Tweet |
Halkın yerel iradesinin gasp edilmesine tepkiler...
AKP İktidarı, Bir "Demokrasi" örneği daha sergileyerek halkın yerel iradesi gasp edilerek İkisi il 28 belediyeye kayyım atanmasına tepkiler yükseldi.
HDP Eş Genel Başkanı kayyum atanan Suruç belediyesi önünde konuştu
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdag, HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, Urfa Milletvekili İbrahim Ayhan ve Adıyaman Milletvekili Behçet Yıldırım'ın aralarında bulunduğu heyet, kayyım atanan Urfa'nın Suruç Belediyesi'ne ziyarette bulundu. DBP Suruç İlçe binasında gerçekleşen ziyaretin ardından heyet, yüzlerce yurttaşın katılımıyla belediye binasına doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüşün ardından heyet, özel harekat polisleri tarafından ablukaya alınmış belediye binasının yakınında açıklama yaptı.
'AKP darbecilerin yarım bıraktığı işi tamamlıyor'AKP Hükümeti ve Saray'ın kayyımlarla darbecilerin yarım bıraktığı işi tamamlamaya çalıştığını belirten EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan ve ÖDP Başkanlar Kurulu üyesi Alper Taş, kayyımın olduğu yerde direnmenin meşru olduğunu söyledi. 'Kayyımın olduğu yerde direnmek meşrudur'Bir yandan belediyelere kayyım atanırken diğer yandan da PKK Lideri Abdullah Öcalan ile aile görüşüne izin verilmesinin birbirinden bağımsız olmadığının altını çizen Gürkan, şunları aktardı: "Görüşe izin verilmesi halk tarafından oluşacak tepkinin azaltılmasına yönelik ama nafile çabalardır. Çünkü halk iradesine sahip çıkacaktır. Esas olan kayyım ve kıyımın olduğu yerde direnme, mücadele etmek meşrudur. Tüm demokratik güçler de bu hak ve meşru olan seçeneği kullanmak zorundadır."
Halk İnisHalk İnisiyatifi: Faşist Erdoğan’ın saldırılarına karşı topyekün direnelimiyatifi: Faşist Erdo Halk İnisiyatifi: Faşist Erdoğan’ın saldırılarına karşı topyekün direnelim Kürdistan Demokratik Halk İnisiyatifi, “yurtsever halkımızı ve tüm demokratik çevreleri, faşist diktatör Erdoğan’ın saldırılarına karşı örgütlenerek topyekün direnmeye çağırıyoruz” dedi. Yazılı bir açıklama yapan Kürdistan Demokratik Halk İnisiyatifi, faşist AKP hükümetinin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve Kürt halkına karşı topyekün saldırılarını sürdüreceği artık açıktan ifade ettiğini belirtti. Kürt halkının Kuzey Kürdistan ve Rojava’da yürüttüğü öz yönetim direnişiyle Erdoğan ve AKP hükümetinin maskesini düşürdüğünü, halklara karşı soykırımcı, katliamcı yüzünü tüm dünyaya gösterdiğini de vurgulayan Kürdistan Demokratik Halk İnisiyatifi şunları belirtti: “Halkımızın iradesi, varlığı ve özgür geleceği olan Önderliğimize olan yaklaşım halkımıza olan yaklaşımdır. Önderliğimiz İmralı’da esaret koşullarında tarihi, görkemli direnişini sürdürmektedir. Önderliğimizin direnişini kıramayana, Önderliğimizi teslim alamayan faşist, diktatör Erdoğan, öfkesini halkımızın değerlerine, kazanımlarına saldırarak intikam almaya çalışmaktadır. Bu vesileyle Önderliğimizin sağlığı, güvenliği ve özgürlüğü için süresiz dönüşümsüz açlık grevine giren tüm arkadaşları selamlıyoruz.” 