Özgür Gündem gazetesinin kapatılmasına

Tepkiler ... tepkiler...

“Darbe girişimi” AKP İktidarı eliyle adım adım tamamlanıyor. Darbeler; özgürlüklerin, emeğin, emekçinin toplumsal muhalefetin düşmanıdır. Bu gün OHAL eliyle yapılanda tam da budur. Gazeteler kapatılıyor, akademisyenler işinden ediliyor, tutuklanıyor. Yaşam hakkı karartılıyor.

Özgür gündem gazetesinin kapısına kilit vuruldu. Çalışanları gözaltına alındı. 

Tepkilerde çığ gibi büyüyor.

'Kapatma kararı hiçbir işe yaramayacak'

Gazeteci ve insan hakları örgütleri Özgür Gündem Gazetesi’nin kapatılması, polis baskını ve gazetecilerin gözaltına alınmasına karşı basın açıklaması düzenledi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) binası önünde gerçekleştirilen açıklamada konuşulan DİSK Basın İş Başkanı Faruk Eren, “Mahkeme kararıyla Özgür Gündem Gazetesi kapatıldı. Dayanışma için geldik ama geldiğimizde özel harekat polisleri gazeteyi basmıştı, arkadaşlarımız gözaltındaydı.Bu ülkede basın ve ifade özgürlüğü zaten problemliydi artık çok endişeliyiz. Özgür Gündem’in kapatılmasının ardından basın ve ifade özgürlüğü için daha vahim durumların yaşanmasından korkuyoruz.”

TGS Yöneticisi Elif Akgül, “Özgür Gündem, 30 yıllık geleneği olan bir gazete. Bombalama, kapatma bu geleneği kaldıramadı, insanlar hala haber vermeye devam ediyor. Bu kapatmalara hiçbir işe yaramayacak” diye konuştu.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İstanbul Temsilcisi Ümit Efe de, “Özgür Gündem’e dönük saldırılar bugün başlamadı, bugün doruğa çıktı. İnsan hakları demokrasi ve özgürlükler adına gerçekleri belgelemekten vazgeçmeyeceğiz. Korkmayacağız. Derhâl gözaltına alınan özgür basın emekçileri serbest bırakılmalı, işkenceciler belgelenerek hukuk önünde hesap vermeli. Özgür Gündem yayın hayatına devam etmelidir” dedi.

İHD Yöneticisi Evrim Baykondu da  konuşmasında polis şiddetini kınayarak, gözaltına alınan gazetecilerin serbest bırakılmasını talep ettiklerini belirtti. 

#ÖzgürGündemSusturulamaz birinci sırada

Özgür Gündem'in kapatılması, gazete binasının polisler tarafından basılarak çalışanlarının gözaltına alınması büyük tepki çekti.

Özgür Gündem Gazetesi'nin kapatılması, gazete binasının polisler tarafından basılarak çalışanlarının gözaltına alınması büyük tepki çekti. Sosyal medyada başlatılan #ÖzgürGündemSusturulamaz kısa sürede Türkiye gündeminde birinci sıraya yükseldi.

#ÖzgürGündemSusturulamaz hashtagı TT sıralamasında ilk sırayı yer alırken atılan bazı tweetler şöyle:

*Selma Gürkan: Kapatmalar, cinayetler ve bombalamaların bir gazetenin ömrünü bitiremediğini #ÖzgürGündem de gördük. ÖG i kapatma basın özgürlüğü ihlalidir

*Emek Partisi: Özgür Gündem susmayacak, mücadele ve dayanışma büyüyecek! #ÖzgürGündemSusturulamaz

*Haziran Hareketi, AKP darbesiyle kapatılan ve polis baskınıyla yayını durdurulmak istenen Özgür Gündem'in yanındayız. #ÖzgürGündemSusturulamaz

*Eğitim-Sen, İktidarın havuz medyası dışında yayın yapan gazetelere ve halkın haber alma hakkına yönelik saldırıları sürüyor! #ÖzgürGündemSusturulamaz

*KESK: Daha önce de binlerce kez söyledik! Özgür basın herkese lazım!

