekti.[65]

YSK’nın referandumda mühürsüz oyların da geçerli sayılacağına dair kararına ilişkin olarak İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner, mühürlerin kasıtlı olarak basılmadığını söylerken bunun sebebinin “referandum sonucunda ‘Hayır’ çıkması durumunda 2014 yerel seçimlerinde Bitlis Güroymak’ta yapıldığı gibi iptal edilme alternatifinin rezerv tutulduğunu,”[66] ifade etti.[67]

Tüm bunlar -ve daha niceleri- göz önünde bulundurulduğunda, 16 Nisan referandumunu “şaibeli” olarak nitelemek dahi hafif kalıyor!

1.4) KÜRT FAKTÖRÜ

Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş’ın, “Hayır çıkacağına dair hiçbir kuşkum yoktu. Hâlâ da o düşüncemde kararlıyım. ‘Evet’ çıkmadı, çıkarıldı. Türkiye’nin seçim ve referandum tarihlerindeki en büyük şaibe ile karşı karşıyayız,”[68] diye betimlediği referandum sürecinde HDP güçlü olduğu illerde beklediği sonuçları alamadı. Güneydoğu illerinde 16 Nisan referandumuna katılım oranı yüzde 75 ile 80 düzeyinde kaldığı hesaplandı. 7 Haziran Genel Seçimleri’nde Güneydoğu bölgesinde katılım oranı yüzde 84.5 olmuştu. HDP’de Güneydoğu illerinde katılım oranının en az yüzde 85’in üzerinde gerçekleşmesi bekleniyordu. Referandum sonuçlarını Hayır oyu kampanyası yürüten CHP ve HDP’nin 1 Kasım sonuçlarıyla karşılaştırıldığında ortalamada yüzde 10’a yaklaşan bir düşüş yaşandığı gözleniyor. 1 Kasım seçimlerinde HDP ve CHP’nin Diyarbakır’da yüzde 74.35 olan oy oranı, referandumda “Hayır” cephesinde yüzde 67.57 olarak gerçekleşti.[69]

Bölgeden çıkan sonuçlar incelendiğinde “Hayır” önde olmasına karşın, “Evet” kampının oylarını artırdığı anlaşılıyor. Ancak oranlara değil, seçmen sayılarına bakıldığında ise 12 ilde bölge halkının üçte birinin sandığa gitmediği görülüyor.

Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Ş. Urfa, Van, Hakkâri, Şırnak, Mardin, Siirt, Muş, Tunceli’de yaklaşık 4 milyon seçmenin 1 milyondan fazlası sandığa gitmedi, ya da gidemedi.

Böylece, bu bölgede referanduma katılım oranı yüzde 75 ile Türkiye ortalamasının (yüzde 85) da altında kaldı.

Sokağa çıkma yasakları ve güvenlik operasyonlarının düzenlendiği Diyarbakır’ın Sur ve Silvan, Hakkâri’nin Yüksekova, Mardin’in Nusaybin, Şırnak’ın Merkez, Cizre, Silopi ve İdil ile Muş’un Varto ilçelerinde de oy kullanmayan seçmen sayısı yaklaşık 392 bindi.[70]

En çok “Hayır” veren ilk on il sıralamasında beş Kürt ili bulunmaktadır. En çok “Evet” oyu veren ilk on il içerisinde ise sadece bir tane Kürt ili bulunmaktadır, o da en son sırada. En çok “Hayır” oyu veren illerden Şırnak ikinci sırada yer almaktaydı. Şırnak ki yakılıp yıkılan, adeta taş üstünde taş bırakılmayan bir şehirdi. Bütün tehdit, baskı ve oy hırsızlıklarına rağmen Şırnak HDP’nin çağrısıyla yüzde 70 oranında “Hayır” demişti. Yine yıkımın yaşandığı Hakkâri toplamında yüzde 68 “Hayır” çıkarken en çok yıkımın yaşandığı Yüksekova ilçesinde yüzde 77 “Hayır” oyu çıkmıştı.[71]

