Tweet | Tarih: 18-04-2018 22:35 |
OHA L koşullarında;KHK'lerle Grev,direniş,gösteri,yürüyüş...lerin yasaklandığı ve binlerce siyasetcinin,seçilmiş yerel yöneticilerin gözaltına alınıp tutuklandığı kısa toplumsal muhalefetin etkisiz hale getirilmeye çalışıldığı dürüst ve adil olmayan koşullarda yapılcak “seçim” bu coğrafyadaki halkların iradesinin tescili olmayacaktır
Seçime ilişkin sistemin partilerinmden açıklamalar vealelacele yapılmak istenen bu seçime ilişkin sistemin partileri ve Emek,demokrasiden yana partilerin açıklamları...
TBMM Genel Kurulu'nda, OHAL'in 3 ay süreyle uzatılmasına ilişkin Başbakanlık tezkeresi kabul edildi.
Böylece OHAL 7. kez uzatılmış oldu.
Milli Güvenlik Kurulu'nun OHAL'in uzatılması yönünde tavsiye kararı almasından sonra Bakanlar Kurulu da, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında sarayda toplanmış, OHAL'in uzatılmasıyla ilgili tezkere TBMM Başkanlığı'na gönderilmişti.
Emek ve Demokrasiden yana olan partilerinden seçim değerlendirmesiErdoğan'ın 24 Haziran olarak açıkladığı seçim tarihini değerlendiren,Emek ve Demokrasiden yana olan partiler muhalefetin el ele vererek seçimlere biran önce müdahil olması gerektiğini söyleyerek; Bu oyun bozulmalı
Buldan:7 Haziran ruhuyla gümbür gümbür geliyoruzHalkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, 24 Haziran’da yapılması kararlaştırılan erken seçim kararına ilişkin Meclis’te gazetecilere açıklama yaptı. Buldan’ın seçime dair ilk değerlendirmesi şöyle: “Erkenden de erken bir seçim kararı açıkçası. Bunu yapmak zorundaydılar. Çünkü ülkeyi yönetemiyorlar. MHP cephesinde bir dağılma var. Onu toparlamak durumunda kaldılar. Ama aynı zamanda ülkeyi yönetememek de ayrı bir kriz, ekonomik kriz, siyasi kriz ve uluslararası kriz. Bunları erken seçime götürmek için bir sebeptir. Dolayısıyla biz HDP olarak seçimlere hazırız tabi ki ve 7 Haziran ruhuyla gümbür gümgür geliyoruz.” HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, "24 Haziran erken değil panik seçim; iktidar acz içinde…” yorumunda bulunurken; HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen de seçimlere OHAL yönetimi altında gidilmesine tepki gösterdi ve şunları söyledi: “Açık bir biçimde bir senaryo ile karşı karşıyayız. Bilinçli, planlı, ama sanki ülke çıkarınaymış gibi “seçim gündeme girdi”, “kaçınılmaz”, “bir an önce yapalım” gibi bir makul gerekçeye dayanmayan yaklaşım sergileniyor. Biz elbette ki seçimlere yetişebileceği her tarihe hazırlıklıyız. "Burada toplumdan kaçırılan bir sandık var aslında. Halkın hiç olmasa bu süreci tartışması, partilerin, milletvekillerinin, iktidar partisi milletvekillerinin bu süreci tartışmasını bile istemediler. Yani artık tek adam yönetiminin keyfi yönetiminin, 16 Nisan referandumu ile pekişen, kurumsallaşan anlayışın çok net göstergesidir bu. Türkiye’yi sürekli OHAL ile yönetmek üzere bir anayasa değişikliği yaptılar. Şimdi de OHAL’de yönetmenin tescillenmesi için bir seçim ortaya koyuyorlar. Bu sandık yoluyla, sandık aracılığıyla otoriter bir rejimi kurumsallaştırma, kalıcılaştırma girişimidir.”
