Tweet |
"Dörtlü Suriye Zirvesi" sona erdi: İşte liderlerin açıklamaları
Erdoğan, Putin, Macron ve Merkel'in katıldığı Türkiye'de gerçekleştirilen Suriye konulu dörtlü zirve sona erdi.
İstanbul'da gerçekleştirilen Suriye konulu dörtlü zirvenin ardından Erdoğan, Putin, Merkel ve Macron ortak basın toplantısı düzenledi.
Zirvenin ardından ilk açıklamayı Erdoğan yaptı.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
Dörtlü zirvenin ardından ortak bildiri Türkiye'nin ev sahipliğindeki Suriye konulu dörtlü zirve, sona erdi. Zirvenin ardından ortak bildiri yayımlandı.Bildiride, "Suriye Arap Cumhuriyeti'nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğü ile Birleşmiş Milletler Şartı'nın amaç ve ilkelerine olan kuvvetli taahhütlerini teyit etmişlerdir" denilerek, kimyasal silah kullanılmaması ve "bölgedeki terör örgütlerinin tamamen ortadan kaldırılması" gerektiğine dikkat çekildi. Türkiye'nin ev sahipliğindeki Suriye konulu dörtlü zirve sona erdi. Zirvenin ardından ortak bildiri yayınlandı. Bildiride, "Suriye Arap Cumhuriyeti'nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğü ile Birleşmiş Milletler Şartı'nın amaç ve ilkelerine olan kuvvetli taahhütlerini teyit etmişlerdir" denilerek, kimyasal silah kullanılmaması ve "bölgedeki terör örgütlerinin tamamen ortadan kaldırılması" gerektiğine dikkat çekildi. Bildiride şu ifadelere yer verildi: "Süre giden ihtilafa askeri çözüm getirilemeyeceğine ve ihtilafın yalnızca BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararıyla uyumlu olarak müzakere edilmiş bir siyasi süreç yoluyla sona erdirilebileceğine dair güçlü inançlarının altını çizmişler ve bu çerçevede, Suriye ihtilafına muteber ve sürdürülebilir çözüm bulunmasına katkı sağlamayı amaçlayan tüm uluslararası girişimler arasında eşgüdümün artırılmasının önemini vurgulamışlardır. BM Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak tanımlanan DEAŞ, Nusra Cephesi ile El Kaide veya DEAŞ'la bağlantılı tüm diğer bireyler, gruplar, teşebbüsler, oluşumlar ve diğer terörist grupların tamamen ortadan kaldırılması amacıyla terörle mücadelede kararlılıklarını teyit etmişlerdir. Suriye'nin egemenliği ve toprak bütünlüğü ile komşu ülkelerin ulusal güvenliğine zarar vermeyi amaçlayan ayrılıkçı gündemleri reddetme kararlılıklarını ifade etmişlerdir. Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu tarafından 17 Eylül 2018 tarihinde Soçi'de imzalanan İdlip Gerginliği Azaltma Bölgesindeki Durumun İstikrarlaştırılmasına İlişkin Muhtıra'yı memnuniyetle karşılamışlardır. Ağır silahların ve radikal grupların Muhtıra uyarınca tesis edilen silahtan arındırılmış bölgeden çekilmesinde sağlanan ilerlemeyi takdir etmişlerdir" "KALICI BİR ATEŞKESİN ÖNEMİNİ VURGULAMIŞLARDIR" "Teröre karşı mücadeleye devam etme gerekliliğinin altını çizerken, Muhtıra'da öngörülen etkili önlemlerin tam olarak uygulanması ve tüm ilgili tarafların Muhtıra hükümlerine riayet etmesi suretiyle sağlanacak kalıcı bir ateşkesin önemini vurgulamışlardır. "BİRLİKTE ÇALIŞMA TAAHHÜTLERİNİ İFADE ETMİŞLERDİR" "İnsani yardım kuruluşlarına Suriye genelinde hızlı, güvenli ve kesintisiz erişim sağlanması ile Suriye halkının acılarının hafifletilmesi için ihtiyaç duyan herkese acil insani yardım ulaştırılması gereksiniminin altını çizmişler ve bu çerçevede, Suriye'ye yapılan yardımı artırmaları için başta Birleşmiş Milletler ve bağlı insani kuruluşları olmak üzere, uluslararası topluma çağrıda bulunmuşlardır. Başta Türkiye, Lübnan ve Ürdün olmak üzere, ev sahibi ülkelerle dayanışma içinde olduklarını teyit etmişler ve mültecilerin Suriye'ye güvenli ve gönüllü şekilde, uluslararası hukuka uygun koşullarda geri dönmelerine bağlı olduklarını hatırlatmışlardır. Mültecilerin ve ülke içinde yerlerinden edilmiş kişilerin Suriye'de ikamet ettikleri asıl yerlere güvenli ve gönüllü olarak geri dönüşleri için gerekli şartların tüm ülke genelinde oluşturulması ihtiyacına işaret etmişler, geri dönenlerin silahlı çatışma, siyasi baskı veya keyfi tutuklamalardan korunması ve su, elektrik, sağlık ve sosyal hizmetler dahil olmak üzere insani altyapı gereksiniminin altını çizmişler ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) ile diğer uluslararası uzmanlık kuruluşları da dahil olmak üzere ilgili tüm taraflar arasındaki eşgüdüm ihtiyacını vurgulamışlardır. Suriye'de barış ile istikrar için gerekli koşulların tesisini, siyasi bir çözümün teşvikini ve bu bağlamda uluslararası oydaşmanın güçlendirilmesini teminen birlikte çalışma taahhütlerini ifade etmişlerdir. Fransa Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu Devlet Başkanları ile Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi, İstanbul'daki Dörtlü Zirve'ye evsahipliği yapmalarından ötürü Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a içten teşekkürlerini sunmuşlardır" (DHA) |
PUTİN'İN AÇIKLAMALARI
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ardından sözü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin aldı.
