Gaziantep'teki insanlık düşmanı saldırıyı lanetlediler!

Demirtaş'tan ortak taziye çağrısı

Antep'in Şahinbey ilçesinde gerçekleştirilen bombalı saldırı sonrası açıklama yapan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, siyasi parti liderlerine seslendi.

Demirtaş, "Antep’teki saldırıyla kaos ve iç savaş hedeflendi. Antep’ teki tüm siyasi partilerden milletvekili arkadaşlara sesleniyorum. Gelin taziyede bir olalım, yan yana duralım. Bu fotoğrafla o alçaklara en iyi cevabı vermiş oluruz“ dedi.

HDP : Gaziantep'teki insanlık düşmanı saldırıyı lanetliyoruz

Halkların Demokratik Partisi Merkez Yürütme Kurulu, Gaziantep'teki saldırı ile ilgili olarak yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, "Gaziantep'teki insanlık düşmanı saldırıyı lanetliyoruz. Gaziantep'te Şahinbey ilçesine bağlı Akdere Mahallesi'ndeki partili üyelerimizin düğününe yönelik terör saldırısı sonucunda salonda bulunan çoğunluğu kadın ve çocuk çok sayıda yurttaşımız yaşamını yitirdi, çok sayıda yaralımız var. Acımız büyük. Bu saldırıyı yapanları, arkasındaki güçleri, zihniyeti en sert biçimde kınıyor ve lanetliyoruz. Yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet, ailelerine ve halkımıza başsağlığı ve sabır, yaralılara da acil şifalar diliyoruz. Eş Genel Başkanlarımız ve milletvekillerimizden oluşan bir heyet Gaziantep'e gitmek üzere yola çıkmıştır" denildi.

Saldırıya EMEP'ten tepki: Savaş politikalarının sonucu

EMEP Bölge Örgütü, Antep’teki saldırının, savaş ve yıkım politikalarını sonucu olduğu belirtildi.

EMEP Bölge Örgütü, Antep saldırısıyla ilgili yazılı açıklama yaptı. Saldırıyı kınayan EMEP açıklamasında şunlar belirtildi: “AKP-Erdoğan iktidarının ülkede ve Bölge’de savaş,  gerilim ve müdahaleye dayalı politikaları neredeyse  her gün  başka bir yerde insanlarımızın canına mal olmaya devam ediyor. IŞİD denen bu barbarlığın Bölge’nin, ülkemizin ve halklarımızın başına nasıl musallat edildiğini biliyoruz. Başta Gaziantep ve sınır kentleri olmak üzere, bu cihatçı terörist çetelerin ülkede nasıl üslendiğini, nasıl örgütlendiğini biliyoruz.  IŞİD’in, devletin resmi kurumları, istihbaratı ve güvenlik güçleriyle nasıl ‘dostane’ ilişkiler kurduğu; başta Diyarbakır, Suruç ve 10 Ekim Ankara katliamları olmak üzere, şu ana kadar gerçekleştirdiği pek çok saldırı planından devletin istihbarat ve güvenlik güçlerinin önceden haberdar oldukları gibi gerçekler artık herkesin bildiği gerçeklerdir.

ÖDP: AKP, hesap vermekten kaçamaz

Özgürlük ve Dayanışma partisi (ÖDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Antep'te yaşanan canlı bomba saldırısı ile ilgili açıklamalarda bulundu. AKP'nin Suriye politikasına dikkat çekilen açıklamada 'AKP, katliamlardaki sorumluluklarının hesabını vermekten kaçamaz' denildi.

ÖDP'nin yaptığı açıklama şu şekilde:

İnsanlığın tüm güzel değerlerini ölümle yok etmek isteyen katil çetesi dün Gaziantep’de insanlarımızı katletti. Bu soysuz, alçak terörü lanetliyoruz.

Katliamda kaybettiğimiz insanlarımızın ailelerine baş sağlığı diliyoruz. Yaralı insanlarımıza acil şifa dileklerimizi iletiyoruz. Halkımızın bağrına düşen bu acıyı ve öfkeyi paylaşıyoruz.

