Saldırganlardan bomba düzeneklerine benzerlikler

Suruç Katliamı’nı Adıyaman nüfusuna kayıtlı Şeyh Abdurrahman Alagöz’ün gerçekleştirdiği Emniyet birimleri tarafından da açıklanmak zorunda kalınırken, Alagöz’ün, Diyarbakır’daki bombalı saldırıyı gerçekleştiren bir diğer Adıyamanlı Orhan Gönder ile ilişkisi olup olmadığına ilişkin iddialar dillendirilmeye başlandı.

Hürriyet’in haberine göre, polis patlamanın ardından olay yerinde çok sayıda delil topladı. Delillerin incelenmesinin ardından bütünüyle parçalanmış bir erkek cesedi incelenmeye başlandı. Olay yerinde Alagöz’e ait kimliğin bulunmasıyla birlikte olasılık güçlenirken, cesede ait dokuların Diyarbakır ve Ankara’daki DNA testlerinde karşılaştırılmasıyla kimlik kesinleşti.

Yanıt bekleyen sorular

Alagöz’ün kardeşi Y.A’nın Ocak 2014’te Adıyaman’dan ayrıldığı ve Suriye’ye geçerek IŞİD’e katıldığı öne sürülürken, Alagöz’ün Diyarbakır HDP mitingine bombalı saldırı düzenleyen Orhan Gönder ile aynı dönemde çetelere katıldığı ve birbirlerini tanıdıkları iddia edildi.

Katliam günü Suruç’a geldiği belirlenen ve adres sorarak Amara Kültür Merkezi’ne giden Alagöz’ün üç noktada görüntülerine erişilirken, saldırganın hangi tarihte Türkiye’ye giriş yaptığı ve nerede kaldığına ilişkin sorular ise şimdilik yanıtsız.

Düzenekler aynı

Diyarbakır ve Suruç katliamları arasındaki bağı güçlendiren bir diğer unsur da her iki saldırıda da demir bilyelerle güçlendirilmiş TNT patlayıcı kullanılmış olması. Diyarbakır’daki saldırıda bomba düzeneği telefonla patlatılırken, Suruç’ta ise benzer bir düzeneğin canlı bomba tarafından tetiklenerek kullanıldığı tespit edildi.

Ankara ve Diyarbakır’daki kriminal incelemeler sonucunda iki saldırıdaki bombaların aynı düzenek ve malzemelerden hazırlandığı da anlaşıldı.

Amara Kültür Merkezi’ndeki incelemelerde biri patlamamış iki de el bombası bulundu. Yetkililer, bu bombaların patlamanın etkisini artırmak için bilyelerle güçlendirilmiş TNT patlayıcısının, el bombasının pimini çekerek ateşlediği şeklinde açıkladı.

İkinci bir kişi mi?

Öte yandan Emniyet birimleri saldırıda kimliği belirlenemeyen bir erkek ve bir kadına ait ceset olduğunu belirtti. Erkek cesedinin Alagöz’e ait olduğu netleşirken, kadının da ikinci bir canlı bomba olarak olay yerine gelmiş olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor. Bu olasılığın cesetten alınan DNA testi sonucu netleşeceği ifade edildi.

Baba Alagöz: ‘Kimler tarafından kandırıldı anlamıyorum’

Suruç’taki katliamı gerçekleştiren canlı bomba olduğu kesinleşen Şeyh Abdurrahman Alagöz’ün babası Zeynel Abidin Alagöz DHA’ya konuştu. 25 yaşındaki büyük oğlu Yunus Emre ile 20 yaşındaki küçük oğlu Şeyh Abdurrahman’ın yaklaşık 6 ay önce evden ayrıldığını ve Abdurrahman’ın Adıyaman Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümü birinci sınıf öğrencisi olmasına karşın kaydını dondurduğunu söyleyen baba Alagöz, katliamda yaşamını yitirenlere çok üzüldüğünü belirtti.

Oğlunun bu saldırıyı gerçekleştirmiş olmasına halen inanamadığını kaydeden baba Alagöz, bir yandan da Adıyaman’dan peş peşe iki saldırganın çıkmasına üzüldüğünü dile getirdi. Üç ay önce polise kayıp ilanı için başvurduklarını ifade eden Alagöz, “Benim oğlum gencecikti, karıncayı bile incitmezdi. Nasıl oldu, kimler tarafından kandırıldı hala çözmüş değiliz. Emniyet dün geldi onlarla görüştük ve aynı şeyleri söyledim. Ben oğlumun böyle bir şey yapacağına inanmıyorum. Biz aile olarak bugüne kadar kimseyi incitmiş değiliz. Adıyaman’da yaşayan, ekmeğimiz için mücadele eden aileyiz. Adıyaman’da bu zamana kadar kimseye zararımız dokunmadı” dedi.

Suruç’taki canlı bomba Şeyh Abdurrahman Alagöz mü?

