Gezi ruhu;

"Bu antifaşist demokrasi cephesi ile faşizme sürüklenişi durdurabiliriz"

Gezi Direniş'inin 3. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen etkinlikler kapsamında gerçekleştirilen forumda konuşan akademisyen Muzaffer Alakuş, Gezi'de olduğu gibi çeşitli kesimlerin bir araya gelerek, antifaşist demokrasi cephesinin kurulması gerektiğini belirterek, "Bu antifaşist demokrasi cephesi ile faşizme sürüklenişi durdurabiliriz" dedi. Gezi Aileleri, başka canlar yanmasın diye adalet mücadelelerini sürdüreceklerini kaydetti. DİHA İstanbul Şefi Çağdaş Kaplan ise, gerçeklerin topluma ulaşmasının önünü almak isteyenlerin 13 arkadaşlarını tutukladığını söyledi.

Taksim Dayanışması öncülüğünde Abbasağa Park'ında yapılan etkinlikler kapsamında forum düzenlendi. Forum boyunca kitle "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz" sloganı attı. Forum'da ilk olarak konuşan akademisyen Muzaffer Alakuş, imzaladıkları barış bildirilerinin Gezi'deki gibi tek adam diktasına karşı olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Edoğan'ın akademisyenlerin barış bildirisini imzaladıktan sonra yaptığı konuşmayı hatırlatan Alakuş, "O konuşmadan sonra sayımız daha da arttı. Burada tam olarak Gezi'nin ruhunu yakaladık. Çünkü birçok farklı kişi bizlere destek oldu. Tutuklandık ve bizler için nöbetler başlatıldı. Orada Gezi'nin ruhunu gördük" dedi. Toplumun hafızasını tazelemesi gerektiğini dile getiren Alakuş, şöyle devam etti: "Türkiye faşizme doğru sürükleniyor. Gezi'de olduğu gibi çeşitli kesimlerin bir araya gelmesi ve antifaşist demokrasi cephesi kurmamız gerekir. Barış, demokrasi ve laiklik çevresinde yapacağımız bu antifaşist demokrasi cephesi ile bu faşizme sürüklenişini durdurabiliriz."

Gezi'deki mücadele azminin iktidarı korkuttuğunu dile getiren Kent Hakları Savunucusu Mücella Yapıcı da, "Evet bizi vurdu ve kırdı. Bu bize dert oldu ama 15 yaşındaki Berkin Elvan bunu yerle bir etti. Buda ona ders olsun" şeklinde konuştu. Cizîr, Sûr ve Nisêbîn'in bombalandığını vurgulayan Yapıcı, yenilmediklerini ve hep birlikte olmaya devam edeceklerini söyledi.

'Bir arada olursak güzelleşiriz'

Kaldıraç üyesi Can Aktaş ise, "Gezi umuttu ve bu umut devam etmelidir. 6-8 Ekim'de birlikte olduk ve Rojava için direndik. Caratte, Zonguldak'ta direndik. Bu Gezi'nin devam ettiğini gösteriyor" diye belirtti. "Gün direnme günüdür" diyen Aktaş, Kürdistan'da halkın tank, toplara karşı direndiğini vurguladı.

Gezi direnişinde İstanbul'un Ümraniye ilçesinde araba çarpması sonucu yaşamını yitiren Mehmet Ayvalıtaş'ın babası Ali Ayvalıtaş da, 7 Haziran seçim sürecinden bu yana binlerce insanın katledildiğini hatırlatarak, "Birleşirsek, bir arada olursak güzelleşiriz" dedi.

'Başka Berkinler oyun oynayabilsin'

Gezi olayları sırasında başından yaralanarak yaşamını yitiren Berkin Elvan'ın babası Sami Elvan, oğlu Elvan'ın dosyasında hiçbir ilerlemenin olmadığını ifade etti. Sorumluların yargılanıp, cezalandırılmasını isteyen Elvan, "Biliyoruz ceza verilerek oğlumuz geri gelmez ama bizler başka Berkinler ölmesin istiyoruz. Berkinler şeker yiyip oyun oynayabilsin istiyoruz" şeklinde konuştu.

Gezi olayları esnasında Antakya Armutlu'da başına gelen gaz kapsülü sonucu yaşamını yitiren Ahmet Atakan'ın annesi Emsal Atakan da, şunları aktardı: "3 yıl oldu oğlum katledileli ve her şey belli olmasına rağmen dosya hala açılmadı. Bizler adalet ve özgürlük istiyoruz. Bu ülkede hukuk, adalet yok ama hukuku ve adaleti halk getirecek."

'Erdoğan ölmeden ölmeyeceğim'

Gezi olayları sırasında Ankara Kızılay'da yaşamını yitiren Ethem Sarısülük'ün annesi Sayfi Sarısülük, bir evladını yitirdiğini ancak bin evladın yerini doldurduğunu aktardı. Sarısülük, "Bir evladımı verdim, bin evladım oldu. Hepiniz benim için birer Ethem'siniz" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ölmeden ölmeyeceğini belirten anne Sarısülük, "Ne zaman Erdoğan öldü bende o zaman öleceğim ve oğlumun yanına gideceğim. Oğlumun kokusunu unutamıyorum. Sizler nerede olursanız bende orada olacağım" diye belirtti.

'Adalet mücadelemiz devam ediyor'

Gezi olayları sırasında Maltepe Gülsuyu'nda yaşamını yitiren Hasan Ferit Gedik'in annesi Nuray Meray Gedik ise,"Ama adalet mücadelemiz devam ediyor" dedi.

Gezi olayları sırasında Eskişehir'de yaşamını yitiren Ali İsmail Korkmaz'ın babası Şahap Korkmaz da,"Bizlerin burada toplanmamıza kutlama diyorlar. Bizler kutlama değil anma yapıyoruz. Ne zaman ki katil sürüleri ceza aldı işte o zaman kutlama yapacağız" sözleri ile etkin soruşturmaların yürütülmemesine tepki gösterdi.

'Gezi ruhu Kobanê'de'

DİHA Marmara Bölge şefi Çağdaş Kaplan da, tutuklu 13 DİHA muhabirini hatırlatarak, "Arkadaşlarımız sizlere bölgede yaşanan gerçekleri ulaştırmak için çalıştılar ama bu gerçekler size ulaşmasın diye tutuklandılar" dedi. Gezi direnişinde farklı kimliklerin olduğunu ve iktidarın bu kimliklerin oluşmasını istemediğini dile getiren Kaplan, şöyle devam etti: "Kürdistan'da 50 yaşında bir anne yerden parke taşlarını alıyordu ve yeter artık 'ben evlatlarımın tank altında ezilmesini istemiyorum' diyordu. İşte bu gerçeklik görünür olmasın diye bugün 13 DİHA muhabiri tutuklu." Rojava'da DAIŞ çetelerine karşı savaşırken yaşamını yitiren Aziz Güler'i hatırlatan Kaplan, "Gezi ruhu nerde diye soracak olursak vereceğimiz cevap Kobanê olur. Çünkü Kobanê'ye gazetecilik için gittiğimde Aziz ile karşılaştım. Aziz'e senin ne işin var burada diye sordum. 'Birlikte kazanacağız onun için buradayım' demişti. Birlikte olursak kazanırız" dedi.

Etkinlik, konserlerle devam ediyor.