*TGS: Özgür basın havuzda boğulamaz. #GazetecilikSuçDeğildir

*DİSK Basın-İş: Gazeteciler polis tarafından basılan Özgür Gündem önüne çağırıyor.

*İHD: Özgür Gündem Gazetesinin kapatılması, basın özgürlüğüne ve halkın haber alma hakkına yönelik bir sansürdür!

*Figen Yüksekdağ: #ÖzgürGündemSusturulamaz Hakikat ve hakkaniyet için Özgür Gündem'i savunalım! Onların gündemi halka darbe, bizim gündemimiz direniş..!

*Can Dündar, Bütün basını havuza sokmak, orada boğmak.. Nihai amaç bu... Ama imkansız. Yapamazsınız. #ÖzgürGündem

*Ayhan Bilgen: Yazıdan, düşünceden, eleştiriden korkanlar görecek ki #ÖzgürGündemSusturulamaz

CHP ve HDP'den Özgür Gündem'in kapatılmasına tepki

Özgür Gündem gazetesinin kapatılmasına CHP Milletvekili Barış Yarkadaş, "Gazete kapatarak sorunların çözülmeyeceğine" işaret ederken, HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş, herkesi hakikatin sessi olan Özgür Gündem ile dayanışmaya çağırdı.

Sürekli devletin saldırı ve baskısı altında bulunan Kürt basını ve Özgür Gündem'in kapatılmasına yönelik tepkilerde sürüyor. HDP Adana Milletvekili ve Hukuk Komisyonu üyesi Meral Danış Beştaş, Gündem'in kapatılmış olmasının, "acizliğin ve çaresizliğin göstergesi" olduğunu söyledi. Beştaş, "OHAL'i devletin kendisine ilan ettiği yönündeki söylemin yalan olduğunu defalarca dile getirdik. OHAL ve alınan bu tür kararlar insan hakları suçlarını örtmek için kullanılıyor. Bu tür kararlarla Gündem susturulmaya çalışıldı" dedi.

Gerçekleri halka ulaştırmayı şiar edinen Gündem gazetesi geleneğinin verdiği mücadeleye işaret eden Beştaş, "Bu gelenek onlarca basın şehidi vermiştir. Bu kararlar boşa çıkarılacaktır. Gündem'in susturulmayacağını biliyoruz. Bu kararı verdiler, şunu unutmasınlar, milyonlarca insanın tanıklık ettiği soluduğu gerçekleri bu tip kararlarla susturamayacaklar. Bir darbenin yürürlüğe konulduğu görülüyor. Türkiye'de basın-yayın, ifade özgürlüğü hiç yoktu ama bundan sonra kimse bunları ağzına almasın" dedi. Beştaş, Gündem'in kapatılmış olmasının aynı zamanda, AKP-CHP ve MHP arasında kurulan milli mutabakatın da bir sonucu olduğunu söyledi. Beştaş son olarak şu çağrıyı yaptı:

"Hakikatler kendilerine yol bulup kendilerini ifade edecektir her zaman. Ayrıca bu kapatmalara karşı hukuki yollar mevcuttur ve AİHM'in verdiği kararlar açıktır. HDP olarak düşünce, ifade özgürlüğü konusunda sonuna kadar bu mücadelenin yanında olacağız. Bu tutuma karşı bütün toplumu Gündem ile dayanışmaya çağırıyorum. Yarın herkesi Gündem gazetesi almalıdır."

'Gazete kapatarak sorun çözemezsiniz'

CHP'nin gazeteci kökenli milletvekili Barış Yarkadaş, Özgür Gündem'in kapatılmış olmasına tepkisini şu sözlerle dile getirdi:

"Gazete kapatarak hiç bir sorunun çözülmediği şimdiye kadar defalarca görüldü. Gazeteler, terör ve şiddeti teşvik etmedikleri sürece düşüncelerini özgürce ifade etmeliler. Gazeteleri kapatmanın sorunları çözmüyor. Bu geçmişte defalarca kez görüldü. OHAL koşullarında gazeteleri kapatmak Türkiye'yi normalleştirmeyecektir."

