Tweet |
Guardian’ın başyazısı: Türkiye’nin paranoyak, otokratik liderinin sempati duyulacak yanı yokThe Guardian view on Turkey: multiple traumas, immense courageThe massacre of 39 people in a New Year attack on Istanbul’s Reina nightclub, which Islamic State has claimed responsibility for, has plunged Turkey into new depths of grief and anxiety. It turned a festive night into a bloodbath, with dancers and partygoers felled by automatic rifle fire, echoing the November 2015 Bataclan attack in Paris. The world should express its solidarity with the victims as staunchly and vocally as it did with France’s. Britanya’nın saygın gazetelerinden Guardian, Türkiye’de baskılara rağmen demokrasiye bağlılığını koruyan sivil toplumun destek verilmesi gerektiğini yazarken, “Paranoyak, otokratik cumhurbaşkanı ve yönetiminin sempati duyulacak bir yanı yok” ifadesini kullandı. Gazetenin başyazısında Türkiye’nin son dönemde peş peşe gerçekleşen bombalı saldırılarla çok sayıda travmayla karşı karşıya kaldığı belirtilirken, bunların 15 Temmuz darbe girişiminin ardından artan geniş ölçekli siyasi baskı döneminde gerçekleşmiş olmasına dikkat çekildi. ‘Dünya Türkiye’yle dayanışma göstermeli’ Başyazıda Reina’da 39 kişinin yaşamını yitirdiği bombalı saldırı, Fransa’daki Bataclan saldırısına benzetilirken, “Dünya, Fransa’yla olduğu gibi Türkiye’yle de kendinden emin ve sesli bir biçimde dayanışma göstermeleri” dendi. Reina saldırısıyla Türkiye’nin Suriye’deki rolü arasında bağlantı da kuran gazete, son dönemde Rusya’yla yakınlaşmaya dikkat çekerek, ülkede iç ve dış politikada bir dönüşüm yaşandığı görüşüne yer verdi. ‘Siyasal baskı, 15 Temmuz’dan sonra doruk noktasına ulaştı’ Türkiye hakkındaki bazı yorumların gözden kaçırıldığı yorumuna yer veren gazete şu yorumu yaptı: “Son aylarda Türkiye üzerine yapılan yorumların çoğu, anlaşılabilir bir biçimde Recep Tayyip Erdoğan’ın her türlü muhalefete karşı acımasız yöntemlere yoğunlaştı. Siyasal baskıdan oluşan bu yöntem darbe girişiminin ardından gerçekten de yeni bir doruk noktasına ulaştı.” ‘Paranoyak cumhurbaşkanının sempati duyulacak yanı yok’
140 gazeteci, yazar ve entelektüelin hapse atıldığını, on binlerce kişi hakkında işlem yapıldığını hatırlatan gazete, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan için şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’nin paranoyak, otokratik cumhurbaşkanı ve yönetiminin sempati duyulacak yanı yok.” ‘Milyonlarca yurttaşı da görmek lazım’ Uygulanan siyasi baskının, insan hakları ihlallerinin ve Ortadoğu’daki siyasal farklılıkların sonucu olarak Türkiye’nin Batılı müttefikleriyle ilişkilerinin zedelendiği belirtilen başyazıda, “Otoriterliğin pençesindeki bir ülkeye bakarken, sadece despotu görüp, tüm çeşitliliğiyle ve tutkularıyla orada yaşayan milyonlarca yurttaşa gözlerini kapamak kolay” dendi. ‘Demokrasi tutkusuna sahip güçlü bir sivil toplum var’ Erdoğan’ın Türkiye’deki iktidarı ve uygulamaları hakkında ‘merhametsiz’nitelemesinde bulunan gazete, yurttaşların cesaretini övdü: “Ölülerinin yasını tutan bir ülke olarak, dayanışma göstermenin bir yolu da, baskılara rağmen demokrasi, açıklık ve tolerans tutkusuna sahip ancak nefret ve ayrımcılığı istemeyen güçlü bir sivil toplumun Türkiye’de hala var olduğunu hatırlatmaktır. Bu toplum büyük cesaret gösteriyor.” ‘Travmalar, mücadele ruhunu daha da takdir edilir kılıyor’ Türkiye’nin yaşadığı travmaların mücadele ruhunu daha da takdire şayan kıldığı yorumunu yapan Guardian’ın başyazısı şöyle son buldu: “Bu yurttaşların cesareti sadece empatimizi değil, aktif desteğimizi de hak ediyor.” |
’ın başyazısı: Erdoğan’ın paranoyası, terör tehdidini artırıyor· OPINION e Turmoil in Turkey The terror threat is real and is made worse by Erdogan’s paranoia.
Islamic State claimed responsibility Monday for a New Year’s terrorist attack at an Istanbul nightclub that killed 39 people, and the Turks deserve Western support as they fight on the front lines against jihadists. The tragedy is that President Recep Tayyip Erdogan seems intent on alienating so many of his friends and antiterror allies, including anyone who supports democratic values.
