Bugun...



HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ: Sizin böldüğünüz halkları biz birleştireceğiz

Van'da partisinin düzenlediği kadın konferansına katılan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, partilerine yönelik kapatılma tehdidine değinerek, "Sizin böldüğünüz toprakları ve halkları biz birleştireceğiz. Bu ülkenin bütün faşistleri elbirliği yapmış halkımıza ve patimize saldırıyor.

facebook-paylas
Tarih: 30-12-2015 13:49

 HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ: Sizin böldüğünüz halkları biz birleştireceğiz

 

Özyönetim alanlarında hedef alınarak katledilen kadınlar

AKP hükümetinin Kürdistan'da halkın özyönetim direnişlerine karşı devreye koyduğu topyekûn imha operasyonlarında direnişin ön safhasında yer alan kadınları hedef alıyor. Şimdiye kadar 6 aylık süre zarfından 35 günlük Muhammed bebek, 3 aylık Miray bebek ve henüz anne karnında doğmamış bebeğin katledildiği Kürdistan'da yaşam alanlarını savunan 34 kadın katledildi. AKP hükümetinin savaş konsepti kapsamında 5'i İstanbul'da olmak üzere 6 kadın ise, polis tarafından sabaha karşı yapılan ev baskınlarında "Çatışma süsü" verilerek infaz edildi. Mardin'in Derik ilçesinde ise gözaltına alınan kadından haber alınamıyor.

 

AKP hükümeti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın direktifi ile koordineli bir şekilde 24 Temmuz'da Kandile gerçekleştirilen hava saldırısı, Kürtlere karşı ilan edilen ve ülkeyi kan gölüne çeviren savaş konseptinin startı olarak kayıtlara geçti. Bu tarihten sonra Ankara başta olmak üzere halkın barış taleplerini dillendirdiği meydanlarda patlatılan bombalarla yüzlerce insan katledilirken, Kürdistan'da ise devletin baskı, operasyon ve katliamlarına karşı özyönetim ilan eden kentlerde "Hendekleri" bahane eden devlet, tank, top ve ağır silahlarla tüm askeri gücünü yığarak topyekûn imha operasyonlarını devreye koydu. Sokağa çıkma yasağı kılıfı ile halkın direncini kıramayan AKP'nin özel savaş güçleri, bu kez başka toprakları fethe çıkan "İşgalci" bir görüntüyle kentleri ablukaya alarak imha operasyonlarını tırmandırdı. İlk 16 Ağustos'ta sokağa çıkma yasağının ilan edildiği Muş'un Varto ilçesinde çıkan çatışmada yaşamını yitiren YJA Star gerillası Kevser Eltürk'ün (Ekin Wan) askerlerce işkence edilen bedeni çırılçıplak soyularak sokaklarda teşhir edilerek, yaşam alanlarını koruyan kadınlara gözdağı verilmek istenildi.

 

OHAL'i kaldırmakla övünen AKP'nin özel savaş güçleri tarafından ilan edilen sokağa çıkma yasakları, keyfi ve hukuka ayrı bir şekilde genişletilerek yayılan çatışmaların şiddeti arttıkça, barikatların arkasında güçlenen direnişlere gençler ve kadınlar öncülük etmeye başladı. Savaşlarda hep mağdur edilen kesim olarak topluma yansıtılan tabloyu Kürdistan'daki kadınlar özyönetim direnişi ile kırdıkça devletinde kadınlara yönelik öfke ve hedefi de yayıldı. Yaşam alanlarını kimi zaman zılgıtları, kimi zaman tekme ve yumrukları ile direnişi büyüten kadınları hedef alan devlet son 6 ayda 40 kadını katletti, yüzlercesini yaraladı, Derik'te gözaltına alınan bir kadından ise haber alınamıyor

Özyönetim alanlarında hedef alınarak katledilen kadınlardan bazıları şöyle:

 

Şırnak'ın Cizre ilçesinde uygulanan 3 sokağa çıkma yasağı sırasında henüz 10 yaşında bir çocuk olan Cemile Çağırga, annesinin gözleri önünde ve evlerinin kapısında vurularak katledildi. Sokağa çıkma yasağı nedeniyle gömülmesine izin verilmedi. Annesi cesedi kokmasın diye 3 gün evde derin dondurucuda muhafaza etti, 3 gün boyunca kızının ölü bedeni ile yaşadı. Ama tek bir sorumlu bulunmadı.