Tuncel'den 'Özgür Gündem' açıklaması:

Korkuyorlar, bu yüzden kapattılar

Dersim'de Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel'in katılımıyla belediye konferans salonunda halk toplantısı düzenlendi.

Toplantıda konuşan Sebahat Tuncel'in konuşmasından satır başları şöyle:

"Burada süreci halkımızla birlikte değerlendirmek için bulunuyoruz. Özelde Türkiye'de genelde ise Ortadoğu'da ciddi bir kaos süreci var ve gittikçe derinleşen bir kriz söz konusu. Bu kaos ve krizi kendi yöntemleriyle çözmeye çalışıyorlar. Ortadoğu devletleri neoliberal politikalarıyla günümüz Ortadoğu'da çok ciddi bunalım yaşıyor. Kapitalist modernite ciddi bir bunalım yaşıyor.

“Ortadoğu'da yaşanan kriz ulus devlet krizidir. 100 yıl önce yapay bir sınırla kurulan devletler halkın taleplerini karşılayamaz hale geldi. Bugün Suriye'de yaşananlar da bu. Suriye'de krizin temel nedeni de ulus devlet politikasının sürdürülemez olmasıdır.

'ROJAVA DEVRİMİ BÜTÜN DÜNYA EZİLENLERİ İÇİN ÖNEMLİDİR'

“Rojava devrimi bütün dünyanın ezilenleri emekçileri için önemli bir devrimdir. Dünyanın bütün ezilen halklarının gözü kulağı Rojava'da. Böylesi önemli bir konuma sahip olan Rojava devrimine karşı Türkiye tam bir düşmanlık politikası yürüttü. Rojava devriminin başarılı olmaması için El Kaide'ye bağlı tüm unsurları destekledi. Yetmedi Suriye krizini Türkiye'ye de getirdiler.

'CHP VE MHP'Yİ TESLİM ALARAK YENİ CEPHE OLUŞTU'

“Şimdi de CHP ve MHP'yi teslim alarak yeni bir cephe oluşturdu. Yenikapı mitingi CHP için teslimiyetin en bariz göstergesiydi. Bir dönem Erdoğan'a laf söyleyenler şimdi sarayın önünde sıraya girmiş durumdalar. Gezi direnişinde ekoloji hareketine öncülük soyunan CHP Yenikapı'ya dört ayak koşmuştur. Erdoğan tam faşizan politikalarıyla birlikte yenilmişken, bu kadar yalnızlaşmışken CHP ve MHP ona can simidi taşıdı.

'ÇÜNKÜ KORKUYORLAR'

“Şimdi darbe sonrası kendine benzemeyen herkese saldırıyorlar. Bugün de Özgür Gündem gazetesine baskın yapıldı, gazete kapatıldı. Özgür Gündem şahsında muhalif basını susturmak istiyorlar, çünkü korkuyorlar. Korksunlar. Bu zorlu dönemde kazanacak olan halklar olacak. Bu yüzden bize düşen görev mücadeleyi büyütüp direnişi güçlendirmek. Kendi rejimini hayata geçirmek için savaş politikasını devreye koyanlar unutmamalıdırlar ki halklar karşısında dik duran hiç bir rejim olmamıştır. Bu savaş politikasının başarılı olmasının imkanı yoktur. Kendi kitlesine güvenmediği için gücünü toplayamadığı için CHP ve MHP'nin kitlesini yanına almaya çalışıyor. Bu da yetmeyecek ona. Sayın Öcalan'ın ona dediği gibi onu kurtaracak tek güç radikal bir demokrasiydi. Bunu yapamadı.”