15 Temmuz darbe girişimi ardından Erdoğan’ın kendisinden olmayana karşı kirli bir savaş başlatarak, Türkiyeli tüm halkları korkutarak, sindirerek teslim almak için baskılarını arttırdığını da vurgulayan Kürdistan Demokratik Halk İnisiyatifi, “AKP hükümeti bütün varını yoğunu ortaya koyarak Kürdü, devrimciyi, sosyalisti bitirme savaşına girmiştir. Faşist Erdoğan ve özel savaş hükümeti AKP şunu bilmelidir ki, ne Kuzey Kürdistan’da ne de Rojava’da Kürt halkını asla teslim alamayacaktır. Sırf Kürt, demokrat olduğu için işine son verilen, Kürdistan halklarına hizmet ettiği için belediyelere kayyum atayan, siyasetçilerini tutuklayan, yurtseverim diyene işkence yapan, katleden AKP hükümeti, halkımızın öz yönetim direnişleri karşısında yenilmiştir. AKP hükümetinin sonunu, ‘şimdi özgürlük zamanı’ diyerek muhteşem direnişimiz getirecektir. Kürtlerin zamanı olan bu devrim sürecinde artık Önderliğimizle özgür yaşamak ve geleceğimizi kendi elimizle çizmek için, kaybettiğimiz her şeyi bize kazandıracak halk savaşımımızı vermek için, ülkemizi, topraklarımızı, evimizi hiç bir kural tanımadan pervasızca harabeye çeviren AKP hükümetine nihai darbeyi vurmak için, gün direnme ve belediyelerine sahip çıkma günüdür. Bu temelde yurtsever halkımızı ve tüm demokratik çevreleri, faşist diktatör Erdoğan’ın saldırılarına karşı örgütlenerek topyekün direnmeye çağırıyoruz” dedi. HDP: Kayyumun Meclis'i bombalayan zihniyetten farkı yoktur Halkların Demokratik Merkezi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu yazılı bir açıklama yaparak belediyelerkayyum atamasını protesto etti. |
ABD'nin Ankara Büyükelçiliği ABD'nin Ankara Büyükelçiliği tarafından DBP'li 24 belediyeye kayyım atanmasına ilişkin açıklaması yapıldı. Yapılan açıklamada ''kayyım atama kararını takiben Türkiye'nin Güneydoğu'sundaki çatışma haberlerinden endişe duyuyoruz'' ifadeleri yer alırken ''Kayyım atamalarının geçici olacağını ve vatandaşların yakında Türk yasasına uygun bir şekilde yeni yerel yetkililer seçmelerine izin verileceğini ümit ediyoruz" dendi. "Türkiye'nin Güneydoğusu'nda Bugün Gerçekleşen Olaylarla İlgili Açıklama" başlıklı yazıda şu ifadeler yer aldı: "Hükümetin bazı seçilmiş yerel yetkilileri terörizmi destekledikleri iddiasıyla görevden alma ve yerlerine kayyım atama kararını takiben Türkiye'nin Güneydoğu'sundaki çatışma haberlerinden endişe duyuyoruz. ''Amerika Birleşik Devletleri terörizmi lanetlemekte ve Türkiye'nin kendisini savunma hakkını desteklemektedir. Türk mercileri bazı yerel yetkililerin terörist gruplara katıldığı veya maddi destek sağladıkları yönündeki iddiaları araştırırken, hukuki süreç ve Türk Anayasası'nda saklı olduğu şekilde barışçıl politik ifade hakkını da içermek üzere, kişisel haklara saygının önemine işaret ederiz. Kayyum atamalarının geçici olacağını ve vatandaşların yakında Türk yasasına uygun bir şekilde yeni yerel yetkililer seçmelerine izin verileceğini ümit ediyoruz." Kayyuma karşı Kürtler ayakta
