Bugun...



ABD basınında vize krizi

ABD basınında vize krizi Amerikan Washington Post gazetesi , iki ülke arasında on yıllardır yaşanan en büyük krize neden olan vize kararını, "ABD'nin Türkiye'ye sıra dışı azarı" şeklinde yorumladı. Times vize krizini yorumladı: ABD ile Türkiye arasındaki en büyük soğukluk dedi

facebook-paylas
Güncelleme: 09-10-2017 14:42:38 Tarih: 09-10-2017 13:34

ABD basınında vize krizi

Times vize krizini yorumladı:

ABD ile Türkiye arasındaki en büyük soğukluk

 

İngiliz Times gazetesi, Amerika Birleşik Devletleri ile Türkiye arasında yaşanan vize krizine sayfalarında yer verdi. Gazete kriz için, "iki NATO müttefiki arasında on yıllardır yaşanan en büyük soğukluk" yorumunu yaptı.

Amerikan Washington Post : 'Türkiye'ye yapılan sıra dışı bir azar'

Amerikan Washington Post :

'Türkiye'ye yapılan sıra dışı bir azar'

 

Amerikan Washington Post gazetesi , iki ülke arasında on yıllardır yaşanan en büyük krize neden olan vize kararını, "ABD'nin Türkiye'ye sıra dışı azarı" şeklinde yorumladı.

Gazete, bir konsolosluk çalışanının tutuklanması sonrası gelen vize engeli kararının "misilleme" gibi göründüğünü de yazdı.

Haberde, ABD ile Türkiye arasında yıllardır devam eden gerilimin Metin Topuz isimli konsolosluk çalışanının tutuklanması sonrası "patlayarak açığa çıktığı" belirtildi.

Post, Türk yetkililerin Topuz'u, "casusluk ve Fethullah Gülen ile bağlantısı olduğu iddiası" ile tutukladığı, buna karşılık olarak ise ABD büyükelçiliğinin, "tutuklamanın haksız olduğu" yönündeki açıklaması hatırlatıldı.

Haberde ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass'in son basın toplantısında tutuklamaya ilişkin kullandığı, "Burada bana adalet aranıyormuş gibi gelmiyor. Bu daha çok intikam alma amacı taşıyor gibi" ifadeleri de yer buldu.

 

'Brunson pazarlık kozu olarak kullanılıyor'

Amerikan vatandaşı Andrew Brunson isimli din adamının tutukluluğu da haberde yer aldı.

Kuzey Carolina eyaletinden olan papazın 2016 Ekim ayından beri Türkiye'de tutuklu olduğu belirtilerek, Erdoğan'ın bu tutuklulukla ilgili son açıklamasının, iki ülke arasındaki anlaşmazlıklarda, "Brunson'ı pazarlık kozu olarak kullandığı" yorumuna yol açtığı aktarıldı.

Erdoğan, bir senedir tutuklu olan Brunson için, "Papazı verin' diyorlar. Bir papaz da sizde var, bize verin, biz de onu size verelim" açıklamasını yapmıştı.

Washington Post, son gerginliklerin, Trump yönetiminin, bir önceki başkan Obama döneminde Türkiye ile bozulan ilişkileri düzeltme vaadini de sarstığını yazdı.

Haberde görüşüne yer verilen 'New Sultan' kitabının yazarı Soner Cağaptay, "Bu durum tamamen kontrolden çıkabilir. İki ülke arasında özellikle Erdoğan söz konusu olduğunda, büyük bir güven boşluğu olduğu açık." dedi.

Gazeteye konuşan Cağaptay, Türkiye'nin Rusya'dan füze sistemi satın alma kararının arkasında da Erdoğan'ın ABD ve Nato'ya karşı artan şüphesinin bulunduğu yorumunuyaptı.

Çağaptay: Türkiye-ABD ilişkilerinde son 50 yılın en büyük krizi

Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü Türkiye Araştırmaları Programı Direktörü Soner Çağaptay, Türk-Amerikan ilişkilerinde yaşanan krizi ve ilişkilerin geleceğini DW Türkçe'ye değerlendirdi.

