Bugun...



HDP kongresinden,'Enerjimi Bizimle Buluşturun; Mutlaka Kazanacağız'!

HDP kongresinde 'Mücadeleyi Ortaklaştıralım' başlıklı çerçeve metin açıklandı. 'HDP daha güçlü yola devam edecek'

facebook-paylas
Güncelleme: 21-05-2017 03:37:43 Tarih: 20-05-2017 15:45

HDP kongresinden,'Enerjimi Bizimle Buluşturun; Mutlaka Kazanacağız'!

HDP kongresinde çağrı:

'Enerjimi Bizimle Buluşturun; Mutlaka Kazanacağız'!

HDP kongresinde 'Mücadeleyi Ortaklaştıralım' başlıklı çerçeve metin açıklandı.

'HDP daha güçlü yola devam edecek'

HDP kongresine katılan milletvekilleri ve konuklar, Türkiye'nin HDP'siz ilerleyemeyeceğine dikkati çekerken, "Hayır gücü ve coşkusuyla kongreye geldik, daha güçlü bir hedef ve iddiayla sokakları dolduracağız" mesajını verdi.

Devamı için

Demirtaş'tan 'Demokrasi Mücadelesi Planı' çağrısı

Demirtaş, partisinin olağanüstü kongresine gönderdiği mesajında, “Demokrasi ve Barış Mücadelesi Planı” hazırlanması çağrısında bulundu. Demirtaş, Dolmabahçe Mutabakatı'nın önemine de dikkati çekti.

Devamı için

Yüksekdağ: HDP dimdik durup kazananların partisidir

HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ, partisinin kongresine mesaj gönderdi. "Zorunlu olarak ama yürek ferahlığıyla Eş Genel Başkanlık görev ve pozisyonunu devrediyorum" dedi.

Devamı için

 

 

HDP kongresi başladı: Hesap verecekler!

HDP 3. Olağanüstü Kongresi, Dünya Ticaret Merkezi’nde başladı. Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ’ın vekilliği ve parti üyeliğinin düşürülmesi ardından kongre sürecine zorunlu olarak gelindiği için delegeler ve HDP bileşenleri dışında kongre konuklara kapalı.

 

Kongreye katılanlar şöyle: "HDK Eş Sözcüleri Gülistan Koçyiğit ve Onur Hamzaoğlu, DTK Eş Başkanı Leyla Güven, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Genel Başkan Yardımcısı Sıtkı Güngör ile MYK Üyesi Sedat Şenoğlu, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Vekili Gülcihan Şimşek, Yeşiller Sol Gelecek Partisi (YSGP) Eş Genel Başkanı Naci Sönmez, SYKP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ve Ahmet Kaya, Devrimci Parti Genel Başkan Ufuk Göllü ile Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) Eş Sözcüsü Saniye Evren, DTK ve HDK Gençlik ve Kadın Meclisi üyeleri."

 

Kongre salonuna tutuklu HDP ve DBP eş başkanları ile belediye eş başkanları ve milletvekillerinin posterleri asıldı.

 

Açılış konuşması Müge Yamanyılmaz tarafından yapıldı ve salondakiler Türkçe, Kürtçe, Arapça, Ermenice selamlandı.

 

'Delegelerimin  Çoğunu Getiremedik Çünkü'

 

Divan Başkanlığına Ali Ürküt seçilirken, Atiye Eren ve Hüda Kaya divan üyeleri oldu. Ürküt yaptığı kısa konuşmada, HDP’nin ve önceki partilerin daha büyük salonlarda, büyük katılımlarla görkemli yapıldığını hatırlatarak, “Bu kongre farklı, bu kongre zorunlu bir kongre, bize dayatılan bir kongre. Biz de bu zorunlu kongreyi delegelerin katılımı ile gerçekleştirme durumunda kaldık. Delegelerimizin hepsini de buraya getiremedik; çünkü büyük bir kısmı cezaevlerinde tutuklu bulunuyorlar” dedi.

 

'Hesabını Verecekler’

 

Ürküt, kongrenin yapıldığı 20 Mayıs’ın, Meclis'e darbe yapılarak HDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırıldığı tarihe denk geldiğini belirterek, “Bugün başta eş genel başkanlarımız, vekillerimiz aramızda değiller. Bizim açımızdan bugününün böyle bir anlamı da var. Türkiye mücadele tarihi bugünü, karanlık tabloyu not edecektir. Bunun müsebbibi olan başta iktidar ve muhalefet tarih önünde bunun hesabını verecektir” diye belirtti.

Metinde, "Yurttaşlarımızı, enerjilerini bizlerle buluşturmaya çağırıyoruz. Hepimize kolay gelsin. Mutlaka kazanacağız" denildi. Kongrede kadın ve gençler de tecride karşı mesajlar verdi.

