HDP mitinginde 'hayır' coşkusu

HDP'nin "Newroz coşkusuyla HAYIR'lara akıyoruz'' şiarıyla düzenlediği miting Göztepe'deki Yeni Salı Pazarı'nda gerçekleşti. Miting alanını erken saatlerde doldurmaya başlayan kitle, 16 Nisan'da yapılacak anayasa değişikliği referandumu için hep bir ağızdan "hayır" mesajı verdi. 

Kürtçe ve Türkçe "Hayır" yazılı bayraklarla süslenen miting alanında cezaevlerindeki açlık grevlerine ilişkin "Açlık değil sessizlik öldürür. Zindanlara ses ver" pankartı açıldı. Alanda açılan  "Biz halkız! Gücümüz birlik, sözümüz hayır", "Hesap vermeyen yönetici mi olur", "Tüm toplumu bir parti başkanı temsil eder mi" pankartlarıyla da "hayır" mesajı verildi. Mitinge, HDP milletvekilleri, HDK, ESP, EMEP, SGDF, Devrimci Parti, Sol-Yeşil Gelecek Partisi, KÖZ, SYKP, TÖPG, KESK yöneticileri ile Karadeniz, Ege, Akdeniz, Doğu-Güneydoğu, Marmara, İç Anadolu bölgesinden çok sayıda yöre derneği temsilcisi katıldı.

'SENİ SANDIĞA GÖMECEĞİZ'

Grup Vardiya ve Ruken Yılmaz konseriyle başlayan mitinge katılan kitle, şarkılar ve türküler eşliğinde halaylar çekti. Mitingin açılış konuşmasını HDP İstanbul İl Eş Başkanı Esengül Demir yaptı. İstanbul'un bugün tekliğe, gericiliğe "hayır" demek için buluştuğunu söyleyen Demir, "Duyduk ki Yenikapı'da bir ruh dolaşıyormuş. O ruha vereceğimiz cevap şudur, 16 Nisan'da seni sandığa gömeceğiz" dedi.

Devletin 16 Nisan'da "Evet" çıkarmak için bütün kurumlarıyla seferber olduğunu ifade eden HDP İstanbul İl Eş Başkanı Mustafa Avcı da Kürtçe yaptığı konuşmasında, mitinge gelecek otobüslerinin engellendiğini belirtti. Avcı'nın konuşmasının ardından sahneye çıkan küçük bir kız çocuğu "hayır" şiiri okudu.

'ANAYASA TEK BİR ADAMI KORUMAK İÇİN YAPILIYOR'

Miting, HDP İstanbul Milletvekili ve Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu'nun konuşmasıyla devam etti. Kerestecioğlu konuşmasına bütün tutuklu vekilleri selamlayarak başladı. "Barıştan, eşit ve özgürce yaşamaktan başka hiçbir isteğimiz yok" diyen Kerstecioğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bizler 7 Haziran'da halkların barışını gücünü örgütleyenleriz. Bizler işçileriz, bizler kadınlarız. Muktedirlerin tahtını öyle bir devirdiniz ki tahtına sahip çıkmak için bu anayasa dediği teklifi önümüze getirdi. Niyeti başta kendisi olmak üzere bakanların yargılanmasını engellemek, halkın değil kendi kurtuluşunu sağlamak. Muktedir biliyor ki en ufak kıvılcım çaksa önce kendi iktidarı sarsılacak ve buradan barışın alevi yükselecek. İşte bu anayasanın tek gayesi bunu önlemektir, yargılanmalarını önlemektir. Anayasa tek bir adamı korumak için yapılıyor. Tekçi, militarist, erkek egemen sistemle yönetenlerin öyle bir hayali var ki, hem parti başkanı hem cumhurbaşkanı olacakmış. Sizler geçim derdindeyken kendisine 1150 odalı, 350 milyon dolar maliyetinde saray yaptırdı. Bugüne kadar yaptıkları bundan sonra yapacaklarının teminatıdır. Bütün ülkeyi bir saraya mahkum etmek istiyorlar. Bu ülkenin halkı sizin saraylarınıza da cezaevlerine de sığmaz. 16 Nisan'da bu zulme karşı irademizi ortaya koyacağız. Bu şehir; tutuklanan öldürülen işsiz gazeteciler için, benim bedenim benim kadarım diyen hakları için, onur yürüyüşleri yasaklanan, iş kapıları yüzlerine kapanan LGBTİ'ler için, işsiz bırakılılan gençlerin her özgürlük çığlıklarında polis jopuyla karşılaştıkları için, özgür demokratik bir eğitim için, bu şehrin bütün Berkin'leri için, bütün özgürlük tutsakları için, Ermenilerin, Rumların, Lazların, Çerkeslerin, Kürtlerin bütün kadim halkların birlikte yaşadığı şehir birlikte yaşama umudu için, daha fazla betona gömülmemek için hayır diyecek. Bu şehir seni seçmeyecek ve bütün güzelliğiyle var gücüyle hayır diyecek." Kerestecioğlu'nun sözlerinden sonra kitle "Hayır" diye haykırdı.