MUŞ Bulanık Belediyesi'ne kayyım atamasına yönelik öfke büyüyor. Kaymakam Ömer Şahin'in kayyım olarak atandığı ilçede DBP binası önünde bir araya gelen HDP Milletvekili Ahmet Yıldırım, Malazgirt Belediye Eşbaşkanlarının da aralarında bulunduğu kitle, belediye binası önüne yürüdü. Türk bayrağının asıldığı belediye binası önüne gelen kitle, burada basın açıklaması yaptı. Açıklamada konuşan DBP İl Eşbaşkanı Hatice Şeker, Kop Belediyesi'nin AKP faşizmi tarafından işgal edildiğini söyledi. Yaşananların 15 Temmuz darbe girişiminden hiçbir farkı olmadığını belirten Şeker, hem parti olarak hem halk olarak kayyıma direneceklerini söyleyerek, tüm Kop halkını direnişe çağırdı. Açıklamaların ardından kitle DBP ilçe binası önünde süresiz nöbet eylemine başladı. Öte yandan Vali Yardımcısı Mehmet Şirin Yaşar'ın kayyım olarak atandığı Erciş’te de halk belediye binasına doğru yürüyüşe geçti. Polisin havaya ateş açarak dağıtmaya çalıştığı kitle yeniden yürüyüşe geçtiği sırada polis bu kez de gaz bombalarıyla saldırdı. Halk polis saldırısına taşlarla karşılık veriyor. Mazıdağı ilçesinde de belediyeye yapılan kayyım atanması belediye hizmet binası önünde yapılan basın açıklamasıyla protesto edildi. Birçok belediye çalışanının katıldığı eylemde konuşan Belediye Eşbaşkanı Necla Yıldırım, "Şu anda belediyemizde kendini kayyım olarak tanımlayan kişi, kendisini halkın iradesi olarak zannediyor. Yüzde 80 küsür oy alan seçilmişlerin yerine işgal ile karşı karşıyayız. Daha dün darbelere karşı durduğunu söyleyen zihniyetin kendisi şu anda darbe yapıyor. Biz seçilmişler halkımızla buradayız, hiç bir yere gitmiyoruz" dedi. |
Açıklama ilk olarak konuşan Belediye Eşbaşkanı Halil Akbaş, kayyımı tanımladıklarını ve bu hukuksuzluğa karşı nöbet eylemleri başlatacaklarını belirtti.
Ardından konuşan HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, sözlerine "halkın seçtiği belediye başkanları yanımızda, darbe ile gelen halkın tanımadığı kayyım da polisler eşliğinde koltukta oturuyor" diyerek başladı. KHK'ler ile halkın iradesine el konulmasını protesto eden Koçyiğit, şunları aktardı: "Halkımızın seçtiği belediye başkanları bizim irademizdir. Biz belediyeleri sadece mekanlara binalara sıkıştırmıyoruz. Fakat şunu bilmelilerki; bugün bu belediyelerde TOMA'lar ve zırhlı araçlarla duranlar yarın bu şekilde duramayacaklar. Halkın iradesine OHAL ile el konulamaz. Halkımız iradesine sahip çıkacaktır. Gün direnme günüdür."
'Bir kez daha yanıldıklarını görecekler'
HDP Eş Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ise, gayri meşru uygulamalar karşısında direnmekten ve mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceklerini belirtti.
"Bugün yarın uyanacaklar. Gerçeklerle bir kez daha yüzleşecekler" diyen Yüksekdağ, şöyle devam etti: "Bizleri bu belediye binalarından ibaret sananlar bir kez daha yanıldıklarını görecekler çünkü biz halkız. Bugün 28 il ve ilçede bir darbe gerçekleşti. 15 Temmuz'dan sonra 'biz millete değil devlete darbe yaptık' diyenler bugün millete darbe yapıyor."
CHP'den ‘belediyelere kayyım’ tepkisi: Doğrudan Meclis iradesine darbe yapmaktır!
CHP Genel Başkan Yardımcıları Zeynep Altıok ve Veli Ağbaba, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ile İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 28 belediyeye kayyım atanmasıyla ilgili değerlendirmeyi Diyarbakır'da yaptı. CHP'li Grup Başkan Vekili Özgür Özel, kayyum atanmasıyla ilgili AKP'nin meclise teklif ettiğini ancak daha sonra geri çektiğini belirterek, "Burada siyasi bir kalpazanlık, siyasi bir evrakta sahtekarlık, Meclis'in iradesine karşı sarayda yapılan bir toplantıyla doğrudan Meclis'in iradesine darbe yapmak vardır" dedi.