Erken seçim kararının iktidarın sıkışmışlığının göstergesi olduğunu söyleyen ÖDP Başkanlar Kurulu üyesi Alper Taş, AKP’nin ülkeyi yönetemez hale geldiğini belirterek, “Tepe taklak gidiyorlar, ülkeyi büyük bir uçurumun eşiğine getirdiler, bütün politikaları iflas etmiş durumda, bu nedenle baskın seçim yoluyla tabloyu kendi lehlerine çevirmek istiyorlar. Ama başarılı olamayacaklar, bütün bu çabaları boşa düşecek, kendi oynadıkları oyunun altında kalacaklar ve yenilecekler” dedi. SYKP: ÖNCESİNDE ALINMIŞ BİR KARAR
SYKP Eş Başkanı Tülay Hatimoğulları, kararın erken seçim değil baskın seçim olduğunu söyleyerek, Devlet Bahçeli’nin dün erken seçime ilişkin yaptığı açıklamayı hatırlattı. Hatimoğulları, “Bahçeli’nin açıklamasından anlaşılan o ki, bu durum cumhur ittifakı öncesinde müzakere edilmiş. Her ne kadar Erdoğan öncesinde böyle bir görüşmenin olmadığını söylese de olduğu çok açık ortada. 24 Haziran’da alınmış olan seçim kararında tarihi belirlerken, o gün sınav olduğunu dahi hesaplayamamışlar” dedi.
TAM BİR BASKIN SEÇİMİDİR Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eş Sözcüsü Naci Sönmez de Bahçeli'nin dün yaptığı açıklamayı AKP'den habersiz yapmadığını net olarak görmüş olduklarını belirterek, "Bu seçimin sonbaharda mı, Ağustos’ta mı olacağı tartışılırken gördük ki hazırlık daha erkene yapılmış. İki ay sonrasına tarih verilmesi tam bir baskın seçimdir. Baskın seçimin yapılmasını ateşleyen birkaç şey var. Birincisi Türkiye'deki ekonomik düzen çatırdamak üzere. Bütün ekonomistler Türkiye için bir alarm vermekte. Hatta hükümet içerisinden de bazı uyarılar olmuştu. AKP tarafından ekonomik kriz sonrasını bekleyememe hali görülüyor. İkincisi; Suriye ve Ortadoğu'daki gelişmeler de alarm vermiş durumdadır. Sahadaki ana aktörler, Türkiye ile ilgili kaygılarını bazı oyunlar kurarak devreye sokmuş durumdalar. Türkiye'nin yayılmacı, emperyal hedeflerinin duvara tosladığını göstermektedir. Üçüncüsü de muhalefette, Nisan'dan bugüne Hayır cephesindeki oluşumun mayalanmasını bir anlamda tek adam rejimine karşı herkesin kendi cephesinden kuracağı siyasi olgunlaşmayı hızla eritmeye dönük birşey ve iki ay içerisinde de hazırlıksız bir muhalefet yakalamak" sözleriyle tepki gösterdi.
ADALETSİZLİK ÜST BOYUTA ÇIKTI
AKP-MHP CİDDİ SIKIŞMA YAŞADI AKP-MHP arasındaki ittifakın ciddi bir sıkışma yaşadığını ifade eden Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkanı Sibel Uzun da, “Ortadoğu’da yürütülen politikada dünya çapında bir hezimet yaşadılar. Asıl önemlisi ülke içerisinde yürütmüş olduğu savaş politikaları boşa düştü. Başta Kürt sorununda bir çözümsüzlük yarattı, boşa düştü. Bir milliyetçilik dalgası yaratmak istedi, boşa düştü. Özellikle 16 Nisan’da kazanılmış olan ‘Hayır’ı akamete uğrattığını sandı ama muhalefet bütün eksikliklerine rağmen bir dinamizm halinde var olmaya devam ediyor” dedi.
