Tweet |
‘İsterse hapse atsın, torunlarım içim direneceğim’
Ezgi GÖRGÜ/Evrensel
Karadeniz Bölgesi’nde 8 ilin yaylalarını birbirine bağlayacak 2 bin 600 kilometre uzunluğundaki Yeşil Yol Projesine karşı sopasıyla iş makinelerinin önüne geçerek Rize Valisine tepki gösteren Rabia nine Evrensel’e konuştu.
Yol yeşilken geri dönün Karadeniz Bölgesi’nde 8 ilin yaylalarını birbirine bağlayacak 2 bin 600 kilometre uzunluğundaki Yeşil Yol Projesi’ne karşı bölgedeki nöbet devam ederken, İstanbul’daki yaşam alanı savunucuları da mücadeleye ses verdi. Fırtına İnisiyatifi’nin çağrısıyla bir araya gelen vatandaşlar, HES’ler, taş ocakları, madenler, termik ve nükleer santral projelerinden sonra Karadeniz yaylalarını yok edecek Yeşil Yol’a karşı Tünel Meydan’dan Galatasaray Lisesi önüne kadar yürüdü Yürüyüş sırasında, “Yol giden yola imar gider, imar giderse doğa tahrip olur yaylacılık biter” diyen yaşam alanı savunucuları, tulum eşliğinde “Yeşil yola dur de”, “Ormanıma, suyuma yaylama dokunma”, “Susma haykır, yeşil yola hayır” sloganlarını attı.Galatasaray Lisesi önünde yapılan basın açıklamasına Fırtına İnisiyatifinin yanı sıra pek çok ekoloji örgüttü de katıldı. Burada konuşan Fırtına İnisiyatifi’nden Hale Arıkan şu ifadeleri kullandı: “Karadeniz yaylalarını ranta, imara ve talana açacak olan bu projeyi istemiyoruz. Yapılması planlanan 2600 kilometrelik bu yol ile dede yadigarı, tabiat emaneti ve bin yıllık toplumsal tarihin işlendiği taşlarımız, toprağımız, dağlarımız, kültürümüz herhangi teknik, bilimsel veya ekolojik denge hesaba katılmadan bir dozer ile yerle bir edilmek istenmektedir. Yapılması planlanan bu yol ile yaylalar otoban kenarlarındaki dinlenme tesislerine benzeyecek. Hayvancılık son bulacak, kapıların kilitlenmediği yayla hayatında huzur ve güvenlik bozulacaktır. Fırtına vadisi doğal sit alanı ve Milli Park’tır. ‘Ben yaptım, ben karar verdim’ anlayışı ile bizlerin iradesi hiçe sayılmaktadır. Çalışmaların derhal durdurulmasını istiyoruz. Fırtınanın çocukları olarak bizler bu yolu yaptırmayacağız. Yol yeşilken geri dönün.” BİZ YEŞİL YOLU MAVİ YOLDAN BİLİYORUZ’ TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Cemalettin Küçük de, “Yaylalarımızı talan etmeye gelenleri biz daha önce mavi yoldan biliyoruz. Mavi yolun Karadeniz’i nasıl doldurduğunu ve nasıl yıkımlar yaptıklarını biliyoruz. Bundan 20 yıl önce yağmur yağdığında su basardı evlerimizi, şimdi çamur basıyor mavi yol yüzünden. Siz hangi taşa dokunsanız, biz size direnmek için o taşın altında olacağız” dedi. ‘YAYLALAR BENZİN İSTASYONUNA DÖNECEK’ Yeşil yolun mahkeme süreciyle ilgili bilgi veren Avukat Yakup Okumuşoğlu, “26 Haziran’da davamızı açtık. 1 ay sonra karar çıkmasını bekliyoruz. Bu hafta 5 ayrı dava daha açacağız. Yapılması planlanan 2600 kilometrelik yolun hiçbirinde ÇED raporu ve imar planı yok. Bunun arkasından nitelikli oteller gelecek. Yaylalar benzin istasyonuna dönecek. Dünyadaki 200 ekolojik bölgeden biri olan Fırtına Vadisi’nde yapılacak yolun derhal durdurulması için hukuki mücadeleye devam edeceğiz” dedi. |
Kamuoyuna Havva Bekar olarak yansıyan ancak adının Rabia Özcan olduğunu söyleyen Rabia nine: “Gideceğim zaten o valinin kapısına. İsterse beni hapse atsın, ama bu vatanımın toprağı için, ağacı için, yeşilliği için, torunlarımın geleceği için direneceğim. Vali kim oluyor?” dedi.
‘BEN HALKIM BURADAYIM’
Önceki gün Samistal Yayla’sında komando birlikleri eşliğinde çalışma yapan dozerlerin önüne geçerek elinde sopasıyla oturan Rabia Özcan; valinin kendilerine çapulcu demesine şöyle tepki göstermişti: “Devlet nedir? Devlet yok halk var. Ben halkım ve buradayım. Kimdir devlet? Devlet bizim sayemizde devlettir. Vali bize iki tane çapulcu diyor. Biz çapulcuysak sen nesin? Sen sandalyede oturmuşsun. Biz buraların hamurunda yoğrulmuşuz. Biz çocukluğumuzdan beri burada yaşıyoruz. İş makinelerini alıp gidin buradan.”
‘AĞACIM VE YEŞİLİM İÇİN DİRENECEĞİM’
Yaşananların ardından ulaştığımız Rabia Özcan, valinin yeşil yola direnenler hakkında söylediği sözleri için, “Kim dışarıdan geliyor? Böyle bir iş var mı? Gideceğim zaten o valinin kapısına. İsterse beni hapse atsın, ama bu vatanımın toprağı için, ağacı için, yeşilliği için, torunlarımın geleceği için direneceğim. Biz 6 ay buradayız, benim çoluğum çocuğum hayvancılık yapıyor burada. Biz vatanımıza sahip çıkmayacak mıyız? Vali kim oluyor ya?” diye tepki gösterdi.
Özcan sözlerine şöyle devam etti: “Biz ormana gittiğimiz zaman, ormanda kuruyu kesip de getirirdik, yaylamızda yakardık. Gidip de yaşı kesmezdik. Biz buraya kesinlikle yol yaptırmayız. Yol istemez değiliz, yaylalarımızda tabii ki yol olacak, ama her yaylanın da yolu var şu anda. Bizim çocuklarımız da torunlarımız da yürümesini bilecek, o topraklara basmasını bilecek, düşüp kalkacaklar, bir yayladan öbür yaylaya yürüyüş yapacaklar, oturup pikniklerini yapacaklar. Biz bu şekilde istiyoruz.”
VALİ NE DEMİŞTİ?
Valisi geçtigimiz günlerde, 5-10 günlügüne bölgeye lüks araçlari ile gelenlerin eylem yaptigini öne sürerek, “Gelip eglenecekler, kafasina göre bir seyler söyleyecekler. Çalip oynayacaklar, ahkam kesecekler. Halk bu yolu istiyor. Kimse bakmasin. devlet halkin istedigini yapar” demisti. Valinin bu sözleri, yöre insanlarini kizdirmisti.