 

HDP 3. Olağanüstü Kongresi’nin sonucuna dair “Çerçeve Metin” açıklandı. Kongrede HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Saruhan Oluç tarafından okunan “Mücadeleyi Ortaklaştıralım” başlıklı metin şöyle:

 

Çerçeve Metin

 

"Demokratik meşruiyeti olmayan referandum sonrası gidişatı ancak yeni bir demokrasi atılımı ve mücadelesi ile engelleyebilir, baskı rejiminin önünü kesebilir ve demokratikleşme doğrultusunda adımlar atılmasını sağlayabiliriz. Toplumun demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi, çoğulcu ve katılımcı, kadından yana bir anayasa ihtiyacı ve arayışı geçerlidir. Yeni bir demokrasi mücadelesinin hedefi, farklılıkları kabul eden bir eşitlik anlayışı üzerinde yükselen yeni bir demokratik anayasadır. Yeni bir toplumsal sözleşmenin hazırlanması; demokratik bir anayasa hareketinin, demokratik ve çoğulcu bir cumhuriyet mücadelesi ile buluşturulması önümüzdeki dönemin asli görevlerindendir.

 

HDP, bu konuda üstüne düşeni yapmakta, siyasi partilerden sivil toplum kuruluşlarına, emek örgütlerinden demokratik örgütlere kadar geniş bir yelpazede birlikte hareket etme kararlılığına ve iradesine sahiptir. Evrensel demokratik ilkeler, insan hakları ve özgürlükler, uluslararası demokratik anlaşma ve sözleşmeler zemininde demokratik bir anayasa hareketinin parçası olmaya hazırdır.

 

Savaş, çatışma ve gerginlik, ayrıştırıcı ve düşmanlaştırıcı üslup bu iktidarın ayakta durmasının koşuludur. Ülkeyi bugünkü durumuna getirmiş olan AKP, iktidarını sürdürmek, tahakkümünü derinleştirmek için toplumu kutuplaştırmakta, iç ve dış düşmanlarla çevrili olduğumuz ve bunların ancak tek bir kişi yönetimindeki kurtuluş savaşıyla yenilebileceği gibi gerçekle ilgisi olmayan bir algı dünyası yaratmaktadır.

 

Türkiye’de siyaseti savaş ekseninden çıkaran, barış ve müzakere eksenine oturtan bir mücadele ve politika demokrasi hedefinin önde gelen amacıdır. Barış, aynı zamanda savaş nedeninin ortadan kalkması; bir daha savaşa yol açmayacak, eşit, özgür ve birlikte yaşamayı sağlayacak demokratik ilişkilerin ve kurumların yerleşmesi demektir. Barış içinde yaşama hakkı temel bir insan hakkıdır. Barışın sağlanmadığı bir ülkede, başta yaşam hakkı olmak üzere hiçbir insan hakkı güvence altında değildir. Demokrasi mücadelesi aynı zamanda bir barış mücadelesi demektir.

 

Demokratik siyasetin acil gündemi, bütün tıkanıklıkları aşarak bölgesel bir barış ortamının geliştirilmesi yönünde bir mücadele planını ortaya koymaktır. Bu mücadele planı bir taraftan iç barışın sağlanabilmesi için yapılması gerekenleri, barış ve özgürlük iradesini sergileyen bir hattı içermeli; diğer yandan da bölge barışını hedeflemelidir.

 

Daha önce kimi girişimler olsa da, Cumhuriyet tarihinde Kürt sorununu ilk kez demokratik yollarla, konuşarak ve müzakere ederek çözmenin imkanları ortaya çıkmıştır. Türkiye, 2013-2015 yılları arasında barış ve çözümün eşiğine gelmiştir. Toplumun büyük çoğunluğunun o dönemde desteklediği ve sonuç alınması için katkı sunduğu bir diyalog ortamının yeniden yaşanmasının ilk adımı 5 Nisan 2015’ten bu yana İmralı’da Sayın Öcalan’a yönelik tecridin sona ermesi, görüşme yollarının açılması olacaktır.

 

Kürt halkı, 5 Nisan 2015’ten bugüne kadar uygulanan tüm zulüm politikaları ve baskılar karşısındaki kararlı duruşunu referandum oylamasında göstermiş, savaş ve kayyum politikalarını reddetmiştir. Bu duruş aynı zamanda Kürt halkının barış ve özgürlük özlemini, çözüm doğrultusundaki kararlılığını da göstermektedir. Türkiye demokrasi ve barış güçlerine, vicdan sahibi tüm yurttaşlara, sivil toplum örgütlerine barış ve çözüm çabalarını ortaklaştırma çağrısı olarak algılanması gereken bu tutum özgürlük, eşitlik, adalet, demokrasi ve barış mücadelesinde önemli bir değişime yol açacaktır.

 

Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş’ın da çağrısını yaptığı gibi, tüm dostlarımızın, parti yönetimimizin, kurumlarımızın ve bileşenlerimizin katkısı ve desteği ile somut bir “Demokrasi ve Barış Mücadelesi Planı” hazırlanması acil görevimizdir. Bütün parti yapımızın, dostlarımızın, bileşenlerimizin bu planı sahiplenmesi ve hayata geçebilmesi için üstün bir gayret göstermesi gereklidir.

