HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay:

Tezkereye evet demek tek adam rejimine onay vermektir

 HDP Kadın Meclisi'nin "Böyle gitmez, kadınlar izin vermez" kampanyası kapsamında il il yaptığı etkinlikler sürüyor. Ankara ve Adana'dan sonra Diyarbakır Koşuyolu Parkı'nda kürsü kurulmak istendi ancak Ankara'daki gibi polis engeli ile karşılaşıldı. Kadınlar ve HDP’li vekiller parkta biraraya geldi. Polisler vekillerin açıklamasına izin verirken, kürsü kurulmasına izin vermedi.  OHAL gerekçe edilerek engellenen etkinlikte HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay ve Kadın Meclisi Sözcüsü Besime Konca açıklama yaparak polis ablukasını protesto etti.

KADINLARIN SESİ KISILMAK İSTENİYOR

Polislerin eyleme izin vermemesine tepki gösteren Kemalbay, “Kadınların sesi kısılmak isteniyor. Gerçekler ortaya çıkmasın diye sesimiz engellenmek isteniyor, ama mutlaka gerçekler ortaya çıkacak. Bu baskı rejimi, meşru olmayan AKP-Saray rejimi muhakkak tarih önünde mahkum olacak. Bizler burada toplandık çünkü Türkiye halklarının en önemli problemlerinden bir tanesi de kadınların özgürlüklerinin her gün gasp edilmesi, tarihsel kazanımlarının ortadan kaldırılması, kadınların yok sayılması, emeğinin sömürülmesi, tutuklanması ve şiddete maruz kalması. Bütün bunları gündemleştirmek ve böylesine otoriterleşen, faşizmi inşa etme yolunda adım adım yürüyen iktidar karşısında “Bu böyle gitmez, kadınlar izin vermez” demek için buradayız” dedi.

TEZKEREYİ ONAYLAMAK BÖLGEDEKİ SAVAŞA ORTAK OLMAKTIR

Hafta sonu mecliste oylanacak olan ve askere sınır ötesi operasyon yapma yetkisi veren Irak ve Suriye tezkeresine de değinen Kemalbay şunları söyledi; “Parlamento’nun acil olarak toplanmasına karar verildi. Yarın Meclis toplanacak ve savaş tezkeresini görüşecek. Savaş tezkeresi daha önce verildiğinde savaşın sivilleri katleden, zorunlu göçü ortaya çıkartan, Aylan bebekleri ve 5 yaşındaki çocukların çalışırken bıçaklanarak ölmesi gibi tablolarla karşı karşıya kaldık. Savaş bize bunları getiriyor. Bizler savaşa karşı çıkmak zorundayız. Tezkereyi onaylamak bölgedeki savaşa da ortak olmaktır. Savaş, kan, sömürü ve cinsel taciz anlamına gelmektedir. Savaş tezkeresine evet demek, tek adam rejiminin kendi iktidarını sürdürmek için her türlü maceraya atılmasına onay vermek anlamına gelmektedir. Nasıl dokunulmazlıklar kaldırıldığında büyük hata yapıldıysa savaş tezkeresine evet demekte hata olacaktır.”

Irak Federal Kürdistan Bölgesi’ndeki bağımsızlık referandumu  ve Rojava’da yapılan seçimlere saygı duyulması gerektiğini ifade eden  Kemalbay, “Suriye’de Kürt halkı kendi kendini yönetmek için seçim yapmaktadır. Suriye’de barışçıl demokratik çözüm için bu demokratik seçimler desteklenmeli, Suriye coğrafyasında ve Rojava halkının geleceğini tayin hakkına saygı gösterilmelidir. Yine Irak’ta gerçekleştirilen referandum da halkların kendi kaderini tayin etme talebidir. Biz buna saygı duymakla yükümlüyüz. Türkiye’de büyük bir Kürt nüfusu var. Biz halkların barış içinde ortak vatanda birlikte yaşamaları için nasıl bir demokratik süreç yaratılabileceğine dair taraf olmalıyız. Kürt ve Türk halklarının birlikte özgürce yaşayabilmeleri buna bağlıdır” diye konuştu.

Kadınlara yönelik baskılara değinen Kemalbay, “Kadınlara yönelik saldırılar her geçen gün artmakta, AKP Saray rejimi kadın ve çocukları oy deposu olarak yapılandırmak istemektedir. Eğitim sistemini de bu amaçla dönüştürmeye çalışmaktadır. Eğitimdeki müfredatı laiklikten ve bilimsellikten uzaklaştırma buna hizmet etmektedir” dedi.

AKP'YE YASAK YOK, HDP'YE GELİNCE "OHALVAR”

Besime Konca ise “ Bugün bu parkta etkinlik yapacak, kadınlarla buluşacaktık. Fakat dünyanın hiçbir yerinde bir hukuki karşılığı olmayan bir yasakla karşı karşıya kaldık. Burada ablukaya alındık. Bir saattir tartışıyoruz. Milletvekilleri ve eşbaşkan olarak buraya gelebilir konuşabilirsiniz fakat mikrofon kullanamazsınız, sizden başka kimse burada olmayacak deniyor. Böyle bir hukuk, böyle bir devlet yönetme, böyle bir güvenlik anlayışı yok. AKP her gün miting yapacak, açılış adı altında bütün şehirlerin trafiğini kapatacak, HDP’ye gelince, kadın hareketlerine gelince “OHAL var açıklama yapamazsınız” denilecek. Sesimiz kısılmaya çalışılıyor. Bunun karşısında onurluca duracağız, demokratik bir ülke yaratana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.Bugün ilk kez mikrofonu kullanamazsınız anlayışı ile karşı karşıya kaldık. Merak ediyoruz mikrofon kullanırsak ne olacak? Sesimizi kısamayacaksınız! Bu tutumunuz çok daha fazla söz söylememizin gerekçesidir. Kadına karşı uygulanan şiddeti meşrulaştırma biçimidir ve bunu devlet eli ile, polis eli ile yapmaktır.Bugün göçmen bir kadın gazeteci kızıyla birlikte ölü bulundu, Samsun’a tarım işçisi olarak giden Perihan öldürüldü. Bizim bunları dile getirmemizden niye korkuyorsunuz? Bugün buradayız, yarın İstanbul’da ve her yerdeyiz. Biz pankartımızı buraya zor aldık. Eğer siz Türkiye’nin güvenliğini istiyorsanız gidin çok daha önemli sorunları var onlara önlem alın. Kadınları abluka altına alarak ülkeyi koruyamazsınız” dedi.

Herhangi bir döviz ve pankartın açılmasına polis tarafından izin verilmeyen etkinlikte, kadınlar, beyaz bir bezi park alanına getirdi. Kemalbay’ın da aralarında bulunduğu kadınlar,  beyaz bezi el izleri ile boyadı.