Suruç Katliamı’ndaki canlı bombanın kimliği 24 saat geçmesine karşın halen açıklanmazken, DİHA canlı bombanın kimliği ortaya çıkan Şeyh Abdurrahman Alagöz olabileceğini açıkladı

SGDF’li sosyalist gençlerin Suruç’ta katledilmesinin canlı bomba saldırısı sonucu gerçekleştiği Urfa Valiliği tarafından açıklanmasına karşın saldırganın kimliğine ilişkin aradan geçen 24 saatte halen bir açıklama yapılmazken, DİHA bombalı saldırıyı gerçekleştirmiş olabileceği düşünülen kişinin kimliğine ulaştı.

Amara Kültür Merkezi’nde yaşanan patlama sonrası olay yerinde hayatını kaybedenlerin cenazeleri üzerinde bulunan ve canlı bomba olabileceği şüphesiyle DİHA’ya ulaştırılan kimlik, hem devlet hem de SGDF-ESP tarafından bu yönlü bir açıklama yapılmamış olması nedeniyle kesinlik kazanmadı.

Şeyh Abdurrahman Alagöz mü?

Şeyh Abdurrahman Alagöz adına olan kimlikten şahsın Adıyaman nüfusuna kayıtlı 20 yaşındaki genç bir erkek olmasından şüpheleniliyor.

DİHA’nın haberine göre, Emniyet’in de canlı bombanın Alagöz olduğunu tespit ettiği ancak resmi açıklama için kimliğinin şu an gizlendiği öğrenildi. Alagöz ile ilgili ulaşılan bir diğer bilgi ise şüphelinin 2 ay önce IŞİD çetelerine katıldığı yönündeki bilgi notu oldu.

Anne Alagöz kimlik bilgilerini doğruladı: ‘6 ay önce yurtdışına gitti’

Kimliğin ortaya çıkarılmasının ardından Alagöz’ün annesi Semire Alagöz Meydan gazetesine konuştu. Sosyal medyada paylaşılan kimlik bilgilerini doğrulayan anna Alagöz, polislerin kendisine gelerek oğlu hakkında soru sorduğunu söyledi. Çocukları Abdurrahman ve Yunus’un 6 ay önce yurtdışına gittiğini, Abdurrahman ile en son ramazan ayından önce telefonla görüştüğünü belirten Alagöz, şöyle konuştu:

Oğlum Abdurrahman, Adıyaman’da boyacılık yapıyordu. Abisi Yunus ile birlikte çalışıyordu ve evi ikisi geçindiriyordu. Yurtdışına ilk önce Abdurrahman gitti. Sonra abisi Yunus. 6 aydır yurt dışındalar, fakat ne iş yaptıklarını bilmiyorum hiç söylemediler. Sadece iyi olduklarını merak etmememizi söylediler. Abdurrahman ile en son Ramazan ayından önce görüştük. Şuan nerede bilmiyorum. Yurt dışında nereye gittiğini inanın bilmiyorum. Hiçbir şey demediler. Sadece yakın bir zamanda döneceklerini söylediler. IŞİD’e katılıp katılmadığı veya cihat için Suriye gidip gitmediklerini de bilmiyorum. Benim çocuklarım çok iyi insanlardır. Komşularıma sorun kimseye zarar vermez benim çocuklarım.

Saldırıda yalnız mıydı?

Canlı olabileceği tahmin edilen Alagöz’ün saldırıyı tek başına mı düzenlediği, yoksa kendisine yardım eden, gözcülük yapan kişilerin yardımının olup olmadığı henüz bilinmiyor, ancak böylesi bir saldırının yardım alınmadan gerçekleştirilmesinin zor olduğu belirtiliyor.

Yardım kuşkusunu artıracak iki de iddia ortaya atıldı. İlk iddiaya göre, saldırıda yaralanıp Suruç Devlet Hastanesi’ne kaldırılan bir kadın yaralının karın bölgesinde bomba pimi tespit edildi. Hastane personeline dayandırılan iddiada kadının Emniyet görevlileri tarafından ayrı bir odaya alındığı, tedavisinin tamamlanmasının ardından ise polislerce hastaneye götürüldüğü ileri sürüldü.

Urfa-Suruç hattında çalışan ve adını vermek istemeyen bir minibüs şoförünün iddiasına göre ise, sabah saatlerinde Urfa Terminali’nden genç bir kadın ve erkeğin minibüse bindiği ve tedirgin bir biçimde sırt çantalarını dizlerinin üstlerinde taşıdı. Minibüs şoför, Suruç ilçe merkezine geldiklerinde bu iki kişinin Amara Kültür Merkezi önünde indiğini aktardı.

Diyarbakır bombacısı da Adıyamanlıydı

Alagöz’ün Adıyamanlı olması HDP’nin 5 Haziran’daki Diyarbakır mitingine yönelik bombalı saldırıyı hatırlattı. Saldırıyı gerçekleştiren Orhan Gönder de Adıyamanlıydı ve IŞİD çetelerine katıldığı bilinmesine ve hakkında arama kararı olmasına karşın, polis tarafından gözaltına alınıp mitingden hemen önce serbest bırakılmıştı.