DTK 3 GÜNLÜK YAS İLAN ETTİ

Antep katliamına ilişkin açıklama yapan Demokratik Toplum Kongresi (DTK), bugünden geçerli olmak üzere 3 günlük yas ilan etti.

Son bir yıldır Kürdistan ve Türkiye’de yaşanan savaş ve kaos ortamının her geçen gün daha da derinleşerek devam ettiğine işaret edilen DTK açıklamasında, “Bunca katliam, baskı, sindirme, yok sayma AKP ve Saray’ın iktidarı uğruna yaşanmakta ve yaşanmasına göz yumulmaktadır. KCK’nin dün sürece ilişkin yaptığı açıklamada, savaş sürecinin barış sürecine evrilmesi için yayınladığı deklarasyon sonrası Antep’te böyle bir katliamın gerçekleşmiş olması; AKP devletinin başta Rojava ve tüm Kürt halkımıza karşı uyguladığı inkarcı ve katliamcı politikalarının sonucudur” denildi.

DİSK: Katliam hükümet politikasının sonucu

DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Antep’teki bombalı saldırıyı kınadı. Yazılı açıklama yapan Kani Beko, hükümetin Suriye politikasını işaret ederek şunları söyledi: “Her geçen gün yeni bir katliamın yaşandığı ülkemizde iktidarın, bir kez dahi siyasi sorumluluk üstlenmemesi ve hesap vermemesi artık kabul edilemez bir noktaya ulaştı.Bu katliam hükümetin izlediği vahim Suriye politikasının sonucudur. Bu katliam, Şam'da "bayram namazı” kılma hayallerinin, Ortadoğu'daki savaşa taraf olma politikasının sonucudur. Bu katliam, bu cihatçı çetelerin Gaziantep'i adeta üs olarak kullanmalarına göz yumulmasının sonucudur. Fransa'da gerçekleşen terör saldırısından sonra bu şehirde kutlama konvoylarına kim izin verdiyse, dün yaşanan katliamı o cesaretlendirmiştir! Bu katliamın sorumluları, Suriye sınırını bu katillere açan, onlara silah verenlerdir. Henüz geçtiğimiz ay açıklanan 10 Ekim Katliamı iddianamesinde IŞİD'in "Antep Emiri” Yunus Durmaz'ın örgütün "Sınır Emiri” İlhami Balı'ya, "kentteki düğünlere bombalı intihar saldırısı düzenleyebileceklerini” söylediği bir yazışma da yer alıyor. Göz göre göre gelen bu katliamın nasıl olup da önlenemediğini, nasıl bir güvenlik zaafiyeti olduğunu ısrarla sormak zorundayız.”

Barış Bloku: Çözüm sürecine dönülmesini engellemeye yönelik terör eylemlerini kınıyoruz

Hükümetin Suriye politikasından vazgeçmeye çağıran Beko, “Savaşa, katliamlara, ölümlere karşı birlikte yaşama ve birlikte yaşatma irademizi savunmaya devam edeceğiz” dedi.

Barış Bloku, Gaziantep’te 51 kişinin hayatını kaybettiği saldırının ardından açıklama yayımlayarak, şiddet eylemlerini kınadı. Açıklamada, HDP, ÖDP, EMEP ve Yeşil Sol Parti’nin çözüm sürecine dönülmesine yönelik açıklamaları desteklenerek, “barış görüşmelerine dönülmesini sabote etmeye yönelik şiddet eylemleri”ne tepki gösterildi.

Barış Bloku’nun açıklaması şöyle:

"Son günlerde HDP, ÖDP, EMEP, YEŞİL SOL PARTİ liderleri ve yetkili kurulları tarafından, “metropollerde insan ölümlerine, sivil katliamlara yol açabilecek” yöntemlerin tehlikesine işaret eden, 'barış ihtimalini toplu iğne ucu kadar bile olsa' büyütmek için elden gelenin yapılmasını öğütleyen, “ölümle, bombayla barış ve demokrasi kazanılamaz” diyerek kararlı bir biçimde tavır alan açıklamaları ve silahlı şiddetin durması, tekrar diyaloga dönülmesi için yapılan çağrıları, Barış Bloku olarak çok önemli buluyor ve destekliyoruz.