 

Türkiye'de bir ABD Konsolosluğu çalışanının tutuklanması, ardından karşılıklı olarak vize işlemlerinin askıya alınması ve Konsolosluk çalışanlarına yönelik gözaltıların sürdüğüne yönelik haberler bir süredir gergin seyreden ikili ilişkilerde yeni bir kriz olarak patlak verdi. Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü Türkiye Araştırmaları Programı Direktörü Soner Çağaptay, Kıbrıs harekatı sonrası yaşanan en büyük kriz olarak nitelendirdiği son gerilimde iki tarafın da geri adım atmayacağı görüşünde. Çağaptay, DW Türkçe'nin sorularını yanıtladı:

DW Türkçe: Türkiye ile ABD arasında patlak veren son krizi ve zamanlamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Soner Çağaptay: Bu krizin Türk-Amerikan ilişkilerinde son 50 yıl içinde yaşanan en büyük kriz olduğunu söylemek mümkün. Buna benzer bir kriz en son Kıbrıs savaşı sonrasında yaşanmıştı. O dönemde Amerika Türkiye'ye silah ambargosu koymuştu ve Türkiye'de yükselen Amerikan karşıtlığını içeren sol akımların etkisiyle ilişkilerde ciddi bir kriz vardı 1970'lerde. Ancak o dönemden bu yana bu kadar ciddi bir kriz yaşadığımızı söylemek mümkün değil. Dolayısıyla bu son 50 yılın en büyük krizi karşılıklı ilişkilerde.

DW Türkçe: Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump Eylül ayında Washington'da bir araya geldi ve Trump, "ilişkilerin hiç olmadığı kadar yakın olduğunu" söyledi. Bu krize nasıl gelindi?

 

 

Çağaptay: Birinci sebebi şu: Tabii ki Amerika, Amerikan elçiliklerinde çalışan Türk vatandaşlarının tutuklanmasına karşı tepki gösteriyor. Aslında bunu belki de Trump yönetiminden ziyade Amerikan Dışişleri Bakanlığı bürokrasisinin tavrının ortaya çıkışı olarak açıklayabiliriz. Çünkü Amerikan Dışişleri Bakanlığı kendi kurumlarında çalışan Türk vatandaşlarının gözaltına alınmasını kabul etmiyor, onları korumak istiyor ve dolayısıyla İstanbul'da, Adana'da ve en son olarak İstanbul'da üçüncü bir tutuklama girişiminin olması haberiyle artık belki de Amerika'nın karşı bir tavır aldığını söyleyebiliriz. Bu ciddi bir gerginlik, çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan güçlü lider imajıyla seçimleri kazanan bir lider ve geri adım atmayacak bence. Ancak Amerika da geri adım atmayacak. Çünkü şimdiye kadar Türkiye ile ilişkilerde krizden kaçınan bir ülkeydi. İlk defa kriz çıkmasına meydan verecek bir gelişme yarattı. Demek ki, bu gerginlikten iki taraf da kazanarak çıkmak istediği için ben aslında krizin bir süre sönümlenmeyeceğini düşünüyorum.

Türk tarafı şimdiye kadar ABD ile ilişkilerde bir zamanlar Rusya'ya ya da sondönemde AB ve Almanya'ya karşı sert söylemiyle karşılaştırıldığında oldukça ılımlı bir söylem kullanıyordu. Türk tarafındaki bu gözaltı ve tutuklamaların zamanlaması ile ilgili ne söylenebilir?Ankara niye sertleşti?

Çağaptay: Ankara tabii krizin aleni olarak ortaya çıkmasından sonra sertleşti, çünkü Türkiye dış politikada son dönemde yürüttüğü tavırda hiçbir şekilde burnundan kıl aldırmayan bir ülke olarak görüyor kendisini. Ve başka ülkelerle ilişkilerinde eşitlik ilkesi, hatta  eşitlik ilkesinden çok, her zaman haklı çıkma ilkesine dayalı bir dış politika uygulamakta. Dolayısıyla Amerika'nın bu tavrına karşı vereceği cevapta da bence son derece sert olacak Ankara.

DW Türkçe: Bu gerilimin seyriyle ilgili öngörünüz nedir? Krizin daha da tırmanması olasılığını nasıl görüyorsunuz?