  44 yaşında ve 5 çocuk annesi olan Selamet Yeşilmen isimli kadın ise, sokağa çıkma yasağının devam ettiği Mardin Nusaybin ilçesinde, kapısının önünde vurularak yaşamını yitirdi. 2 çocuğu ise ağır yaralandı. Yaralı kurtulan 9 yaşındaki kızı Sevcan ise kör olma tehlikesiyle karşı karşıya. Selamet'in failleri hala bulunmadı.

Diyarbakır Valiliği tarafından ilan edilen sokağa çıkma yasağının 3'üncü gününde Sur ilçesinde, ekmek almaya giderken hedef alınan 12 yaşındaki Helin Şen'i katlettikten sonra polisler, aileye gülerek "Gelin cenazenizi alın" dedi. Valilik ise Şen'in silahlı saldırıda yaşamını yitirdiği iddiasında bulundu.

  Şırnak'ın Silopi ilçesinde evlerinin damında uyuyan Fatma Ay (55) ve kızı Berfin Ökten (14), İlçe Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Denetleme Büro Amirliği'nde konuşlandırılan keskin nişancıların açtığı iddia edilen ateş sonucu vuruldu. Açılan ateşle vurulan 14 yaşındaki çocuğun çığlıkları ile uyanan anne Ay, kızının yardımına koştuğu sırada ikinci bir atışla vuruldu. Anne Ay ve çocuğu ağır yaralı olarak Silopi Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, anne tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

 Şırnak'ın Cizre ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında Cudi Mahallesinde, keski nişancı polisler tarafından açılan ateş sonucu, Zeynep Taşkın (18) ve kayınvalidesi Maşallah Edin (35) vurularak yaşamını yitirdi. *Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde İsmet Gezici, sokak kapısında katledilen yeğeni Engin Gezici'nin cansız bedeni üzerine kapandığı sırada hedef alınarak katledildi.

  Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde 80 yaşındaki Hanife Durak, sokağa çıkma yasağı esnasında polisin halka yönelik attığı el bombası nedeniyle kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdi.

Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde yine sokağa çıkma yasağı ilanından sonra polis ve özel harekat timleri tarafından gerçekleştirilen saldırıda polis kurşunuyla katledildi.

Diyarbakır'ın Sur ilçesine dair alınan sokağa çıkma yasağı sonrası Güler Eroğlu, ilçenin Dağkapı Meydanı girişinde polislerce katledildi.

Mardin'in Nusaybin ilçesinde Fehime Aktı, polisler tarafından atılan bomba atarın göğsüne isabet etmesi sonucu yaşamını yitirdi.

  Şırnak'ın Silopi ilçesinde Taybet İnan, sokak ortasında barışı temsil eden beyaz bayrağı ile kurşunlanarak katledildi. Cenazesi 7 gün sonra vurulduğu yerden alınabilindi. * Ayşe Buruntekin Şırnak'ın Silopi ilçesinde oturduğu mahalleye yapılan yoğun top atışları ve zırhlı araçlardan atılan kurşun ile katledildi.