Ahmet Türk’ün,[72] “HDP seçmeni bölgede yapılanları, kayyumları, vekillerinin tutuklu olmasını kabul etmediğini ortaya koymuştur. HDP’den AKP’ye kayma yoktur, baskı ve engellemelerin getirdiği küçük kaymalar vardır,”[73] diye yorumladığı referandum sürecine ilişkin olarak HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, “Erdoğan’ın MHP’yle kurduğu ittifak çöktü. Ve yine enteresan bir durumdur ki sayın Erdoğan’ı yine Kürtler kurtardı. Ve Tayyip Bey’in yeniden bir değerlendirme yapması lazım ve Kürtlere olan bu vefa borcunu da ödemesi lazım,” diyordu![74]

DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek’in, “En çok hile ve baskı Kürt kentlerindeydi. AKP’nin seçim hilelerine dair sayısız örnek ve itiraz söz konusudur. Hile ve baskıların en yoğun yapıldığı kentlerin başında Kürt kentleri gelmektedir,”[75] diye betimlediği tabloda Kürtlerin müthiş baskılara maruz kaldığını kimse inkâr edemez; ancak referandumda pozisyon kaybettiği de bir gerçektir; Kürt illerindeki AKP oyları toplamda yüzde 10 artış yapmışken…[76]

Bir de AKP Mardin milletvekili Orhan Miroğlu, “Hepimiz için yeni bir dönem başlıyor, Türkiye için bir dönem başlıyor. Bu dönem kurucu bir dönemdir ve Kürtler bu kurucu dönemde evet biz de varız demiş oldular bu seçimde. AKP artı Kürt ittifakı Türkiye’ye kazandırır,”[77] demişken…

Bu durumda Aslı Aydıntaşbaş’ın, “Kürtler bu seçimde ‘Hayır’ dedi. Bu böyle biline!”[78] saptaması da HDP G. Antep Milletvekili Mahmut Toğrul’un, referandumda yüzde 56-57 “Hayır” oyu çıkacağını söylemesi[79] gibi abartıdan başka bir şey değildi.

“Abartılar”a müracaat etmeden, bu yanılgıdan kaçınmak önemlidir… Tıpkı AKP’nin baskı ve hileyle yüzde 51 oranında “Evet” çıkardığını belirtip, “Hayırlar sandığa girdi, AA ve YSK ‘Evet’ çıkarttı,” diyen HDP sözcüsü Osman Baydemir, Kürtlerin tehditlere rağmen, silahların gölgesinde ve ölümü göze alarak “Hayır” dediğini ifade ederek, “Hayır mücadelesi yeniden başlıyor. Ortada bir zafer yok. Hayır’ı savunanların baskıya ve saldırıya rağmen ortaya koyduğu güçlü iradesi var,” deyişindeki üzere![80]

Ya da Ömer Ağın’ın, “Referandum sonucu iç karartıcı değil”;[81] veya Murat Çakır’ın, “Kazansa da kaybedecek!”[82] saptamalarındaki gibi!

1.5) 16 NİSAN ABARTILARI, ZIRVALARI

Burada bir parantez açıp, 16 Nisan abartılarının, zırvalarının gerçeğin yerine ikame edilmemesi gerektiğinin altını bir kez daha çizerek, bu konuda birkaç olumsuz örneği de hatırlatalım.

Mesela… Nuray Mert’in, “Bu gidişe ‘Hayır’ demek, diyebileceğimiz son ‘Hayır’ı deyip, son itiraz hakkını kullanmak”;[83] Ahmet İnsel’in, “Bugün ‘Hayır’ deyip bu tehlikeli gidişatı engelleme imkânımız var. Sandığa gitmezsek ileride bu imkân da kalmayacak,”[84] türünden “sonunculuk” abartıları…

Veya Gülfer Akaya’nın, “Tüm Ali Cengiz oyunlarına rağmen biliyoruz ki referandumda Hayır kazandı”;[85] Erdal Atabek’in, “Hayır kazandı. Çok açık”;[86] Gülseren Onanç’ın, “16 Nisan anayasa değişikliği referandumuna ‘Hayır’ diyenler kazandı. Hayırlı olsun,”[87] deyişleri ile ‘Beyoğlu Hayır Meclisleri’nin “Devletin olanaklarına karşı ‘Hayır’ın çıktığı”nı söylemesi gibi…[88]

Politika reel gerçek(ler) üzerine inşa edilir; öznel yorum ve izahatlar üzerine değil!

