Bugun...



İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan, İmralı adasına gitmeye hazırız

HDP İstanbul Milletvekili ve İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan, Öcalan’ın barış çağrısı, OHAL ve belediyelere atanan kayyumlar hakkında değerlendirmelerde bulundu. Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü ve HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, belediyelere yönelik kayyım atamalarını ve PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın kardeşi Mehmet Öcalan'la görüşmesini değerlendirdi.

facebook-paylas
Güncelleme: 15-09-2016 03:11:24 Tarih: 14-09-2016 15:15

İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan,   İmralı adasına gitmeye hazırız

 

 

 

İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan, 

İmralı adasına gitmeye hazırız

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü ve HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, belediyelere yönelik kayyım atamalarını ve PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın kardeşi Mehmet Öcalan'la görüşmesini değerlendirdi. Öcalan'ın kendisinden bekleneni yaparak onurlu bir barıştan yana tutumunda ısrarcı olduğunu belirten Kürkçü, "Sayın Öcalan her zaman olduğu gibi bugün de tutarlı davrandı. Öcalan sürekli ve sistematik düşünen biri onun için 2013 Newroz'unda ne dediyse bugün de onu söyledi" dedi. 

"Sayın Öcalan eninde sonunda yapılacak olan tarihi uzlaşmanın farkında, onun için çabalıyor" diyen Kürkçü, Öcalan'ın müzakere sürecini yürüten kurum ve aktörlere özetle "Tutarlı olun, yolumuza devam edelim" dediğini belirtti. Kürkçü, devletin ve Saray'ın bu tarihi çağrıya cevap verecek politik hazırlığının olmadığını dile getirdi. 

'Öcalan, teslimiyeti elinin tersiyle itti'

AKP ve Saray'ın Kürt halkına ve demokrasi güçlerine teslimiyet çağrısı yaptığını belirten Kürkçü, "Sayın Öcalan tüm bu çağrıları elinin tersiyle itti. Siyasi mücadeleyle savaşın sonlanabileceğinin önünü açtı. Ancak teslimiyetin asla bir seçenek olmadığını da belirtti" dedi. Öcalan'ın çağrısının devletten ziyade demokrasi, barış ve özgürlük güçlerine yönelik olduğunu kaydeden Kürkçü, "Sayın Öcalan hükümeti ve devleti demokrasiden yana zorlayacak olan gücün demokrasi, barış ve özgürlük cephesinin ortak bir tavır almasıyla mümkün olduğunu bizlere söyledi" diye konuştu. 

'Öcalan uyardı'

Devletin Kürt sorununun çözümüne yeterli ciddiyetle yaklaşmadığının altını çizen Kürkçü, Öcalan'ın bu konuda daha önce de kendilerini uyardığını belirterek, "Hükümet çözümsüzlükte ısrarcı olabilir. Bunun karşısında tabi ki halk kendini koruyacaktır. Mezbahaya götürülen kesimlik gibi davranmamız beklenemez. Buna her şeyden önce halk itiraz eder. Halkların bizden beklediği faşizme karşı direnmektir" dedi. 


'İç savaşı PKK önledi'

15 Temmuz darbe girişiminin ardından PKK'nin çatışmalarda taraf olmayan bir tutum sergileyerek iç savaşı önlediğini vurgulayan Kürkçü, PKK'nin iç savaşı önlediğini ancak AKP ve Saray'ın kayyım atayarak ülkeyi bilinçli bir şekilde iç savaşa sürüklediğini belirtti. 

'Ya kayyımlar gider ya da çatışma devam eder'

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın belediyelere kayyım atayarak, Kürdistan'ı tekrar sömürgeleştireceğine inandığını dile getiren Kürkçü, şöyle devam etti: "Tüm bunlardan şunu anlıyoruz, Kürdistan'daki kontrgerillaların başında Erdoğan var. Erdoğan bu kontrgerilla sayesinde Kürdistan'a hakim olacağını düşünüyor. Bunun imkanı yok. Sürdürülemez bir politika izliyor. Ya kayyımlar gidecek ya da çatışma devam edecek." 


'Kendi özsavunmamızı oluşturmalıyız'

Bu noktada Öcalan'ın özsavunma çağrısına dikkat çeken Kürkçü, "Bu açıdan özsavunmaya hem önem vermek hem de ciddiyetle yerine getirmek çok önemlidir. Çünkü bizleri savunacak bir kamu güvenliği mekanizması yoktur. Sayın Öcalan'ın da belirttiği gibi kendi özsavunmamızı oluşturmalıyız" diye konuştu. Tüm Türkiye halkları için asıl direnişin bundan sonra başladığını söyleyen Kürkçü, anti-faşist inisiyatifin kurulmasının bundan sonra en önemli gündemleri olduğunu belirtti. Kürdistan'ın sömürge kaldığı sürece Türkiye'nin payına faşizmin düşeceğini aktaran Kürkçü, "Kürdistan ve Türkiye'nin batısı arasında bir köprü örerek ortak mücadele oluşturacağız. Fakat eninde sonunda Sayın Öcalan'ın tarihi iyimserliğini paylaşan insanlar olarak, güç birliğini yerine getireceğiz. HDK, HDP, DBP, DTK ve KJA ile ortak kurtuluş projesini inşa edeceğiz" şeklinde konuştu.