Cahide Çıkal Şırnak'ın Cizre ilçesinde vücuduna isabet eden şarapnel parçası nedeniyle yaşamını yitirdi. Kürdistan'da hedef alarak kadınları katleden AKP hükümetinin savaş konsepti kapsamında son 6 ayda 5'i İstanbul'da olmak üzere 6 kadın ise, polis tarafından sabaha karşı yapılan ev baskınlarında "Çatışma süsü" verilerek infaz yöntemiyle katledildi. * Ev baskınlarında çatışma süsü verilerek ilk öldürülen kadın Günay Özarslan oldu. İstanbul Bağcılar'da 24 Temmuz'da yapılan operasyonda Halk Cephesi üyesi Özarslan polis baskını sırasında hayatını kaybetti. Özarslan'ın katledilmesinin ardından polis çatışma süsü verse de ortaya çıkan detaylar olayın yargısız infaz olduğunu gösterdi.

Ev baskınlarında katledilen ikinci isim ise Diyarbakır'da katledilen Taybet Cansi oldu. 8 Ekim'de Bağlar'ın 5 Nisan Mahallesi Sakarya Caddesi üzerindeki Dilan Apartman'ın 2. katındaki eve polis baskın düzenledi. Kürdistan'da son dönemde gerçekleşen cinayetlerde kullanılan Land Rover araçlarla yapılan baskında evin kapısı kırılarak içeri giren polis Cansi'yi katletti.

Ev baskınında katledilen üçüncü isim ise evlerini basan polislere "Galoş giyin" dediği için katledilen Dilek Doğan oldu. Katledilmesinin ardından Doğan'ı DHKP/C'li göstermek için o güne kadar hiçbir suç kaydı olmayan Doğan'a 18 Ekim'de yani vurulduğu gün soruşturma açıldı.

İstanbul'un Sancaktepe ilçesi Dumanlar Sokak'ta bir eve baskın düzenleyen polisler Dilan Kortak'ı öldürdü. Baskının ardından AKP medyası daha önceki katliamlarda olduğu gibi olayı "Çatışma" olarak verdi. Medya Kortak'ı "Canlı bomba" olarak lanse etse de Kortak'ın İzmir Karabağlar'da ailesi ile birlikte yaşadığı, uzun bir süredir HDP ve KJA çalışmalarında yer aldığı ortaya çıktı.

Son olarak İstanbul'un Gaziosmanpaşa Mahallesi'nde bulunan evlerine polisler tarafından yapılan baskında Şirin Öter ve Yeliz Erbay infaz edildi. Gözaltına alınan kadından haber alınamıyor Mardin'in Derik ilçesinde ise 25 Aralık'ta polisler tarafından tartaklanarak gözaltına alınan ve ismi öğrenilemeyen kadından haber alınamıyor. Avukatlar kadın hakkında bilgi edinemediklerini belirtirken, basına servis edilen "Karakola sızan kadın suikastçı yakalandı" ve "Nezarethanede intihar teşebbüsünde bulundu" haberleri ise gözaltına alınan kadının infaz edilmiş olabileceği yorumlarına neden oldu.

 

 

Van'da partisinin düzenlediği kadın konferansına katılan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, partilerine yönelik kapatılma tehdidine değinerek, "Sizin böldüğünüz toprakları ve halkları biz birleştireceğiz. Bu ülkenin bütün faşistleri elbirliği yapmış halkımıza ve patimize saldırıyor. Saray, AKP, MHP ve CHP hepsi tek bir korodur. Bizler direnerek ayağa kalkarak, halkın yükselmesinin mücadelesini veriyoruz. Onlarda vura vura diz çöktürmeye çalışıyorlar. Ama bize asla diz çöktüremeyeceksiniz" dedi. 

HDP Van İl Kadın Konferansı, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, partinin kent milletvekilleri ve çok sayıda HDP'li kadının katılımıyla başladı. Rojin Kadın Yaşam Merkezi'nde düzenlenen konferansta, "Son sözü söylüyoruz, özyönetimi sahipleniyoruz", "Radikal demokrasiyle örgütlenelim kadın iradesiyle özgürleşelim" pankartları asıldı.