Cumhuriyet’in haberine göre, CHP Genel Başkan Yardımcıları Zeynep Altıok ve Veli Ağbaba, Grup Başkan Vekili Özgür Özel ile İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır İl Başkanlığı binasında düzenledikleri basın toplantısı ile gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İlk konuşmayı yapan Veli Ağbaba, FETÖ ile en çok ilişkili olan kurumun AKP olduğunu belirterek, "Her yerde FETÖ temizliği yapılıyor. 'FETÖ var' diyor AKP. Askerde var, poliste, Milli Eğitim Bakanlığı'nda, askerde, yargıda var. Acaba siyasette yok mu? İddia ediyorum FETÖ ile en çok ilişkili olan kurum AKP'dir. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra, bu darbe girişimine destek veren, bu örgütle ilişkide olan insanlar görevden alınmaya başlandı. Cadı avı olmasın diye defalarca uyardık. Bir de bu işlerle ilgisi olmayan FETÖ ile en son ilişkisi olacak bir kuruma, eğitim kurumuna, Eğitim-Sen'e görevden alınmalar başladı. Yaklaşık 11 bin 500 öğretmen görevden alındı. Haklarında hiç bir soruşturma yok. Terörle ilişkili durumları yok. Resmen bir öğretmen kıyımı yapılıyor. Eğitim Sen'in yanında olduğumuzu belirtmek istiyorum" dedi.
Halk İnisiyatifi: Faşist Erdoğan’ın saldırılarına karşı topyekün direnelim
Kürdistan Demokratik Halk İnisiyatifi, “yurtsever halkımızı ve tüm demokratik çevreleri, faşist diktatör Erdoğan’ın saldırılarına karşı örgütlenerek topyekün direnmeye çağırıyoruz” dedi.
Yazılı bir açıklama yapan Kürdistan Demokratik Halk İnisiyatifi, faşist AKP hükümetinin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve Kürt halkına karşı topyekün saldırılarını sürdüreceği artık açıktan ifade ettiğini belirtti.
Kürt halkının Kuzey Kürdistan ve Rojava’da yürüttüğü öz yönetim direnişiyle Erdoğan ve AKP hükümetinin maskesini düşürdüğünü, halklara karşı soykırımcı, katliamcı yüzünü tüm dünyaya gösterdiğini de vurgulayan Kürdistan Demokratik Halk İnisiyatifi şunları belirtti: “Halkımızın iradesi, varlığı ve özgür geleceği olan Önderliğimize olan yaklaşım halkımıza olan yaklaşımdır. Önderliğimiz İmralı’da esaret koşullarında tarihi, görkemli direnişini sürdürmektedir. Önderliğimizin direnişini kıramayana, Önderliğimizi teslim alamayan faşist, diktatör Erdoğan, öfkesini halkımızın değerlerine, kazanımlarına saldırarak intikam almaya çalışmaktadır. Bu vesileyle Önderliğimizin sağlığı, güvenliği ve özgürlüğü için süresiz dönüşümsüz açlık grevine giren tüm arkadaşları selamlıyoruz.”
15 Temmuz darbe girişimi ardından Erdoğan’ın kendisinden olmayana karşı kirli bir savaş başlatarak, Türkiyeli tüm halkları korkutarak, sindirerek teslim almak için baskılarını arttırdığını da vurgulayan Kürdistan Demokratik Halk İnisiyatifi, “AKP hükümeti bütün varını yoğunu ortaya koyarak Kürdü, devrimciyi, sosyalisti bitirme savaşına girmiştir. Faşist Erdoğan ve özel savaş hükümeti AKP şunu bilmelidir ki, ne Kuzey Kürdistan’da ne de Rojava’da Kürt halkını asla teslim alamayacaktır. Sırf Kürt, demokrat olduğu için işine son verilen, Kürdistan halklarına hizmet ettiği için belediyelere kayyum atayan, siyasetçilerini tutuklayan, yurtseverim diyene işkence yapan, katleden AKP hükümeti, halkımızın öz yönetim direnişleri karşısında yenilmiştir. AKP hükümetinin sonunu, ‘şimdi özgürlük zamanı’ diyerek muhteşem direnişimiz getirecektir.
Kürtlerin zamanı olan bu devrim sürecinde artık Önderliğimizle özgür yaşamak ve geleceğimizi kendi elimizle çizmek için, kaybettiğimiz her şeyi bize kazandıracak halk savaşımımızı vermek için, ülkemizi, topraklarımızı, evimizi hiç bir kural tanımadan pervasızca harabeye çeviren AKP hükümetine nihai darbeyi vurmak için, gün direnme ve belediyelerine sahip çıkma günüdür.
Bu temelde yurtsever halkımızı ve tüm demokratik çevreleri, faşist diktatör Erdoğan’ın saldırılarına karşı örgütlenerek topyekün direnmeye çağırıyoruz” dedi.