'Öcalan'ın mesajını çok önemsemeliyiz'

Öcalan'a yalnızca kelimeler ve cümlelerle değil yaşama karşı duruşu ve mücadelesiyle bakılması ve oradan okunması gerektiğinin altını çizen Kürkçü, "Sayın Öcalan özgürlüğe giden kestirme bir yolun olmadığını ve çatışma kadar müzakerenin de, savaş kadar barışın da bir hakkın elde edilmesinde yeni bir özgürlük alanın inşasında önemini anlattı. Bizleri tek boyutlu düşünmekten alıkoydu. Bu açıdan Sayın Öcalan'ın mesajını çok önemsememiz ve tabiri caizse çerçeveleyip evimizin duvarına asmamız gerekiyor" dedi.

HDP İstanbul Milletvekili ve İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan, Öcalan’ın barış çağrısı, OHAL ve belediyelere atanan kayyumlar hakkında değerlendirmelerde bulundu.

HDP Milletvekili Buldan, "Bu ülkenin barışa ihtiyacı var. HDP heyeti gelebilir demiş. Bu sorumluluğu bir kez daha almaya hazırız. İmralı adasına gitmeye hazırız. Yeter ki bu ülkeye barış ve özgürlükler gelsin. Akan kan dursun" dedi.

Pervin Buldan, Yüksekova ilçesinde açıklamalarda bulundu.

'BARIŞ SÜRECİ AKP TARAFINDAN HEBA EDİLDİ' 

Ömer Oğuz’un Yüksekova Haber’den aktardığına göre ,Buldan’ın açıklamaları şöyle:

"Yaşadığımız barış ve müzakere sürecinde Türkiye’de barış ve huzur vardı. İnsanlar bu sürecin ilerleyebilmesi için mücadele ederek adım attı. Ancak AKP hükümeti bu süreci heba etti. Sayın Öcalan ile yapılan son görüşmede de bunun altı çizildi. Bu ziyaret önemlidir. Buna karşı açlık grevi vardı. Bu eylemelerinden sonuç aldılar.

Bu görüşmeye çok büyük anlam yüklememek gerekiyor. Hukuki anlamda yapılması gereken bir görüşmeydi. Bunun devam etmesi gerektiğini belirtmek isterim. Sadece kardeşinin ziyareti ile bu süreç devam etmemelidir. Avukatların ve siyası heyetlerin Ada’ya giderek Sayın Öcalan ile görüşmeleri devam ettirmesinin Türkiye’nin demokratikleşmesi açısından, yaşanan kaos ortamının ortadan kalkması açısından, çok büyük bir önemi vardı. Sayın Öcalan görüşmede “Ölerek ve öldürerek bu süreç tamamlanmayacaktır, hiçbir kimsenin birbirini yenmeyeceği kör bir savaştır, 6 ayda bu savaşın bitirileceğini” ifade etmiştir.

Geçmiş dönemde de bu söylenmişti ancak AKP iktidarı hiçbir zaman bunu dikkate almadı ve ölümler katliamlar gerçekleşti. Devletin ve hükümetin, Sayın Öcalan’ın uzattığı barış elini bir kez daha tutması gerektiğini ifade ediyoruz. Sayın Öcalan bu ülkenin barış anahtarıdır. Barış anahtarını bir kez daha çevirmek, yaşanan ölümleri durdurmak, akan kardeş kanını durdurmak herkesin sorumluluğunda olan bir şeydir"


'İMRALI'YA GİTMEYE HAZIRIZ'

"Kürdistan’ın birçok ilçesinde belediyemize yönelik kayyumlar kabul edeceğimiz bir uygulama değildi. Kaymakam atamak bir darbe sürecidir. Darbeler aynı zamanda siyasi darbelerle gerçekleşmektedir. AKP bunu yapıyor. Halkların iradesi ile seçilenlerin yerine kayyum atanıyor. Tüm Türkiye halkı ve Kürtler belediyelerine sahip çıkmalı. Çok mücadele edip bedel ödeyerek aldık. Kayyumlara teslim etmemeliyiz.

Bu vesileyle bir kez daha AKP iktidarına şu çağrıyı yapıyorum: Bu ülkenin barışa ihtiyacı var. HDP heyeti gelebilir demiş. Bu sorumluluğu bir kez daha almaya hazırız. İmralı adasına gitmeye hazırız. Yeter ki bu ülkeye barış ve özgürlükler gelsin. Akan kan dursun"
 




Kaynak: Demokrat haber

Editör: yeniden ATILIM

Bu haber 833 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Siyasi Haberleri

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI YUKARI