Putin, açıklamalarında şunları söyledi:
MACRON: KİMYASAL KULLANIMI KABUL EDİLEMEZ
Putin'in ardından söz alan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, "Hem bölgede hem dünyanın diğer bölgelerinde kimyasal silahların kullanılması, kim kullanırsa kullansın kabul edilemez." dedi.
Macron'un açıklamaları şöyle:
MERKEL'İN AÇIKLAMALARI
Basın açıklamasında son sözü Macron'un ardından Almanya Şansölyesi Angela Merkel aldı.
Merkel'in açıklamaları şu şekilde:
KAŞIKÇI MESAJLARI
Liderler, basın toplantısında Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülmesine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Açıklamalardan satır başları şöyle:
Erdoğan: "Merhum Cemal Kaşıkçı ile ilgili olarak ikili görüşmelerimizde bu konuyu ele aldık ve gerekli bilgileri kendilerine verdim. Daha önce de zaten istihbarat örgütlerimizle yapılmış olan bu konuda çeşitli bilgilendirmeler oldu. Detaya, bugün yaptığımız ikili görüşmelerle girmiş bulunuyoruz. Şunu çok açık net tekrar burada ifade etmek durumundayım, şu anda uluslararası medyanın burada oluşu da böyle bir cevabı vermemi gerektirir. O da şudur; her şeyden önce içeride 18 tane tutuklu var. Bu 18 tutuklu malum ülkemize gelen kişilerdir. Bunlar 15, 9 artı 6, ayrıca 3, böyle bir dağılımı var. Bu 18 kişiyi Türkiye'ye kimler gönderdi? Bunun cevabını tabii ki Suudi yetkililerin vermesi gerekir. Daha sonra bir açıklama Suudi Arabistan'ın yetkili mercilerinden geldi. O da Türkiye'deki yerli işbirlikçilere cesedin teslim edildiğine dair veya onlarla farklı bir iş birliğine girmek suretiyle böyle bir adımın atıldığı söylendi. O zaman bu yerli işbirlikçi kimdir? Bunu da yine bu açıklamayı yapan kişi veya kişilerin ortaya koyması gerekmektedir. Her türlü cezai müeyyideye çarptırılacaklarını söylüyorlar. Suçun işlendiği yer İstanbul'dur, dolayısıyla Suudi Arabistan bu yargılamada eğer kendileri bu işi yapmayacaklarsa bu yargılamayı Türk yargısı olarak bizim yapmaya hazır olduğumuzu dün Adalet Bakanlığımız vasıtasıyla kendilerine bu çağrıyı yazılı olarak resmi kanallardan da yapmış bulunuyoruz. Şimdi oradan bunun cevabını tabii ki bekleyeceğiz. Suudi Arabistan başsavcısını yarın buraya gönderiyor ve İstanbul başsavcımızla başsavcı kendi yanındaki heyetiyle görüşmeleri yapacaklar. Bu görüşmenin neticesini de önemsiyoruz."
Erdoğan, bu süreçte emniyet teşkilatı, istihbarat teşkilatı ve yargı teşkilatının yoğun bir çalışma içerisinde olduğunu belirterek, "Bu çalışmalar bitmemiştir, hala aynı hassasiyet içerisinde devam etmektedir." dedi.
Merkel: "(Kaşıkçı cinayetinde) Failler ortaya çıkarıldıktan sonra Avrupa Birliği genelinde gerekenlerin yapılacağını taahhüt etmek isterim."
Macron: "(Kaşıkçı cinayeti) Soruşturmanın sonuna kadar gitmesi gerekiyor. Bu konularla ilgili yaptırımların alınması gerekiyor."