Çağaptay: Erdoğan gerilimi tırmandıracaktır. Türkiye'nin Rusya ile Suriye'de vardığı son anlaşma ve AKP yanlısı elitte "ABD bizim düşmanımız" şeklinde güçlenen algıyı da göz önünde bulundurduğumuzda önümüzde ikili ilişkiler açısından zor bir dönem olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye'de son 15 yıldır Erdoğan ve kadroları, söylemleriyle ABD ve Batı karşıtlığını normalleştirdi ve şu an Türkiye'de yaygın Amerikan karşıtı bir hava var. ABD'nin vize kısıtlaması, içten ve dışarıdan saldırı altında olduğuna inanan Erdoğan yanlısı yüzde 50'lik kesimi onun etrafında daha güçlü bir şekilde birleştirecektir. Şu anki noktada Erdoğan'ın söylemini beklemek gerekecek. Uzlaşmacı bir söylem kullanmazsa, 15 yıldır kendi kurduğu güçlü Amerikan karşıtı akımı kontrol etmekte gelecekte kendisi bile zorluk çekebilecektir.

Gazete, vize krizinin, bir ABD Konsolosluğu çalışanının İstanbul'da tutuklanması sonrası çıktığını duyurdu.

Times'taki haberde M.T. isimli kişinin Çarşamba günü "casusluk" ve "Türkiye'nin anayasal düzenini yıkmaya teşebbüs" suçlamalarıyla tutuklandığı ve mahkemeye çıkarıldığı aktarıldı.

Haberde, Ankara'nın, tutuklanan kişinin Fethullah Gülen ile bağlantısı olduğunu düşündüğü iddiası da yer aldı. Devamında ise yakın zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Gülen'e karşılık olarak Türkiye'de tutuklanan bir Amerikalı din adamının değiş-tokuş edilebileceği"yönündeki ifadesi yer buldu.

Bass, 'Derin rahatsızlık duydum' demişti

ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass'in veda basın toplantısında bazı hükümet yanlısı gazetecilere akreditasyon verilmemesi de gerilimi artıran etkenlerden biri olarak gösterildi.

Bass, konsolosluk çalışanının tutuklanmasına ilişkin yaptığı açıklamada, "Bazı hükümet yetkililerinin bu davayı, hukuk yolları yerine medya organları üzerinden yürütmesinden derin rahatsızlık duydum" demişti.

Hilal Kaplan: Bu olay Erdoğan'ın elini güçlendirecek

Basın toplantısına girmesi engellenen isimlerden Sabah gazetesi yazarı Hilal Kaplan, Times'a yaptığı açıklamada, "Bu olayın Erdoğan'ın elini güçlendirecek olması ABD için biraz garip olacak çünkü bu tür diplomatik saldırılar ülkeyi birleştirir" dedi.

Kaplan, "Kıbrıs sorunu sırasında ABD Türkiye'ye silah ambargosu kararı aldı. Bu karardan bir hafta sonra Kıbrıs Federal Cumhuriyeti'ni ilan ettik. Tarihten biraz ders almış olmaları gerekiyordu" şeklinde konuştu.

Gazete, iki ülke arasındaki ilişkilerin bir önceki "dip yaptığı" dönem olarak da 1974 Kıbrıs sürecini gösterdi.

ABD Savunma Bakanlığı'nın son 3 yıldır Suriye'de Kürt güçlere verdiği desteğin de ABD-Türkiye ilişkilerinin gerilme sebepleri arasında sayıldı.

'Korumaların karıştığı kavga Erdoğan'ın imajını bozdu'

Cumhubaşkanı Erdoğan'ın koruma polisleri ile protestocular arasında Mayıs ayındaki ABD ziyareti sırasında yaşanan kavganın da "Birleşik Devletler nezdinde Erdoğan'ın imajını bozan bir etken" olduğu vurgulandı.

ABD'nin Ankara Büyükelçiliği, "Son zamanlarda yaşanan olaylar, Türk hükümetini, ABD hükümetinin Türk misyonlarının tesislerinin ve personelinin güvenliğine ilişkin taahhütlerini yeniden değerlendirmek zorunda bırakmıştır" ifadesi ile vize engeli kararını duyurmuştu.

Times kararın, ABD'ye turizm, sağlık nedenleri, iş, geçici çalışma veya okumak için alınan vizelerin tümünü kapsadığını da açıkladı.

 
 
 
 



Kaynak: BBC

Editör: yeniden ATILIM

Bu haber 1126 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Dünya Basınından Haberleri

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI YUKARI