'Özyönetim direnişleri haklıdır, onurludur'

Açılış konuşmasının ardından konuşan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, bütün dünyanın Kürdistan'da yaşanan saldırı ve direnişlere odaklandığını söyledi. Kürt halkının açık bir soykırım tehdidi ile yüz yüze olduğunu belirten Yüksekdağ, "Şu an bölgesel savaşlardan daha fazla kayıplar yaşanıyor. Yaşananlar çok açık bir darbe ve soykırım girişimidir. Ama bu halk celladına diz çökmeyecektir. Bütün özyönetim alanlarında sergilenen direniş haklıdır, onurludur" dedi. 

'3 ayda işlediğiniz suçlar sizi helak etmeye yeter'

Partilerine yönelik kapatılma tehdidinin, yöneticilerine yönelik gözaltı ve tutuklamalarla halkın sindirilmeye çalışıldığının altını çizen Yüksekdağ, "Bize tahammül etmeyenlere bu halk da tahammül etmeyecektir. İnsanlığa karşı suç işliyorsunuz. Bizlerden zorla rıza alamazsınız. Çeteleri sokaklara salmışsınız. İşkence, çocuk katilliği, bebek cinayetleri, yaptıkları hırsızlıklar, yolsuzluklar bir yana sadece 3 ayda işlediğiniz suçlar sizi helak etmeye yeter. Bizler kelleyi koltuğa alıp bu yola çıktık. Bu yoldan dönüş yok. Tek birimiz kalsak bile o birler binler olur binler on binler olur" diye konuştu. 

'Saray, AKP, MHP ve CHP hepsi tek bir korodur' 

Devletin özyönetim alanlarında çocuk, kadın, yaşlı genç demeden katliamlara giriştiğini ifade eden Yüksekdağ, "Öldüre öldüre tüketemeyeceğiniz gençleri yenebildiniz mi? Yenemeyeceksiniz. Siz bölücünün önde gidenisiniz. Sizin böldüğünüz toprakları ve halkları biz birleştireceğiz. Bu ülkenin bütün faşistleri elbirliği yapmış halkımıza ve patimize saldırıyor. Saray, AKP, MHP ve CHP hepsi tek bir korodur. Bizler direnerek ayağa kalkarak, halkın yükselmesinin mücadelesini veriyoruz. Onlarda vura vura diz çöktürmeye çalışıyorlar. Ama bize asla diz çöktüremeyeceksiniz" ifadesinde bulundu. 

'Kadının sahiplendiği direniş yenilmezdir'

Özyönetim talebini savundukları için dokunulmazlıklarının kaldırılması tehdit ile karşı karşıya kaldıklarını belirten Yüsekdağ, "Siz kimsiniz. Siz faşistiniz. Biz bu halkın siyasetçileri ve savunucularıyız. Halkın savunucuları tehditlere boyun eğmez. Seçilmişler olarak hiçbir zaman dokunulmaz olmadık. Seçilmişlerimiz her gün tutuklanıyor. Baskılara maruz kalıyor" dedi. 

Kadının sahiplendiği direnişin yenilmez olduğuna vurgu yapan Yüksekdağ, "Özyönetim alanlarındaki kadınlar tankla topla yapılan saldırılara karşı evleri terk etmeyerek mücadele ediyor. Evlerinin yıkılan duvarlarını onarıyor. Yıkılan duvarlardan barikatlar yapıyor. Eğer kadın böyle bir mücadele veriyorsa o mücadele yenilmezdir. Kürt kadının direnişi karşısında zafer kazanamayan devlet, bebekleri hamile kadınları katletmeye başladı" ifadesinde bulundu. 

Konferans, Yüksekdağ'ın konuşmasının ardından basına kapalı bir şekilde devam etti. 




Kaynak: DİHA

Editör: yeniden ATILIM

Bu haber 860 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Kadın Haberleri

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI YUKARI