HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken,

Hedef IŞİD değil Rojava halkları

HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Kürt düşmanlığıyla Türkiye’nin bir savaş bataklığına sürüklendiğini belirterek, işgal harekatının DAİŞ'e karşı değil Rojava halklarının kazanımlarına dönük olduğunun altını çizdi. Baluken, operasyonda yer alan El Nusra ve Ahrar El-Şam'ın DAİŞ ile aynı zihniyette olduğuna dikkat çekerek, Türkiye’nin bu çete örgütlerini “ılımlı muhalif” adı altında dünya kamuoyuna yutturmasına da kimsenin inanmadığını ifade etti.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili İdris Baluken, Türkiye’nin Cerablus’u işgal hareketine ilişkin Meclis'te düzenlediği basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Baluken, operasyonun DAİŞ'e karşı değil, Kuzey Suriye Federasyonu çatısı altında bir araya gelen halkların kazanımlarına dönük olduğunun altını çizdi.

“Erdoğan ve AKP, Türkiye’yi bilinçli bir şekilde Ortadoğu’nun en sancılı savaşının içerisine dahil etmiştir” diyen Baluken, Türkiye’nin en sancılı savaşa sokulduğu bir günde Meclis’in tatilde olduğunu ve bu kararda Meclis’in görüşüne başvurulmadığını kaydetti.

‘Geri dönülemez bir savaş süreciyle karşı karşıyayız!'

Baluken, açıklamasına şöyle devam etti: “Bu karar Erdoğan ve AKP’nin yanlış üstüne yanlış yaptığı Suriye politikasında geri dönülemez en büyük yanlış olarak bölge halklarının önüne getirilmiştir. CHP ve MHP de bu karara tavırlarıyla ortak olmuştur. İki gün önceki zirvede belli ki bu savaş kararı kararlaştırılmış. Ortaya çıkan tablo maalesef 3 liderin çılgın bir şekilde Saray'ın talimatıyla ülkeyi geri dönülemez bir savaş süreciyle karşı karşıya bırakmıştır. Bu savaş kararı uluslar arası hukuk nezdinde zora sokacak bir karardır.”

‘Yanlışı daha da büyütme ile karşı karşıyayız’

“Suriye’deki savaş ortamını daha şiddetli bir şekilde Türkiye’nin içerisine getirecektir” uyarısı yapan Baluken, “'Bugüne kadar başımıza ne geldiyse Suriye politikası yüzünden geldi' diyenler şimdi daha büyük yanlışla dava büyük felaketlerin davetiyesini çıkarıyorlar. Daha büyük felaketlerin bu topraklara gelmesi için uğraşıyorlar. Yanlış olarak tespit ettikleri politikadan ders alma durumu yoktur, yanlışı daha da büyütme ile karşı karşıyayız” diye konuştu.

‘Kürt düşmanlığı Türkiye’yi savaş bataklığına sürüklüyor’

Kürt düşmanlığının Türkiye’yi bir savaş bataklığının içerisine sürüklendiğine vurgu yapan Baluken, “Ortadoğu’da ittifak temelinde yeni bir sayfa açmanın önemini bilince kavuşturmayanlar, bugün bu zihniyet üzerinden daha büyük bir savaşı tetiklemişlerdir” dedi.

Baluken, şunları aktardı: “IŞİD ile bir mücadele hamlesi değil, Kürtlerin kazanımlarını engellemeye dönük bir operasyon olduğunu belirtmek istiyoruz. 'Fırat Kalkanı' ismi bile bununla hedeflenenin Rojava’da ortaya çıkan Kuzey Suriye Federasyonu’nun kazanımlarını engellemeye dönüktür.”

‘IŞİD ile çeteler arasında tanzim operasyonudur’

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun hareket sonrası “YPG Fırat’ın doğusuna geçmek zorundadır” açıklamasının hareketin itirafı olduğuna işaret eden Baluken, şöyle devam etti: “Orada sadece PYD üzerinden yürüyen bir süreç yok. Gerek siyasi gerek askeri anlamda bölgede yaşayan bütün halklarının kazanımlarından bahsediyoruz. Çavuşoğlu bütün bu halkların kazanımlarını tehdit olarak gördüğünü gerçeği ters yüz ederek ortaya koymaya çalışıyor. Erdoğan ve AKP’nin şu anda yapmak istediği temel plan Cerablus ve Bab’da hangi çetelerin hangi isimle yerleştirileceğinin dizayn edilmesidir. Nusra ve diğer çeteleri çıkıp ‘ılımlı muhalif’ adı altında dünya kamuoyuna yutturmalarına da kimse inanmıyor. Aynı ideolojik kökenden gelen aynı vahşet pratiğini ortaya koyan bu çetelerle IŞİD arasında bir tanzim operasyonu devreye konuluyor.” 

Baluken, harekata katılan çete örgütlerleDAİŞ’in aynı zihniyette olduğunun altını çizdi.