EMEP: MÜCADELEYİ BÜYÜTMEK ACİL BİR SORUMLULUK Emek Partisi (EMEP) ise yaptığı yazılı açıklama ile iktidarın halkı bir kez daha aldatma peşinde olduğunu ifade etti. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Bu kararları ile tek adam tek parti yönetimi konusunda hiç bir demokratik kural ve hukuk ilkesini tanımadıklarını bir kez daha ilan emişlerdir. Türkiye’nin içeride ve dışarıda izlediği politika sonucu içine düştüğü açmazları seçimle aşacaklarını düşünüyorlar. Ancak bu mümkün değildir! Türkiye’nin iç ve dış politika ve ekonomik sorunlarının seçimle çözüleceğini söyleyenler, halkı bir kez daha aldatmak peşindedir. Ancak şu bilinmelidir ki halk kitleleri tek adam tek parti yönetimin nasıl bir bela olduğunu her gün yaşayarak öğrenmektedir. Başta işçi sınıfı olmak üzere ezilen ve sömürülen halk kitlelerini ve demokrasi güçlerini, ülkeyi her geçen gün daha büyük bir açmaza sürükleyen politikaların mimarı olan Erdoğan ve Bahçeli’nin oluşturduğu cumhur ittifakına, 24 Haziran’da gerekli dersi vermeye çağırıyoruz. Yarından itibaren demokratik haklar ve siyasal özgürlükler için mücadeleyi ilerletmek, daha acil bir sorumluluk haline gelmiştir." (Mezopotamya Ajansı) |
Seçimler öncesinde OHAL’in kaldırılması çağrısını yineleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, "Biz dün çok açık biçimde "Hodri meydan" dedik, "Seçime hazırız" dedik. Yarın olacakmış gibi hazırız. Biz seçimden kaçmayız, kaçmadık. Başka bir şeyi de milletin bilmesinde fayda var. Bu hükümet, yönetme özürlüdür. Bu erken seçim çağrısı, yönetememenin kanıtıdır” dedi.
Erken seçimin MHP liderinin önerdiği 26 Ağustos tarihinden de öne çekilerek 24 Haziran’a alınmasının ardından gözler, Türkiye siyasetinin en yeni ismi İyi Parti’ye dönerken; Genel Başkan Meral Akşener partisinin seçime katılması konusunda herhangi bir sıkıntı olmadığını söyledi. Cumhurbaşkanlığına adaylığını da açıklayan Akşener, "İktidar partisinin en önemli alternatifinin İYİ Parti olduğu ortaya çıktı. Abiler korktu. Ben bu abilerin korktuğunu biliyordum ama bu kadar korktuklarını düşünmüyordum” dedi. Seçim ve sandık güvenliğinin önemine de dikkat çeken Akşener, "Türkiye uçacaktı, kaçacaktı ya. Erdoğan, ekonominin yıkık durumda olduğunu ve bir an önce seçime giderek paçayı kurtarmaya çalışıyor. İyi Parti hem cumhurbaşkanlığını, hem de iktidarı alacak” diye konuştu.
Erken seçim kararının duyurulmasının ardından Twitter’da açıklamalarda bulunan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ise “Açıklanan tarih, erken seçim değil baskın seçim tarihidir. Bu seçim tarihi, Ak Parti ve cumhur ittifakının ne kadar paniklediğinin işaretidir. Uyum yasaları bile çıkmadan açıklanan bu tarih, paniğin ve tükenmişliğin göstergesidir. Lisanı hal ile diyorlar ki bizim ülkeyi artık 2 ay bile yönetebilecek gücümüz yok” ifadelerini kullandı.
MHP Grup Başkanvekili Erhan Usta da, Bahçeli’nin grup toplantısında yaptığı çağrının ardından erken seçimin bir anda Türkiye’nin gündemine oturduğunu belirterek, "Genel başkanımız Türkiye’nin içeride ve dışarıda çok sıkıştığını, bu sıkışıklığın aşılması için bir an evvel seçime gidilmesi gerektiğini ve sistemin yürürlüğe girmesi gerektiğini ifade etmişti. Önerimiz 26 Ağustos’tu, Beştepe’de yapılan toplantının ardından 24 Haziran belirlendi. Hayırlı olsun, güzel olmuştur” diye konuştu.
CHP Sözcüsü Bülent Tezcan, 24 Haziran'da yapılacak seçim hakkında açıklama yaptı.
Tezcan, "Biz seçime hazırız" dedi.