 

İktidarın kadın mücadelesi ile elde edilmiş kazanımlara yönelik tüm cinsiyetçi saldırılarına karşı son derece kararlı ve örgütlü bir duruş sergileyen kadınlar, demokrasi ve özgürlük mücadelesinin sürükleyici gücüdür. Kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesindeki yaratıcı ve cesur duruşları, demokrasi ve barış mücadelesinin de en önemli güvencesidir.

 

Kadına yönelik şiddete, erkek egemen sisteme, çocuk istismarına, kadınların yaşamına müdahale edilmesine ve eve, aileye, çocuğa mahkum edilmesine; her alandaki emeğinin görünmez kılınmasına karşı mücadele toplumsal ilerleme açısından belirleyici öneme sahiptir.

 

Bugün Türkiye’de, dünyada eşine az rastlanır bir sosyal adaletsizlik iklimi söz konusudur. Emeğin ve doğanın acımasızca sömürüldüğü, iş ve aş sorununun giderek yükseldiği bir dönemdeyiz. İktidar, yolsuzluk ve suç ekonomisini normalleştirerek günü kurtarmaya, halkın geleceğini heba etmeye devam etmektedir. İktisadi krizin toplumsal hayatımızda açtığı derin izler sadece yoksulluk ve yoksunluğun değil, yaşamın tüm alanlarında adaletsizliğin artmasına da neden olmaktadır.

 

Demokratik bir anayasa ve barış mücadelesi kadar, sosyal adalet için yan yana gelerek hak mücadelesi vermek gerekliliğini vurguluyoruz. İktisadi alanın da demokratikleşmesi, sosyal hakların güvenceye alınması adaletli bir toplum ve barış için vazgeçilemez unsurlardandır.

 

'Enerjimi Bizimle Buluşturun; Mutlaka Kazanacağız'

 

Olağanüstü Kongremizde, şimdi bir kez daha, toplumun tüm kesimlerini demokratik bir anayasa yapım sürecinde ve toplumsal barışı var etme konusunda yan yana gelmeye çağırıyoruz. Barış ve demokrasi mücadelesindeki kararlılığımızı ve barışı var etme azmimizi asla yitirmiyoruz. Bu bizlerin halklarımıza karşı en önemli sorumluluğudur. Geçmişin tüm eksikliklerini, hatalarını geçmişin deneyimlerinden de yararlanarak bugün hep birlikte aşabiliriz.

 

Ortak demokratik değerler ve ilkeler etrafında ilişkileri geliştirmek demokrasi ve barış mücadelesini büyütecektir. Bu mücadeleyi ayakta tutanları, demokratik siyaset zeminine sahip çıkanları, baskılara boyun eğmeyen halklarımızı; demokrasi, emek ve barış güçlerini, kadın özgürlük hareketini, tüm vicdan sahibi yurttaşlarımızı, enerjilerini bizlerle buluşturmaya çağırıyoruz. Hepimize kolay gelsin. Mutlaka kazanacağız!”

 

Kadın ve  Gençlerden Mesajlar

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) kadın ve gençlik meclisleri de 3’üncü Olağanüstü Kongre’de mesajlar verdi.

 

Gençlik Meclisi adına Can Memiş yaptığı konuşmada, "sokağa çıkma yasakları" boyunca yıkım ve katliamlara uğrayan Kürt kentlerinde devletin savaş politikalarına karış sandıkta itiraz edildiğini söyledi.

 

Baskı, zorbalık rejimine karşı HDP ile demokratik rejimin büyütülmesi gerektiğini belirten Memiş, gençlere yöneltilen yaşam krizlerine karşı da mücadele etmenin en temel görevleri olduğunu dile getirdi. “Rekabet çarkında kaybolma ve katliamlarda yaşamını yitirmek gençlerin kaderi değildir” diyen Memiş, bu dayatmaya karşı HDP bünyesinde mücadele etmek gerektiğini ifade etti.

 

Memiş, Mayıs Şehitleri ve Rojava’da yaşamını yitiren BÖG Komutanı Ulaş Bayraktaroğlu'nu da andı.

 

Memiş, “Edirne’den İmralı’ya tüm cezaevindeki yoldaşlarımıza selam gönderiyoruz” diyerek, tecridin kaldırılması ve Öcalan'ın özgürlüğü için mücadele edeceklerini söyledi.

 

HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir ise, kadınların direniş gücüne işaret ederek, bütün saldırılara rağmen ayakta olduklarını belirtti.

 

Taşdemir, “Şimdi tüm kadınlarla yürüyeceğimiz yolları büyütmenin zamanıdır. Dayanışmayı büyütme kadın direnişini yayma zamanıdır. Daha yürüyeceğimiz çok yolumuz var” dedi.

 

Taşdemir, “Kadınlar Rojava’da destan yazıyorlar. Kadın özgürlükçü bir sistem yaratıyorlar başka bir dünya mümkün diyenleri temsil ediyorlar" dedi.

 

Taşdemir, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın barışçıl pozisyonuna işaret etti ve “Böyle bir süreçte kadınlar tereddütsüz yer alacaktır” dedi.

 




Kaynak: ANF

Editör: yeniden ATILIM

Bu haber 427 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Siyasi Haberleri

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI YUKARI