16 NİSAN EN ANLAMLI DİRENİŞ'

16 Nisan'da yapılacak referandumun en anlamlı direniş olacağını söyleyen HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, "Egemenler İstanbul'u daima dikkatle takip ediyorlar. Çözüm süreci devam ederken bile İstanbul'daki görkemli Newroz'lar fezleke konusu oldu. Çünkü siz muktedirin önünde diz çökmediniz. Referandum, eş genel başkanlarımız, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, partililerimiz, gençler, kadınlar en büyük zorbalıkla tutsak edildiği gün kaybedildi. Kendisine güvenen ve bizden çekinmeyen bir hükümet bu zulmü yapabilir. Zulümleri artıyor zevalleri yakındır. Demokratik yollarla bu cevabı 16'sında vereceğiz. En anlamlı demokratik direniş olacaktır" dedi.

'REFERANDUMDA SAVAŞ VE BARIŞ OYLANIYOR'

Valilik tarafından miting alanı olarak izin verilen alanı eleştiren Önder, "Önce 1 Mayıs alanımızı yasakladılar, Newroz alanımızı beton hırsızlarına verdiler. Denizin de intikamı vardır. Denizi doldurup kendilerine miting alanı yaptılar. Yaya ulaşımın en güç olduğu yeri bize vermişler asfalt kenarı ama yan yana durana hiçbir engel kar etmemiştir tarihte. Bizim için her gün Newroz her mevzi demokratik direnişinizin anlamlı bir alanıdır" diye konuştu. Önder konuşmasını şöyle sürdürdü: "Hükümetler gider gelir ama iktidarda olan bir tek yapı vardı, savaş koalisyonu. Giden geleni, gelen gideni arattı ama savaş konusunda al birini vur ötekine denecek kadar aynıydı.  Güvercin kasapları iktidar oldular. Barış bayrağını, demokratikleşme bayrağını yere düşürmeyen hapsedildiği zindandaki Sayın Abdullah Öcalan'a en büyük selamı gönderiyorum. Biz İmralı'yla görüşebilenler, barış mesaisi yürütenler barış nihai hedefine ulaşana kadar irademizden vazgeçmeyeceğiz. Oylanan evet ya da hayır değil savaş mı barış mı meselesidir. Hiçbir gerekçe yokken masayı deviren zihniyet savaş politikasını fütursuzca devam ettirmek için hesap verilemez, hesap sorulamaz düzenlemeye gitmek istiyor. Hayır dediğimizde barışa evet demiş olacağız. Siyasetsizliği siyaset sanan bazı muhalefet partileri de bu değirmene su taşıdılar. Hatalarının bedelini ödemeden bundan vazgeçeceklerini umuyoruz. Bu topraklar mehter marşı ile İzmir marşı aralığına mahkum değildir üçüncü bir yol vardır çok dilli, çok inançlı. Bu amaçla ev ev gezip hayırı büyük bir netlikle çıkaracağız."