Sonra da Ertuğrul Özkök’ün, “Türkiye’yi beyaz Türkler, beyaz muhafazakârlar ve beyaz Kürtler kurtaracak,”[89] tespiti! Ya da HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in, “Açılım süreci yeniden başlama yolunda”[90] halisünasyonu!

Tüm bunlar, uzak durulması gereken naif kolaycılıklardır!

2) REFERANDUM SONRASI

‘Akit’ yazarı Abdurrahman Dilipak referandum sonuçları konusunda, “Bu, AKP ve beyaz milliyetçilerin CHP’ye, HDP’ye bir armağanı. Yüzde 58 bekliyordum” derken;[91] CHP Milletvekili Prof. Dr. Sencer Ayata’nın, “AKP oy toplamı yüzde 63’ü bulan MHP ittifakı ile seçime girdi, yüzde 13’lük bu kayıp hezimettir,”[92] yorumunu dillendirdiği tabloda;[93] Avrupalı gözlemcilerin referandum ön raporunda, “Referandum adil koşullarda yapılmadı. YSK’nın mühürsüz zarf ve pusulaları geçerli sayma kararı yasayla çelişiyor,” denilirken; Avrupa Konseyi ile AGİT adına Türkiye’deki halk oylamasını gözlemleyen Heyet Başkanı Tane De Zulueta da, “Sonuç nasıl olurdu buna ya mahkeme ya tarih karar verecek,” derken;[94] Avrupa Konseyi gözlemci heyetinden Avusturyalı milletvekili Alev Korun da, “2.5 milyon oyun manipüle edilmiş olabileceğine dair şüphe var,”[95] notunu düşmekteydi.

 

REFERANDUM VE SONUÇLARININ MEŞRUİYETİNİ GEÇERSİZ KILAN 25 FAKTÖR[96]

1-) Referandum, 2016 yılı Temmuz ayından bu yana yürürlükte olan olağanüstü hâl yasaları altında gerçekleştirildi…

2-) Referandum, ülke genelinde korku ve endişe yayan bir ‘temizlik operasyonu’ akabinde gerçekleştirildi...

3-) Referandum, IŞİD ve PKK’nın terör saldırıları nedeniyle uygulamaya koyulan sıkı güvenlik önlemleri altında gerçekleştirildi...

4-) Muhaliflere gözdağı verildi; birçoğu hapsedildi, vuruldu ya da saldırıya uğradı...

5-) Bireylerin güvenlik endişesi, farklı görüşlerin yansıtılmasını engelledi...

6-) Türkiye’de milyonlarca insan, referandumda oylanan değişikliklerin ülkelerini diktatörlük konumuna taşıdığı inancında...

7-) Seçmenlerin hile yaptığını gösteren birçok görüntü kameralara yansıdı...

8-) Yeni anayasa, kuvvetler ayrılığı ve denetim mekanizmalarını ortadan kaldırıyor...

9-) “Evet” kampanyası, basında muhaliflerden çok daha fazla yer buldu...

10-) Bir dizi profesyonel kurumun, “Hayır” kampanyası çerçevesinde organizasyon düzenlemelerine izin verilmedi...

11-) Ülkenin üst düzey devlet ve hükümet yetkilileri “Hayır” diyenleri terörist ilan etti...

12-) Erdoğan gücünü pekiştirmek adına yanıltıcı ifadeler kullanarak referandumu ‘halkın tercihi’ olarak gösterdi...

13-) Kıl payı kazanılan bu zafer, Erdoğan’ın yöneteceği bir mandasının aslında bulunmadığını gösteriyor...