ABD’nin önde gelen gazetelerinden Wall Street Journal, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın paranoyasının, ülkedeki terör tehdidini artırdığını yazdı. Gazetenin başyazısında Erdoğan’ın teröre karşı müttefikleri başta olmak üzere demokratik değerlere sahip çıkan herkesi etrafından uzaklaştırdığı savunulurken Erdoğan’ın IŞİD tehdidini hafife aldığı yorumu yapıldı: “Terör tehdidi gerçek ve Erdoğan’ın paranoyası bunu daha da kötüleştiriyor.” ‘Erdoğan artık Kürtlere sığınamayacak’ İstanbul’un Ortaköy semtindeki eğlence kulübü Reina’da 39 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıyı IŞİD’in üstlenmesine değinen gazete, “Saldırıyı IŞİD’in üstlenmesi Erdoğan’ın her saldırıya alışıldık biçimde suçladığı Kürtlere sığınmasını zorlaştıracak” dedi. ‘Erdoğan’ın otokratik yönelimleri ülkenin zafiyetini artırdı’ 15 Temmuz darbe girişiminin ardından çok sayıda kişinin gözaltına alındığı ve tutuklandığını hatırlatılan başyazıda, “Erdoğan’ın kendi İslamcı ve otokratik yönelimleri ülkenin zafiyetini de artırdı” ifadeleri kullanıldı. ‘Erdoğan, Türkler IŞİD videosundan haberdar değil mi sanıyor?’ Erdoğan’ın darbe girişiminin ve bombalı saldırıları özgür basın ve bağımsız yargı gibi kurumlara baskı için bahane olarak kullandığını kaydeden gazete, IŞİD’in iki Türk askerini yakarak infaz ettiğini ileri sürdüğü videoyu hatırlattı: “IŞİD’in iki Türk askerini diri diri yaktığı videosunun ardından Erdoğan’ın hükümeti Türk medyasına görüntüleri yayınlamama talimatını verdi. Erdoğan Türkler bundan haberdar olmadı mı sanıyor?” ‘Erdoğan ülkeyi kutuplaştırıyor’ Türkiye’nin cihatçılara karşı birleşik bir cepheye ihtiyaç duyduğu ancak Erdoğan’ın ülkeyi kutuplaştırdığı tespitine yer verilen başyazıda şu ifadeler kullanıldı: “Ama Erdoğan bugünlerde Moskova’daki yeni dostları hariç nereye baksa ihanet görüyor. Eğer Erdoğan’ın sorunlara karşı ortaya koyduğu tepki gücünü daha da artırmak olmasaydı Türkiye daha güvenli bir yer olurdu.”
|
Dergide yer alan haberde dünyanın son yıllarda en tehlikeli dönemine girdiği ve savaşın keskinliğinin arttığı yorumu yapılırken, “Türkiye’den Meksika’ya kadar dünyanın en istikrarsız parlama noktaları bu sene daha da öngörülemez bir hal aldı” dendi.
Çatışma alanı olarak 10 ülkenin yer aldığı bir liste oluşturan dergi sıralamayı şöyle yaptı: Suriye/Irak, Türkiye, Yemen, Büyük Sahra ve Çad Nehri Havzası, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Güney Sudan, Afganistan, Myanmar, Ukrayna ve Meksika’ya yer verdi.
‘Korku siyaseti, barışçıl toplumlarda bile kutuplaşmaya yol açıyor’
Dergide, ülkeler hakkında neden çatışma alanı olduklarına ilişkin geniş analizlere de yer verildi. Dünya genelinde ise bunun gerekçeleri arasında Suriye’deki iç savaşın dünyaya yayılması, ülkelerin dış politikalarındaki hatalar ve göçmen krizi gösterildi.
İşbirliğine dayalı bir dünya sistemi kurulamadığı için dünyadaki çatışmaların ve terörün önüne geçilemediğini belirten dergi, “Barışçıl toplumlarda dahi, korku siyaseti tehlikeli kutuplaşmaya ve demagojiye yol açıyor” görüşünü dile getirdi.
‘Saldırılar ve başkanlık sistemi toplumdaki gerginliği artırdı’
Listede Türkiye’nin Suriye ve Irak’ın ardından ikinci sırada yer alması dikkat çekerken, haberin Türkiye’yle ilgili bölümünde Temmuz 2015’ten bu yana Türkiye’nin içinde bulunduğu çatışma ortamından ötürü 350 bin kişinin yerinden edildiği hatırlatıldı.
Çatışmaların gerekçesi olarak hükümet ile PKK arasında yürütülen çözüm sürecinin ‘buzdolabına kaldırılması’nın yarattığı olumsuz etki gösterilirken, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 100 bini aşkın kişinin görevden uzaklaştırılmasının ve cumhurbaşkanlığı sistemi sürecinin toplumdaki gerginliği artırdığı belirtildi.
‘Türkiye ve İran tehlikeli bir rotada ilerliyor’
Türkiye’nin Washington’a sırt çevirmeye başlayıp Rusya’ya ilişkileri kuvvetlendirme çabası içine girdiğine dikkat çekilen haberde, “Ankara Batılı müttefiklerine verdiği önemi giderek azaltıyor ve Rusya ve İran’la anlaşmalar yaparak kumar oynuyor. Ancak Türkiye ve İran hala, Irak ve Suriye’deki çıkarları üzerindeki derin anlaşmazlığın tetiklediği tehlikeli bir rotada ilerliyor” dendi.