Tezcan, TBMM'nin derhal OHAL'i kaldırması gerektiğini vurguladı ve "Bu hükümet, yönetme özürlüdür. Bu erken seçim çağrısı, yönetememenin ikâhıdır. Bugün Erdoğan açıklamasında erken seçimle ilgili gerekçesini ileri sürerken 16 Nisan'dan bu yana eski sistemle devam ediyoruz, hastalıklar sürüyor" dedi.
Tezcan, şunları söyledi:
Biz dün çok açık biçimde "Hodri meydan" dedik, "Seçime hazırız" dedik. Yarın olacakmış gibi hazırız. Biz seçimden kaçmayız, kaçmadık. Başka bir şeyi de milletin bilmesinde fayda var. Bu hükümet, yönetme özürlüdür. Bu erken seçim çağrısı, yönetememenin ikâhıdır. Bugün Erdoğan açıklamasında erken seçimle ilgili gerekçesini ileri sürerken 16 Nisan'dan bu yana eski sistemle devam ediyoruz, hastalıklar sürüyor dedi.
Buna kargalar bile güler. 16 Nisan'dan beri Türkiye'de bir tek adam rejimi hakimdir. Bunu herkes biliyor. Ortada parlamentoyu, başbakanı, hükümeti devre dışı bırakan, Recep Tayyip Erdoğan'ın iki dudağı arasında ülkeyi yöneten bir sistem vardır. Yönetemiyorsunuz, doların, euronun ateşini alamıyorsunuz. Dışarıda Türkiye'yi rezil ettiniz, yönetemiyorsunuz.
Bu hükümet yönetme özürlüdür. Tek Adam koalisyonun sözcüsü Devlet Bahçeli erken seçim çağrısı yaptı. Bugün koalisyonun büyük ortağı Tayyip Erdoğan seçim tarihini 24 Haziran olarak açıkladı.
Bugünler siyaseten gördüğünüz iyi günler. Millet 24 haziran'da sandıkta dersinizi verecek. İnşallah tek adam rejiminden kurtulacağız. Bugün TBMM'de OHAL görüşülüyor. Kavganın bile mertçe olanı makbuldur. Seçimle ilgili bir şey söylemiyoruz ama milleti OHAL şartları altında adaletsiz bir seçime götürmek haksızlık. Bugün TBMM OHAL tezkeresini reddetmek zorundadır. Türkiye'de baskı altında bir seçim yaparak sonuç alacağınızı sanıyorsanız yanılıyorusunuz. Giderken bile bu ülkeye zarar verirsiniz. Yapılması gereken şey OHAL'in kaldırılmasıdır.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, OHAL'in uzatılacak olmasını eleştirerek "OHAL koşullarında yapılacak seçim dürüst ve adil olmayacaktır, baskı ortamında gerçekleşecek bir seçim olacaktır" dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında OHAL'in uzatılmasına ilişkin Başbakanlık Tezkeresinin bugün Meclis'te görüşülecek olmasını değerlindirdi.
Sezgin Tanrıkulu, demokrasinin güçlendirilmesiyle darbecilere karşı çıkılabileceğini vurgulayarak şöyle konuştu: "OHAL koşullarında yapılacak seçim dürüst ve adil olmayacaktır, baskı ortamında gerçekleşecek bir seçim olacaktır. OHAL, 21 aydır devam ediyor, muhtemelen 3 ay daha uzatılacak ve Türkiye erken seçime OHAL şartlarında gidecek. Bunu özgürlükler, adalet ve demokrasi bakımından kabul etmek mümkün değil. Adalet ve Kalkınma Partisi, Türkiye'yi OHAL'siz aldı, 14 yıl bu şekilde yönetti. Şimdi 2 yıldır da Türkiye'yi bir baskı, zulüm rejiminin adı olan ve ona dönüşen OHAL rejimiyle yönetmek istiyor. OHAL koşullarında yapılacak seçim dürüst ve adil olmayacaktır, baskı ortamında gerçekleşecek bir seçim olacaktır. Ama her şeye rağmen biz ana muhalefet partisi olarak seçim konusunda da iddialıyız. Üzerimize düşen ne varsa bunu da yapacağız. Halkımız umudunu yitirmesin" (DHA)