'BUZDOLABINDAKİ BARIŞI NEWROZ'A ÇIKARDINIZ'

HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit'in konuşmasından satırbaşları ise şöyle:  "Gelin tekçiliği baki yapalım diyorlar. Tek millet, tek dil, tek inanç diyorlar. İstanbul bu tekliklere geçit vermemeli. Geçiy verdiğimiz gün Saray'ın kazandığı gün olacak. Nasıl 7 Haziran seçimini hazmedemeyip 1 Kasım baskın seçimini yaptılarsa, barış sürecini nasıl kendi bekaları için kullandılarsa bugün de kendi koltukları için Türkiye'yi karanlığa sürüklemek istiyorlar. 15 yıldır AKP'nin içini de dışını da çözmüş durumdayız. Son 2 yıldır politikaları savaş üzerine. 2017 Newrozunda  buzdolabındaki barışı Newroz güneşine çıkardınız sizler. Referandum sandığını kurduklarına bin pişman olacaklar 7 haziranda olduğu gibi. Biz halkız bizi yenemezsin. Zindanlarda açlık grevlerinin 53'üncü günü. Selam olsun onların direnişlerine. Biz dışarıdakiler zindandakilerin mücadelesini büyütmek zorundayız. Her bir hayırımız onların direnişlerine katkıdır. Gelin referandumda hep beraber barışa, özgürlüğe, eşitliğe, emeğe bir kapı açalım."

'REFERANDUM EN ÇOK KÜRTLER İÇİN ÖNEMLİ'

Mitingde son olarak Ahmet Türk konuştu. Bugüne kadar gelen iktidarların Kürt ve Türk halkını karşı karşıya getirmek için siyaset yürüttüklerini söyleyen Türk, bu siyasete karşı demokrasi güçlerinin birlikte mücadele etmesi gerektiğini ifade etti. Anayasa değişikliğine ilişkin konuşan Türk, "Bugün yeni bir dönemecin içine giriyoruz. Anayasa değişikliği tekçiliği esas alan, özgürlükleri kısıtlayan, halkların taleplerini yok etmeye çalışan bir politika olarak ortaya çıkıyor. Bunu yasalaştırıp toplumu ve bireyi esir almaya çalışıyorlar. Bu referandum tüm Türkiye için önemlidir ama Kürtler için daha önemlidir. Eğer evet dersek Cizre'deki, Sur'daki, Şırnak'taki, Silopi'deki vahşeti kabul etmiş, vahşete onay vermiş oluruz. Eş Genel başkanlarımız, belediye eş başkanlarımız zindanlarda. Bu referandum zindan siyasetlerine karşı mücadele. Kürtler, Kürdistan'da güçlü şekilde hayır demezse Cumhurbaşkanı çıkıp 'bakın evet dediler kürt sorunu yok' diyecek ve uluslararası zeminde kullanacaktır. Bu nedenle bu bilinçle önümüzdeki son haftayı ciddi şekilde çalışarak halkımıza izah etmek zorundayız. Ortadoğuda şiddetin pençesine düşen halkların mücadelesi yarınlarımız için önemlidir. Türkiye Cumhuriyeti devleti Kürtler Ortadoğu'da statüye sahip olmasın diye saldırı içindedir. Kürtlerin kazanımını yok etmeye çalışan anlayışa karşı duruşumuzu ortaya koymazsak onursuz yaşamı kabul etmiş oluruz ama Kürtler onurludur o yüzden hayır diyeceğinize inanıyorum. Referandum her şeyin sonu değildir ama sonrasında yapılacak çok şey vardır. Demokratik, çağdaş bir Türkiye ile kucaklaşmak istiyorsak birlikte hareket etmeliyiz. Kirli siyasetle halklar karşı karşıya getirerek iktidarlarını sağlamlaştırmaya çalıştılar. Faşizmin diktatörlüğün önünü kapatmak için halkların ortak demokrasi mücadelesini büyütüp yürütmemiz lazım" diyerek sözlerini noktaladı.

Coşkunun hakim olduğu miting İlkay Akkaya ve Koma Çiya konserleriyle son buldu.