14-) Mühürlenmemiş milyonlarca pusula geçerli sayıldı...

15-) Referandum, “kişiye dayalı” yönetimin yeni bir prensip olduğunu gösterdi...

16-) Erdoğan, dış ülkelerle düşmanlık ve komplo teorilerine dayanan hikâyeleri, İslâmcı tabanını harekete geçirmek için ustaca kullandı...

17-) Gerek yerel gerek uluslararası gözlemciler, referandum sürecinin yasallığıyla ilgili ciddi şüpheler olduğunu açıkça dile getirdi...

18-) Seçmenler, 72 maddeyi etkileyen 18 maddelik değişikliğe toplu olarak tek seferde oy vermeye zorlandılar...

19-) Seçmenlere, bilinçli tercih yapabilmeleri için gereken tarafsız bilgi aktarılmadı...

20-) Toplantıları halka kapalı olarak gerçekleşen seçim kurulu şeffaflıktan uzaktı...

21-) Yüzden fazla gazetecinin olağanüstü hâl kararnameleri çerçevesinde tutuklu oluşu ifade özgürlüğünü kısıtladı...

22-) Gazete, televizyon kanalları ve radyo istasyonlarının dahil olduğu 158 medya kuruluşu kapatılmıştı...

23-) Referandum öncesinde, 1500’den fazla sivil toplum kuruluşu feshedilmişti...

24-) Toplanma özgürlüğü, olağanüstü hâl yasaları altında kısıtlandı...

25-) Ülkeyi korkudan terk eden birçok Türkiye vatandaşı oy kullanamadı…

 

16 Nisan Referandumu’nun öne çıkarttığı eğilimler[97] konusunda Türkiye’nin “seküler” ve “İslâmi”[98] olmak üzere iki ayrı “ulus”un kristalleştiğine dikkat çeken Prof. Dr. Tayfun Atay, “Ancak böylesi bir yüzde 50-50 ayrışması, mevcut dinbaz iktidarın otoriter istikrar sağlama hedefinin gerçekleşmesine imkân vermez,” ifadelerini kullanırken;[99] ortada kazanan yoktu; aldatanlar vardı, bir aldanmış gibi yapanlar!

Bu meselenin bir yanıyken; “yeni bir belirsizlik ortamına girildiği algısını güçlenmesi”ydi.[100]

Özetle referandum sonrası açıklamalarında, “Sonuçları küçümseyenler var. Boşuna uğraşmayın. Atı alan Üsküdar’ı geçti,”[101] vurgusuyla Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘CNN International’a, “1-0 ya da 5-0 kazanmışsın fark etmez, önemli olan maçı almaktır”,[102] yorumunu dillendirirken; CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, “YSK, üzülerek ifade edeyim, bu referandumu tartışmalı hâle getirdi.”[103] “Anayasa değişikliğinin meşru olmadığını söyledik. Gayrı meşru bir anayasa var karşımızda,”[104] itirazını dillendirdiği ortamda yarılma derinleşiyordu. Yanısıra, çok farklı analizler de dillendirilmekteydi…

Örneğin Nuray Mert’in, “… ‘Hayır’ oyunun bu denli yüksek çıkması, bu ülke için büyük bir umuttur,”[105] saptaması da; Can Soyer’in, “16 Nisan 2017 referandumunun sonucu Hayır’dır. Bu, başa yazılması gereken gerçektir. Hayır kazanmıştır,”[106] iddiası da; HTKP Genel Başkanı Erkan Baş’ın, “Mucizevi bir başarı”[107] vurgusu da; Haluk Yurtsever’in, “Oylamada tek adam anayasası onaylanmadı. Bu oylama hükümsüzdür,”[108] kanısı da bir dilek ve temenninin ötesinde değer taşımıyordu.Olsa olsa, Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy’un ifadesiyle, “… ‘Hayır’ cephesi tüm engellemelere karşı başarılı olmuştur.”[109]  ►Devamı için-3 

Dip Notları için



Bu yazı 2401 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI