Bugun...



Irkcılar,Türkiye'nin bir çok yerinde dün gece HDP'ye ve Kürt halkına saldırdı

Türkiye'nin 128 merkezinde dün gece HDP'ye dönük eş zamanlı olarak gerçekleştirilen saldırıları "bir iç savaş provası" olarak değerlendiren HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ, bu saldırıların her birisinin planlı bir şekilde "Saraya bağlı gladyo yapısı" örgütlendirilen ve planlanan saldırılar olduğunun altını çizdi. Yüksekdağ, son dönemlerde yaşananların tek sorumlusunun ise "çözümü buzdolabına kaldırdık" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu vurguladı

facebook-paylas
Güncelleme: 08-09-2015 16:08:42 Tarih: 08-09-2015 14:33

Irkcılar,Türkiye'nin bir çok yerinde dün gece HDP'ye  ve Kürt halkına  saldırdı

Irkcılar,Türkiye'nin bir çok yerinde dün gece HDP'ye  ve Kürt halkına  saldırdı

 

  • Irkçılar Otobüsleri durdurup hamile kadın ve çocukları darp etti

  • Türkiye'nin 128 merkezinde dün gece HDP'ye dönük eş zamanlı olarak gerçekleştirilen saldırıları "bir iç savaş provası" olarak değerlendiren HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ, bu saldırıların her birisinin planlı bir şekilde "Saraya bağlı gladyo yapısı" örgütlendirilen ve planlanan saldırılar olduğunun altını çizdi. Yüksekdağ, son dönemlerde yaşananların tek sorumlusunun ise "çözümü buzdolabına kaldırdık" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu vurguladı

Konya’da 400 Kürt işçi saldırı altında

Türkiye’nin çeşitli yerlerinde dün akşamdan itibaren devam eden Dağlıca saldırısı‘protestolarına’ bir yenisi de Konya’da eklendi.

Ürgün ilçesindeki TOKİ inşaatında çalışan Kürt işçilerin çavuşu Feyyaz Bozkaya, yaşananları Diken’ anlattı: “Bin kişilik bir grup, akşam saatlerinde sloganlar atarak, hem çalıştığımız, hem de geceleri kaldığımız şantiyeyi bastı. Taş ve sopalarla saldırdılar. Aralarından bazıları molotof kokteyli bile fırlattı. Demir kapıyı kapatıp, kaçtık.”

“İki, üç gün bekleyin”

Dün akşamdan beri kalabalığın giderek arttığını söyleyen Bozkaya, hayati tehlikelerinin olduğunu, bir an önce şantiyeden tahliye edilmek istediklerini ifade etti.

Saldırı sırasında hemen jandarma ve emniyet güçlerine haber verdiklerini, ancak bulundukları bölgede TOMA’nın dahi olmadığını belirten işçi,“Bugün de kaymakamlığı aradık ancak bir sonuç alamadık. İnşaat firmasının şantiye şefiyle konuştuğumuzdaysa iki üç gün sonra tahliye edilebileceğimiz cevabını aldık” dedi.

Irkçı slogan ve taşlı saldırıların hala devam ettiğini belirten Bozkaya, “Şantiyenin kapısında, bin kişilik grubun karşısında yedi jandarma, altı da polis var. Çok korkuyoruz. Sesimizi duyuramıyoruz. Lütfen bize yardımcı olun”dedi.

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) MYK üyeleri Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ başkanlığında Ankara'da toplandı. Yüksekdağ, toplantı öncesinde güncel gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu. Yüksekdağ, dün gece 128 farklı merkezde HDP'ye dönük saldırı gerçekleştirildiğini belirterek, son günlerde yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı diledi.

Türkiye'nin dün gece oldukça kötü bir gece yaşadığını ifade eden Yüksekdağ, "İktidarını kaybetmiş bir siyasi yapının bütün Türkiye toplumuna yönelik intikam alma operasyonuyla karşı karşıyayız. Bunun açıkça görülmesi gerekiyor. Dünden itibaren partimize dönük gerçekleştirilen saldırılarda bu gerçeğin üstünü örtmeye dönük saldırılardır. Hedef saptırmaya dönük saldırılardır" ifadelerini kullandı.

'Türkiye'de çok büyük umut vardı'

Yüksekdağ, her şeyden önce Türkiye'nin nereden nereye geldiği sorusunun sorulması gerektiğini belirterek, "7 Haziran seçimleri öncesinde bütün Türkiye'de çok büyük umut vardı. Bu birlikte yaşama ve barış umuduydu. Ancak 7 Haziran seçimlerinden sonra seçim sonuçlarını tahammül göstermeyen Saray ve onun güdümündeki AKP iktidarı, bütün bir toplumu ciddi bir biçimde kutuplaştırmaya başladı. Esas olarak Saray'ın iktidarını tahakküm etmeye dönük siyasi bir saldırı operasyonuyla karşı karşıyayız" diye konuştu.

'Telefonda Kürtçe konuşuyor' diye öldürüldü

Dün akşam 23.00 saatlerinde bıçaklandıktan sonra polis tarafından Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirilen Akbaş, yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Polis tarafından Akbaş ailesine verilen bilgiye göre, Akbaş’ın kalbinden bıçaklandığı ve çok kan kaybettiği öğrenildi. Evrensel’e konuşan Sedat’ın akrabası Suat Akbaş, “Polisin Suat’ın babasına verdiği bilgiye göre, olay ülkücülerin olduğu bilinen bir kıraathanenin yakınlarında bulunan otobüs durağında gerçekleşmiş. Saldırganların ülkücü olduğu belirtilmiş. Saldırganlar, Kürtçe konuştuğu için öldürdüklerini ifade etmiş” dedi.

BELEDİYE ARAÇ VERMEDİ, CENAZE OTOBÜSLE GİTTİ
Yaklaşık 3 ay önce memleketi Batman’dan İstanbul’a çalışmaya gelen Sedat Akbaş’ın 1 kızının olduğunu ve eşinin 6 aylık hamile olduğunu söyleyen Suat Akbaş, “Burada kayınpederinin evinde kalıyordu. Bana Çağlayan’da bir iş bulduğunu anlatmıştı. Taşınmak için eşiyle birlikte ev bakıyorlardı. Güzel hayalleri vardı” dedi.

'128 yerde planlı ve kapsamlı saldırılar gerçekleştirildi'

Sözlerine "Dün yaşanan gelişmeler gerçekten tarihsel bir ibret tablosuydu" diyerek devam eden Yüksekdağ, "Askerlerin yaşamını yitirmesinden önce çatışmanın yaşandığı yere giden yaralı ve yaşamını yitirmiş askerlerin cenazelerine sahip çıkan ve sırtında taşıyarak bölgeden çıkaran Kürt halkıydı. Ancak Batı'da saldırıya uğrayan, hedef tahtasına konulan ve linç edilen yine Kürt halkı oldu. Dün yaşanan tabloyu basit bir gelirim olarak tarif etmek kesinlikle doğru değildir. Dün parti binalarımıza eş zamanlı olarak 128 yerde planlı ve kapsamlı saldırılar gerçekleştirildi. Sadece parti binalarımıza değil sokakta telefonla Kürtçe konuşan yurttaşlara da saldırılar gerçekleştirildi" dedi.

'Karaktersiz' diyecek kadar asker cenazelerine ve ailelerine saygı duymuyor

Yüksekdağ, HDP binalarına dönük gerçekleşen saldırıların tümünün polis gözetiminde gerçekleşen saldırılar olduğunu da vurguladı. Yüksekdağ, bu duruma dair şunları söyledi:

Mersin’de araçların plakaları söküldü, Kürt yurttaşların iş yerleri yakıldı

Mersin’in Anamur ilçesinde Dağlıca saldırısını protesto bahanesiyle toplanan ve Mersin-Antalya Karayolu’nu trafiğe kapatan grup, doğu plakalı araçların plakalarını söktü. Erdemli’de ise Kürt yurttaşların iş yerleri yakıldı, HDP mahalle temsilciliği ateşe verildi.

Araçlara plaka kontrolü

Mersin-Antalya Karayolu Çarıklar Mahallesi kavşağında dün akşam saatlerinde toplanan yaklaşık 2 bin kişi, lastik yakarak yolu kısmen trafiğe kapattı.

Kontrollü olarak araç geçişine izin veren eylemciler, plaka kontrolü yaptı. Doğu plakalı araçları durduran eylemciler, araçların plakasını söktükten sonra geçişlerine izin verdi. Grubun, jandarma ekiplerinin dağılmaları konusunda uyarılarına aldırış etmemesi üzerine doğu plakalı araçların geçişi güvenlik nedeniyle durduruldu.

Olay yerine gelen Anamur Kaymakamı Cengiz Cantürk’ün “Lütfen dağılalım” çağrısı da saldırgan grubu durduramadı.

HDP temsilciliği ateşe verildi, iş yerleri yakıldı

Erdemli ilçesinde ise Dağlıca protestosu bahanesiyle toplanan yaklaşık 2 bin kişilik grup, Kürt yurttaşların yoğunlukta olduğu Kargıpınar mahallesine yürüdü.

Jandarma ve polis barikatını aşarak mahalleye giren eylemciler, HDP mahalle temsilciliğinin tabelasını indirerek büroyu ateşe verdi, Kürt yurttaşların iş yerlerini yaktı. Olayların büyümesi üzerine, gruba göz yaşartıcı gaz sıkarak dağıtan ekipler, TOMA’larla yangını söndürdü.

"Dün geliştirilen saldırıların kabul edilir hiçbir tarafı yoktur. Biz bunun siyasi bir saldırı konseptinin parçası olduğunu, yönlendirilmiş kesimler tarafından gerçekleştirildiğini çok iyi biliyoruz. Saray ve Cumhurbaşkanı, 'Eğer 400 milletvekili verseydiniz bunlar yaşanmazdı' dedikten sonra böyle bir saldırı süreci içerinde bulduk kendimizi. Dün aynı zamanda iktidarını yitiren ve yeniden kazanmak isteyen 1 Kasım seçimleri de bunun için tasarlayan siyasi yapının çok tehlikeli bir iç savaş provasına tanık olduk. Türkiye toplumunda bir Kürt-Türk çatışmasına yol açabilecek gerilim ve saldırı siyasetini aylardan bu yana bütün uyarılarımıza rağmen, bütün barış çağrılarımıza rağmen sürdürüyorlar. Bu saldırıların her birisi planlı bir şekilde saraya bağlı gladyo yapısı tarafından AKP'nin güdümündeki gladyo yapısı tarafından örgütlenmiştir ve planlanmıştır. Saldırıların gerçekleştirildiği her yerde polisler ve gruplar organize hareket etmiştir. Bütün bu zamana kadar gördüğümüz ve bizlere gelen bilgilerden sağlamasını yaptığımız ortaya çıkan sonuç budur.

Bu saldırıları yapanlar, düzenleyenler, 16 askerin cenazesine zerrece saygısı olmayanlardır. 16 askerin cenazesine saygısı olanlar, bedenini canlı kalkan yaparak Gever (Yüksekova) halkından bahsediyorum; gidip o askerlerin cenazesini sırtında taşıyanlardır. Ama HDP binasına saldırı düzenleyenler, sokakta Kürt halkına saldırı düzenleyenler bir iç savaş provası yapanlar, asker cenazesine zerrece saygı duymuyorlar. Bu devletin başı, bazı asker aileleri 'karaktersiz' diyecek kadar asker cenazelerine saygı duymuyor. Bütün bir Türkiye toplumunun evlatlarını Saray'ın çıkarlarına gözlerini kırpmadan heba edeceklerini defalarca dile getirdiler. Bugünde karşımıza çıkmış bu linç ortamında çözümden yana olduklarının, Kürt-Türk çatışmasına karşı olduklarını iddia edebiliyorlar. Bunların her birisi boş iddialardır. Bizler nezdinden zerrece inandırıcılığı yoktur."

İki ayda yüz sivil, polis-askerlerce katledildi

Cizîr'de (Cizre) günlerdir devam eden saldırılara da değinen Yüksekdağ, Cizîr'de halen halkın cenazelerini kaldıramadığını söyledi. Cizîr'de dört günlük süre içerisinde yaşamını yitirenlerden 5'inin çocuk olduğunu hatırlatan Yüksekdağ, iki aylık süre içerisinde yüze yakın sivilin güvenlik güçlerinin kurşunlarıyla yaşamını yitirdiğine dikkat çekti.Tüm bunların 1 Kasım'da iktidarının güvenceye almak isteyen siyasetin egemenlik hırsı nedeniyle yaşandığına vurgu yapan Yüksekdağ, "Çözümü buzdolabına kaldıranlar, Cizîr'de iki gündür 10 yaşındaki evladının cenazesi çürümesin diye bedenini buzla ovan anneye nasıl hesap verecekler?" diye sordu.

Yüksekdağ, son günlerde yaşanan saldırı ve ölümlerin sorumlusu olarak ta "çözümü buzdolabına kaldırdık" diyenler olduğuna işaret etti.

Bu tehlikenin sorumlusunun Saray'ın iktidarını korumaya çalışanlar olduğuna dikkat çeken Yüksekdağ, "Bizler bu koşullar içerisinde de şunu yeniden ifade ediyoruz. Önümüzde yeniden bir seçim süreci var. Demokrasiye inancımızı öne çıkarmak ve buna dayanmak istiyoruz. Ama bugünkü koşullarda ne yazık ki seçimlerin güvenli bir ortamda yapılmaması için Saray elinden gelen herşeyi yapıyor. Bugün fiili darbe dinamikleri tamamı devrede. Savaş ve çatışma dinamikleri tamamen devrede. İnsanların demokratik tercihlerinin yansıması gereken sandıklar tehlikede.

1 Kasım seçimleri için bu kadar ısrarcı olan cebren seçimlere sürükleyen bir siyasi iktidar şu an ne yüzle neye dayanarak halkına çıkıp '1Kasım'da gidin huzurlu bir şekilde sandıklarınızda oyunuzu kullanın' diyecek. Böyle bir yüzleri ve meşrutiyetleri yok. O nedenle 1 Kasım seçimlerine de Saray'ın gayrimeşru siyasetinin gölgesi düşmüştür. Bizler dün olduğu gibi bugünde seçimlere de direnişe de hazırız. Her yerde partimize geliştirilen saldırılar ve bu vahşet karşısında insan olmanın gerektirdiği biçimde demokrasinin gerektirdiği biçimde bizler direneceğiz ve direniş çizgisini bu zalim zorba iktidarı ait olduğu yere gönderene kadar sürdüreceğiz Biz direnişi de hazırız, seçimlere de hazırız. Ama bu siyasi iktidar ve Saray halkının seçimine hazır değil. Bu siyasi iktidar halkının yaşam hakkına saygılı değil ve yok etme üzerine kurulmuş bir siyasi mekanizmayı karşımıza çıkarmış durumda" ifadelerini kullandı.

Yüksekdağ'ın açıklamalarının ardından MYK toplantısına geçildi Toplantının gündeminde dün Türkiye'nin birçok kentinde devreye konulan saldırılar, yine bölge kentlerinde başta Cizîr olmak üzere yaşanan polis-asker saldırılarının da ele alınacağı öğrenildi.

 




Kaynak: Özgür Gündem diğer haberler

Editör: yeniden ATILIM

Bu haber 1069 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Güncel Haberleri

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI YUKARI